Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Peace is not easy Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Peace is not easy Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Peace is not easy Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Peace is not easy Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Peace is not easy Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Peace is not easy

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mike Pysean
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Mike Pysean


Mesaj Sayısı : 25
Kayıt tarihi : 04/02/11
Nerden : Nereye

Peace is not easy Empty
MesajKonu: Peace is not easy   Peace is not easy Icon_minitimePtsi Şub. 28, 2011 7:52 am

Peace is not easy Xavier-xavier-samuel-19453163-100-100 x Peace is not easy Jessica-jessica-alba-16569945-100-100
Mike Pysean x Gisela Müller

Kurgu; Mike'ye gelen gösterişli zarftan çıkan davetiye ile broşür üzerine bir kaç haftadır prova yapmamış ikili, Starbucks'ta buluşurlar.

Çok az açık olan perdelerin arasından vuran güneş ve kuş sesleriyle gözlerimi açtım, saate baktım daha çok erkendi daha da uyumaya çalıştım ama bir türlü uyumayı beceremedim. Şu anda yapılabilecek en mantıklı şey uyanmaktı. Yatakta biraz kıvranıp gözlerimi ovuşturup her yerimi esnetip yatağın kenarından bacaklarımı sarkıtıp yere basmıştım yavaş yavaş yataktan kalkmıştım. İlk işim soğuk bir duş almak olacaktı yavaş ve emin adımlarla banyoya doğru gidiyordum. Tek yaşamamın faydalarından biride banyo hep boş oluyordu, soğuk bir duş aldıktan sonra odama üstümü giyinmeye gidiyordum. Üstümü giyindikten sonra ilk işim telefona bakmak olmuştu pek telefon meraklısı olmasam da mesaj yâda arama var mı diye bakmak gerekti. Şu ana kadar hiçbir şey yoktu telefonda.Merdivenlerden yavaşça inerken ev bana her zamanki gibi farklı gelmişti her kalktığımda böyle oluyordu sebebini bende bilmiyordum etrafta hiçbir şey yoktu eve biraz renk getirmenin zamanının geldiğini düşünüyordum. Pek fotoğraf çekilmeyi sevmiyordum onun için benim fotoğraflarımın olacağını düşünmüyordum en iyisi dışardan birkaç tablo alıp asmaktı.Merdivenlerden sonuna varınca, mutfağa girince içerinin son derece berbat koktuğunun farkına vardım. “Bu berbat kokuda nerden geliyor” bu konunun nerden geldiğini çözemesem de içerinin güzel kokmasını sağlayabilmiştim. Mutfağa giderken kapının önüne yığılmış zarflara hiç dikkat etmemiştim hepsini elime aldım mutfağa tekrar gidip bir tane sandalyeye oturup teker teker bakmaya başladım.Neredeyse hepsi fatura, açılışlar, tanıtımlar bunları bir kenara ayırıp geri kalanlara bakmaya başladım. Geriye kalan tek mektup yetenek gösterisinindi biraz heyecanlanmıştım açıkçası böyle mektuplar çok geliyordu ama bunda heyecanlanıştım nedenin bilmesem de bu zarfta beyaz yerine başka bir renk kullanmışlardı. İçini bir heyecanla açmıştım üzerinde bir göz gezdirdim Genç yetenekler için kendilerini gösterme fırsatı birçok ünlü isim orda olacaktı benimde dans konusunda kendimi göstermek için bu yarışmaya katılmam gerekti.Tam yarışmak için evden çıkıyordum ki lanet olası telefonumu yatağımda unutmuştum, tekrar merdivenlerden yavaş yavaş çıkarak odama yöneldim. Dağınık odada telefon bulmak biraz zor olsa da sonunda bulmuştum. Kahretsin bir tane cevapsız arama kim olduğuna bakamadan bir kez daha aradılar bu sefer açmıştım. Daha konuşmaya fırsat vermeden "Neden bu kadar geç açtın acaba?" yine cevap vermeye fırsat olmadan "Her neyse. Buluşmamız lazım, hem de hemen." Bu ses çok tanıdıktı ama bu uykulu kafayla sesi çıkartmak biraz zor olacaktı “ Tamam Starbucks’ta beni bekle” diyivermiştim oda basitçe “hı-hı” demişti. Cevapsız aramaya bakmıştım Giselaydı sanırım daha demin konuştuğumda oydu. Son kez aynada kendime baktıktan sonra her zaman yaptığım gibi merdivenlerden birer birer inip kapıya yönelmiştim. Kendimi dışarıya sonunda atabilmiştim. Arabamla gitmek yerine taksiyle gitmeyi tercih ediyordum çünkü uykulu kafayla hiçbir zaman araba süremezdim. Yoldan geçen bir taksiyi durdurup binmiştim “Starbucks’a gidelim.” Hemen sürmeye başlamıştı bende telefonu kurcalamaya başlamıştım yeni mesaj var mı diye ama yoktu. Telefonu bir kenara bırakıp etrafı incelemeye başlamıştım her ne kadar bir şeyi incelemeyi sevmesem de ama takside yapacak pek bir şey yoktu etraf özenti doluydu buda beni üzüyordu. Taksi kısa bir süre sonra Starbucks’a gelmişti şoföre parayı uzatıp yürümeye başlamıştım. Kahretsin nereye gideceğimi bilmiyordum bunun için biraz duraksadım imdadıma telefon yetişmişti çalıyordu ve arayan Giselaydı telefonu açtım "Seni Daniel Webster'ın heykeli önünde bekliyorum." Bunu duyduğumda direk yürümeye başladım ve birkaç dakika sonra Gisela’ı bulmuştum hemen yanına gittim "Eee bu saatte benimle buluşmanı gerektiren şey nedir?"


En son Mike Pysean tarafından Çarş. Mart 02, 2011 6:23 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gisela Müller
NYU | I. Sınıf
 NYU | I. Sınıf
Gisela Müller


Mesaj Sayısı : 94
Kayıt tarihi : 12/02/11

Peace is not easy Empty
MesajKonu: Geri: Peace is not easy   Peace is not easy Icon_minitimePtsi Şub. 28, 2011 12:08 pm

Çayımı yudumlarken bir yandan da derin düşüncelere kapılmıştım. Annemle konuyu kılı kırk yararak tartışmış olsak da henüz gerçekten bir kanıya varamamıştım. Sessizliği bozan ise o olmuştu; 'Kızım, seni küçüklüğünden beri kendini geliştirebilmen adına bir dolu kursa, dans okullarına yolladım. Sen bu konuda gerçekten yeteneklisin ve bunu yalnızca bizim bilmemiz yetmez.' durup bakışlarımı yakaladıktan sonra devam etmişti. 'Senin bu yarışmaya katılmanı her şeyden çok istiyorum, hem senin için de bir meşgale çıkacak, istemiyor muydun bunu sen de?' dedi samimi bir ses tonu takınarak. Hışımla ayağa kalkıp tepki gösterdim, 'Partnerimin Mike'dan başka birisi olamayacağını biliyorsun anne. Tanıdığım daha iyi dans eden biri yok. Ben ona mecbur olmak istemiyorum, bunu gerçekten istemiyorum.'

Anneme yüksek ses tonuyla kızarken holün başındaki aynaya takılmıştı gözlerim. Dediklerimden dikkatim dağılmış ve kendimi incelemeye başlamıştım, odaklanmıştım vücuduma. Kendimde her zaman bir dansçı vücudu görmüştüm, bu yüzden olacak ki kendimi bildim bileli hayatımın her alanında danstan bir parça ile karşılaşıyor olmam tesadüf değildi. 'Gitmelisin Gisela. Bunu senden rica ediyorum, tatlım.' dedi çarpık gülümsemesiyle. Elimdeki fincanı koltuğun yanındaki sehpaya bırakıp yukarı kata çıkıyordum. Merdivenlerden çıkarken anneme bağırdım; 'Teşekkürler, anne!'. Hızla üst kata çıkmış, odama girmiş ve tuvalet aynamın önünden Blackberry'mi almıştım elime. Mike'ı arayacaktım, her ne kadar bu yaptığım gurursuzluk olsa da buna ihtiyacım vardı, Mika'a da olduğu gibi. 'Lanet olsun, telefonu görmeyeceği tuttu.' sinirle telefonu yatağa fırlatmıştım. Sonra hızımı alamayıp tekrardan aradığımda nihayet ulaşmıştım Mike'a. 'Neden bu kadar geç açtın acaba?' diyerek onu tersledim, sonrasında açıklama yapmasını beklemeyip lafıma devam ettim, 'Her neyse, buluşmamız lazım, hem de hemen.' Starbucks'a gitmeye sözleştiğimizde gözüm hemen devasa dolabıma kaymıştı. Beyaz bluzum ve kırmızı mini eteğimi giyip hemen hazırlanmıştım, biraz da mankyaj tabi ki. Kol çantamı da takıp hızla aşağı indim. Anneme öpücük göndermeyi unutmayıp, kapıdan çıktım. Koşar adımlarla caddeye gelip bir taksi çağırdım. Dışarıya bu kadar acele ve paspal bir şekilde çıkabileceğim aklıma bile gelmezdi.

Heykelin önünde inmiş ve Mike'dan haber bekliyordum, aradığında buraya gelmesini söylesem de fazlasıyla bekletmiş olması gerçekten sinir bozucuydu. Uzaktan bana doğru gelen biri vardı, evet Mike. Bakışlarımız karşılaştığında bana doğru adımlarını hızlandırmış ve yanıma geldiğinde sinir bozucu haliyle "Eee bu saatte benimle buluşmanı gerektiren şey nedir?" dedi. 'Bekletmemiş olsaydın şuracıkta söyleyebilirdim. Hep böyleydin sen, neyse neyse. Starbucks'a gidip oturalım istersen, anlatacağım.' deyince kafeye doğru yürümeye başladık. Etrafa dikkatlice bakıyordum, magazinden birine yakalanmamak için. Tekrardan bir şeyler olacağını düşünmeleri ve en kötüsü haber etmeleri beni çığrımdan çıkartırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mike Pysean
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Mike Pysean


Mesaj Sayısı : 25
Kayıt tarihi : 04/02/11
Nerden : Nereye

Peace is not easy Empty
MesajKonu: Geri: Peace is not easy   Peace is not easy Icon_minitimeÇarş. Mart 02, 2011 6:35 am

Acaba beni neden çağırmış aklımın köşesinde hep bu soru yatıyordu. Benim konuşmam bittikten sonra " Bekletmemiş olsaydın şuracıkta söyleyebilirdim. Hep böyleydin sen, neyse neyse. Starbucks'a gidip oturalım istersen, anlatacağım. " Yavaş adımlarla Starbucks'a doğru gidiyordu ben ilk önce biraz duraksadım rüzgârda saçları dağılıyordu adeta. Starbucks'a oturmaya gitmişti bende biraz sonra onun yanına gittim. Gisela bugün ayrı bir güzeldi, uykunun verdiği bir sahraoşluktan dolayı güzel gözüküyor olabilirdi. Okulda ondan başka tango yaptığım kişi yoktu kısacası dans partnerimdi onunla her dans ettiğimde gözümde normal bir kızdı ama şuan gözümde çok güzel bir kız olmuştu. O oturduktan hemen sonra yanına oturmuştum. Beni baştan aşağı süzmeye başladı bu hoşuma gitmedi değil. Ama aklım hayla o broşürdeydi, bir dans partisi aklımda o yarışmaya katılacak tek kişi Gisela Müller'di. Biraz etrafa göz gezdirdikten sonra " Java Chip Chocolate lütfen, teşekkürler. " Bu saatlerde Starbucksta kahve içmek gibisi yoktu bide kalabalık değilse kafa dinlemek içinde güzel yer oluyordu bu mekân. Kafam oldukça karışmıştı, o dans yarışmasına katılsam mı yoksa katılmasam mı? Gisela olduğu sürece katılmayı düşünüyordum çünkü tek başıma dans kabiliyetimi sergileyemiyordum. Bende nasıl söliyecem diye düşünüyordum ya da bu teklifimi kabul edermiydi, etmese nasıl ikna edecektim bu ikilem arasındaydım. Acaba oda bu dans yarışmasında partner olarak beni mi görüyor? Biran önce anlatacağı şeyi öğrenmek istiyordum, sanırım her zaman ki gibi meraklandırmayı anlatmayı tercih etmez. O yarışma aklımdan bir türlü çıkmak bilmiyordu. Kendi kendime, kimsenin beni reddetmeyeceğini söyleyerek rahatlama çabaları içine girmiştim, bir yandan da Müller'e belli etmeme çabası içindeydim. Kahvenin son yudumumu aldıktan sonra bu sessizliği bozmaktan kendimi alı koyamadım. "Evet seni dinliyorum. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gisela Müller
NYU | I. Sınıf
 NYU | I. Sınıf
Gisela Müller


Mesaj Sayısı : 94
Kayıt tarihi : 12/02/11

Peace is not easy Empty
MesajKonu: Geri: Peace is not easy   Peace is not easy Icon_minitimePerş. Mart 03, 2011 8:57 am

Yanımda gelmemesine şaşmamak gerekirdi doğrusu. Ben kafeye girip oturduktan sonra belirsiz bir şaşkınlıkla o da gelip karşıma geçmişti. Okulda göz ucuyla karşılaşmalarımız dışında yaklaşık birkaç aydır bir ortamda buluşmamız olmamız kesinlikle tesadüf olamazdı. Mike ile kötü bir geçmişimiz ve kırgınlıklarımız yaşanmıştı. Bu, ondan soğumamı sağlayan tek şeydi gerçekten. Bugün burada ona, dans zımbırtısı için teklif sunacak olmak gururumu kırmıyor değildi elbette ki. Fakat bunu yapmak zorunda olduğumu hissettirmişti annem. Mike ise hiç itiraz etmeden gelmişti. Belki de aramızdaki buzların erime vakti gelmiş, geçiyordu. Onun bana atacağı bir adım benim de aynısını yapmamı sağlayabilirdi fakat bana yaşattıklarından sonra ilk adımı atacağımı hiç sanmazdım. Dans işi barışmamızı sağlayabilecek, karşılıklı olan tek aracıydı aslında. Bunları düşünürken o kadar dikkat kesilmiş olmalıyım ki Mike'ın onu izlediğimi düşünüp surat ifadesinin değiştiğini farketmiştim. Kendimi toparlayıp bakışlarıma hakim olmuştum. Kendi siparişini verip benimkini sorma ihtiyacını hissetmeyen Mike'a inat hiçbir şey yiyip içmeyecektim garson gelene kadar. Java Chip Chocolate istemişti, gerçekten bayılırdım, zevklerimizin benzeşiyor olması bir anlığına hoşuma gitmişti. Sessizliği bozan Mike olmuştu. 'Evet, seni dinliyorum.'

Konuşmaya başlarken ciddi anlamda zorlanmıştım. 'Mike, sana bir teklifim olucak.' dedim ve Mike'ın yüz ifadesinin değişimini izledim. 'Dans yarışmasından bir posta geldi ve katılmamı istiyorlar, senin de benimle partner olmanı istiyorum.' bir çırpıda söylediğimden dolayı kendimi biraz rezil olmuş gibi hissetsem de rahatlamıştım. Cevabı ne olursa olsun, onunla burada bulunmak bile beni mutlu ediyordu. Okuldaki gösterilerde yaptığımız dansları herkes çok beğenirdi, biz Mike ile bir bütün olmayı başarıyorduk gerçekten. Tüm fiziksel özelliklerimiz birbirlerini tamamlıyor ve ortaya kusursuz figürler çıkarıyordu. Aramızda geçen duygusal olaylar dışında onunla hayat gerçekten keyif vericiydi. Birbirlerini kırmış olmaları şanssızlıktı ve bir o kadar da üzücü. Bu dans yarışması işi onlar için bir sınavdı belki de, kim bilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gisela Müller
NYU | I. Sınıf
 NYU | I. Sınıf
Gisela Müller


Mesaj Sayısı : 94
Kayıt tarihi : 12/02/11

Peace is not easy Empty
MesajKonu: Geri: Peace is not easy   Peace is not easy Icon_minitimeC.tesi Mart 19, 2011 3:01 pm

SON
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Peace is not easy
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: