Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
~String of Curiousnesses~ Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
~String of Curiousnesses~ Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
~String of Curiousnesses~ Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
~String of Curiousnesses~ Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
~String of Curiousnesses~ Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 ~String of Curiousnesses~

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Alejandrina C. Dolores
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Alejandrina C. Dolores


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 03/02/11
Nerden : Hindistan. Ama aslen Kripton'luyuz asdsad

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePaz Mart 06, 2011 1:48 pm

~String of Curiousnesses~ Christmas-Icons-jensen-ackles-9438843-100-100x~String of Curiousnesses~ Kegphz

Brighton beach, şehrin kalabalığı ve gürültüsünden kaçmak için kimilerine göre çok saçma, fakat benim için ideal bir yer. İnsanlardan uzak, çok uzak bir kenarında, oturduğum ıslak kumları kısa kot şortumun içine sokarak usulca altımdan geçip giden sesiz dalgaların ilerisindeki durgun sulara kucağımda biriktirdiğim taşları teker teker atıyordum. Her atışımda çıkan 'plump' sesi beynimde yankılandıkça düşüncelerim ya daha da derinleşiyor, ya da aniden kayboluveriyordu; ve açıkçası, bu hisse neredeyse aşık olmuş gibiydim. İleride, kuru olan bir yere bıraktığım geniş çantamın içerisine hırsla tıkıştırdığım yedek kıayefetlerime pek bir güvenerek spor ayakkabılarımı da çıkararak çoktan uzun bacaklarımı suya doğru hayasızca uzatmıştım. Açıkçası, ıslak kumların üzerime yapışıp kalması veya kıyafetlerimin içine kaçmaları, yahut hala büyük sayılabilecek bir dalganın gelip üstümü tamamen ıslatması gibi ihtimalleri kesinlikle önemsemiyordum; şu an için benim açımdan tek önemli olan şey, sonunda biraz olsun yalnız kalabilmekti.

Nicedir yalnız kalabilmek için resmen Vişnu'ya yakarıyordum; ki yalnızlıktan ölümüne korkan birisiydim ben. Eskiden, yani normal hayatımda, büyük-küçük kardeş vıdıvıdıları, üvey anne dırdırları, oldukça saf olan babamın cıkcıkları ve tüm ev ahalisinin olağan tantanaları ile birlikte, bu gürültü ile koca bir taburun postal seslerini dahi bastırabileceğimizi düşünürdüm. Oysaki bunun tamamen bir saçmalık olduğunu şimdilerde gayet iyi bir şekilde anlamıştım, bizim gürültülerimiz bütün Dünya ile kıyaslanınca adeta sinek vızıltısı gibiydi. Buradaki insanların kulak yapıları kesinlikle daha marjinal bir yapıya sahipti, ve daha az hassastı. Daha da ileri gidip iyice bilim kurguya bağlayacak olursak, buranın Dünya'nın bir parçası olduğuna bile inanmakta güçlük çekiyordum diyebilirim. Bana kalırsa, bir uçak yerine rokete binmiş, yerçekiminin kaybolduğu sırada ise kafamı sert bir yere çarpıp bayılmıştım. Sonuç; artık paralel evrenlerden birinde sıkışıp kalmış durumdaydım. Garip, belki biraz da gülünç gelebilirdi kulağa, fakat bunun başka bir açıklaması olduğunu sanmıyordum. Hindistan'daki nacizane yaşantım ve burada araba kornaları ile müzik yapan insanların hayatları arasında mutlaka bir evren farkı olmalıydı herhalde! Bunları düşünürken içsel monoloğuma ahenk katmak amacıyla koca bir taşı okyanusa doğru fırlattım, ve çıkan o koca 'plump' sesi beni yeniden kendime getirdi. İşte o anda, gerçekten bu sese hasta olduğumu farkettim, o olmasaydı gayet de yakın menzilimde bulunan bir adamın olduğunu farketmyecektim bile. İlk başta korkup kafamı çevirdim; giyimine hiç dikkat etmeme karşın, belirgin yüz hatları bana bir erkek olduğunu kanıtladığında sarhoş olabilme ihtimalini düşünerek kalkmayı düşündüm. Fakat gerçekten de ıslak ve kumlu sayılırdım, ki bu da insanlar varken kalkmamam için başlı başına bir nedendi. Koyu tenimden dolayı üzerimdeki kumlar farkedilmese ayyaş bir insan beni arkadan altıma etmişim gibi görebilirdi, ve eğer gerçekten ayyaşsa, bunu yaparken yerlerde yuvarlanmamn sonucu olarak bu kadar ıslak olduğumun düşünülmesi de yine bir ihtimaldi. Tabii o adam sarhoş olmayıp böyle düşünmese bile, eğer beni daha önceden de suya taş atarken görmeyip, düştüğümü ve o hırsla suya bir taş fırlattığımı da sanabilirdi. Sırf bu iki ihtimali de kaldıramadığımdan yerim kalıp başımı önüme eğdim ve kucağımda kalan bir iki taşın renklerini inceliyormuş gibi yaptım. Daha sonradan çantamın ve ayakkabılarımın da ötede olduğunu hatırlayınca kendimi her ne kadar mongol hissetsem de bozuntuya vermemeye çalıştım, anlaşılan bugün en kötü ihtimal eve tuzlu, yalın ayak ve ıpıslak dönecektim.


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aichounosekai.blogspot.com/
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePtsi Mart 07, 2011 3:55 am

Okulun ve Manhattın'ın sıkıcı ortamından uzaklaşmak istiyordum. Çünkü burası bazılarının deyimiyle Harikalar şehri Manhattan gerçekten çok banel gelmeye başlamıştı. Herşey standarttı. Evden çık okula git, okuldan çık eve gel. Daha sonra hazırlanıp bara ya da herhangi bir cafe'ye git. Sonunda da ya ayyaş bir şekilde eve gelip sızmak ya da gayet hoş bir kızla ayılana kadar sevişmek. Bu tür şeyler belki başkalarına göre oldukça çekici gelebilir. Aslında çekici de zaten ama bugün tamda Ben yokum gençler hadi bay bay modlarındayım. O yüzden biran önce okulun bitmesini ve telefonu kapatıp saatlerce uyumak istiyorum.

Brighton beach oldukça sessiz bir kumsaldır. Çoğu zaman kış aylarında orada kimse olmaz ve gelenler de ya ayyaşlardır ya da kafa dinlemek için gelen gençler. Bazı zamanlarda başbaşa kalmak için gelen çiftler de olabiliyor ama onlar genelde eve gitmeyi ercih ettikleri için o ihtimali saymıyorum. Aslında buraya gelmek aklıma gelecek son şeylerden birisidir ama eve gitmek için yola çıktığımda birden Brighton beach geldi aklıma. Ruh halime oldukça uyuyordu. Önce biraz kumsalda gezinir kafa dinlerdim. Daha sonra da birkaç şişe bira içip orada sızabilirdim. Ailem beni merak etmezdi. Manhattın'lı gençler yaşlarından büyük yaşar, aileleride onları olduklarından daha büyük kabul ederlerdi. Düzen böyleydi ve gayette hoştu. Dünya'nın çoğu yerinde böyle birşeyle karşılaşmanız imkansızdır aslında. Bu yüzden ben Calbert Radbourne Tallon oldukça şanslıyım. Daha doğrusu şanslı doğanlardanım. Bu düşünceler içinde ne kadar gaza bastım bilmiyorum ama kısa olan yolu daha da kısaltmış ve Brighton Beach'e varmıştım bile. Arabadan inip kapıyı kapatırken camdaki yansımam dikkatimi çekmişti. Okul formam üzerimdeydi ve ben değiştirmeyi unutmuştum. Neyse çokta önemli değildi aslında evde 3 takım daha vardı. Yırtılırsa, batarsa falan gibi nedenlerden dolayı önlem için. Kapımı kilitleyip merdivenlerden kumsala inerken saçlarımı karıştıran deniz serinliğini burun deliklerimden içeri çektim. Deniz kokusu bana küçükken gittiğimiz ve hiçbirşeyden haberimin olmadığı gerçekten tam anlamıyla saf ve temiz zamanları hatırlatırdı her zaman. O günleri özlemle aklımdan silip attım. Çünkü hiçbirşey o zamanki gibi olmazdı. Özellikle de yaşadığınız ya Manhattın'sa. Kumsal da tahmin ettiğim gibi 3-4 kişi falan vardı. 3 tanesi de yine tahmin ettiğim gibi içki içmekle meşgul olup aptal şakalar yapan serseri grubuydu. Birden 4. kişinin kumsalda oturmuş denize taş atan ve bana oldukça tanıdık gelen bir sima olduğunu farkettim. Kafa dinlemek istiyordum ama selamsız geçmekte olmazdı çünkü beni görmüştü. Tam olarak kim olduğunu bilmediğim için biraz daha yaklaştım. Evet hatırlıyordum. Bu kız Harrison Jewell'de öğremciydi. Unutmamamın en önemli sebebide o kadar sarışın daha doğrusu sahte sarışının içinde original kalabilmiş tek kız olmasıydı. En azından ben öyle tahmin ediyordum. Bunları düşünürken yanına varmıştım bile. Yanına otururken bana bakmadığını farkettim. Sanırım beni ayyaş falan zannetmişti.
''Selam. Ben Calbert. Sir Stafford'da okuyorum. Sanırım sende Harrison Jewell'de öğrencisin. Seni orada birkaç kere görmüştüm.''
Sesim oldukça sakin ve güven verici çıkmıştı. Bazen olduğumdan daha insancıl olabiliyordum böyle. Manhattın daki hayat şartlarından dolayı pek insancıl olmak mümkün değil bunu herkes bilir. Cevap vermesin beklerken cebimden bir sigara çıkardım ve yaktım. Rüzgar açık gömleğimin içinden girip tüm tenimi serinletirken sigaramı nefeslemeye başladım.

Spoiler:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandrina C. Dolores
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Alejandrina C. Dolores


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 03/02/11
Nerden : Hindistan. Ama aslen Kripton'luyuz asdsad

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 2:25 am

Uzaktan gördüğüm oğlanın yanıma doğru geldiğini göz ucuyla görebiliyordum. Açıkçsı korkmuşve panik olmuştum, zira Manhattan'ın erkekleri ile fazla yakın olmamaya özen gösteriyordum. Burada ilk tanıştığım kişinin de bir erkek olması tamamen hayatın bir cilvesiydi tabii. Sahi, Özgürlükler Ülkesinde nereye gitsem mutlaka bana kötü gözüken bir şeyler öğreniyordum. Nereye baksam sigara içen, uyuşturucu kullanan ve her gece başka başka kişiler ile birlikte olan insanları görüyordum. Benim gibi bir insan için bu alışılmadık ve iğrenç bir durumdu. Tabii, her ne kadar böyle desem de böyle bir alanda tek başıma olmak otokontrolümü sağlamamı zorlaştırmıyor da değildi. Bazen kendimi salıvermeyi düşünüyor, uyum sağlayabilmek istiyordum; fakat daha sonra aklıma gelen ailem, çevrem ve toplumum beni bunlardan alıkoyuyor, içimde şahlanmaya çalışan yeniyetme o kötü duyguların kafasını eziyordu. Minnettardım buna, en azından kendimi kötülüğün kollarına bırakmıyordum, fakat bunun daha ne kadar sürebileceği tamamen muammaydı.

Çocuğun tanıdık sesiyle bir an başımı ona doğru çevirdim. İlk bakışta, üç kız kardeş olarak gittiğimiz Alacakaranlık filmindeki ablalarımın ölüp bittiği Edward'a benziyordu, fakat sonradan kendine has bir çekiciliği olduğunu anlamanız pek de uzun sürmüyordu hani. Tabii beni ilgilendiren kısmı bu değildi, zira hala sarhoş olduğunu düşünüyordum. Fakat gerçekten sandığım gibi olsaydı, hiç konuşmamış olmamıza rağmen beni nasıl, nereden tanıdığını hatırlayabilirdi? İçine düştüğüm bu ikilem beynimi sulandırıyordu, fakat kendimi kontrol edebilmeliydim. Yaktığı sigara ile gözlerimi devirdim, cidden, burada kötü alışkanlığı olmayan bir tek genç bile bulmak imkansız gibiydi. İçimden bir ses kalkıp gitmemi söylüyordu, fakat bunu da sonuçlarının kötü olacağını biliyordum. Yanıma gelen birinden ölümüne kaçmam asosyalin teki olduğumu düşündürtebilirdi, ve dominant kişiliğim sırf bu yüzden kaçmama izin vermezdi zaten. Ayrıca, kalksam bile bu halde uzaklaşamazdım, kabinlere girip üstümü değiştirmem gerekiyordu. Sapık olmadığı ne malumdu? Bunca yıldır koruduğum bekaretimi ıslak bir şort yüzünden kaybetmeyi göze alamazdım. Bu yüzden sadece elimi kuma dayayarak birazcık öteki tarafa doğru kaydım, her zaman önlem almak gerekiyordu. Bluzumun üzerinde topladığım taşlardan iri bir yumurta şeklinde olan kiremit rengi taşı su üzerinde sektirerek fırlattım. Üçüncü sekmeden sonra yeniden 'plump' diye bir ses duyuldu, ve o denizin dibine batarken ben konuşmaya başladım. ' Doğru tahmin ettin, Harrison Jewell öğrencisiyim. ' sesimin şu an bir gıdım dahi var olmayan özgüvenimi yansıtması için çabalıyordum, fakat ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı. Sessizce boğazımı temizleyerek baştan almaya karar verdim, ve bir taş daha fırlattım. ' Özgüvenine hayran kaldım, ' Bunu söylerken sanırım sadec kendi duygularımı yanstıyordum, fakat önemli değildi. Dolaylı yoldan kendimi anlatarak hangi nedenle yanıma geldiğini anlamam gerekti, hem böylece kolay lokma olmadığımı da görmüş olurdu. ' Yanıma gelirken hiç sarhoş bir sapık olduğumu düşünmedin mi? ' Başımı ondan yana doğru çevirip cevabını beklemeye çalıştım. Bu yolla onun da kişiliğini çözebileceğimi umuyordum hem.



Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aichounosekai.blogspot.com/
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePerş. Mart 10, 2011 6:54 am

Bana bakmıyordu ama tedirgin olduğu her halinden belliydi. Biran acaba gelmekle hatamı yaptım diye düşündüm. Ama kötü bir niyetim yoktu ve onunda bunu anlaması gerekiyordu.

Ben konuşalı 5 dakika falan olmuştu ama o hala kendine gelememişti. Tam yeter artık hoşçakal deyip gitmeyi düşünürken kucağındaki taşlardan birini aldı ve denize fırlattı. Açıkcası ilk seferde 'plump' sesini bekliyordum ama öyle olmadı. 2 kez sekti ve 'plump' sesi öyle duyuldu. Bunu yapabildiğine gerçekten şaşırmıştım. Küçükken tatile gittiğimiz göl kenarlarında iskeleye gidip bunu yapmayı hep denerdim ama yine de beceremezdim. Kızlar bazı durumlarda erkeklerden önde olmayı becerebiliyor. ' Doğru tahmin ettin, Harrison Jewell öğrencisiyim. ' Sesi beni düşündüğüm şeylerden hayata geri döndürmüştü. Söylediği şey de benim konuşturmamı gerektirecek birşey değildi zaten. Hala da temkinliydi. Heyy!! Ben de özgüven falan yok diye bağırıyordu resmen. Bu kıza biraz özgüven lazımdı. Newyork da nasıl barındığını merak etmiştim. Çünkü öyle bir şehirde ve Harrison Jewell gibi bir okul da özgüven eksikliği olanlar genelde ezilir. 'Özgüvenine hayran kaldım, ' Newyork da yaşıyorsan ve Sir Stafford da öğrenciysn özgüvenin olmaması imkansız gibi birşeydir açıkcası. Cavep verecektim ama sanırım konuşmaya devam edecekti ki sustum. ' Yanıma gelirken hiç sarhoş bir sapık olduğumu düşünmedin mi? ' Ha?? Ne diyordu bu kız ya. Gerçekten delirmiş olmalı. Düşüncelerimi anlasın diye ona tek kaşımı kaldırarak baktım. Sanırım yanına gelebilecek her insanı böyle sanıyordu ki benden de böyle düşünmemi bekliyordu ilginç. Aslında şuan öyle düşünülecek bir ortam var. Sahilde bulunan bizden başka insanlar içki içmekle meşgul. Boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım. Ama bu sefer gülümsüyordum. '' Düşünmem için hiçbir gerekçe yok. Çünkü seni az da olsa tanıyorum. Göz aşinalığım var. Geceleri oldukça sık dışarı çıkarım. Takıldığım mekanlarda o kadar çok okul arkadaşın var ki...'' Sustum. Demeye çalıştıklarımı anlamasını istiyordum. O uzaklara bakarken konuşmaya devam ettim. ''Söylediklerimi sanırım anlamışsındır. İşin özü; sen onlar gibi değilsin. Bu da senin iyi bir insan olduğunu gösterir.'' Gayet net konuşmuştum. Onun iyi bir insan olduğuna inanmak istiyordum. Çünkü yaşadığınız yer Newyorksa böyle insanlara ihtiyaç duyuyorsunuz. ''Biraz gezelim mi?? Merak etme sapık falan değilim. Bu arada adım Calbert. Sir Stafford da öğrenciyim. Adımı belki duymuşsundur. Zaten üzerimdekilerden de belli. Yani az da olsa rahatlayıp manzara'nın tadını çıkarabilirsin.'' Güven verici bir şekilde gülümsedim. Sir Stafford da okuduğumu ve adımı 2. kez söyleyişim biraz düşündükten sonra dank etti. Ama ne yapayım. Tavırları kafamı karıştırmıştı. Ama yine de umarım rahatlamasına biraz da olsa yardım edebilmişimdir diye geçirdim içimden. Bu arada manzara da oldukça güzeldi. Laf olsun diye söylemiştim ama sanırım doğru söylemiştim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandrina C. Dolores
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Alejandrina C. Dolores


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 03/02/11
Nerden : Hindistan. Ama aslen Kripton'luyuz asdsad

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 2:31 pm

Spoiler:

Bu kadar sert çıkışmam iyi olmuş muydu? Kendimi korumak çin ilk başta gerekenin bu olduğunu düşünsem de, şimdi bunun kötü bir fikir olduğunu anlıyordum. DÜşman edinmek istemiyordum, ve şimdiki tavrım yüzünden Calbert benden soğur diye korkuyordum. Aslında, sadece beni tanıdığı için yanıma gelmiş olmalıydı, değil mi? Öyleyse neden bunu anlayamamış, neden kendimi koruma içgüdüsü ile bu şekilde davranmıştım? Gerçekten, umarım bu davranışım benden soğumasına yol açmamıştı. Zira bu koca ilçe, şehir, eyalet ve kıtada tek başımaydım. Oldukça kötü ve sevimsiz bir durum olsa da, yapacak bir şey yoktu. Samanlıktaki iğneye benziyordum, bütün o kuru otların arasında çiftçinin geçim kaynaklarından muhtemelen en verimli olanının payında bulunarak adamı büyük bir mal kaybına uğratacaktım, fakat yapacak bir şey yoktu. Bir iğnenin kürdandan tek farkı hammaddesi idi, tıpkı bir kirpinin ürkek bir tavşandan çok daha korkutucu olmasının sebebi olan dikenleri gibi sivri ve delici olabiliyordum. Fakat asıl amacım hiçbir zaman insanların canını acıtmak olmamıştı, aksine, tabiri caiz ise insanların söküklerini dikmeye bayılıyordum. Fakat sadece kendim gibi olanların arasında iken birilerine yardım etme potansiyelim en çoğa yükseliyordu, benden farklı olanların arasında ise, farkedilip çekilmediğim sürece büyük felaketlere sebep olabiliyordum. Beni bir iğne yapan kişiliğim, ırkım, dilim, dinim, tenim, kaşım, gözüm, kısacası her şeyimdi. Beni ben yapan her şey, beni bir iğneye dönüştürüyordu.

Diğerlerinden farklı olduğumu, sanki az önce iç sesimi duymuş gibi onaylarcasına söyleyerek adını ikinci kez bağışlayan çocuğa güneşten dolayı gözlerimi kısarak baktım. Gautama aşkına, gerçekten de sigara dumanında bile iyice morfin almış gibi olduğumun daha yeni farkına varıyordum. Elimi kuma dayayarak ayağa kalkıp üstümü silkelerken, üstümü değiştirmem gerektiğini söylemek üzere Calbert'a döndüm. ' Sahil boyunca turlayabiliriz, fakat daha da uzaklaşacaksak kesinlikle şuradaki kabinlerde üstümü değiştirmem iyi olacak gibi görünüyor... ' Konuşurken ilerideki kabinleri işaret ediyor, fakat başımı yerden kaldırmıyordum. Sapık olmadığını anlamış olsak da, bir erkeğe üstümü değiştirmem gerektiğini söylemek, biraz... hoşnutsuzdu sanki. Buna alışık değildim, ve alışacağımın söylenmesinden de artık ciddi anlamda ürküyordum. Şimdiden erkek arkadaşlarımın sayısı kız arkadaşlarımınkinin üstündeydi, ve bu bile alışacağımı göstermeye yetiyordu. Bir iki adım ardımızdaki çantamı alarak koluma taktım, buradan sonrasında sahilde nereden nereyi dolaşacağımız onun inisiyatifine kalmış bir şeydi. Cevabını beklerken 'Hayır, arabana asla binmeyeceğim!' demeye hazırladım kendimi, ne olur ne olmaz...


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aichounosekai.blogspot.com/
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 1:19 am

Biraz düşündükten sonra kumdan güç alarak ayağa kalktı. Bende onun hareketini kendimce tekrarladım. O üzerini silkelerken bende ona bakıyordum sakince. Şimdi ne epki vereceği açıkcası benim için merak konusuydu.

Üzerini silkme işlemi bittikten sonra baktı ve biraz daha güvende hissedermiş gibi konuşmaya başladı. ' Sahil boyunca turlayabiliriz, fakat daha da uzaklaşacaksak kesinlikle şuradaki kabinlerde üstümü değiştirmem iyi olacak gibi görünüyor... ' Aslında sadece sahil boyun da yürüyecektik ve daha sonra gidip bir yerlerde içki falan içecektim ama artık iş işten geçmişti ve onu ortada bırakmazdım. Ben ne söyleyeceğimi düşünürken o da yerden eğilip çantasını aldı. ''Aslında sahil boyunca turlayıp daha sonra seni evine bırakabilirim. Bence şöyle yapalım. Birazcık dolaşalım ve buraya dönüp üzerini değiştirelim. Böylece güzel olduğunu tahmin ettiğim kıyafetlerin batmamış olur.'' Gülümsedim ve göz kıptım. Bana hayran hayran bakakalmıştı. Hoş en yumuşak ses tonum ve ardından yaptığım hareket çoğu zaman etkileyici olmuştu. ''Bence burada durup birbirimize bakarak hiçbirşey elde edemeyiz.'' dedim utanmamasını umarak ama o utanmaktan çok gözlerini devirmişti. Bu hareketiyle bildiğim Newyork kızlarını az da olsa anımsatmıştı. Gülümsedim ve arkamdan gelmesini umarak yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra arkamda homurtular duyarak duraksadım ve baktım. Ale bayağı arkada kalmıştı. Sanırım dalgaları izleyerek yürümeye fazla kaptırıp hızımı ayarlayamamıştım. Duraksadım ve yanıma gelmesini bekledim. Elimi başımın arkasına koyup mahçup bir ifade takınarak ''Afedersin. Sanırım biraz fazla kaptırmışım. Birdahaki sefere seslenirsen böyle birşey yaşanmaz.'' dedim. Sonunda oda gülümsemişti. Bu arada benim birazcık dediğim yol bayağı uzundu sanırım çünkü oturduğumuz yeri ufacık bir şekilde görüyordum. ''Bayağı yürümüşüz. İstersen şurdaki kayalıklara oturup biraz dinlenelim.'' dedim kayalıkları göstererek. Başıyla onayladı ve kayalıklara oturdu. Ardından da bacak bacak üstüne atıp eteğinin altından oldukça hoş görünen kalçasını ortaya çıkardı. Birden baştan beri hiç vücuduna dikkat etmeyişim aklıma geldi. Fırsat bu fırsat diyerek hızlıca onu süzdüm. Gerçekten güzel bir vücudu vardı ve boyu da uzundu. Yatakta neler yapabileceğini düşünerek iç çektim. Başını kaldırdı ve ne oluyor dercesine bana baktı. Gülümseyip yanına oturdum. Bu sefer daha yakındık ve o benden kaçmamıştı.

Spoiler:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alejandrina C. Dolores
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Alejandrina C. Dolores


Mesaj Sayısı : 115
Kayıt tarihi : 03/02/11
Nerden : Hindistan. Ama aslen Kripton'luyuz asdsad

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePtsi Mart 14, 2011 1:44 am

Ters bir şey söylemesine karşılık ürkekçe sıktığım yumruğumu, umduğumdan daha iyi olan önerisi ile çaktırmadan gevşettim. Göz kırpmasına gülümseyerek karşılık vermekten başka bir şey yapamadım, az önce gereksiz yere günahını almıştım zira. Yürümeye başladığımızda bir adım önümde olmasına bir şey dememiştim, buranın pek matah kızları gibi önümden yürüdüğü için mızıldanıp da inatla koluna girecek değildim. Denizin gökle birleştiği ufuk çizgisinden ayaklarımıza kadar uzanan sakin dalgalara dalmış, adımlarımı yavaşlatmıştım. Denizi, daha doğrusu okyanusu seyre dalmanın beni neden bu kadar rahatlattığını bilmiyordum, zira pek de deniz kenarında oturabilecek kadar boş vakti olan biri olmamıştım hiç. Fakat arada yaptığım bu kaçamaklar, bütün yılların yükünü üstümden alıyordu sanki. Bu yüzden deniz kenarında olmayı seviyordum, sanki sular insanın bütün yükünü alıp başka limanlara götürüyor gibiydi. Genç kızlığıma kadar geçen süre içerisinde rüyalarımı akan suya anlatırken kimi zaman akıttığım bir iki damla gözyaşı suya karışıp uzaklaşırken, benden bir parçanın ne kadar uzağa gidebileceğini merak ederdim açıkçası. O bir damla gözyaşının gittiği yerleri görebilmek, tanımak isterdim.New York'ta olmak bu yüzden biraz da bir türlü uyanamadığım rüyalarım gibiydi, hala küçük bir kız gibi düşünmemi sağlıyordu. Şikayetçiydim bu durumdan, ben olgun olmaya çalıştıkça beni yaşımdan düşürüyordu. Lâkin yapacak bir şey yoktu, bir daha çağrılana kadar New York'ta kalmakla yükümlüydüm.

İçimi karartan bu düşünceler ile hayıflanırken, kendi kendime homurdanmalarımla bana dönen Calbert'a baktım. Sahi, ne kadar da açılmıştı aramızdaki mesafe! İç geçirdim, bu kadar dalgın olduğumu görmemiş miydi acaba, yoksa uzak mı durmak istiyordu benden? Belki de o da benim gibi derin düşüncelere dalmış, benim varlığımı unutmuştu, kim bilir, bunun gibi nice şey geçmiş olabilirdi aklından. Zihin okumakta pek iyi olduğum söylenemezdi, bu yüzden olayların görünen kısmı ile ilgilenmek her zaman daha kolayıma giderdi. Yine böyle yaparak adımlarımı hızlandırdım ve yetiştim ona. Yanına vardığımda söyledikleri üzerine gülümsedim, fakat yerimde durdukça bacaklarımın karıncalandığını hissedebiliyordum. Sahi, yürürken farkedememiştik ama yolumuz bir hayli uzundu. Bu yüzden oturma fikrini canı gönülden kabul ederek alçak bir kayalığın üzerine oturarak ağrıyan dizim, dizimin üstüne gelecek şekilde bacak bacak üstüne attım hafifçe. Bayağı bir yürümüştük, ve bu süre içerisinde hiç konuşmamıştık. Biraz sinir bozucuydu bu durum sanki, zira sessizlik arttıkça bana başka bir gözle bakmaya başladığını sezebiliyordum. Yanıma oturduğunda en basit konudan açtım muhabbeti, belki konuşmaya başladıkça açılabilirdik. ' Sen de mi kafa dinlemek için buraya geldin, benim gibi? ' Konuşurken yüzüne bakmıyor, ufuk çizgisini seyrediyordum, fakat üzerimde hissettiğim bakışlara karşılıksız kalamayarak başımı ona doğru çevirdim. Sanırım bu şekilde bir cevap beklemek, en arkadaş canlısı olanıydı.



Spoiler:


En son Alejandrina C. Dolores tarafından Salı Mart 15, 2011 1:55 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aichounosekai.blogspot.com/
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

~String of Curiousnesses~ Empty
MesajKonu: Geri: ~String of Curiousnesses~   ~String of Curiousnesses~ Icon_minitimePtsi Mart 14, 2011 7:54 am

Yanına oturmuştum ama henüz herhangi birşey konuşmaya başlamamıştık. Bu kız neden bu kadar sessizdi böyle. Artık canım sıkılmaya başlamıştı. Kafa dinlemeye gelmiştim ama bu kadar dinlemek yeterdi. Zaten bu kız da uykumu getirmişti. Tam bir bahane uydurup kalkacaktım ki konuşmaya başladı. ' Sen de mi kafa dinlemek için buraya geldin, benim gibi? ' Bana bakmadan konuşmuştu. Zaten bugün kendimi iğrenç bir tip gibi hissettirmişti. Güzel olmasına oldukça güzeldi ama bu kadar ürkek bir kıza ne bedenim ne de kişiliğim alışık değildi. Ben bunlarla meşgulken sonunda bana bakmaya karar verip yüzüme baktı.

Gülümsemeye çalışarak konuşmaya başladım. ''Evet sanırım öyle. Aslında sanırım değil buraya gelirken düşündüğüm şey buydu. Ve de sessizliğin sayesinde yeterince kafamı dinledim.'' Belli belirsiz söylemiştim son kelimeleri. Duyduğundan bile şüphem vardı ama şaşırmış gibiydi. İçimdekileri dökmenin zamanı gelmişti. ''Ale. Açıkcası bana göre fazla fazla sessizsin. Tamam biliyorum diyer Newyorker'lar gibi değilsin ama sonuçta ben senin arkadaşınım. Beni az da olsa duymuşluğun vardır. '' Duraksadım ve dikkatlice yüz ifadesinin şaşkınlıktan hüzne geçişini gördüm. Bence onun yanına yaklaşan çoğu erkek böyle düşünüyordur. ''Amacım seninle yatmak falan değil ama bu sessizlik fazla sıkıcı.'' saate baktım ve gece 02:00 olduğunu gördüm. Eve gitme vaktiydi. ''Ayrıca da senin gibi bir kız için oldukça geç bir saat. Yarın okul var. İstersen seni eve bırakabilirim??'' Kabul etmeyeceğini biliyordum ve öyle de oldu. Beraber geldiğimiz sahile kadar sessizce yürüdük. Üstünü değiştirirken dışarı da bekledim. Zaten ona yaklaşmaya kalksam 'İmdatt!! Sapık var' diye bağırabilirdi. Açıkcası onu az da olsa tanımıştım ve birdaha yanına yaklaşma gibi bir niyetim yoktu. Ama o fikirlerini değiştirip daha arkadaş canlısı olursa benim de fikirlerim değişebilirdi. Kabinden çıktıktan sonra anayol'a kadar beraber çıktık ve ona bir taksi çağırıp parasını ödedim. Ardından birşeyler içmek için sahildeki barlardan birine yöneldim. Bu gece fazla sessiz geçmişti ve biraz harekete ihtiyaç vardı.

RP BİTMİŞTİR!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~String of Curiousnesses~
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Brooklyn :: Brighton Beach-
Buraya geçin: