Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Minik macera Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Minik macera Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Minik macera Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Minik macera Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Minik macera Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Minik macera

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sonya Gaël
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Sonya Gaël


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : Modanın Kalbinden.

Minik macera Empty
MesajKonu: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePaz Mart 06, 2011 1:20 am

Sabahın erken saatlerinde uyanmıştım. Güneş penceremin camından daha yeni yeni giriyordu içeriye. Huzursuzca kıpırdandım yerimde. Zaman geçtikte uykum da kaçtı, uyuyasım da kalmadı. Odada tek kaldığım içinde aşırı derecede sıkılmıştım. Ama tek oda daha iyi. Her alan bana özeldi sonuçta! Yarım saat içerisinde güzelce hazırlanıp odanın kapısı açtım. Kapıyı açmamla dışarıdaki rüzgarın yüzüme şamarını çarpması da bir oldu. Kapının önünde hızlı hareket etmeye çalışsamda, bu üzerimdekı kıyafetler beni oldukça yavaşlatıyordu. Kim bilir üzerimdeki kat kat kıyafetler sonucunda ne kadar şişko görünüyordum. Soğuğu hiç sevmiyordum işte bu yüzden. Kalın kalın kıyafetlerin içinde, obeziteye yakalanmış gibi şişko bir görünüm sergiliyordu vücudum. Yavaş adımlarla -yavastan kastım kaplumbağa hızında- karları delerek -karların içinde sürünerek demek daha doğru olur- Snowboard alanına ulaştım. Nedendir bilmiyorum ama ya alıştığımdan olsa gerek yada normalde rüzgar bir nebze de olsa durmuştu sanki. İçeriye adımımı attığımda, yüzüme sıcacık hava çarptı. Titredim. İçim ürperdi. İçeriden snowboard'ımı kiralayıp, dışarıdaki banklardan birine oturdum ve ayaklarıma geçirmeye çalıştım. Tam o sırada yanıma biri yanaştı. Tam da güneşin önüne geçtiğinden, yüzünü seçemiyordum. Yanıma oturunca Evan olduğunu anladım. Güümsedim. Onunda elinde snowboard tahtası vardı. Hiç düşünmeden konuşmuştum o an. Sonuçlarının ne olacağını da düşünmemiştim. Büyük bir ihtimalle beni yenerdi ama, hiç belli de olmazdı. "Hey Evan! Hadi yarışalım." Dedim muzurca gülümseyerek.


En son Sonya Gaël tarafından Paz Mart 06, 2011 10:47 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evan Triangle Castinholt
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Evan Triangle Castinholt


Mesaj Sayısı : 121
Kayıt tarihi : 28/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Fergieland*

