Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Bambaşka bir şey... Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Bambaşka bir şey... Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Bambaşka bir şey... Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Bambaşka bir şey... Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Bambaşka bir şey... Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Bambaşka bir şey...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Loren Coleman
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Loren Coleman


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 31

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 1:13 pm

Bu hissettiğim bambaşka bir şey. Nefes alışımda iyi ve kötü değişimlere sebep olan, ruhsal dünyamı farklı âlemlere sürükleyen, hiç var olmamışım gibi hissederken daha da ben olmamı sağlayan, güldürürken ağlatan aşk. Onunla bir elmanın iki yarısı gibiyiz diyemeyeceğim. Birbirimize benzemiyoruz. Beni ona çekende bu aslında bir yerde. Bedeninin her zerresini arzularken ona uzaktan bakmak bana yetmiyor. İlişkimizi tüketmekten korkuyor, enseme değen sıcak nefesi kovuyorum. Kendime mi ona mı ceza veriyorum bilmiyorum. Bedenim yanarken sönüyor buz tutarken alev alıyor sanki. Onunla olmak tarif edilemez… Var olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Burası cehennem mi Joseph varsa ben de varım. Bir gün beni terk ederse ona acıların en büyüğünü yaşatacağım. Yandığı ateşe körük atan ben olacağım. Hafife alınabilecek güçte değil ruhumda gezinen sevgi. Kalp atışlarımı yavaşlatabilir, durdurabilir. Bunu hissediyorum…

Hizmetçileri Rose’a yine en sinirli sesiyle haykırıyordu Loren. ‘ Topuklu ayakkabılarım nerede Rose!’ Genç kadın basamakları her zaman yaptığı gibi ikişer üçer atlayarak geliyordu kızıl cadının yanına. ‘Şey efendim hangisi?’ Sinir alnını kırıştırıyordu. Kocaman açılmış gözlerini kadının suratına dikti.’En sevdiklerim!’ Odanın içinde oradan orya koşuşturarak ayakkabıları bulmaya çalışıyordu zavallı kadın. Loren ise ellerini beline koymuş onu izliyordu. Üzerindeki kırmızı elbiseyi çekiştirdi. Düzeltmeye çalıştığı malumdu. Kadın bulduğu ayakkabıları kızıl cadının önüne bıraktı ve titrek sesiyle bir soru yöneltti. ‘ Efendim Bay Beaumont’la mı buluşacaksınız?’ Kadının sorusu cadıda şok etkisi yaratmıştı. Sakin olmaya çalışarak ‘Nereden anladın?’ dedi. ‘Şey biraz gergin oluyorsunuz ve üzerinize başınıza çok önem veriyorsunuz da efendim.’ Birbirine kenetlediği parmaklarını kütletti. Bunun anlamı açıktı onu tanıyanlar için. Kaçın! ‘Sana soran oldu mu Rose! Ha yani normal zamanda bakımsızım ben çirkinim. Onu mu demek istiyorsun! Bir daha asla haddini aşma! Kendini kapının önünde bulmak istemezsin öyle değil mi?’ Genç kadın sözlere içerlemiş gözüküyordu. Sesini çıkarmadı ve odadan ayrıldı. Siyah topuklu ayakkabılarının tahta zemini çizmesine aldırmayarak merdivenlerden aşağı süzüldü. Süzüldü diyorum çünkü giydiği kırmızı elbisenin eteği hoş dalgalanmalar yapıyordu havada. Kısaydı ama boldu. Bacakları kendini bir belli ediyor bir kayboluyordu. Güneş gözlüğüyle sakladı mavi derinliğini. Bulutların arasından sızan ışık teninde hoş bir tat bırakıyordu. İçini ısıtan şey Joseph’i görecek olmak mıydı? Yoksa bulutların arkasında kırmızıdan sarıya hoş bir renk geçidi sunan güneş miydi? Belki her ikisi de diye düşünürdü. Onun tenine o sıcaklığı sadece iki şey verebiliyordu. Hayat kaynağı güneş ve onun hayatının kaynağı Joseph. Kızıl cadının güneşi bu çarpık gülüşlü oğlandı. Erken gitmişti times meydanına. Beklemek en canını sıkan şeydi. Geldiğinde ona esaslı bir hesap soracağım, diye geçiriyordu içinden. Bunu unutacağını bile bile kendini kandırıyordu. Neredeyse eriyecek kıvama gelmişti. Joseph’in beline sarılmasıyla irkildi. ‘Nerede kaldın! Ah seni özlemişim.’ Şimdi daha makul bir pozisyonda birbirlerine sarılıyorlardı. ‘Bugün için bir planın var mı? Çok meşgul olduğunu biliyorum. Birazdan beni bırakıp gideceksen boşuna umutlanmayayım. Bir haftadır görüşemiyoruz’ Sitemkâr sözlerini bitirdiğinde onun aşkı dudaklarını araladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Nicholas Beaumont
Sir Stafford | III. Sınıf
 Sir Stafford | III. Sınıf
Joseph Nicholas Beaumont


Mesaj Sayısı : 33
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 29
Nerden : NY

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Geri: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 1:39 pm

Her zaman heyecan vardı hayatında.Ama onunla buluşmak ayrı heyecan katıyordu ona.Bir haftadır görüşememişlerdi.Onun kokusunu özlemişti.İçinde kaybolunan gözlerini özlemişti.Özenle seçti kıyafetlerini.Birbirlerine uyumlu olması çok önemliydi.Mavi kotunu giydi.Üstüne is beyaza gömleğini giydi.Güneş gözlüklerini de taktı ve ardından aynanın karşısına geçti.Saçını biraz düzeltti.Şimdi gayet iyi görünüyordu.Ardından saatine baktı ve geç kaldığını gördü.Acele ile telefonunu , cüzdanını ve en sevdiği arabası olan siyah Lamborghini'sinin anahtarını aldı ve merdivenin kenarından kayarak indi.İçinde tarif edilemez bir mutluluk vardı.Çünkü O'nla buluşacaktı.Kapıdan aceleyle çıktı ve arabasına atladı.Arabayı çalıştırdı ve gaza abandı.Sürebileceği son süratte sürüyordu.İçinden ise sadece dua ediyordu geç kalmamak için.Ardından hemen yanaştı bir kenara.Arabanın içinden atıldı ve buluşacakları yere kadar koşmak zorunda kaldı.Kan ter içinde kalmıştı.Ama buna değecek birşey görmüştü.O'nu görmüştü.Hemen yavaş yavaş ilerlemeye başladı.Arkası ona dönüktü.Onu beklettiği için Nicholas üzülmüştü.İlerledi ona doğru.Hala başka tarafa bakıyordu.O'nun hiç beklemediği bir anda beline sarılmıştı Joseph.Bir an ne olduğunun farkına varamamıştı Loren.Sonra Joseph'in sarıldığını anlayınca O da sarıldı Joseph'e.Sitemkar yüzü özlemden sonraki buluşmadan sonra mutlu bir yüze dönüştü adeta. "Nerede kaldın!Ah seni özlemişim" dedi Loren.Joseph mutluluktan bir an konuşamadı. "Bende seni çok özledim!" dedi onu kollarına alarak. "Bugün için bir planın var mı?Çok meşgul olduğunu biliyorum.Birazdan beni bırakıp gideceksen hiç umutlanmayayım.Bir haftadır görüşemiyoruz." dedi sitemkar bir ifadeyle.Joseph "Ah!Çok meşgulüm ve sanırım birazdan gitmem gerekebilir." dedi.Loren'in yüzü bir an değişmişti.Sinirli bir ifadesi vardı.Joseph kahkahalarla gülerek "Şaka yaptım.Bütün gün emrinize amadeyim." dedi gülümseyerek.Loren'in yüzü değişmişti.O da gülmeye başladı.Ama ansızın Joseph Loren'in dudaklarına yapıştı.Artık Joseph'ten mutlusu yoktu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loren Coleman
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Loren Coleman


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 31

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Geri: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 2:10 pm

