Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Güneşli Bir Gün Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Güneşli Bir Gün Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Güneşli Bir Gün Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Güneşli Bir Gün Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Güneşli Bir Gün Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Güneşli Bir Gün

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Raven Kalenkow
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Raven Kalenkow


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 31/10/10
Nerden : Moskova. Rusum bebeğim.

Güneşli Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Güneşli Bir Gün   Güneşli Bir Gün Icon_minitimePaz Tem. 03, 2011 6:03 am

Aynanın karşısında kendimi izliyordum. Dae ile Central parkta buluşacaktık ve ben geç kalmıştım. Aslında hiçbir buluşmamızda geç kalmadım dakik bir insandım ama bu gün farklıydı. Annem yeniden Fransa'ya dönmüştü ve bana bir hafta boyunca çektirdiklerinden kurtulmuştum. Tabi bünyem zayfılamıştı ve kendimi uykunun kollarına teslim edince uyanamamıştım.
Sonunda evden çıktığımda bir taksiye atladım ve Central parka doğru yola koyuldum. Bu sırada taksicinin o garip bakışlarına mazur kalıyordum. Tanrım. Pencereden dışarıyı izlemeye başladım. Sıcak bir gündü ve gökyüzünde hiç bulut yoktu. Ama aksine dışarıda pek kimseyide görmüyordum. Taksiden inip parka doğru yürümeye başladım.
O pembe örtüyü çantasına tıkamakla uğraşıyordu. Dae hiç sabırlı değil di. Öyle değil mi? ''Min gidiyor musun?'' dedim hafif alaycı bir ses tonuyla. Sessimi duyduğu bana dönmüştü ve gözlerini kısarak bana doğru bakıyordu. Elimde kırmızı çantam, gözlerimde siyah gözlüklerim ile ona doğru yürümeye başladım. Çimenler uzun siyah topuklu ayakkabımın altında eziliyordu.
Sonunda tamamen yanına vardığımda yüzümde eşsiz bir gülümseme ile ona baktım. ''Hadi otur. Bak geldim.'' dedim. Gözlüğümü çıkarıp etrafa göz gezdirdim. Parkta fazla kişi yoktu. Koşan bir iki genç erkek, gazete okuyan yaşlı bir adam, parkın kapısında bekleyen ve elinde sigarası ile yanından geçenleri kesen orta yaşlı bir kadın vardı. Birde Dae ve ben. Yüzümü yeniden ona döndüğümde hala yerinden kıpırdamamış bana bakıyordu.''Ne oldu?''dedim yüzümde şaşkın bir ifade ile.
''Geç kaldın. Bunu hiç yapmazdın.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dae Min Lee
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Dae Min Lee


Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 01/07/11
Nerden : Güney Kore.

Güneşli Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Güneşli Bir Gün   Güneşli Bir Gün Icon_minitimePaz Tem. 03, 2011 7:22 am

Sesini duyduğum da Raven'a döndüm. Orada durmuş uykulu gözlerle etrafına bakıyordu ama ben gözlerimi ondan ayırmadım. Onu süzmeye başladım. Elinde yiyecek bir şey arıyordum daha doğrusu. Ama elinde hiçbir şey yoktu. Lanet. Öylesine geç kalmıştı, hiçbir şey almamıştı. "Geç kaldın. Bunu hiç yapmazdın." dedim meraklı ama yargılayıcı gözlerle. Hep ben geç kalırdım. Bu benim olayım. Ona doğru bir adım attım, "Geç kaldın." dedim tehdit edici bakışlarla, "Ne oluyor be!" diye bakıyordu bana. Çantamı yere bıraktım ve sırıttım. "Hoş geldiiin!" diye bağırarak boynuna atladım. Küçük bir şok geçirdi sanırım, 5 saniyelik bir duraklamadan sonra o da sarıldı. Ayrıldığımız da fermuarını henüz kapatmadığım çantamın ağzını kapattım. Niye kapattığımı sorgulayıcı bir bakış attı ya da atmadı. Her neyse açıklama gereksinimde bulundum. "Kahvaltı etmedim..." dedim küçük bir çocuk gibi "...ve senin bu arkadaşın çok aç." dedim aynı şekilde. Gülümsedi ve "Bende açım aslında, buralardan bir şey bulabilir miyiz ki?" diye sordu. "Şurada bir sosisli arabası var, aslında seni beklemeden alacaktım ama cüzdanımı unutmuşum." dedim kolundan girerek. Sonra sosisli arabasına doğru ilerlemeye başladım, tabii yanımdan o da sürükleniyordu. Bulunduğumuz yeri göremez hale gelinceye kadar yürüdük ve arabayı gördük. Hayret, yol boyunca Raven hiç konuşmamıştı. Sosislilerimizi aldıktan sonra bir arkadaş olarak ne olduğunu sormalıydım. Arabanın yanına geldiğimiz de ben siparişleri söyledim, Raven parayı verdi. Arabanın ortasında küçük bir kırmızılı beyazlı şemsiye geçiyordu ve silindir şeklindeydi. Çok tatlı gözüküyordu. Hep bu tür şeyleri sevmiştim. Arabaya arkamızı döndüğümüz zaman "Raven? Ne oldu?" diye söze girdim ciddilikle. Sonra hemen şakayla "Uyanamadın mı? Niye bu kadar sessizsin?" dedim. Annemin "Krystal bir kere olsun ciddi ol!" sesini duyar gibi olmuştum-bunu annemle geçirdiğim son iki saate bağlıyorum-.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Kalenkow
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Raven Kalenkow


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 31/10/10
Nerden : Moskova. Rusum bebeğim.

Güneşli Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Güneşli Bir Gün   Güneşli Bir Gün Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 1:27 am

Sosisli sandiviçime kötü bir bakış attıktan sonra Dae'ye döndüm. ''Hayır çok iyiyim. Sadece biraz yorgunum. Yoksa bilmiyor muydun? Annem bir hafta önce New York'a geldi. Bir haftamı tamamen onla geçirdim.'' dedim ve yüzüme bir gülümseme koydum. En yakın arkadaşım dahi olsa annemle ilgili sorunlarımı anlatıpda kendimi acınacak hale getirecek değildim.
Acaba görünüşümle ilgili bir sorun mu vardı? Uykusuzluk hemen etkiliyordu beni ve tahminimce gözlerimin altı morarmaya başlamıştı. Dae sosisli sandviçini yerken ben onu sadece elimde tutuyordum. Adam mayonezi ve ketçabı tamamen içine doldurmuştu. Yavaş yavaş yürümeke neredeyse beni çıldırtacaktı. Bu parkta ne yapmayı planlıyorduk ki şimdi. Piknik falan mı? Evet hoş olabilirdi ama bugün değil. Kendime itiraf edemesemde hala uykum vardı ve eve gidip uyumak istiyordum ve bu sandiviçle ne yapacağımıda bilmiyordum. Açtım ama bunu yemek istemiyordum. Annem tüm düzeni bozmuştu ve şimdi uçağıyla beraber benden sadece üç yaş büyük kocasının yanına dönüyordu. Annem ile parası için evlenmişti. Hoş bunu annemde biliyordu. Hatta bazen Fransa'ya gittiğimde kocasının benimle aşırı derecede ilgilendiğinin de farkındaydı. Tabi fazla ileri gideceğini düşünmüyordu ama sadece kendini inandırıyordu. Yüzümde ki gülümsemeye engel olamadım. Fransa'da ki günlerim aykırı ve çılgın geçerdi.
Dae çantasını aldı ve içini karıştırmaya başladı. Muhtemelen o gördüğüm pembe örtüyü çıkartacak yere serecek ve bana gülümserek gel otur diyecekti. Pembe bir örtü. Pembeden hiç hoşlanmazdım. Bunu Dae'de biliyordu ama neden pembe bir örtü getirdiğini kavrayamamıştım.
Bu yüzden hemen yönümü değiştirdim ve Dae'ye yakın bir banka oturdum. Burası daha iyiydi. Elimde ki sandiviçe baktım ve küçük bir ısırık aldım. Isırığı almamla beraber mayonez ağzıma doldu. Kusmamak için kendimi tutmak zorunda kalmıştım. Sandiviçi çöp kutusuna attım ve ağzımda ki lokmayıda zorla yedim. Dae bana garip bir bakış attı.
''İştahım kaçtı.''demekle yetindim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dae Min Lee
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Dae Min Lee


Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 01/07/11
Nerden : Güney Kore.

Güneşli Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Güneşli Bir Gün   Güneşli Bir Gün Icon_minitimeSalı Tem. 05, 2011 10:59 am

"İştahım kaçtı." dedi Raven, sosislisini çöpe attıktan sonra. Ben neredeyse bitirmek üzereydim ve sosisi garip bir şekilde dışarı çıkmaktaydı. İğrenç(!). Ayağa kalkıp, elimdekileri çöpe attım. Sonra telefonumu aramak için karıştırdığım çantamı yine kurcalamaya başladım. Raven'ın bana tuhaf tuhaf baktığını fark ettim. Başımı çantadan kaldırıp "Ne?" diye bir bakış fırlattım ve telefonumu çantadan çıkarttım. Telefonumu çıkartınca rahatlamış gibi gözüküyordu. Bu gün yapılacak listeme bakıp, Raven'a ne yapmamız gerektiğini anlatacaktım. Bu gün en yakın arkadaşımla vakit geçirmek istiyordum ve onu şu yorgun biçiminden biraz olsun çıkartmak. Yapılacaklar listesinde(Notlar da yani) "Alışveriş. New York gece hayatı." yazıyordu. Listeyi yapmakla pek uğraşmış gibi gözükmüyordum.
Raven'ın annesinin ona neler çektirdiği-kendi deyişiyle ki benim anneme göre annesi gayet onu serbest bırakıyordu. Benim annem ünlü bir şarkıcı/dansçı olmam için büyük bir çaba sarf ediyordu. Yani hayallerime ulaşmam için. Bu yüzden de bale derslerimde, kendisi girmese bile çok disiplinli davranıyordu- , göz altı torbalarından ve kurumuş dudaklarından belli oluyordu. Ha bir de dalgın gözlerinden. Aslında benim de yorgun olmam gerekiyordu, çünkü dün çok yorucu geçmişti, bir de bu gün 2 saatimi ailecek yapılan yat gezimizde geçirmiştim, deniz de beni fazlasıyla yormuştu ama pek takmıyordum çünkü en kötüsü dünkü idi.. Dört saatlik, kendi başıma egzersizden sonra kemiklerim sızlıyordu ki sadece dünle de kalmamıştı bu ağrı. Bu gün her parçam da dünkü egzersizi hissedebiliyordum ama bunu düşünmem bile baleye ihanet etmişim gibi hissettiriyordu bana. Sevdiğim bir şey için her şeyi yapardım. Sevdiğim şey ister insan olsun, ister yaptığım şey. Bu yüzden ağrılarla doğmuşum gibi düşünüyordum ki onları unutabileyim. Pek mantıklı olmasa da işe yarıyordu.
Ellerimi birbirine kenetleyerek, başımın üstünden geçirdim. Böylelikle kollarım omuzlarımdan 360 derece dönmüş olurdu-bu bir tür esneme hareketimdi-. Ellerim arkada, yanımda oturan Raven'a bakarak, "Hey, şimdi ne yapacağız, bilmek ister misin?" dedim o her zaman ki tatlı gülümsememle.-Tatlı olduğunu biliyordum çünkü bu gülümsemeyi aynanın her karşısına geçtiğimde kendime yapardım hatta bazen göz kırpardım falan. Benim aynadaki benle seviyeli bir ilişkim var çünkü, uf harbiden yorulmuştum. Saçmalıyorum.- Gülümsedi ve başını evet der gibi salladı. "O zaman alışverişe. Wuu!" diye bağırdım sevinçle ve etrafımızdaki elinde gazetesi ile yaşlı bir adam ve orta yaşlı banka oturmuş kadın yakının da gayet yakışıklı olan bir adamı keserken, dönüp bize bakmıştı. Demek o kadar yüksek bir sesle "Wuu!"lamıştım. Hı, ne güzel. "Ups!" diye sırıttım Raven'a bakarak ve o da durumu anlamış olacak ki gülmeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Kalenkow
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Raven Kalenkow


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 31/10/10
Nerden : Moskova. Rusum bebeğim.

Güneşli Bir Gün Empty
MesajKonu: Geri: Güneşli Bir Gün   Güneşli Bir Gün Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 9:48 am

Gülmeyi kestiğimde Dae'ye yeniden baktım. İyi, sevimli, tatlı kızdı. Biraz da bilgiasayar delisiydi ama onunla gene iyi anlaşıyordum. Bazı zamanlar. Aslında... Son zamanlarda ondan koptuğumu hissediyorum. Artık onunla takılmaktan fazla zevk almıyordum. Belki de sadece yorgun olduğumdan dolayı bunları hissediyordum. Gündüzleri uyumak ve geceleri dışarı çıkmak istiyordum. Bir vampir gibi mesela. Ama ben masum (!) insanların kanlarını içip zaman öldürmeyeceğim ben diskolara, partilere, hotel odalarına gideceğim ve sabaha kadar eğleneceğim. Şöyle bi düşününce aslınd fena fikir değildi. Şimdi eve gidip uyuyabilir ve gece eğlenmeye zaman ayıralabilirdim. Aslında hep öyle biri olmuştum. Gece kuşu. Belki de ismimden kaynaklanan bir karakterim var. Raven. Bir kuzgun misali gecelere akıyorum. Bir haftadır ne bara, ne partiye gitmiştim. Ne içki içmiştim ne bir oğlanı odaya atmıştım. Gerçekten çok sıkıcıydı. En kısa zamanda Fransa'ya annemin başını ağırtmaya gideceğim. Geceleri o küçük kocasının yanında kızı ve kocasının yaptıklarını düşünerek içten içe sinir krizi geçirecek. Hatta bu kez yakalanmayı bile düşünüyorum. Bu sayede annemin o garip ifadesini görebilirim. Ben çok kötü bir kızım.
Ya da zamanı burada Dae ile alışveriş yaparak öldürürüm veya Dae'nin evinde Wii oynayarak kendimi dedikodu malzemisi yaparım.''Dae, canım hiç alışveriş yapmak istemiyor. Evet gitmeyi düşünüyorum.''dedim. Dae'nin yüzünde ki bariz bozulmayı farkettmiştim. ''Uyumayı düşünüyorum ve gece eğlenebiliriz.''dedim ve omzuna hafifçe vurarken bir kedi gibi mırladım. Tabi onun erkekler değilde bilgisayar ile ilişkiye girdiğine emindim. Gülmemek için dudaklarımı sıktım. Bu nasıl bir düşünceydi böyle? ''Saat 9.00'da eve gelip al beni. Bak çok eğleneceğiz. Söz veriyorum.'' Göz kırptım ve banktan kalktım. Gözlüklerimi yeniden gözlerime yerleştirdim ve Dae'ye itiraz etme fırsatı bırakmadan oradan uzaklaşmaya başladım. Arkamdan homurdandığına emindim. Ama ben buydum ve bana alışması bayağı bir gerekirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Güneşli Bir Gün
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Central Park-
Buraya geçin: