Çocuk düşünceliydi, belki de çok da istemiyordu. Ya da şuanda başı fazlasıyla beladaydı ve kimseyle uğraşacak halde olduğunu düşünmüyordu. Arkadan gelen ve tam sarışın çocuğun yüzünü aydınlatan ışığa şükrediyordu Madeleine. Gerçekten mükemmel bir fiziği ve çekici bakışları vardı çocuğun. Onunla beraber olmamak için herhangi bir sebep yokken bu kadar bekletilmek onu sinir ediyordu haliyle. Çocuğun bir yanıt vermesini beklerken uzun, ince parmaklarını ensesinde dolaştırıyor ve ortamın şehvetini artırmak amacıyla mimiklerini kullanmayı da bırakmıyordu elbette. Madeleine vahşi ve çekici havasıyla çoğu erkeği elde edebiliyordu zaten. Bu gece ise fazlasıyla istekli ve boştu. Çocuğun karar verme aşamasına geldiğini farkedip vücudunu birkaç santim daha yakınlaştırmıştı farkettirmemeye çalışarak. Bir anda tüm enerjisiyle Madeleine'nin sırtından tutup onu duvara hızla çarptırmıştı. Çıplak bacaklarından, kalçasına doğru ellerini götürüyor ve arzularını açıkça göstermekten geri kalmıyordu genç adam. Fazla zamanı yokmuş gibi hızlı davranıyordu. Otelin kapısından koşar adımlarla girmiş ve bir eli hala Madeleine'nin kalçalarındaydı. İkisi birlikte merdivenlerden çıkmıştı, Mad'in göstergelerine uyarak. Bir kat çıktıktan sonra bu eski püskü otelin bir yıkıntı odasına girmişlerdi. Madeleine kapıyı kapatır kapatmaz genç çocuğun üzerindeki gömleğin düğmelerini hızla açmaya başladı. Dudaklarını onunkilere yapıştırdı, soyunma esnasında şehvet gücünü artırmak adına bir nevi. Üzerinde siyah ve yarı transparan bluz ve altında ise siyah ince bir külot vardı yalnızca. Yüzündeki makyajı çocuğa iyice bulaştırmıştı ve de. Kollarında, parmaklarında ve boynunda bir ton aksesuar vardı ve öpüşürken bir yanda bunları çıkarmaya uğraşıyordu zorla. Madeleine, genç çocuğun omuzlarına sertçe vurarak onu yatağa fırlatmış ve yavaşça üzerine uzanmıştı. Elleri çocuğun pantolonuna gitmişti o sırada. Her ne kadar kendisinden küçük bir çocuk olsa da, onun da rızasının olması bu işi imkansızlık perdesinin önüne sürüyordu. Madeleine, genci kendisine doğru çevirmiş ve bacaklarını beline dolamıştı. Ona fırsat vermeden kendi kendine çıkarmıştı üzerindeki ince bluzu. Leopar desenli sütyeni onun vahşi havasını biraz daha demlendirmişti adeta.