Şaşkınlıkla beraber gelen mutluluğun kalbinde ilerlediğini fark etmek rahatlatıcıydı. O yokken kendini uyuşturucu bekleyen bağımlılar gibi hissediyordu. Elleri titreyen, ona buna saldıran ve garip tavırlar içine giren bağımlılar. O geldiğinde ise her şey değişiveriyordu birden. Bambaşka bir dünyaya geçiyordu. Uçuyordu da denebilir. Onunla olmaya başlayalı tam bir yıl dolmuştu. Bugün kalplerini dolduran aşkın yıldönümüydü. Birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra ummadığı biçimde az sonra gideceğini söyledi Joseph. ‘ Ah hayır kahretsin! Bunu bana yapamasın, bu kadar yetmez. Çok özledim ben!’ Kahkahalarla güldü genç adam. ‘Şaka yaptım bütün gün emrinize amadeyim!’ Sinirli ifade kendini birden değiştirdi. Genç kızın gülümsemesi suratına yayıldı. ‘Seni mahvedeceğim! Yüreğime indiriyordun! Ne yaptığını sanıyorsun? Komik miy…’ Cümlelerini bitiremeden dudaklarını onunkilere kilitlemişti genç adam. Aslında fark etmesi gerekirdi ama bu kadar sinirlenince Joseph’in hareketlerini gözlemleyememişti. Uzun zamandır birliktelerdi ve ne zaman öpeceğini kestirebiliyordu. Önce gözlerini gözlerinden çekiyordu. Sonra bakışları dudaklarına kilitleniyordu. Şimdi ise Loren’in en tutkulu öpüşme listesinde bir numarayı devralabilecek kadar hisli hırslı ve sert öpüyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordu ama genç adam durmaya hiç niyetli değildi. Göğsüne dayadığı elleriyle onu itti ve bir kahkaha patlattı Loren. ‘Küçük dilimi yutmamı ya da boğulmamı istiyorsun sanırım? Gerçi ikiside aynı yere çıkar. Evet, bu ölmek için iyi bir yol.’ Gülümsedi ve dudaklarını onunkilere bastırdı. Daha sakin ve yumuşak öpüyordu. Bedenini onunkinden ayırdı ve elini tuttu. ‘Bu günün bir özelliği var mı sence? İstersen bir şeyler içmeye gidelim?’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Nicholas Beaumont
Sir Stafford | III. Sınıf
 Sir Stafford | III. Sınıf
Joseph Nicholas Beaumont


Mesaj Sayısı : 33
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 29
Nerden : NY

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Geri: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 2:30 pm

"Seni mahvedeceğim!Yüreğime indiriyordun!Ne yaptığını sanıyorsun!Komik miy-" diye haykırırken Loren , Joseph onu öpmeye başladı.İkisi de bundan mutluluk duyuyordu.Tek sorun Josph'in fazla istekli öpmesiydi.Loren'in nefesi kesildi.Elleriyle Joseph'i itti ve "Küçük dilimi yutmamı ya da boğulmamı istiyorsun sanırım? Gerçi ikiside aynı yere çıkar. Evet, bu ölmek için iyi bir yol" dedi gülümseyerek.Joseph gülümseyerek "Evet böyle bir ölümü tercih eder-" derken bu sefer Loren onu kendine çekti ve öpmeye başladı.Joseph'e göre daha sakin ve yavaş öpüyordu...

Ardından kendini Joseph'ten ayıran Loren "Bu günün bir özelliği var mı sence?" dedi gülümseyerek.Elbette 1. yıllarını kutluyorlardı.Joseph bunu asla unutamazdı.Ama biraz eğlencenin kime zararı var diye düşündü."Seninle yaşadığım her günün özlleği ve anlamı büyük zaten." dedi ve Loren dudağına bir öpücük kondurdu.Loren bozulmuşsa da belli etmemeye çalışarak "İstersen bi' şeyler içmeye gidelim?" dedi Loren.Joseph kutlama için daha erken diye düşündü."Baksana hava çok güzel.Biraz daha dolaşalım sonra gideriz bir yerlere." dedi gülümseyerek.Daha erkendi.Çünkü onu bir yere götürecekti.Küçük bir süpriz hazırlamıştı Joseph Loren'e...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Loren Coleman
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Loren Coleman


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 31

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Geri: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 2:53 pm

‘Hatırlamanı umuyorum! Bunu çok istiyorum Joseph! Unutmuş olamazsın. Olmamalısın.’ Düşünceleri beyninde uğultulara sebep olurken onun bir hıyar olmamasını ummakla yetiniyordu. Söylediği gönül alıcı cümle bile dağılan moralini düzeltmeye yetmedi. ‘Seninle geçirdiğim her günün anlam ve önemi büyük.’ Bunun üzerine biraz daha ipucu vermek istedi Loren. ‘Yani öyle de. Hani bazı günler daha bir önemlidir. Özeldir.’ Onun sözlerine kulak asmıyormuş gibi görünüyordu genç adam. Etrafa bakınıyor saçma sapan davranışlar sergiliyordu. ‘Bir yıldır bir hıyarla çıkıyor olamam! Bu kâbus olur!’ Düşüncelerini tekrar Jose’da sabitledi ve ona dönmesini sağladı. Bir şeyler içme teklifi havada asılı kalmıştı. ‘ Sevgilim beni duymuyor musun? Her neyse bir şeyler içmeye gidelim demiştim’ Etrafına bakındı genç adam. Bir şeyler düşündüğü kesindi. ‘Baksana hava çok güzel... Biraz dolaşalım sonra gideriz bir yerlere.’ Kızıl cadının güneşe alerjisi vardı. Bütün gün hapşurup duruyordu sonra. Bu yüzden yarasalar gibi yaşıyordu zaten. Fazla güneşte kalmak onun için sakıncalıydı. Gözlerini devirdi ve sitemkâr ses tonunu tekrar takındı. ‘Aklın nerede senin? Güneşe alerjim olduğunu biliyorsun. Ne düşündüğünü merak ediyorum’ Genç adam önce gömleğinin düşmeleriyle oynadı sonra gözlerini ağaçların dallarına dikti. Bir şeyler saklıyorum tavrıydı bu. Loren ise bu durumda yapılacak en iyi şeyin beklemek olduğu kanaatindeydi ama yine de kendini tutamayıp bir şeyler söyleyecekti. ‘Benden bir şey saklıyorsan lütfen söyle Joseph. Aramızda saklı kalan hiç bir şey olsun istemiyorum.’ Jose’un durumu inkar eden cümlelerini duyduktan sonra ekledi. ‘Yeni bir film vizyona girdi dün. Gerçi mutlaka duymuşsundur. Birlikte izleyelim mi?’ Tek istediği onunla olmaktı. Şu saklanan şey neyse o gelene kadar mutlu ve huzur dolu olmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Nicholas Beaumont
Sir Stafford | III. Sınıf
 Sir Stafford | III. Sınıf
Joseph Nicholas Beaumont


Mesaj Sayısı : 33
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 29
Nerden : NY

Bambaşka bir şey... Empty
MesajKonu: Geri: Bambaşka bir şey...   Bambaşka bir şey... Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 5:33 am

"Aklın nerede senin? Güneşe alerjim olduğunu biliyorsun. Ne düşündüğünü merak ediyorum" dedi sitemkar bir şekilde.Joseph bundan nasıl kurtulacağından pek emin değildi.Biraz laf geveledikten sonra "Hadi ama biraz güneşin kimseye zarı olmaz aşkım." dedi ve Loren'in elini tutup ilerlemeye başladı.Loren'de vazgeçti sonunda...Joseph pek takmasa da yalan söylemede pek yetenekli değildi.Hep gözlerini kaçırırdı yalan söylediğinde.Loren ise böyle şeyleri çok kolay farkeden biriydi.Joseph'in tavırlarına biraz göz yuman Loren sonunda dayanamadı ve "Benden bir şey saklıyorsan lütfen söyle Joseph. Aramızda saklı kalan hiç bir şey olsun istemiyorum." dedi.Joseph bunu inkar etmeye yönelik birkaç ses çıkardı ama tam olarak duyulabilecek sesler değildi bunlar.Ardından Loren "Yeni bir film vizyona girdi dün. Gerçi mutlaka duymuşsundur. Birlikte izleyelim mi?" dedi.Joseph çok istese de gidemezlerdi.Çünkü Loren'e süpriz yapacaktı.Loren'e baktı ve "Bence gitmesek daha iyi olur.Birlikte zaman geçirmeliyiz.1,5 saati film izleyerek geçirmeyelim." dedi ona bakarak.Loren ise sadece onaylayan bir kaç sesle yetindi.Ardından bir az daha ilerlediler ve gölgede bir bank bulup oturdular."Özlemişim burayı ve tabiiki de seni.Hem de hiçbir şeyi özlemediğim kadar özledim seni." dedi ona bakarak.İkisi de birbirlerine sevgiyle bakıyordu.Ardından Joseph'in dudakları Loren'inkilerle buluştu yeniden.Ama bu sefer daha yavaş davranıyordu.Çünkü Loren'e zarar vermek istemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bambaşka bir şey...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Times Meydanı-
Buraya geçin: