Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
sen burada mıydın? Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
sen burada mıydın? Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
sen burada mıydın? Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
sen burada mıydın? Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
sen burada mıydın? Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 sen burada mıydın?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sebastian Foire
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Sebastian Foire


Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 27/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : YDY

sen burada mıydın? Empty
MesajKonu: sen burada mıydın?   sen burada mıydın? Icon_minitimeSalı Mart 01, 2011 12:30 pm

    sen burada mıydın? 15395...sen burada mıydın? OUWT

    . New York'ta önü camekan olup çok bariz bir şekilde güneş alan bir bar
    . Güneşin kızıl tonları ile turuncu tonlarının kavuşma anı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sebastian Foire
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Sebastian Foire


Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 27/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : YDY

sen burada mıydın? Empty
MesajKonu: Geri: sen burada mıydın?   sen burada mıydın? Icon_minitimeSalı Mart 01, 2011 12:33 pm

    Güneş, en güzel halini almış bir biçimde gözleriyle etrafa kısık bakışlar atıyordu. Kızıl ve turuncunun birbiriyle geldiği vakitti işte bu vakit. Kısa ezgilerle süslenen hayata başkaldırarak kısa olan ezgileri, uzatmak. Tiz olan notaların uçlarını köreltmek. Susmak ve düşünmek. Yağmurla kutsanmış çocuğun hikâyesini çevirme aşkı uğruna kaderini sevmesi. Suskun gökleri inleten insanların materyalleri, işte şuan elinde tuttuğu o telli çalgı onun en büyük zevkiydi. Evet, beklide hayal gücü uçuktu. Olamaz mıydı? Ne kadar olanaksınızın çok olduğu medyatik bir ortamda büyümüştü. Rezil olmanın veya rezil etmenin arasındaki o çizginin inceliğini öğrenmişti. Gözlerini mekânın içinde gezdirirken, elini gitarının en uç kısmına doğru zorlayarak üstüne doğru vuran güneşin etrafında raks ederek bütünleşiyordu gitarıyla. Suskun gökleri inletecek olan materyal elleri arasında süzülürken parmaklarının uyumunu izlemek istiyordu. Kulağında olan kulaklığın ardından süzülen sesin beyin damarlarındaki tüm hücrelere biraz sonra gelecek notanın habercisi olduğunun uyarıcısıydı. Sonlara yaklaşan şarkının bitiriş kısmındaki soloyu becermek için kaç hafta uğraştığını hatırladı birden. Solo kısmındaki hızı yakalamış olduğunu belirten gurur dolu bir çarpık gülümseme ile kulağındaki kulaklığı boynuna indirdi. Mor ışıklar altında ve bu parçanın içinde ve sahnede… Hayal etmek istemedi, çocukça. Sadece öyle düşündü kendini, olgunca. Elindeki Fender marka gitarına baktı. Blues parçalarının kralı olan gitarına. Ne kadar anısı birikmiş olduğunu anımsatan parmak uçlarına baktı, avuçlarını gitardan salıp, açarak. Küçükken öğrenmek için kanayan parmaklarına, ellerini kanatan tellere takıldı gözleri. Bedeninde hissettiği o çocuğun anne özlemini hatırladı. Gizlice ağladığı o köşesi gözünün önüne takıldı. En azından cici-anne diye kabul ettiği bir insan parçası yoktu karşısında. Güneş ışınlarının doldurduğu o küçük hücreleri, kılını kıpırdatmadan duran o vücudu. Rezaletin bedene yansıması olan çocuk gitarın bağlı olup sırtlandığı kayışı bıraktı amfinin üzerine gitarıyla. Suskun mekânı biraz önce inleten çocuk yeniden köşesine çekilen “Rocky Balboa” hesabı viski ile kendine güç topluyordu. Gözüne takılan gitar oldu yeniden. Yeniden hayallere dalmak istemezcesine bardağındaki viskiyi fondip yaparak nazikçe bıraktı ve barmene çarpık bir gülümseme ile mesaj verdi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Camilla F. Demonceaux
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Camilla F. Demonceaux


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/02/11
Gerçek Yaşı : 28

sen burada mıydın? Empty
MesajKonu: Geri: sen burada mıydın?   sen burada mıydın? Icon_minitimeÇarş. Mart 02, 2011 4:52 am

Günün en sevdiği vaktiydi. Kırmızı, sarı, turuncu renkli ışık hüzmeleri en keskin halleriyle parıldıyordu şehrin camlarında. New York'un kıpır kıpır olduğu bariz bir şekilde görünen bu saatlerde, insanlar hamam böcekleri gibi telaşla etrafa kaçınıyor; ellerinde son model telefonları, donutları, kahveleriyle dertsiz tasasız dolanıp duruyordu sokaklarda. İnsanları izlemeyi severdi, hep sevmişti. Hatta yaşlandığında muhtemelen tüm gününü dışarıdaki insanları camdan izlemekle geçiren bir bunak olacağını düşünüyordu. Düşüncelerinin, suratına aptal bir tebessüm yaydığından haberi yoktu. Cappuccino'sundan bir yudum daha çekerek oturuğu banktan kalktı.

Rüzgâra karşı ilerlerken, rüzgâr koyu kahve saçlarının arasından arasından bir tarak misali akıp gidiyordu. Bu hoşuna gitmişti. Teninde hafif bir gıdıklanma hissi uyandı. Kırmızı pardesüsüne sıkıca sarılarak ilerlemeye devam etti. Rüzgâr şiddetlenince, bedenini karşısına çıkan ilk kapıdan içeriye attı. Şansı onu güzel bir yere getirmişti. Güneşin turuncu ışıklarıyla bezenmiş hafif loş bir ortam... Güneşin doğrudan yüzüne vurmasını istemiyordu, daha karanlık taraflar tercihiydi. Henüz içki için erken bir saatti, fakat onun için bir viski ilaç niteliğini taşıyabilirdi bu hüzünlü günde. Barmen viskisini hazırlayıp önüne getirdiğinde teşekkür etti. Teşekkürünü bölen tiz bir ses duyuldu ardından. Ve müzik en akıcı haliyle devam ediyordu ruhunu okşamaya. Bu sesi çıkaran her kimse gitarla inanılmaz bir ahenk içindeydi. Bu Camilla'nın müziğe olan aşırı tutkusunu kabartmıştı. Notaları içine çeker gibi derin bir soluk aldı, ve içkisini dudaklarından uzaklaştırırken kafasını yavaşça yana doğru çevirdi.


Hayal mi görüyordu yoksa henüz daha bir yudum aldığı viski mi çarpmıştı onu? Bunun bir hayal olduğu düşüncesiyle salladı kafasını, yararı yoktu. Bu hayal değildi. İki sene boyunca gizli gizli hayranlık beslediği Sebastian Foire en gerçek haliyle duruyordu karşısında! Üstelik hiç görmediği bir yanıyla.

Güneş karakteristik yüz hatlarında dans ederken, parmakları gitarı okşarmışçasına üzerinde geziniyordu.
"Ah, Sebastian..." fısıldayabilmişti ancak hayretle aralanmış dudaklarından. O suratında çekici bir gülümsemeyle gitarını çalmaya devam ederken, Camilla her zamankinden yoğun bir hayranlıkla izliyordu onu. Bir süre bu böyle devam etti, ne kadar geçtiğinden emin olmasa da zaman su gibi akmıştı onun için. Akabinde aheste adımlarla bara doğru yaklaştı. Kendine bir viski söyledi ve acelesi varmış gibi fondipledi. Onu pür dikkat izleyen bir çift gözü ancak başını yana doğru çevirdiğinde farkedebilmişti. Suratında şaşkın bir ifade oluşmuştu, bir şeyleri kavramaya çalıştığı açıktı. Bu ifadesi bile Camilla'nın içindeki bir şeyleri uyandırmaya yetmişti. İki sene önce öldü dediği bir şeyleri... Bakışlarıyla dürtülmüş gibi sıyrıldı düşüncelerinden. Sebastian'ın ondan bir açıklama bekler gibi baktığını gördü. Bu meraklı bakışlar onun üzerindeyken bir açıklama yapmalıydı. Peki ne diyecekti? "Sen gerçekten harikasın! Solmuş duygularımı yeşerttin, Sebastian." mı? Bunu ona söyleyemezdi. Onu daha fazla bekletirse aptalca bir durum oluşacaktı. Dudaklarını serbest bıraktı bu kez, ne diyeceğini bilemeden. "Şey... Bakışlarımla seni rahatsız ettim sanırım, afedersin. Yalnız, ilk kez senin gitar çaldığını görüyorum." Şu aptal heyecanı yüzünden gözlerini çocuktan kaçırıp duruyordu, üstelik sesi de titriyor gibi çıkıyordu. Viskisinden bir yudum daha aldı sakinleşmek için. "Sadece şaşırdım." dedi eskisinden biraz daha düz çıkan sesiyle. "Bu kadar güzel çaldığını bilmiyordum." derken gülümsedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sebastian Foire
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Sebastian Foire


Mesaj Sayısı : 107
Kayıt tarihi : 27/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : YDY

sen burada mıydın? Empty
MesajKonu: Geri: sen burada mıydın?   sen burada mıydın? Icon_minitimeÇarş. Mart 02, 2011 6:10 am

    Barmen’in onu anlamış olması, onun kendini algılayış süresinden kısa sürmüştü. Önüne gelen ve güneşin ışıltısıyla süslediği bardakta sarımsı renkteki sıvı içindeki buzların boşluklarını doldurmuştu. Bu sıvıyı kanına karıştırmak isteme arzusu. Unutmak için her şeyi yaptığı geçmişi, bir soylu olduğunu unutarak bazen içerek kendini dağıtması. Bunların hepsi onun ailesine karşı başkaldırışıydı. Onlara meydan okumak çok hoşuna giden bir olaydı ve o kahverengi gözlerini üstüne dikip elindeki klasik gitarı alıp, şömineye atan babaannesi geldi gözünün önüne. Hırsla kaplanmış vücudundaki sinir hücrelerine uyarı gitmiş olmalıydı ki olağan bir uyarı oluştu beyninde onlardan daha çok intikam alması için. Önündeki sarımsı sıvıdan küçük bir yudum almıştı. Beynindeki düşüncelerin onu böyle zora soktuğu anlardan biri olduğunu kabullenmişti bu anın. Konuşmak istediği şeylerin sayısı ve anlamlarıyla yazmaya çalışsa sadece bir kâğıt yeterdi ona ve o yazacağı tek şey… Susmuş küçük çocuğun içinde oluşturduğu şizofrenik düşüncelerin içindeki insan. Bu onun için yeterli bir sözcüktü ve onun için içerdiği anlamlar o kadar genişti ki. Hayatını kapsayan cümle bu olmalıydı. Önünde duran o sarı sıvının buzların boşluğunu doldurmasına takılmıştı aklı. Acaba o da annesinin boşluklarını doldurabilecek olan viskiyi bulabilecek kadar şanslı bir buz muydu acaba. Yoksa bir viski olup hem kendi boşluklarını doldururken, birine daha mı yardım edecekti. Ne yararı vardı ki soruların, konuşmanın. En güzel şeydir aslında huzur. Gözlerini ona dikmiş olan kızı görmüştü ona doğru yöneltti bakışlarını. Ona yönelen bakışlarındaki soru soran ifade ile kız kendine gelmiş ve cevap verme gereksinimi duymuştu, yani en azından o öyle düşünüyordu "Şey... Bakışlarımla seni rahatsız ettim sanırım, afedersin. Yalnız, ilk kez senin gitar çaldığını görüyorum." Gözlerini, gözlerinden kaçırarak, boğazından çıkan ve titreyen bir sesi vardı. Önünde duran viskiden bir yudum alarak kendine gelmeye çalıştı. Yüzünü güneşten dolayı göremediği o kızı şimdi tanımıştı "Sadece şaşırdım." Camilla! Bu o olmalıydı "Bu kadar güzel çaldığını bilmiyordum." Yüzündeki gülümseme ile Tian’a bakıyordu. Önündeki viskiden bir yudum alarak kendine gelmeye çalışırken ‘ Sen… Sen biraz önce burada mıydın? ’ Yüzünde oluşan şaşkın ifade ile ağzından çıkanlara hâkim olamadı ‘ Lanet olsun. Bunu bir sürpriz olarak da yapabilirdim ama beni böyle övmen hoşuma gitmedi değil doğrusu ’ Yüzündeki şaşırmış ifadeyi bir kenara bırakarak baktı ona ‘ Teşekkür ederim ’ Bu sözcükler ağzından çıkarken güneşin vurduğu gözleri parlamıştı, yüzünde oluşan saçma gülümseme ise cabası…


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
sen burada mıydın?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Diğer Yerler & Mekanlar-
Buraya geçin: