Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Kurban Gecesi Başlasın!

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 11:17 am

‘’ Bilmiyorum ama işlerin başına geçme gibi hevesim yok ‘’

Güneşin batışı ile sayısını sayamadığım bir iş toplantısının sonunu daha getirmiştim. Lise de olduğum halde annemin sorumsuzluğu yüzünden iş dünyası ile ilgili olmamın sonucunun buraya varacağını hiç düşünmemiştim. Adını bile bilmediğim ancak yıllardır babamın yanında yıllanan ve kravat seçimi ile NY halkını kısa süre mide bulantısı yaşatan Thomas ile babamın yanında stajyer olarak başladıktan sonra zamanla yükselen Aaron sonunda arabalarına dönerken sonunda peşimi bırakmışlardı. Bütün gün güneşin altında oturmam nedeni ile kısa süreli baş dönmesi yaşasam da buradan gitme vakti her aklıma geldiğimde kendimi toparlıyor ve Mannathan sokaklarında birer adım daha atıyordum. Güneş tam anlamı ile battıktan sonra bir anda hızlanan trafik akışı ve çoğalan sesler beni yavaş yavaş kendime getirirken, içimdeki enerjiyi katlıyordu. Tek başıma pek fazla eğlenebilen insanlar grubuna girmediğim için arka cebimde duran telefonumu elime alarak rehber’e göz gezdirmeye başlamıştım. Birçok kişinin bugün çenesini kaldıramayacağım için en uygun kişiyi bulup yani genelde bütün laflarıma rağmen hala yakın arkadaşım olan Luther’a mesaj atmıştım. ‘’İşin yoksa gel takılalım. Kiss and Fly club’da buluşalım’’ yazdıktan sonra telefonum tekrar rehbere döndüğünde günün eğlencesinin başladığı belli olmuştu. Luther’ın hemen altında duran Mnemosyne’in numarasını da aynı mesajı atıp yollamıştım. Tüm gün yüzümden düşürmediğim gülücüklerin yerini sinsi bakışlar ve hafif sırıtma alırken sonunda kulübün kapısına varmıştım. İçeri girdiğim andan itibaren gözlerim tanıdıkları araştırmaya başlamış ancak kimsenin olmadığını anladığında hüzünlenmiştim. Bugün patlayacak bombayı kimsenin göremeyecek olması benim için ne kadar üzücü bir durum olsa da olaydan 1 saatte tüm şehrin haberdar olacağına hiç şüphem yoktu. Kulübün bar tarafına geçtiğimde işe yeni giren bir garson gözüme çarpmıştı ve sağ elimle işaret etmiştim. Garson diğer müşterilerin içkilerini verdikten sonra nihayet bana döndüğünde ‘’Bir viski. Hemen’’ dedikten sonra viskimi alıp mideme indirirken, gün boyunca kasılan vücudumun rahatlamasını hissetmeye başlamıştım. Aldığım içkiyi hızlıca yudumlarken kurbanlarımı beklemeye başlamıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnemosyne Petridis
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnemosyne Petridis


Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 25/06/11

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 2:03 pm

“Ellerini kirletmeye bayılıyorsun, değil mi?” Gavin’ın sadece sesi değil, turunculuktan payını almış ve yıpranmış sakalları da algılarını işgal etmişti. Mosy, İrlanda düşkünü adamın, yeniden uzatmaya karar verdiği –aslında bunun için Mosy’ye yaklaşık yirmi kez danışmıştı– sakallarından kurtulmaya çalışırken, kimsenin duyamayacağı bir mırıltı doğurdu. “En azından yaşam kirletmiyorum.” Bu, imkânı olsa dahi yapmayacağı şeylerdendi. Yani hayatının yüzde birlik kısmıydı. Ellerini, ismini anımsayamadığı; ama rengini adı gibi bildiği bir nehirden çekti. Bej rengi, üzeri kuru boya artıklarıyla dolu paletinden bahsediyordu. Coğrafya özürlüsü olmasının yanında, sanatı bile bütün derslerle harmanlayabiliyordu. Aslında bir moronluk ödülü üstlenebilirdi. Unutkan olduğu doğruydu, tıpkı annes– Bu konuya girmemek güzel bir düşünce olabilirdi. Buruk ve yersiz bir hüzünle tablosunun kenarlarından tuttu ve kuruması için, ışık alan bir yere bıraktı. Lavaboya ilerlerken duyduğu tını, duymaya pek de aşina olduğu bir melodi değildi. Hangi ahmak saat –gözlerini saate çevirdi– yedi buçukta Mnemosyne’ye mesaj atardı ki? Mesajın mağaza indirimlerinden biri olduğu düşüncesine kapıldı ve telefonuna bakması için Gavin’a seslendi. Mosy ellerini kurularken anca mesajı açmayı başarabilmiş bir teknoloji özürlüsü olan Gavin –mükemmel, elinden bir rekor daha alınmıştı– birkaç saniye sonra, Mosy’nin hayatta düşünemeyeceği birkaç kelime sarf edecekti. “İşin yoksa gel, takılalım. Kiss and Fly Club’ta buluşalım.” Mosy, havaya kalkan sol kaşını indiremedi; mesajı gönderenin kimliği, Gavin’ın sorularındaydı. “Jeremy Jimmy Monteiro da kim?” Ondan beklenmeyecek bir hızda Gavin’a koştu ve mesajın doğruluğundan emin olmak için telefona atıldı. Bu bir şaka olmalıydı, değil mi? Jeremy orada bile değildi, sadece Mosy ile eğlenecekti. Yine de dürtülerine engel olamadı Mosy, en kötü, tek başına, iğrenç olduğu şeylerden birini yapardı: Alkol alırdı.

Gavin’ın sakalına kondurduğu öpücükle eve varması arasında on dakika vardı ve henüz ayakları da yanmamıştı. Bu işteki garipliği öğrenmeliydi, hemen. Kapının önünde tam iki dakika boyunca kilitle uğraştı, ardından kapıyı tekmeleyerek açtı ve odasına koştu. Ahşap ve tozlu dolabının kapağını açarken tereddütlüydü, ne giyeceğini bilmiyordu. Açıkçası daha önce Kiss and Fly’a hiç gitmemişti; ama her akşam koşusunda önünden geçerdi. Üzerindeki erkek gömleğini çıkarırken, kararını vermişti: Bu gece güzel olmalıydı. Zümrüt yeşili, vücudunu tamamen saran elbiseyi beğenmediğini söylese yalan söylemiş olurdu. Gözü spor ayakkabılarında kalsa da, asla giymediği topuklu ayakkabılarını aldı ve zar zor da olsa giydi. Her zaman at kuyruğu olarak topladığı saçlarını da açtıktan sonra, kendini garipsemeden edemedi. Egoizm bir yana, hiç de fena görünmüyordu. Yüzüne bile bakmadığı makyaj aynasının karşısına geçtiğindeyse, Tanrı’nın onu sınadığını düşündü. Siyah kalemi düzgün çekebilmesi için, üç veya dört kez açması gerekti. Oysa çizgi çalışmalarında fena sayılmazdı, belki de buna sebebiyet veren şey, titreyen elleriydi. Üzerine ince bir ceket aldı ve anahtarı da ceketinin cebine soktu. Birkaç saniye sonra Manhattan sokaklarında olacaktı.

Kiss and Fly beklediğinden güzel bir yerdi. Henüz çok dolu değildi; fakat iki saat sonra burada nefes almak mümkün olmayabilirdi. Jimmy’nin barda olduğundan neredeyse emindi. Topukluların engellediği hızıyla –yine de fena sayılmazdı– ilerledi.


En son Mnemosyne Petridis tarafından Paz Tem. 10, 2011 3:36 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Luther Frederic Adler
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Luther Frederic Adler


Mesaj Sayısı : 194
Kayıt tarihi : 25/03/11
Nerden : Almanya

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 2:11 pm

Ailesinin ilk defa evinde olmadığı bir hafta sonunu kanepesinde ve tek başına film izleyerek geçiriyordu. Sözde korku filminin sıkıcılığından olsa gerek biraz sızmıştı. İskelet gibi saçma bir kız ve buna sözde yaratık deniyordu, koltuğuna bağladığı kızın gözüne sivri bir şey saplayana değin yanlışlıkla bir dram filmi açıp açmadığını düşünmüştü. Tamamen kapattığı perdelerini, ki bunun sebebi odaya gece efekti veriliyor olmasıydı, hafifçe araladı. Güneş şu bildiğimiz manzara tablolarındaki gibi iki yükseltinin arasına saklanmıştı bu nedenle gökyüzünün rengi turuncuya çalıyordu. Bordo rengi kanepesine dönüp eşofmanları ile yeniden uzandı, masanın altındaki ufak kutusundan pcp’yi çıkarmış, muhtemelen tüm gece boyunca rahat olacağını düşündüğünden hemen içmeye karar vermişti. Ağzına atacağı sırada altında ufak bir titreşim hissetmişti, henüz pcp’yi almamasına rağmen, ilacı kutusunun içine bıraktı ardından gövdesinin altında kalmış telefonunu çıkardı. Rehberde kayıtlı olan tanıdık ismi görünce hafifçe gülümsemişti, tahmin ettiği gibi kendi taktığı şekilde “çakma playboy” onu yine bir bara çağırmış, muhtemel bir eğlence planlıyordu. Ki kendisi gibi humanist ve eşitlikçi birinin, nasıl oluyor da JJ gibi biriyle arkadaşlık edebildiğine şaşırıyordu ki tahmin edilenin aksine bu çocuk en yakın arkadaşlarından biriydi. Genç adamın mesajına yanıt olarak geliyorum tarzı bir şey karaladıktan sonra odasına gitmiş, bütün gece içki içmeyeceğini hesaba katarak sigarasını ve daha demin ilaç kutusuna yeniden attığı pcp’sini almıştı. Nasıl olsa kafayı bulacak olan Jeremy’nin uyuşturucu konusunda Luther’dan şüphelenmesine imkan yoktu.

Altına kendisini kasmayacak bollukta bir pantolon ve üstüne de sıradan tişörtünü giyinmişti. Tipik bir New York genciydi kendisine göre. Onun için teyzesinin son derece saygın olan okulunun müdiresi olması ya da ailesinin soyluluğu herhangi bir derecede önemli değildi. Nefes alıyordu evet, yaşlanıyordu o da evet. Öyleyse diğer gençlerden hiçbir farkı yoktu. Bir beş dakika daha oyalanabileceğini düşünüyordu, telefonundaki hızlı aramadan pek çok defa aradığı taksi durağına çağrı atmıştı. Piyanosunun başına geçti bir süre, uzun zamandır tuşlarına dokunmuyordu, daha doğrusu dokunamıyordu. Ailesi bu merakını hep aptalca bulmuştu. Dışarıdan taksinin korna sesleri geldiğinde evinin anahtarlarını ve telefonunu da diğer “ihtiyaçlarıyla” cebine atmış ve kapıdan fırlamıştı.

Son derece tanıdık olan taksiciye gülümsedi ve gideceği yeri söyledi, ardından tek bir saniye bile yola bakmaksızın kendisini, telefonuna taktığı kulaklıktan gelen kulak tırmalayıcı ve gürültülü müziğe bıraktı. Taksiden indiği dakikadan itibaren üzerindeki baskı kalkmış ve barlara doğru ilerlerken de rahatlığa dönüşmüştü. Onun için kafayı bulmuş bir avuç insanın olduğu bir yer son derece iş görürdü. Bara yaklaştığında tanıdık iki çehre ile şaşırmıştı. Tamam biri J idi ki onun burada olması garip değildi. Fakat yanındaki kız… Okuldan hatırladığı bir kızdı. İnsanlarla iletişim kurmayı pek de seven birine benzemiyor oluşuyla kızın burada oluşundan ötürü şaşırmıştı. İkisine birden yüzündeki gülümsemeyi bozmadan yaklaştı. “Selam çakma playboy. Ve… Mosy. Doğru olduğunu sanıyorum.” J’in önündeki içkiyi görünce belirgin bir şekilde yutkunmuş ve suratını buruşturmuştu. Ki bar olduğunu var saydığımız bu yerde yadırganması gereken en son şeydi bu. Cebindeki pcp’yi sıkıca tuttu uygun olduğu anda yutacaktı. Bar sandalyelerinden oğlana yakın olanına oturdu ve ardından da barmenden su istedi, garsonun şaşkın bakışı görülmeye değerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 3:20 pm

Küçüklüğünden gelme içki alışkanlığından olsa gerek hiç sarhoş olmuyor ancak ufak bir nedene bile sinirleniyordu. Mosy ve Luther’a mesaj göndereli yarım saat bile olmamışken kafasında bir şeyler kurmaya ve onu ektiklerini düşünmeye başlamışken o kadar güzel ve iyi vücutlu kız arasında ay ışığı gibi parlayan Mosy’nin ürkek tavırları bakışlarının değişmesine neden olmuştu. Oturduğum bar koltuğundan aşağı inerek beklenmedik şekilde karşısındaki kıza ‘’ Hoş geldin Mosby. Pardon Mosy ‘’ diyerek bir kere daha onu vücuduna yapıştıracak kadar sarılmıştı. Kızı sıkı kolları arasından bırakırken yüzüne yerleşmiş entrika kokan gülüşünü 2 saniyede bir Mosy’nin gözlerine çarptırıyor ve bir şeyler ima etmeye çalıştığını anlatıyordu. Kızın şekli bozuk garsondan istediği margarita aklını karıştırsa da sesini çıkarmayarak, kahkahalarını büyük oyun’a saklamayı tercih etti. Kızın buraya alışık olmadığını çözdüğü andan itibaren oyunun daha da eğlenceli olduğunu aklından geçirirken kulübün kapısında insanlara fazlasıyla pozitif enerji patlaması yaratabilecek kapasitede olan Luther gözükmüştü. Kendine sormuyor değildi aslında. Sonuçta insanların tabiri ile ‘’Kindar, huysuz, havalı’’ biri olarak tanımlanırdı ama Luther neredeyse bunların tam tersiydi. Zaman zaman onun gibi olmak istemiyor değildi çünkü onu insanlar karşılıksız severken kendisinin insanlarla arasında çıkar ilişkisi olduğuna inanırdı. Luther ona doğru yaklaştıkça uykudan yeni kalkmış salaş görünümü daha da netleşiyor ve uykusuzluktan belirginleşmiş gözaltı torbaları onu içici gibi göstermeye yetiyordu. Elindeki viski bardağını bıraktıktan sonra sağ eli ile çocuğun üzerine yapışmış t-shirt’üne dokunarak ‘’Viskiden sonra unutturma kendimi vuracağım. Tanrım Luther haline bak, neredeyse bir Brooklyn çocuğundan farkın kalmamış’’ diyerek aşağılayıcı bakışını kullanarak baştan aşağıya süzmüştü ancak her ne kadar onu kötülese ya da ağır laflar etse de sadece ona istisnai bir durum olduğundan kulağına doğru yaklaşıp ‘’Sana inanamıyorum Luther, beni burada bununla nasıl bıraktın’’ diyerek yüz ifadesini değişik şekillere sokarak kendi çapında eğlenmeye çalışmıştı. Tekrar yerine geçtikten sonra garsondan bir kadeh viski daha isteyip konuşmaya devam edecekti ama bugünün ana konusunu hatırlayarak elini yanında oturan kızın saçlarına götürerek ‘’ Sence de Mosy’nin çok güzel saçları var değil mi Luther? Tam senin tarzın’’ diyerek kızın görmeyeceği şekilde gülmeye başlamıştı. Masada duran içkisini yudumladıkça arkadaşlarının konuşmamasına tepki gösterme amaçlı yaptığı planları işleve koyarken ‘’Aaa Mosy biz böyle konuşmamıştık senle. Neden diğer insanlar gibi konuşmayı falan denemiyorsun. Zor bir şey değil Mossy, ağzını açıyorsun ve Luther’a olan hayranlığını dile getiriyorsun’’ diyerek yanındaki kişilerin değişmiş suratlarına bakarak içten ve en az tüm kulübü inletebilecek bir kahkaha atmıştı. Bu kısa süreli anlaşmazlık arasında ise bardağın dibinde kalan viskiyi midesine indirerek gecenin keyfini çıkarmaya başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnemosyne Petridis
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnemosyne Petridis


Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 25/06/11

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePaz Tem. 10, 2011 5:53 pm

Mnemosyne, bu gece, beklentilerini olabildiğince yüksek tutmaya çalışsa da, Jimmy’nin, ona gerçekten de abartılı bir sarılış sunmasını asla bekleyemezdi. Çocuğun utanç yoksunu olduğu gerçeği bir yana, Mosy, üzerlerine çevrilen gözlerden fazlasıyla ürkmüştü. Çocuğun epeyce sıkı kollarından kurtulma sevincini pek yaşayamamıştı. “Hoş geldin Mosby! Pardon, Mosy.” Buna yanıt vermedi, çocuğun sinirini en çok bozabilecek şeyi yaptı: Güldü, hem de onun kadar umursamazca. Üstelik birkaç saniye sonra gözlerinde gördüğü şey, hayrın ya da bereketin simgesi değildi. Eğlence istiyordu ve o gece, Jimmy’nin sözlüğünde, eğlence ve Mnemosyne aynı anlamdaydı. Belki de bundan rahatsızmış gibi görünmezse, Jimmy’nin yenilgisinden zevk alabilirdi. Bu gece hiç beklenmeyecek şeyler oluyordu ve görünüşe göre olmaya da devam edecekti. Mnemosyne, Jimmy’nin yanındaki bar taburesine dikkatlice oturdu. Gözleri barmenle buluşunca, olabildiğice şirin çıktı sesi: “Margarita, lütfen.” Barmen, Mosy’ye, ondan ilk kez bir şey rica eden kişiymiş gibi baktı. Mosy gülümsedi, bu çok da yaptığı bir şey değildi. Hemen önüne gelen margaritadan birkaç yudum aldı, ağzına gelen limon tadıyla mest oldu. Tepkisini ölçmek için gözlerini Mosy’ye dikmiş olan barmene başparmağıyla onay verdi. Hiç de fena sayılmazdı, hatta Mosy’ye göre, fazla iyiydi.

Mosy çoğu çocuktan hoşlanır; ama asla onlarla yakınlaşmazdı. O çocuklardan birinin saniyeler sonra içeri girmesi nasıl bir tesadüftü? Ya da bu bir tesadüf müydü? İkinciyi destekleyen somutluk abideleri, Jeremy Jimmy Monteiro’nun gözlerinden başka bir şey değildi. Luther Frederic Adler, ondan beklenmeyecek bir salaşlıkla içeri girmişti. Mosy bunu çok doğal ve hoş bulmuştu, aklındaki listeye birkaç not ekledi. Luther, gülümser bir tavırla konuştu. “Selam çakma playboy. Ve… Mosy. Doğru olduğunu sanıyorum.” Aslına bakarsak, Mosy, ismini bilmesine sevinmek ve şaşırmak arasında kalmıştı. Otoriter bir tavırla başını salladı ve gülümsedi. Her şey tam tıkırında gidiyorken, işleri berbat etmemeliydi; bir ilkokul çocuğu gibi gözükmek istemiyordu. Luther’ın, Jimmy’nin önündeki viskiyi görünce yutkunması Mnemosyne’nin gözünden kaçmamıştı. Aslında boğazlar konusunda takıntılı olduğu söylenebilirdi. Çocuğun uykusuzluk çektiği barizdi ve belki de hap kullanıyordu; ama ilkine inanmayı seçti; zira yeterince kötü çocuk vardı. Sigara ya da alkole alışsa da, bağımlılığın başını çeken hapları hiçbir zaman benimseyememişti Mnemosyne; bağlanmak, cansız bir varlığa olsa bile, Mosy’ye göre olmamıştı. Elindeki viski bardağını sertçe tezgaha bırakan Jimmy, Luther’ın tişörtüne dokunarak, onu azarladı: “Viskiden sonra unutturma, kendimi vuracağım. Tanrım, Luther, haline bak, neredeyse bir Brooklyn çocuğundan farkın kalmamış!” Mosy, pipetle oynarken, çocuğu baştan aşağı çaktırmadan süzdü, tıpkı Jimmy gibi. Ağzından çıkan kelimeler birer refleks miydi yoksa Tanrı’nın oyununun devamı mı? “Bence iyi görünüyor.” Ardından tekrar önündeki bardağa gömüldü ve rahatladı; zira o sırada Jimmy, Luther’a bir şeyler söylüyordu. Luther, Jimmy’den tarafa oturarak, genç kızın refaha kavuşmasını sağladı. Sessizlik, Luther’ın su istemesiyle bozuldu. Mosy dahi ona şaşkınlıkla baktı, bu işte bir gariplik vardı. Birden saçlarını ele geçiren eller, panik olmasına sebep oldu. “Sence de Mosy’nin çok güzel saçları var, değil mi Luther? Tam senin tarzın.” Jimmy’nin cümlesinin ardından, Mnemosyne’nin sonuna kadar açılan gözleri, çocuğun beline bir çimdik atmasına vesile olmuştu. Gözlerini kıstı ve Jimmy’e, gerçekten de onu öldürecekmiş gibi baktı.

Sükûnet bir süre bozulmadı. Bu rahatsız edici değildi; Mosy, sessizliği severdi. Ve Jimmy, Mosy’nin sevmediği her şeyi severdi. Sessizliği keskin bir kılıç misali böldü. “Aa, Mosy, biz böyle konuşmamıştık seninle! Neden diğer insanlar gibi konuşmayı falan denemiyorsun? Zor bir şey değil Mosy, ağzını açıyorsun ve Luther’a olan hayranlığını dile getiriyorsun.” Bu, Jimmy’nin yapabileceği en kötü şeydi. Mosy’nin memnuniyet timsali olmayan suratı, iyice zıtlaşırken, Jimmy’yi nasıl öldüreceğini düşünüyordu. Tüm kulübü inleten o kahkaha, Mosy için tehlike çanlarından farksızdı. Aniden Jimmy’yi kolundan çekti ve lavaboya kadar hızlıca sürükledi. Çocuğun omuzlarına baskı uykularken, “Ne yaptığını sanıyorsun, Monteiro?” dedi. Sesi fazla tatmin edici çıkmamıştı; ama bir sonraki teklif, onun için bulunmaz bir kumaş olacaktı. Yavaşça suratına yaklaştı ve teklifini sundu. “Şimdi gidip, sadece şaka yaptığını söyle, bütün gece istediklerini yaparım.” Aslında bu, onlar için fazla tedirginlik yaratıcı bir yakınlıktı. Yine de ondan korktuğunu düşünmesini istemiyordu, mesafeyle oynamadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Luther Frederic Adler
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Luther Frederic Adler


Mesaj Sayısı : 194
Kayıt tarihi : 25/03/11
Nerden : Almanya

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimePtsi Tem. 11, 2011 4:38 am

Kızın adını doğru hatırlıyor olmanın verdiği güvenle gülümsüyordu şimdi. Okulda pek çok kez yardımcı olmuştu kız ona. Ki Luther bu cömertliğin sebebini merak etmiyor değildi. Tişörtüne dokunan elin sahibi olan Jeremy’ye baktığında şaşkınlık dolu bakışlarını gizleyememişti, ağzını açıp “Dostum umrumda değil.” demek üzereyken, genç adam kulağına kızla ilgili pek de hoş olmayan şu sözcükleri sarf etmişti. “Sana inanamıyorum Luther, beni burada bununla nasıl bıraktın?” Luther o anda tek kaşını kaldırmış garip ve eğleniyor ifadesiyle bakan arkadaşına “Yapma dostum, dalga geçmek hoş değil.” diyerek nutuk çekmiş, tam bu sırada bir söz daha işitmişti. “Sence de Mosy’nin çok güzel saçları var değil mi Luther? Tam senin tarzın.” Şimdi Jeremy’nin elleri kızın düz kahverengi saçlarının arasında geziniyordu, ikisinin oynamaya çalıştığı. Hayır saçmalamaya gerek yoktu. Yalnızca ortamda tek eğlenen kişi J gibi görünüyordu. Bu düşüncelerinin arasında pek de duymadığı bir takım kahkahaların ardından başını ikinci kere istedikten sonra gelen sudan ayırmış, ani bir refleksle ayağa kalkan iki gence bakakalmıştı. Bu gece anlayamadığı bir şeyler dönüyordu.

Yalnızca ikisinin yanından uzaklaşması bile onun için büyük bir fırsattı belki de, bu nedenle pcp’yi ağzına attı ve gelen suyu bir dikişte bitirdi. Ardından hapın etkisini usulüne uygun bir şekilde hissetmek için aldığı tamamen dolu olan sigara paketinden bir tane çıkardı. Yarım saat kadar sonra en azından buradaki herkes kadar uçmuş olacaktı. Şimdi lavabonun karşısına gitmiş olan Mosy ile Jimmy’yi süzüyordu. Yüzlerinin arasında az bir mesafe vardı ki muhtemelen Mosy de J’nin günlük eğlencelerinden biriydi şaşırtıcı şekilde. Fakat bu şaşırtıcıydı çünkü kız, dışarıdan hiç öyle bir imaj çizmiyordu. Bu kadar sessiz ve sakin birinin J’nin listesine girebilecek kadar manyak olabileceği kimin aklına gelebilirdi ki? Sigarasından ufak bir nefes çekti ardından lavaboya doğru ilerledi. Tamam yalnızlık bir yere kadar işine geliyordu fakat saatlerce ikisinin konuşmasının bitmesini bekleyemezdi. Şimdi ikisi de sessiz hallerine bürünmüştü. Aslına bakılırsa konuşacak özel şeyleri olan iki kişinin konuşmasını bölmek hiç huyu değildi, bu nedenle utandığı zamanlarda aldığı biçmi vücudu otomatik olarak oturtmuştu. Sigarayı tutmadığı elini saçlarının arkasından ensesine götürmüş ve başını eğmiş ardından ufak bir gülümsemeyle “Siz herhalde çıkıyorsunuz. Aslında sohbetinizi böldüm üzgünüm fakat J madem beni çağırdın biraz da benimle ilgilenmen gerekiyor. Sadece Mosy ile değil.” demişti.

Sözlerinin ardından bar taburelerine tekrar ilerlerken parmaklarının arasındaki sigaradan bir nefes daha almış ardından ağzına gelen mentol tadından sıkıldığına karar verip bunu tezgahın üzerindeki ufak küllüğe bırakmıştı. Karşı masada oturan kızıl saçlı bir kızın kendisine yolladığı bakışlara hoş bir gülümsemeyle karşılık vermişti. Mosy ile J’nin lavabo önünde daha fazla oyalanmamasını umuyordu, çünkü birazdan harekete geçmeye çalışacakmış gibi duran kızla uğraşacak hali yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Kurban Gecesi Başlasın! Empty
MesajKonu: Geri: Kurban Gecesi Başlasın!   Kurban Gecesi Başlasın! Icon_minitimeÇarş. Tem. 13, 2011 2:58 pm

Kullandığı kelimeler dedikodunun patlamasına bir adım daha yaklaştırırken neredeyse yanında yerin dibine giren kızı hiç önemsemeden kahkahasına devam ediyordu ki kızın bakımsız elleri koluna yapışıp onu lavaboya kadar sürüklemişti. İlk başta güçlü ve sevdiğini belli etmemeye çalışan bir ergen gibi konuşsa da iki dakika geçmeden kurbanlar listesinde yerini bulmuştu. Evet karşısındaki acınası durumda olan kızın çaresiz bakışları altında hiç de etkilenmemiş bir tavırla ‘’ Her şey mi ‘’ diyerek kıza bir adım daha yaklaştıktan sonra ‘Bütün gece mi’ dedikten sonra küstahlıkla doldurulmuş gülümsemesini suratına yerleştirirken ellerini kızın yavaştan beline doğru götürdü ve ‘’Bilirsin bakireler her zaman daha sexy gelmiştir gözüme’’ diyerek kızın belinden ellerini çekerek göz kırpmıştı. Göz kırptıktan sonra kulağına ilişen sitem dolu sözleri ile aklı başına gelmişti. Her ne kadar en yakın arkadaşı olsa da Mosy ile kenara çekilmelerinin hoş karşılanmadığını ve yanlış anladığını düşünerek Luher’a dönüp ‘’Merak etme L. Onunla yatmayacağım’’ diyerek oturduğu yere adımlarını hızlandırmıştı. Luther’ın kıskanç bakışları altında bar’a tekrar döndüğünde iri yapılı garsona bakarak ‘’ 3 tekila’’ dedikten sonra tekrar oturmuştu. Zaman ilerledikçe Luhter’a çaktırmadan Mosy’e kaş, göz işaretleri yaparak içtiği içkiyi burnundan getiriyor ve içtiklerinin etkisi gösterdikçe kahkaha atıyordu. Evet Luther bir kardeş olduğu gibi onun arkasını toparlıyordu. Ayık olduğu zamanlar bu duruma sevinse de bu gibi durumlarda onun kızları elde etmek için kibar erkek rolleri yaptığını söylerdi. Mosy’e yaptığı aklına gelmişti bir anda ama bunu bir hata olarak aklına kazımıştı ve bunu dile getirecekti sonuçta o burayı bile kaldıramayacak kadar kırılgan ve saf bir kızdı. Oturduğu yerden kalkarken sola doğru sendeleyerek adım atarken bir süre Luther’ın omzundan destek alıp sessiz bir şekilde ayakta bekledikten sonra Luhter’a dönüp ‘’ Aslında Mosy öyle bir kız değil. Sadece sana olan ilgisini örtmeye çalışıyor. Baksana ne kadar da masum diyerek’ Mosy’nin yanına gelerek sağ eliyle suratını bir kaniş sever gibi sevmeye başlamıştı. Ortalık hiç olmadığı kadar gerilmişti ama ne dediğinden bile pek emin olamayan J kızgın suratlarına tekrar bir kahkaha patlatarak suçluluğunu bastırmaya da çalışsa da yapamamıştı. Luther’ı küçüklükten beri tanımasına karşın onun kalbi olduğunu biliyor ve Mosy’i bu iğrenç durumdan kurtaracak kadar karakterli biri olduğu için içini rahatlatmaya çalışıyor ve seçemedi garsondan bir kadeh daha içki almak istiyordu.

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kurban Gecesi Başlasın!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Kiss and Fly Club-
Buraya geçin: