Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Victorola Salvatore
Princeton | I. Sınıf
 Princeton | I. Sınıf
Victorola Salvatore


Mesaj Sayısı : 170
Kayıt tarihi : 02/09/10
Nerden : LA, California.

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 11:50 am



Ard arda gelen topuk sesleri boş koridoru inletiyordu. Crystal ve Arianna arkamda, henüz zil çalmamış sessizliğin cirit attığı okulda tuvalete doğru yürüyorduk. Dersi kaçırmış olmam umurumda bile değildi. Zaten ne kadar gereksiz ders varsa sabaha koyuyorlardı. Aynı durum Stal ve Ann için de geçerliydi. Sonuç olarak birlikte Ann’lerde kahvaltı yaptıktan sonra okula gelmiştik. Sık sık birbirimizde kahvaltı yapmaya ve kalmaya bayılırdık. Dedikodu gibi önemli bir nimeti yapmak için en uygun ortam ev oluyordu çünkü. Girişteki güvenlikle ise hiçbir sorunumuz olmadı, daha önceki durumlarda da olmamıştı zaten. Durdum ve Crystal’in hijyenik olmayan tuvalet kapısını açmasını bekledim. İçeri bir göz attıktan sonra temiz olduğunu söyleyen bir işaret yaptı ve Ann’le beraber içeri girdik.

Yeni temizlendiği belli olan üç ayna duvarda asılı öylece bizi bekliyordu. Hepimiz makyaj tazelemek üzere aynaların karşısına geçtik. Yeterince kırmızı olan rujumun tazelenmeye ihtiyacı yoktu ama ben daha fazla kırmızılık istiyordum. Mükemmel bir rengi olan kırmızı ruju usulca çantamdan çıkarıp dudağıma bir kat daha sürdüm. Şimdi kırmızı olan dudaklarım alev misali parlıyordu. Büyük ihtimal bu kadar makyaj yaptığımı görse palyaçoya benzediğim konusunda dalga geçerdi babam. Ona kalsa okula boynumda bir sululuk, elimde beslenme çantam ve çantamda iki gün öncesinden yapılmış ödevlerimle okula gitmeliydim. En son ilkokulda okul toplantılarına katıldığını düşünürsek beni okulda böyle hayal etmesi hiç de anormal değil. Rujun kapağını kapatıp çantama attıktan sonra kabarmış olan saçlarımı elimle dizginlemeye çalıştım. Tanrım, yağmurlu havalardan nefret ediyorum. Stal ve Ann’i göz ucuyla kontrol ettim. Ann gömleğinin düğmelerini beline kadar açmakla meşguldü. Yapabilse gömleği çıkarıp atabileceğinden eminim. İçine bir şey giymiş olsa bu problem değildi ama ne yazık ki bir şey giymeyi tercih etmemişti. Stal ise o güzel gözlerini ortaya çıkaracak göz makyajını tazeliyordu. İkisinin de işlerinin bittiğinden emin olduktan sonra kapıya doğru yöneldim. Bu sefer Ann önce davranıp kapıyı açtı ve Stal’le beraber çalan okul zili eşliğinde koridora çıktık.

“Zil çaldığına göre yukarı çıkmamıza gerek yok. Bahçeye inebiliriz sanırım?” Son derece yumuşak ve çekici sesiyle söylemişti bunu Stal. Olabilir anlamında başımı salladım. Biraz önce de oradaydık fakat dersliklere çıkıp yapabileceğimiz bir şey de yoktu. “Bu havada dışarı çıkmayı mı düşünüyorsunuz?” Ann’in sesi Stal’inkine göre daha hırçın ve seksiydi ama haklıydı da. Milyonluk topuklarımı çamurda kirletmeye niyetim yoktu. Stal fikrinin toz olmasına neden olduğu için Ann’e sinirli bir bakış attı ve hafif bir hüzünle dudaklarını büzdü. Ann’se hiç umursamadan saçlarını geriye attı ve gülümsedi. Bir an önce ne yapacağımıza karar vermemiz lazımdı. Burada teneffüs sonuna kadar dikilemezdik. “Bayanlar fikir alışverişiniz bittiyse laboratuara uğruyoruz. Almam gereken dosyalar var.” İkisi de akıllarına yatan bu fikri kabul etti ve merdivenlere doğru yürümeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Lucy Warren
Harrison Jewell | II. Sınıf
Harrison Jewell | II. Sınıf
Arianna Lucy Warren


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 29/01/11
Gerçek Yaşı : 30

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Geri: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 12:34 pm

Güne Vic ve Crs'le başlamıştım. Uyurken kapı çalmış ve onlar gelmişti. Zar zor ayılmıştım açıkcası. Ama onlara yardım etmeyip koltukta sızmıştım. Kahvaltı hazırlanınca da beni uyandırmışlardı. Bu kızları gören ellerinden herhangi bir iş gelmeyeceğini düşünürdü ama gerçekten yetenekliydiler. Böyle bir masa görmeyeli uzun zaman olmuştu. Yaptığı herşeyi kilo'yu düşünmeyerek bir güzel miğdeye indirdim. Teşekkür olayını sonraya bırakacaktım çünkü biraz daha hazırlanmayıp oyalanırsam okula geç kalacaktık. Hızlıca masadan kalktım ve banyoya koştum. El, ağız temizliğim bittikten sonra giyinip kızların yanına gittim. Onlar o arada masa'yı toplayıp kirlileri makine'ye tıkıp çalışırmışlardı bile. Aferin size! Apar topar çıkıp arabalarımıza bindik ve kısa sürede okula vardık.

Okul'a vardğımızda zil çoktan çalmıştı. O yüzden koridorlarda sadece üçümüzün yürümesinden kaynaklanan topuk sesleri çınlıyordu. Hepimiz nereye gideceğimizi biliyorduk. Tabiki tuvalete. Yoldan bu yana hepimizin makyajı bozulmuş olabilirdi ve ortalıkta kimse yokken tazelemek en iyisiydi. Tuvaletlere vardığımızda önden gidip Crs kapıyı açtı ve içeri girdi. Bu saatlerde tuvaletler de öpüşen öğrenci olup olmadığını görmek için müdüre ortalıkta gezinirdi. Sanki onu çok ilgilendiriyormuş gibi. İçeri de kimsenin olmadığını anlayınca hep birlikte tuvalete daldık. Herkes çantalarına yönelip birer ruj çıkardı. Tamam pek fazla makyajımız bozulmamıştı ama yine de tazelemek gerekirdi. Yüz makyajım bitince gömleğimin düğmelerini açmaya başladım. Ne de olsa bu güzel göğüsleri görmeye herkesin hakkı vardı. Benim işim diğerlerinden erken bitmişti. O yüzden son bir kez aynada saçımı düzeltip kapıya yöneldim. Tam kapıya vardığımda zil çaldı ve dışarı çıktık. “Zil çaldığına göre yukarı çıkmamıza gerek yok. Bahçeye inebiliriz sanırım?” dedi Crs. Evet mantıklıydı. Tam harekete geçecektik ki havanın kapalı olduğu aklıma geldi. Duraksayıp bana bakmalarını sağladım. “Bu havada dışarı çıkmayı mı düşünüyorsunuz?” Sorum ikisineydi tabiki. Crs bana ne farkeder gezelim biraz der gibi bir bakış attı. Ben de boşver ya anlamına gelen saçlarımı arkaya attım. Crs konuşacaktı ki Vic lafa girdi. “Bayanlar fikir alışverişiniz bittiyse laboratuara uğruyoruz. Almam gereken dosyalar var.” İkimiz de başımızla onaylayıp merdivenlere doğru yürümeye başladık. ''Crs bu akşam napıyorsun?? Aurelia sen ben ve Calbert buluşalım mı?? Hatta bizde. Fim falan izleriz.'' dedim. Vic'i davet etmemiştim. O bizimle yani Aurelia ve Calbert'le olan grubumuzda takılmayı pek sevmezdi. Crs düşünüyormuş gibi homurtular çıkardı. Bu arada labaratuara varmıştık bile. Vic içeri girince Crs de konuşmaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Crystal Morrison


Mesaj Sayısı : 569
Kayıt tarihi : 20/01/11
Nerden : NYC

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Geri: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimePtsi Mart 14, 2011 5:23 am

Ari ve Vic ile geçen çok güzel bir kahvaltısının ardından geç de olsa okula varmıştık. Genel de okula en son gelenler biz olurduk. Sabahki derslere girmeyi pek sevmezdik. Çok saçma ve sıkıcı dersler olurdu genelde. Bomboş ve sessiz koridorda yürürken bir yandan gülüyorduk. Her zamanki gibi dedikodular yapıyorduk. Tuvaletlere geldiğimizde kapıyı açıp içeri baktım. İçeri de öpüşenler olabilirdi ben de her ihtimale karşı yokladım içeriyi. Temiz olduğunu görünce kızlara seslendim, ve bizi bekleyen üç müthiş aynanın karşısına geçtik. Vic her zaman ki gibi dudaklarına kıpkırmızı ruju sürerken Ari gömleğinin düğmelerini açıyordu. Bense hafif bir allık sürdükten sonra göz makyajımı tazeliyordum. Ardından saçımı elimle hafif kabarttıktan sonra hepimiz hazırdık. Zilin çalmasıyla birlikte koridora attık kendimizi.

“Zil çaldığına göre yukarı çıkmamıza gerek yok. Bahçeye inebiliriz sanırım?” Dedim gayet yumuşak bir sesle, Vic onayladığını belirmeye çalışarak kafasını sallamıştı. Ari ise son anda atılmıştı. “Bu havada dışarı çıkmayı mı düşünüyorsunuz?” Aslında haklıydı da, hava hafif yağmurluydu. Biz daha bir karar verememişken Vic ikimize de mantıklı gelen bir düşünce de bulundu. “Bayanlar fikir alışverişiniz bittiyse laboratuara uğruyoruz. Almam gereken dosyalar var.” Hep birlikte merdivenlere doğru yürüdük. ''Crs bu akşam napıyorsun?? Aurelia sen ben ve Calbert buluşalım mı?? Hatta bizde. Fim falan izleriz.'' Ari, Vic'i davet etmemişti ki zaten davet etse bile geleceğini sanmıyordum. O Aurélia ve Calbert ile takılmayı pek sevmezdi. Bana ise Calbert ile takılma düşüncesi biraz ilginç geliyordu. Cevabımı vermek üzereyken laboratuara vardık. '' Bilmem, olabilir aslında." Pek istekli olmadığım açıkça belli oluyordu ama daha sonra konuşuruz gibisinden geçiştirmeye çalışmıştım.

Biz Ari ile konuşmaya daldığımızda Vic alması gereken dosyaları alıp gelmişti bile. "Hadi kızlar çıkalım." Dedi Vic sakin bir sesle. Tenefüsün bitişini haber veren zil çaldığında yavaş bir şekilde merdivenlerden çıkıyorduk. Üçümüz de farklı sınıflardaydık fakat sınıflar aynı kattaydı. Sınıflara yaklaşmamıza çok az kalmışken karşıma Calbert çıktı. İşte başlıyorduk, uzun süredir Clabert ile görüşmemiştim sadece bir veya iki kere mesaj atmıştım. Calbert bizi süzerken Vic'in sinirli bir şekilde ona baktığı çok barizdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Geri: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimeSalı Mart 15, 2011 7:44 am

Sıkıcı bir matemarik dersinin ardından hava almak iyi olacak diye düşündüm. Zira oturduğum yer ve tahtanın arasında görünmez rakamlar zinciri oluşmuştu. Hoş bunun yanında derste oldukça çok kızla bakışıp, can sıkıntısına bacaklarına falan bakmıştım. Cık cık cık... Benim gibi bir çocuğa böyle birşey yakışıyor. Ama matematik dersi de ancak bu şekilde çekilir hale geliyor.

Sınıftan çıktığımda hemen bir duvara yaslanıp derin bir nefes aldım. Ah tanrım! Bu matematik en büyük bir illetti böyle. 1-2 derin nefesten sonra kendime geldim ve ellerimi cebime sokarak yürümeye başladım. Böyle oldukça karizmatik gözüküyordum. Şimdiki durağım gerçekten hava almak için büyük kapıdan çıkıp bahçe de gezmekti. Kapıdan çıktım ve dışarı'ya baktım. Kış ayının ortasında çıkan güneşten yararlanmak için herkes dışarıya üşüşmüştü. Etrafa şöyle bir göz attım. Bir tarafta yanlız takılanlar, bir tarafta gruğ arkadaşlıkları diğer tarafta da sıcaktan gömleklerinin yarısı açık kız ve erkeklerin öpüşme merasimleri. Bu görüntü aklıma Aph'i getirdi. Onunla neden bu aralar hiç karşılaşmıyordum ki?? Neyse zaten onun yerini Aurelia biraz da olsa dolduruyordu. Aurelia demişken gözüm bir an etrafta onu aradı ama yoktu. Açıkcası havamı almıştım yeterince. Bundan dolayı dersten önce lavabo'ya uğramaya karar verip merdivenlere yöneldim. Biraz çıktıktan sonra havalı havalı gelen üç kız onlara bakmamı sağladı. Bunlar Crs, Ari ve Vic üçlüsüydü. Fazla takılmamakla beraber arada sırada üçüne rastlardım. Bugün de o günlerden birisiydi. Crs makyajını yeni tazelemiş olsa gerek gözleri muhteşem gözüküyordu. Ve Vücudu da öyle. Crs her zaman beğendiğim kızlar arasındadır. Ama sarhoşken yaşadığım şeyden sonra arkadaşlığımızı sadece mesafeli olarak devam ettiriyoruz. Crs'ten sonra Ari'ye baktım. Gömleği'nin düğmelerini bayağı bir açmıştı. Gögüsleri odlukları yerden fırlayacakmış gibi gözüküyorlardı ki bu oldukça sexy ve göz alıcıydı. Minicik eteği de bu görüntüyü tamamlıyordu. Sıra Vic'e gelmişti ki öylesine baktım. Bu kızla İsviçre tatilimden beri tanışıyorduk ve orada birşeyler de yaşamıştık. Bu bakımdan ona bakmadan bile muhteşem bir vücudunun olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında burada pek görüşmemeiştik. Büyük ihtimalle benden kaçıyor falandı çünkü karşılaşmamamız çok anormaldi. Ben bu düşüncelerle onların yanına gelmiştim bile. Gülümseyip ''Selam kızlar. Bugün yine harika gözüküyorsunuz.'' dedim. Ari ve Crs gülümseyerek teşekkür ettiler. Muhabbet etme havalarında gibi gözüküyorlardı ama Vic'in gittiğini görünce onlarda göz kırpıp yürümeye başladılar. İşte bu benim sinirimi bozmuştu. Vic tam köşeye geldiğinde ''Hey Vic! Sana özel iltifat etmediğim için umarım bozulmamışsındır tatlım. Sana zamanın da oldukça iltifat etmiştim. Seninle ilgili düşüncelerimi bildiğini sanıyordum.'' Onu tam kalbinden vurmuştum. Şimdi ortalık karışaçaktı. Açıkcası benim bir kaybım olmazdı çünkü onu takmazdım. O derdine yanmalıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Victorola Salvatore
Princeton | I. Sınıf
 Princeton | I. Sınıf
Victorola Salvatore


Mesaj Sayısı : 170
Kayıt tarihi : 02/09/10
Nerden : LA, California.

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Geri: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimeSalı Mart 15, 2011 12:20 pm

Laboratuarın boğucu ortamını hiç sevmememe rağmen Bay Conteo’dan dönem ödeviyle ilgili almam gereken dosyalar vardı. Biyoloji oldukça zevkli bir dersti fakat bazen işkence olabiliyordu. Mesela son sınavdan D- almam ve beni proje yapmaya sürüklemesi gibi. Eğer bu kadar çekici bir öğretmenim olmasaydı o dersi dinlemeye de katlanamazdım ya, neyse. Dosyalar elimde kapıdan çıktığımda Stal’le Ann’in kendi aralarında bir şeyler konuştuklarını duydum. Ne olduğunu merak ettim fakat bozuntuya vermeden konuştuklarını görmemiş gibi davranmayı tercih ettim. Büyük ihtimal akşam için bir plan yapıyorlardı ve ben o planın içinde olmayı gerçekten istemiyordum. Çünkü benle birlikte olmadıkları zaman genelde takıldığı insanlar seviyenin bir hayli altında oluyordu. Onları gerçekten seviyordum fakat yanımda oldukları zaman.

Merdivenlerden bir iki basamak çıktık ve davetsiz bir misafir yüzünden tekrar durmak zorunda kaldık. Küçük suratı, bir erkeğe göre dolgun dudakları ve donuk bakışlarıyla tam karşımızda duran davetsiz bir misafir. Benden bir yaş küçüktü ve ne yazık ki onunla İsviçre’de tanışmıştım. Oradaki saf ve umursamaz halimi seviyordum fakat buraya yansımasını asla istemiyordum. İşte bu çocuk bu nedenle benim için büyük bir sorundu. İsviçre’deki Vic’i tanımıştı o başta. Sevmişti de Vic’in onu sevdiği gibi. Ama buraya dönüp asıl yüzümü gördüğünde ki göremediğinde demek daha doğru olur belki çünkü çocuğun okulda yüzüne bile bakmıyorum, eline büyük bir koz geçmişti. Başta o kozu kullanmamıştı çünkü gerçekten onu görmediğimi veya arayıp bulamadığımı sanıyor olmalıydı. Ama şimdi karşılaştığımızda attığı imalı bakışlar ve tavırlarıyla yavaş yavaş zamanımın dolduğunu belli etmeye çalışıyordu. Çocuğu hiç dikkate bile almadan oradan bir an önce gitmek istiyordum. ''Selam kızlar. Bugün yine harika gözüküyorsunuz.'' Bana bakmaması işime gelmişti ve bir iki basamak daha yukarı çıkabilmeyi başarmıştım. Kata adımımı attığımda içime dolan huzur tarif edilemezdi. Kızların da arkamdan gelip gelmediğini kontrol etmedim çünkü o gereksiz çocukla iletişime geçeceklerse benden olabildiğince uzakta yapmaları gerekiyordu bunu. Adımlarımı yavaşlattım ve saatime baktım. Zilin çalmasına birkaç dakika kalmıştı. Tam o sırada sinir bozucu bir ses dersi silip atmama sebep oldu.

''Hey Vic! Sana özel iltifat etmediğim için umarım bozulmamışsındır tatlım. Sana zamanın da oldukça iltifat etmiştim. Seninle ilgili düşüncelerimi bildiğini sanıyordum.'' Tanrım, ne sanıyordu kendini bu çocuk? Stal ve Ann’in ağızları bir karış açık ortada olan bitenden habersiz orada dikildiklerini görmesem de tahmin edebiliyordum. Duyduğum kelimeleri daha iyi özümsemek için birkaç saniye arkamı dönmedim. Evet, işte başlamıştı. Eline geçen en büyük kozu kullanıyordu. Durduk yere neden yapıyordu peki bunu? Belki de sadece ilgisizliğin intikamını almak istiyordu. Yavaşça yüzümü Calbert’a döndüm. Kollarımı göğsümün üstünde kavuşturdum ve kaşlarımı kaldırarak “Yapabileceğinin en iyisi bu mu?” diyen bir bakış attım. Sadece birkaç koza sahip olduğu için beni elinde oynatabileceğini sanıyorsa yanılıyordu. “Oh pardon adını bile telaffuz etmek istemediğim çocuk, sen buralarda mıydın? Görmedim de.” Stal meraklı bakışlarını Calbert’tan bana doğru çevirerek “Vic, Cal neden bahsediyor?” diye sordu içindeki merakı saklamaya çalışmadan. Gözlerimi devirerek Stal’e doğru yürüdüm. Koluna girdim ve “Küçük arkadaşımız hala hayallerini canlı tutmaya devam ediyor. Böyle yaşanmamış şeyleri yaşamış gibi yorumlamanın ve ona göre davranmanın bir yerde hastalık olduğunu okumuştum. Doğru mudur sence?” diyerek onu yürümeye teşvik ettim. Calbert dişlerini sıkarak bana bakıyordu. Ann ise nefret dolu bakışlarını hiç sakınmadan ortaya koyuyordu. Zaten onun benle uğraşmak için küçücük bir kıvılcım aradığını başından beri biliyordum. Calbert’a inanacak insanlar vardı elbet ama Ann dışında hiçbiri burada değildi. Stal’i de kendi tarafıma çekip bir an önce bu işten sıyrılmam lazımdı. "Bana hasta olmanı anlayabiliyorum Cal, ama bu kadarı da biraz fazla."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Empty
MesajKonu: Geri: Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?   Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu? Icon_minitimeC.tesi Mart 19, 2011 2:22 am

Cümlem Vic'î hızlıca bana döndürmüştü. Eee ne de olsa etkili bir cümle kurmuştum. İsviçre de yaşadığımız şeylerin duyulmasını pek istemiyordu. Sanırım ondan 1 yaş küçük olduğum için. Ama kendi de biliyordu ki yaşıma göre oldukça iyi iş çıkartmıştım. Aynı yataktayken bana bunları ciddi anlamda söylemişti.

Ben ona bakarken oda ellerini gögsünde birleştirmiş bana ''Yapabileceğinin en iyisi bu mu??'' der gibi bir bakış atıyordu. Tabiki de değildi. Daha yeni başlamıştım. Tam ağzımı açıp onun sırlarını daha fazla açığa vuracaktım ki, konuşmaya başladı. “Oh pardon adını bile telaffuz etmek istemediğim çocuk, sen buralarda mıydın? Görmedim de.” Şimdi de beni kızdırmaya çalışıyordu. Ha ve ha. Bu kızın bu tavırları oldukça hoşuma gidiyordu. Dünyayı kendi yönetiyormuş gibi davranmaktan oldukça hoşnuttu. Yazık. Biri bu kızın havasını almalıydı ve bu ışığı hem Crs'de hem de Ari'de görüyordum. Umarım birgün bu kızın yanından ayrılıp kendi ışıklarını parlatmayı akıl edebilirlerdi. Beni düşüncelerimden Crs'in sesi ayırdı. Vic'e dönmüş ve konuşmuştu. “Vic, Cal neden bahsediyor?” İşte Crs ve işte muhteşem merakı. Bakalım Sevgili(!) Vic bunu nasıl cevaplayacaktı. Bıyık altından hafif gülümsememle Vic'e doğru bakmaya başladım. Ne yalan uyduracağı gerçekten merak konusuydu. Sanırım yalanını daha inandırıcı yapmak istiyordu ki Crs'e doğru yürüyüp koluna girdi. Gözlerin de az da olsa tedirginlik vardı. Vic'i böyle görmek milyonda bir rast gelirdi ve bunu kaçırmamak için gözlerimi ondan bir saniye bile ayırmadım. “Küçük arkadaşımız hala hayallerini canlı tutmaya devam ediyor. Böyle yaşanmamış şeyleri yaşamış gibi yorumlamanın ve ona göre davranmanın bir yerde hastalık olduğunu okumuştum. Doğru mudur sence?” Eğer ortam müsait olsaydı yuh sesim bütün merdivenlerde yankılanabilirdi. Bu kız bayağı sağlam yalanlar uyduruyordu. Tabi bir insanın hayatı tamamen yalan olunca zor olmaması gerekti. Bu cümlesi tek kaşımı kaldırmama sebep oldu. O Crs'i yürümeye zorlarken cümlenin devamı gerçekten en can alıcısı olacaktı. "Bana hasta olmanı anlayabiliyorum Cal, ama bu kadarı da biraz fazla." Beklemediğim şeyi yapıp bana dönerek konuşmuştu. Bu kız gerçekten kendini bir b*k sanıyordu. Şimdi konuşma sırası bendeydi ve ciddi anlamda kaşınmıştı. Ona doğru merdivenlerde birkaç adım attım. Gözlerine baktım ve neşeli bir ses tonuyla konuşmaya başladım. ''Cık cık cık. Yapma Vic. İsviçrede ki tatilde. Pardon tatilimizde aynı evde ve hatta aynı yataktayken gayet iyi iş çıkardığımı söylemiştin. Üstelik bunu söyledikten sonra dudaklarıma okkalı bir öpücük de kondurmuştun.'' Gülümsemem yüzüme iyice yayılmıştı. Çünkü bu İsviçre olayını herkes bilirdi. Okuldan çoğu kişi oraya giderdi. Hatta birkeresin de benim ve Vic'in ailesi beraber gitmişti ki bunu benim çoğu arkadaşım bilir. Bu olanlar da işte o zaman meydana gelmişti. Gülümsemem bir kahkahaya dönüşürken konuşmaya devam ettüm. ''E gerisi malum. Benim üstüme oldukça güzel bir biniş yapmıştın. Açıkcası oldukça iyisin.'' Kahkahamı göz kırparak sonlandırmıştım. Ama dahası vardı. ''Ha bu arada sana hayranım Vic. Kesinlikle. Seni yatağına atıp da hayran olmayacak hiçbir insan tanımıyorum. Oldukça güçlü olduğunu ve bitmek tükenmek bilmediğini tekrar etmeme gerek var mı??'' Artık Crs de Vic de gözleri kocaman bir şekilde açılmış bana bakıyordu. İkisine dönüp ''Üzgünüm kızlar. Bunları duymamışsınız gibi farzedin. Ne de olsa Sevgili(!) Vic'iniz asla kendinden küçüklerle yatmaz. Bir yaş olsa bile.'' Bakışlarım kızlardan Vic'e kaymıştı ve son kelimelerimi tıslayarak söylemiştim. İşte herşey bu kadardı. Kendi kaşınmıştı. Ari bana ''Sen neler söylüyorsun?'' bakışı atarken omuz silktim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yapabileceğinin En İyisi Bu Mu?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Harrison Jewell | Sir Stafford :: Bahçe :: Merdivenler-
Buraya geçin: