Diana Ross
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 03/03/13
| Konu: Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am | |
| Diana Ross Kişisel Özellikler: Karmaşık bir kişiliği vardır.İnsanları her zaman önemser ve çok çabuk güvenir;bunun cezasını birçok kez çekmiştir.Dengesizdir,nerede ne konuşacağını çoğu zaman bilemez.Tüm bunların yanında aslında Diana zayıf görünmesine karşın içinde çok güçlü bir kızı taşımaktadır. Aile Bilgileri:Kökenleri Kanada'ya dayanmasına karşın,tüm ailenin Fransızlara karşı ilgisi vardır ve çoğu zaman onlar gibi davranmaya çalışırlar.Diana anne ve babasının tek çocuğu olduğu için annesi onu aşırı kollar.Bu durum Diana'nın bir dönem kendine güvenememesine sebep olmuştur ancak çok çabuk atlatmıştır.Babasına gelirsek;1 yıl önce ailesini esrarengiz bir şekilde terketmiştir,aslında tam olarak esrarengiz sayılmaz,çünkü Ashley bunu biliyordur ama sır gibi saklıyordur. Örnek RP; - Spoiler:
Alarmın çalmasıyla Diana ani bir şekilde yatağından fırladı,bugün onun için mükemmel bir gün olacaktı-yani en azından öyle düşünüyordu-İçi kıpır kıpırdı.Hemen aynaya doğru koştu ve sırılsıklam altın sarısı saçlarını iki yana ayırdı.Her zaman kalktığında ter içinde kalırdı bunun sebebiyse neredeyse babası gittiğinden beri sürekli tekrarlayan kabuslardı.Ama artık Diana buna alıştığından kabuslarını pek önemsemiyordu.Şu sıralar tek önemsediği şey bu akşamki baloydu.Evet ! Balo ! Diana'nın uzun zamandır katıldığı ilk balo olacaktı ve mükemmel görünüp,insanlara babasının gidişini çoktan atlattığını göstermek istiyordu.Tam atlatmış sayılmazdı,ama birazcık rol yapmanın kimseye zararı dokunmazdı değil mi ? Diana tüm hafta bu günün hayalini kurmuştu ve bu akşam tüm bu hayallerini gerçekleştirmeyi umuyordu.Ama gerçekleştirmek için aynada kendi kendine söylenmek yeterli değildi tabi ki.Saat neredeyse 9'du ve acele etmesi gerekiyordu.Hemen banyoya koştu duş alıp rahatladı.''Oh! Dünya varmış ! '' diye geçirdi içinden.Bornozunu giyindi ve saç kurutma makinesini alıp banyo ile odasının arasındaki koridorda yürümeye başladı. -Diana ? Tatlım...Duşta mısın ?
Tabi ya.Bu ses Ashley'e aitti.Başka kim olacaktı ki ? Uzun zamandır evlerinin ıssız bir adadan farkı yoktu.Diana koridorun solundaki merdivenin korkuluğundan sarkarak annesine seslendi.
Duştaydım,anne ama şu anda hazırlanmam gerek daha sonra konuşalım.
Ashley merdivenlerden birkaç adım çıktı.Kızının heyecanını anlayabiliyordu fakat kendini yalnız hissediyordu.Sahip olduğu tek şey Diana'ydı artık.Tüm bunları düşünürken bir kapı sesi duydu.Diana onu şu an önemsemiyordu bile.Aşağıya indi ve her sabah yaptığı gibi kahvesini yudumlamaya başladı.
**********************************************
Diana acele bir şekilde saçlarını kurutmaya başladı.O kadar heyecanlıydı ki kalp atışları dışarıdan rahatlıkla duyulabilirdi.Aslında tam olarak heyecanlı olduğu şey ne neredeyse 1 yıl sonra insanlarla yüz yüze gelmek,ne de herhangi bir şeydi.Asıl heyecanlı olduğu şey;nihayet Zack'in dikkatini çekecek olmasaydı.Zack aylardır Diana'yı önemsemese de,Diana hala ikisi için bir umut olabileceğini düşünüyordu.Nemli ellerini birbirini ovuşturdu bu gece muhteşem olacaktı.Diana,titrediğini hissetti.Tabi ya mesaj gelmişti.Telefonu her zaman sessizdeydi,babası gittiğinden beri bunu alışkanlık haline getirmişti.''Umarım Zackdendir'' diye iç geçirdi,ve heyecanla kimden geldiğine baktı.Zack olmadığı kesindi,tabi ki mesaj Hannah'dandı,Diana'nın en yakın arkadaşı,Diana yüzünü buruşturdu ve mesajı açtı.
Dia ! Bu gece için heyecanlı mısın ? Ben şu an yerimde duramıyorum...Seni çok özledim,xoxo.
Özlemişmiş.Şu anda Diana'nın umrunda mıydı ki ? Onun tek derdi Zack'e karşı muhteşem gözükmek ve onu etkilemekti.O Zack'i özlemişti.Şu an her şeyden çok...Ama Zack'in ne kadar umrunda,tartışılır.
Diana gardırobundan hızla elbisesini çekti.Hafif fırfırlı,sırt dekolteli elbisesinin içinde harika görüneceğine emindi.Elbiseyi çantasına koydu.Gucci parfümünü sıkıp,kuaföre doğru yola çıktı. *******************************************
Tanrım ! Balo vakti gelip çatmıştı.Bir çoğumuzun beklediği balo -bir çoğumuz derken kimi kastettiğimi çok iyi biliyorsunuz- Mekan dehşet görünüyordu,tam buranın elitlerine layıktı.Girişte kendini moda tasarımcısı sanan,1.sınıf öğrencileri gelen geçenlerin kıyafetlerini eleştiriyorlardı.Çoğu kişi gelmişti,Diana hariç.Umalım ki şu an yolda olsun.
*******************************************
Diana havalı bir şekilde arabasından indi.Kuaförünün sakarlığından dolayı biraz geç kalmıştı ama şu an mükemmel görünüyordu.Önemli olan da şu an zaten. Az önceki çakma ikoncan kızlar girişteki yerlerinden ayrılmıyordu.Sanırım balo bitince onları ameliyatla oradan ameliyatla almak zorunda kalabilirler.Diana onlara sinsi bir bakış atıp içeri doğru yürümeye başladı.Dağınık ve sade bir topuz yaptırmıştı.Zaten elbisesi yeterince ihtişamlıydı.Bir an tüm ışıkların onun üstünde olduğunu hissetti.O an anladı.Onu iyi hissettirecek tek iyi şey evde oturup hayata küsmek değil,insanlar tarafından önemsenmekti.İnsanlara selam verip ilerliyordu.Gözleri sürekli Zack'i aradı ama şu an için göremiyordu.Ya hastalanıp oraya gelmekten son anda vazgeçmişse ? Bu Diana'nın her gece gördüğü kabuslarından daha büyük bir kabus olurdu.Yerine yerleşti ve bir kadeh şarap aldı.Annesine kalsa sadece meyve suyu içebilirdi. Şu an annesi kimin umrundaydı ki ? Diana bir adamın yanına yaklaştığını hissetti,yine Zack diye düşünüp hayal kırıklığına uğramak istemediğinden düşünmemeye karar verdi. ''Merhaba. Dans edebilir miyiz prenses ? ''
Diana,adamın her zamanki yapışık tiplerden olduğunu biliyordu.Bu yüzden onu ittirdi ve yüksek sesle bağırdı ;
''Ben prensesim ama senin de öpünce prense dönüşecek kurbağalardan olabileceğini sanmıyorum !''
Diana hızla yürürken tanıdık bir yüzle karşılaştı.Fazla tanıdık bir yüz..Yaşasın ! Tabi ki bu Zackti ! Onu şu sıralar hiç umursamayan sevgilisi..Zack ara vermek istemişti ama Diana buna dayanamazdı.İlk adımı Zack'ten beklemedi ve derin bir nefes alarak Zack'in yanına yaklaştı.Zack etrafına bakıyordu,sanki birini bekler gibi.
''''Zack ! Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin.Seni çok özledim ''
dedi Diana,etkileyici bir ses tonuyla.Şey...Ama sanırım Zack'i pek etkilememişti.Zack düz bir ses tonuyla sadece ''Selam'' dedi.Diana masmavi gözlerini kocaman açtı ve Zack'e baktı.Beklediği cevap bu değildi.En azından ''Ben de seni özledim '' diyebilirdi.Kendini ağlamamak için zor tutuyordu ama deneyecekti,her ne olursa olsun pes etmek yoktu.Zack'e biraz daha yaklaştı ve titreyen ellerini Zack'e doğru götürdü.
''Çalanı duyabiliyor musun sevgilim ? Bizim şarkımız.Bence dans etmek için bundan daha iyi bir bahane olamaz.''
Zack geriye doğru bir adım attı ve elini dalgalı saçlarına attı.Çalan şarkı Leona Lewis'in şarkısıydı ve tamamen slowdu.Zack bu tarzdan nefret ederdi ve bu şarkı onların şarkısı değildi zaten onların şarkısı var mıydı ki ?
Gözlerini devirerek;
'Bunun iyi bir fikir olabileceğini sanmıyorum ''
dedi.Diana tam ağzını açacaktı ki bir topuklu ayakkabı sesi duydu.Onlara doğru yaklaşıyordu bu ! İçinden düşündüğü şey olmamasını o kadar diledi ki...Ama eğer olacaksa,bir çaresi yoktu. Bakımlı bir bayan yüzüydü bu.Elini Zack'in omzuna attı.Diana'nın düşündüğü şey olamazdı değil mi ? Sadece arkadaşçaydı ? Ama bazen hiçbir şey istediğimiz gibi olmayabilir.
''Selam hayatım ! Bu kim ?''
dedi ve Zack'in dudaklarına bir öpücük kondurdu.Diana istemsizce gözlerinden yaşlar aktığını hissetti.Zack'in bu soruya vereceği cevaptan öylesine korkuyordu ki..Artık bunların olmasına dayanamazdı.Zack Diana'nın gözlerinin içine baktı.
''Şey..Bu...''
Diana, Zackle istemsizce göz göze geldi ve kafasını iki yana doğru salladı.Hala ağlıyordu.Kendini tutabilir miydi ? Daha sabah bu akşamın mükemmel olacağını düşünmüştü ! Diana'nın söyleyeceği o kadar çok şey vardı ki...Ama şimdi sustu.Konuşma sırası Zackdeydi..
O benim arkadaşım.Değil mi Diana ? Uzun zamandır görüşmüyorduk.Hasret gideriyorduk.
Michelle Diana'yı gözleriyle süzdü ve yine Zack'e yakınlaştı.
Ahh ! Ne kadar şirin ! Memnun oldum ben de Michelle.
Michelle elini Diana'ya doğru uzattı.Diana bunu farkedemedi.Adeta bilincini kaybetmişti.Keşke kaybettiği tek şey bilinci olsaydı..Diana yumruğunu sıktı ve hıçkıra hıçkıra lavaboya gitti. Zack Diana'yı ne kadar üzdüğünün şimdi farkına varıyordu.
''Tatlım,hemen geliyorum sakın bir yere kaybolma.''
dedi ve Michelle'in yanağına öpücük kondurdu.Michelle muzipçe gülümsedi.Peki der gibi kafasını salladı. **********************************************
Diana elinde bir şişe şarap ile yere yığılmış ağlıyordu.Zack hızlıca yanına yaklaştı.Ellerini Diana'nın bozulan saçlarında gezdirdi.Hayalleri gibi bozulan saçlarının...
''Diana ? Diana ? Kendinde misin ? Ne olur cevap ver.''
Zack çok üzgündü ama artık bir faydası olamazdı.Diana'nın kalbini çok kırmıştı.Daha ayrılalı-daha doğrusu ara vereli- 3 ay olmuştu.Diana onu düşünürken,Zack onu hiç düşünmemişti.Diana gözyaşlarını elleriyle sildi.
''Ne var Zack ? Eserini görmeye mi geldin ? Tebrik etmemi mi bekliyorsun ?''
Zack sessiz kaldı.Zaten artık söylenecek söz kalmamıştı ki.Sadece bakmakla yetindi.
Ara verelim derken kastettiğin bu muydu ? Hemen başkasının kollarına koşmak...Şu anda nefes almak bile o kadar yorucu ki...Üstümde bu kadar yük varken...
Zack Diana'ya sarılmaya çalıştı ama Diana geri çekildi.Yaptıklarının yeni farkındaydı.Farkında olması için Diana'nın gözyaşı dökmesi mi gerekti ?
Diana...Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun.Bak,bunun gözünün önünde olmasını istemezdim.Ara verdiğimizde yanımda sadece o vardı.Ona borçlu hissettim.Lütfen böyle yapma.Dayanamıyorum .
Diana yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştı.Güçlü olduğunu biliyordu.Tabi ki atlatabilirdi.Üzüntüsünü atıp Zack'ten intikamını alması gerekti.
O zaman seni borçlarınla ve o kadınla baş başa bırakıyorum.Sen benim defalarca kırdığın kalbimde çelik yelek mi var sandın ? Benim dayanmam kolay mı ? Eğer içinde biraz insanlık kaldıysa konuşuruz.Ama artık ondan da emin değilim.O yüzden seni fazla uğraştırmadan gitmeliyim,lütfen peşimden gelme.
Diana kendini toparladı,makyajını bir çırpıda tazeledi ve oradan koşarak ayrıldı.Kendini daha iyi hissediyordu,en azından hissetmeliydi.Artık kimin ne olduğunu biliyordu ve buna göre hareket edecekti.Öte yandan Zack tabi ki Diana'yı dinlemedi ve peşinden gitti.Kendini affettirmesi gerektiğini hissediyordu.Ama bunu biraz geç hissetmişti.
Zack Diana'nın kolunu tuttu.Diana kolunun acıdığını hissetti.Ama kalbine verdiği acının yanında bu neydi ki ? Diana Zack'in elini üzerinden çekti ve hızlıca gecenin başında beklerken karşılaştığı adamın yanına gitti.Tabi ki onun da bir adı var.Edward ukala bir şekilde Diana'ya fısıldadı;
''Ne var ? Beni prensine dönüştürmeye mi geldin ?''
Diana duymamazlıktan geldi. Sadece kapa çeneni ve dans et benimle Diana Edward'a sarıldı ve gözyaşlarını onun omzuna akıttı.Başta bu gecenin mükemmel olacağını düşünmüştü ama tam bir felaketti.
Keşke hayatta her şey dilediğimiz gibi olsa...O zaman çabalamamıza gerek kalmazdı.Zaten çabalamadan da hayatın bir anlamı kalmazdı.Bir insanın sırtına bakarsanız sırtındaki bıçak izlerinden ne kadar ''dost''u olduğunu anlayabilirsiniz.Mecazi anlamda tabi.
-Son-
| |
|