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePaz Mart 06, 2011 2:25 am

Gözlerini araladı... Etraf, hafif bulanık ve sanki dönüyordu. Sağ eliyle gözlerinin üstünü kapadı ve derin nefesler almaya başladı. Boşaltılmamış külün kokusu ciğerlerine doluyor, içinde ki mide bulantısını bastırmaya çalışıyordu. Yattığı yerde gerindi ve derin bir şekilde esnedi. Yattığı yerden hafifçe doğruldu, ayaklarını yatağın kenarından aşağı sarkıttı. Ayakları, yere dokunduğu an soğukluğu hemen fark etmiş, bütün vücudunun ani bir titreme isteğiyle dolmasına neden olmuştu. Hava, her yerde olduğu gibi soğuk değildi burada. Sadece yerdeki taşlar soğuğu çekebiliyordu, terlik giymeyenler için tabii ki. Terliklerini ayağına geçirdi ve ayağı kalktı. Yavaşça gerindi ve yatağın yanında ki komodinin üzerinden sigarasını aldı. İçinden bir tek çıkartıp yaktı. Dumanı, yeni uyanmış ve hâlâ dinç olan akciğerlerine çektikçe nefes alışında ki hırıldama artıyor, boş midesine nazaran daha da bir ağrıyordu. Elini saçlarının arasından geçirdi ve lavaboya doğru ilerlemeye başladı. Her iki adımda bir sigarasını içine çekiyordu, ta ki lavaboya varıncaya kadar. Lavaboya ulaştığında, suyla hafifçe sigarasını ıslatıyor ve çöpe atıyordu. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Aynaya baktı, çağla yeşili gözleri bitkinlikle bakıyordu bu erken havada. Bu kadar erken uyandığı için kendine lanetler savurdu ve tekrar içeriye döndü. Daniel hâlâ uyuyordu. Anlaşılan rüyası garipti çünkü kendine kendine hem kızıyor, hem de gülüyordu. Evan'da hafifçe gülümsedi ve umutsuz vaka dercesine kafasını iki yana salladı. Dolaptan, en kalın giysilerinden aldı. Hava soğuktu ama kırıcı değildi. Sadece soğuktu işte. Giyindi, pirinç tokmağı tuttu ve yavaşça çevirdi. Kar ayakkabılarını giydi, dışarıya adımını attı. Adımını atmasıyla, Rusya'nın can yakan soğuğu kulaklarından başlayarak, bütün vücuduna yayıldı. Her ne kadar kalın giyinirse giyinsin, bu soğuğa karşı koymak imkansızdı. Akıntıya yüzmek gibiydi, o kadar zor, o kadar yorucu. Yine de, snowboard onun hayatında önemliydi ve hayatında ki önemli şeyleri güncel tutmak Evan'ın kendine belirlediği yegâne kuraldı. Soğuğa aldırış etmeden ilerlemeye devam etti. Karda zor yürüyordu. Ayağında kar ayakkabıları olmasına rağmen, üstündeki giysilerin ağırlığı sayesinde dibe batacak gibi oluyordu. Bunlarla yürümek zor, giymek daha zor, taşımak ayrı bir zordu. Çok fazla efor harcıyordu, kıpkırmızı kesilmişti. Nefesi tıknazlaştı, zorlanmaya başladı. Ancak, snowboard alanını gördüğü anda, içinde ki dürtü sayesinde biraz daha güç buldu ve tam gaz - üstündekilerle ne kadar olabilirse, o kadar- ilerledi. Yolun sonuna geldiğinde, artık ağzıyla nefes almadığını hissedebiliyordu*. Yine de, kendinde içeri girebilecek tâkâti bulmuştu. Gidip bir snowboard kiraladı ve dışarı çıktı.
Dışarda, müthiş bir rüzgar vardı ve karları havaya uçuruyordu. Bütün o hava koşullarına rağmen bu, görülmeye değer ve layığını bulmuş bir manzaraydı. Çok güzel fotoğraflar çıkabilirdi, ya da bir şaire veya ressama ilham verebilirdi. O kadar güzeldi. Yine de, bu kadar soğuk fazlaydı, ne kadar güzel olursa olsun. Yavaşça ilerliyordu, elinde snowboarduyla. İleride, bankın üzerinde, elindeki snowboardu ayaklarına geçirmeye çalışan birini gördü. Uzaktan tanıdıktı, saç tipi hiç yabancı gelmiyordu. Yavaşça yanına ilerleyince, bu kişinin Sonya olduğunu gördü. Güneş, hafif hafif kendini göstermeye başlamıştı ancak, cılız bir güneşti bu. Göstermelik bir güneşti. Havaya olan tek etkisi, karlardan yansıyıp geri dönmesiydi ve bu, harika bir manzaraydı. Güneşi arkasına aldı ve Sonya'nın yanına geldi. Hemen yanında ki boşluğu kaptı ve snowboardu ayaklarına geçirdi. Tam bu sırada, Sonya'nın konuşmasıyla irkildi;

-Hey Evan! Hadi yarışalım.

Dedi. Yüzünde, çocuklara has muzip bir gülümseme vardı. Genç adamın dudağının kenarında oluşan kıvrım, yarışı kabul ettiği anlamına geliyordu başlı başına. Sonunun nasıl olacağını düşünmeden -aslında tahmin etmek zor değildi- ve Sonya'nın benzeri bir muziplik abidesi gülüşle cevabını verdi;

-Arkamda kalmayacağına söz verirsen, neden olmasın?


Rp Out *1:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sonya Gaël
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Sonya Gaël


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : Modanın Kalbinden.

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePtsi Mart 07, 2011 5:29 am

Evan’ın yüzüne bakarken, onun da muzurca gülümsediğini gördüm. Dudaklarının kıvrılmasından teklifimi kabul ettiğini anlamıştım. Ama gözlerindeki o sinsilikten başka bir şeyler daha diyeceğini anlamıştım.

-Arkamda kalmayacağına söz verirsen, neden olmasın?

İstemeyerek kahkahayı patlatıverdim. Aslında beni geçeceğini biliyordum ama onun ayağını kaydırmalıydım. Öne geçmek için dağ,bayır –artık nereleri varsa- öyle hızıma hız katıp oradan oraya atlayacaktım. Gerçi başlarken de bir hile yapabilirdim. Sonuçta mini mini bir hileden hiçbir şey olmaz. Ayağa kalkmamla onunda ayağa kalkması bir oldu. Sırıttım. “Hile yapmaya kalkışma. Üçe kadar sayacağım ve başlayacağız. “ Tamam anlamında kafasını salladıktan sonra, sırtımızı rüzgarın estiği yöne doğru verdik. Beş dakika kadar derin, sakin nefesler alıp verdim. Ve işte saymaya başlamıştım. “Bir,iki,ü.. Daha üç demeden hızlıca ileriye atılmıştım. Bunu gören Evan, yarı kızgın bir ifade ile arkamdan başlamıştı kaymaya. Rüzgarın arkamızdan esmesi ikimiz için de birer avantajdı. Ama ona hile yapma derken, kendim mini minnacık bir hile yapmıştım. Aslında pişman da değildim. Sonuçta Evan, tam arkamdan sağlı sollu akrobatik hareketler yaparak bana yaklaşıyordu. Tüm dikkatimi önüme verdim. Hafif dizlerimi kırdım, öne doğru eğildim. Böylece biraz daha hızlanabilecektim. Yan gözle Evan’a bakmam ile yere kapaklanmam bir oldu. Sırtıma çarpan kar dolu ağaç dallarının etkisiyle öne doğru savrulmuştum. Karın içerisinde üç-beş takla attıktan sonra anca durabilmiştim. Kıçımın üzerine düştüğüm için şanşlıyım, kafamın üzerine de çakılabildirdim. Ben kendime gelmeye çalışırken, gözlerim Evan’ı arıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evan Triangle Castinholt
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Evan Triangle Castinholt


Mesaj Sayısı : 121
Kayıt tarihi : 28/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Fergieland*

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePtsi Mart 07, 2011 6:41 am

Genç adamın söylediği söz karşısında Sonya, kahkahayı koyvermiştir. İkisi de biliyordu kimin kazanacağını. Hileli de, hilesiz de. Aynı anda ayağa kalktılar ve yamacın başına doğru ilerlediler. Sonya, hile yapmamamı ve yarışın kuralını açıkladıktan sonra, tamam anlamında kafasını salladı genç adam. Sırtlarını rüzgara verdiler ancak, kız daha üçe kadar saymadan başlamıştı. Genç adam, yarı kızgın bir ifade ile kafasını hafifçe yana yatırdı ve ileri atıldı. Rüzgar, sert esişini arkamızda sürdürüyor, hızın da etkisiyle insanın canının yakıyordu. Hile olmayacak denilen yarışta hile yapılması, biraz ironik bir durumdu ancak pek de önemli değildi. Zaten aralarında ki fark kapanmaya başlamıştı. Genç adam, bulduğu küçük tepelerden atlıyor, değişik hareketlerle Sonya'ya yetişmeye çalışıyordu. Her hareketinde biraz daha özgür hissediyor, kendini daha mutlu buluyordu. Hayata bakışı değişiyordu sanki bu işi yapınca. Aralarında ki mesafe, neredeyse kapanmıştı. Sonya, tam bir yarışçı pozisyonuna bürünmüş, hızlanmaya çalışıyordu. Yine de bu, Evan'ı geçmesine yardımcı olmuyordu. Arada bir arkasına kaçamak bakışlar atıyor, arada ki farkın ne kadar olduğunu ölçmeye çalışıyordu. Birazdan önüne geçecekti ve yapacak hiçbir şeyi kalmayacaktı genç kızın.

Tam bu sırada, Sonya yine arkasına bakarken dengesini kaybetti ve yere düştü. Buz gibi karın içinde yuvarlanmaya, gösterişsiz ve kel ağaçlara çarpıyor, arkasından büyük bir miktar kar kaldırmayı da unutmuyordu. Yerde birkaç takla attıktan sonra durabildi. Evan, boardun önünü kaldırdı ve durdu. Hemen boarddan kurtuldu ve yukarı, kızın yanına koşmaya başladı. Kafa üstü düşmediği için kendini şanslı saymalıydı. Böyle kazaların çoğunluğu kötü biterdi. Yine de Sonya şanslıydı ki birkaç sıyrık ve hafif bir baygınlıkla kurtuldu. Evan, koşar adım yukarı çıkıyor, elindeki eldivenleri çıkartmaya uğraşıyordu. Çıkarttığında, kızın düştüğü yere ulaşmıştı. Kız, yerde yarı baygın biçimde ve yüzündeki birkaç çizikle buz gibi karın üzerinde uzanıyor, kafasını kaldırmış genç adama bakıyordu. Evan, karın üzerine oturdu ve kızı belinden kavrayıp kafası dizine gelecek şekilde yatırdı. Yüzünde, hafif şakacı bir tavırla konuştu;

-Hey, iyi misin? Beni geçmek için daha az tehlikeli yöntemlere başvurabilirdin ancak bu, cidden hızına hız kattı. Ancak ağacı hesaba katmamışsın. Bir daha ki sefere söyle, beni geçmen için yavaşlarım. Bir şeyin yok, değil mi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sonya Gaël
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Sonya Gaël


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : Modanın Kalbinden.

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimeSalı Mart 08, 2011 9:44 am

Yerde hızlı hızlı soluklar alıp veriyordum. Yüzüm biraz yanıyordu ve eklem yerlerim gerçekten çok ağrıyordu. Kırık olmadığını biliyordum. Çünkü; daha önce de kayak yaparken düşmüştüm ve kolumu kırmıştım. Ah,Tanrım! O düşüş bununukinin yüz katı falandı sanırım. Bunu küçük sıyrıklarla atlattığım için şanslı sayılırdım. Kulaklarım uğulduyordu ve yüzüm yanıyordu. Derin derin nefesler almaya devam ederek kafamı kaldırıp Evan’ın gelmesini bekledim. Yanıma gelince, beni belimden kavradı. Kendisine doğru çekerken biraz canım yandı ama belli etmedim. Kafamı dizine koymuştu. Yüzüne yine o şakacı tavrını takınmıştı. Onun bu hali, yüzümü gülümsetmeye yetmişti. Aşağıdan Evan’a bakınca, bakışlarının çok seksi olduğunu fark ettim. Evet, dudakları kızarmıştı ve çok tatlı duruyorlardı.

-Hey, iyi misin? Beni geçmek için daha az tehlikeli yöntemlere başvurabilirdin ancak bu, cidden hızına hız kattı. Ancak ağacı hesaba katmamışsın. Bir daha ki sefere söyle, beni geçmen için yavaşlarım. Bir şeyin yok, değil mi?

Söylediklerine yine hafif bir kahkaha ile gülmüştüm. Gülerken kaburgalarımın ciğerlerime battığını hisettim. Muhtemelen üzerimdeki kıyafetlerden dolayısıyla olmuştu. Aldırmadım. Tepemdeki çocuğa bakaraktan konuştum. “Hey aldırma! Bir şeyim de yok. Yakında canımın acısıda geçer. Hem az biraz akrobatik hareketten bende payıma düşeni aldım ha!” Dedim sırıtarak. Sonra birden çenemi tutamayıp giriştim lafa. “Buradan çok seksi görünüyorsun Evan! Yani normalde de öylesin de!” Hay aksi! Son cümleyi neye dayanarak söylediysem. Gözlerimi çocuğun gözlerinden kaçırdım. Zaten soğuk havada kızaran yanaklarıma, birde bu lafın utangaçlığı girince; pancara döndüm. Şimdi ne olacaktı…

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evan Triangle Castinholt
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Evan Triangle Castinholt


Mesaj Sayısı : 121
Kayıt tarihi : 28/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Fergieland*

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimeSalı Mart 08, 2011 12:57 pm

Sonya, aldırmamasını, yakında canının acısının muhtemelen geçeceğini ve akrobatik haraketler hakkında birkaç şey yaptığını söylemişti. Söylerken, hafifçe sırıtıyordu. Canının acıdığı her hâlinden belliydi. Evan'da gülümsedi yavaşça. Aslında söylediği sözlere değil, nezaketen gülümsemişti. Şu anda umrunda olan tek şey Sonya'ydı ve onun canı yanıyordu. Ancak, aradan saniye dâhi geçmeden Sonya, Evan'ın şu anda ne kadar hoş göründüğünü, sadece şu anda değil, hep böyle olduğunu söylemişti. Söylediği an gözlerini kaçırmış, zaten soğuktan kıpkırmızı olan suratı, söylediği son söz üzerinde daha da bir kırmızı olmuştu. Yüzünün kenarındaki kıvrıma engel olamamıştı genç adam. Eliyle, Sonya'nın çenesini tuttu ve kendine çevirdi. Kızın gözlerine ve müthiş güzellikteki yüz hatlarına baktı. Yüzü genişti ve gözleri büyüktü. Dudakları, soğuk havanın verdiği etkiyle daha da bir kızarmıştı. Bu görüntüsü, zaten çekici olan yüzünü daha da bir çekici kılıyordu. Evan, yüzünde hafif bir gülümseme ile;

-Gözlerini kaçırmana gerek yok. Ben de farklı şeyler hissediyor değilim Sonya.

Dedi ve dudaklarıyla kızın dudaklarını örttü. Hafif bir öpücüğün ardından kafasını kaldırdı. Bu öpücük, bir afrodizyak etkisi yaratmıştı kendisinde. Soğuk havayı hissedemiyordu. Sadece sıcak ve kız vardı zihninde. Sıcaklık bütün yüzüne de, vücuduna da etki etmişti ancak biraz daha kar üzerinde oturmak, ileride gerçekten kötü sonuçlar yaratacaktı. Tekrar gülümsedi;

-İstersen bu konuşmaya içeride devam edelim. Hem sen dinlen, hem de yarım kalmış işimizi bitirelim.

Dedi ve kızı kaldırmak için hamle yaptı. Kalkıp kalkamayacağını bilmediğinden, kaldırmak için komutunu beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sonya Gaël
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Sonya Gaël


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : Modanın Kalbinden.

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 6:39 am

Aklımdan binbir türlü şeyler geçerken, Evan’ın soğuk parmankarını çenemde hissettim. Yüzümü yukarıya doğru kaldırmıştı ve incelemeye koyulmuştu. Gözleri önce yüzüme, sonra gözlerime ve dudaklarıma ilişmişti. Bana bakarken onun aklından geçenleri okumak istedim bir an! Beynine girip benim hakkımdaki düşünceleri okumak… Tam kendimi gözlerine kaptırmıştım ki, Evan’ın sözleri gözlerimin kocaman kocaman açılmasına sebep olmuştu. Ona hissettiğim duyguları, bana karşı hissedeceğini hiç sanmıyordum daha önce. Şu ana dek! Ve sözlerin ardından, buz gibi dudakları ile dudaklarıma kondurduğu öpücük. Bir an titediğimi hissettim. Bu farklı bir öpücüktü, bende farklı duygular uyandırmıştı. Ama güzeldi. Yüzüne bakarken gülümsedi. Söylediklerinin ardından başımı salladım. Oda beni kaldırmak için hamleye girişti. İlk önce yerimde doğruldum. Evan’ın kalktığını görünce, ellerime uzattığı ellerini sıkıca tuttum. Buz kesilmişti benim yüzümden. Ama ses etmiyordu. Kendimde bir gayret bulup sıkıca tuttuğum ellerden de kuvvet alarak ayağa kalktım. Karların üzerinde çıkan ize baktım. Derindi. Yuvarlandığım yerlere baktım, fazla eşindirmiştim ortalığı. Sırıttım. Evan’a dönerek “Odada tek başıma kalıyorum, istersen oraya gidebiliriz.” Bunları söylerken, hala Evan’ın elini tuttuğumu fark ettim. Hafifçe elimi geri çektim mahçup bir ifadeyle. “Sende benim yüzümden hasta olacaksın. Benim yüzümden hasta olmanı istemem. Evet, aşırı düşünceliydim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evan Triangle Castinholt
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Evan Triangle Castinholt


Mesaj Sayısı : 121
Kayıt tarihi : 28/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Fergieland*

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePtsi Mart 14, 2011 11:28 am

Evan, kalktığı gibi ellerini kıza uzattı. Elleri buz gibi olmuştu soğukta. Kırmızılıklar, her yerdeydi. Kan çekilmeye başlanıyordu ellerinden. Eğer biraz daha böyle devam ederse, morluklar oluşmaya daha sonra felce kadar gidebilirdi. Yine de, Sonya için böyle bir şeye katlandığını düşünmek güzeldi. Her ne olursa olsun, işin ucunda Sonya vardı. Kız, ayağa kalkar kalkmaz ilk önce düştüğü yere, sonra da aşağıya kaydığı yere baktı. Yüzünde, hafif munzur bir gülümseme ile odasında tek kaldığını, oraya gidebileceklerini söyledi. Olacak olaylar belliydi daha baştan. Evan'ın hoşnut olmadığı söylenemezdi. Karşısındaki kıza baktı. Yanakları soğuktan kızarmış, dudakları hafiften şişmişti. Soğuğun etkisiyle morumsu bir renge bürünseler de, hâlâ güzeldiler. Böyle bir kızı bulduğu için kendini şanslı sayıyordu açıkçası.
Kız, bunları söyledikten sonra ellerini çekmişti. Kendisi yüzünden hasta olacağını düşünüyordu. Onun yüzünden hasta olmasını istemiyordu. Kimin umurundaydı? Evan'ın değildi. Onun için hasta olmaya bile razıydı. Yani, belirli bir yere kadar. Yine de, amacına ulaşana kadar, Sonya için her şeyi yapabilirdi. Kim bilirdi, belki ileride daha değişik bir ilişkileri olacaktı. Bunu öğrenmeleri için, ilk önce yarım kalan işlerini bitirmeleri gerekiyordu. Genç adam yerdeki eldivenlerini aldı ve eline geçirdi. Beresini hafifçe düzeltti ve kızın yüzüne gülümsedi. Hafif çapkınvari bir gülüştü ancak şu anda içinde en ufak bir çapkınlık duygusu beslemiyordu. Düşünceleri gayet net ve açıktı. Sonya'yı istiyordu. İstediğini de elde edecekti. Ancak burada biraz daha dururlarsa, ne Evan ne de Sonya iyi olamayacağı kesindi. Evan, yavaşça kızın elini tuttu. Kendine çekti ve minik bir öpücük daha kondurdu buz gibi dudaklarına. Dudaklarına değdiği anda kor gibi bir ateş içine düşüyor, bütün soğuğu unutturuyordu bir anda. Bir votka etkisi gibi başını döndürüyordu. Ancak hoş bir baş dönmesiydi bu. Mutluluğun neden olduğu bir baş dönmesi. Hafifçe gülümsedi ve konuştu;

-Kolay kolay hasta olmam. Hem, neden senin yüzündenmiş? İkimiz de böyle olacağını bilemezdik. Haydi, daha sıcak bir yere gidelim. Örneğin, senin odana.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sonya Gaël
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Sonya Gaël


Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : Modanın Kalbinden.

Minik macera Empty
MesajKonu: Geri: Minik macera   Minik macera Icon_minitimePerş. Mart 17, 2011 10:11 am

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Minik macera
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Minik Macera -Part2-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Diğer Yerler :: Rusya :: Krasnaya Polyana :: Snowboard Alanı-
Buraya geçin: