Satellite Russell Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 73 Kayıt tarihi : 29/03/11
| Konu: Golf Oynayabiliyoruz. Cuma Tem. 22, 2011 2:32 am | |
|
Sıcak bir haftasonuydu yine. Okula gitmeyeceği için sevinen genç kız kendine oyalanmak için aktivite arıyordu, yatağının üzerine uzanmıştı ve önündeki dizüstü bilgisayardan New York'u turluyordu. Aslında evde oturmayı tercih ederdi fakat gerçekten çok sıkılmıştı ve Ken ona rahat vermiyordu. Ağzında çilekli lolipopuyla beraber klavyenin rahatsız edici tuşlarına basıyordu sürekli olarak. Bir süre sonra bundan kendisi de sıkıldı ve müzik açarak dinlemeye başladı. Kendi kendine şarkıyı mırıldanıyordu. When I get older, I will be stronger. Tam da o sırada telefondan gelen mesaj sesiyle ayaklandı ve sızlanarak masasının üzerindeki telefonu aldı. "Vicky."dedi sessizce. Mesaj üçüncü sınıftaki minik arkadaşından geliyordu. Fakat minik olmasına rağmen okulda adından çokça söz ediliyordu, gerçekten güzeldi Vicky. Attığı mesaj da Vicky'nin canının sıkıldığını ve sadece sohbet etmek istediğini anlatıyordu adeta. Fakat bu mesajı okuyunca Satellite, gülümsedi. Nereye gideceğini bulmuştu. İlk kez Vicky ile golfe gitmişti ve şimdi de tek başına golf oynayabilirdi. Kendi kendine gülümsedikten sonra bilgisayarını kapatarak masasının üzerine koydu ve dolabının kapağını açtı. Uzun süre ne giyeceğini düşünmesine gerek yoktu, golf oynarken kimseye güzel gözükmesi gerekmiyordu ki zaten çabaladıkça batırdığını kendisi de biliyordu. Dolabında gördüğü ilk pembe tişörtü aldı ve altına da beyaz bir şort giydi. Masasının üzerindeki telefonunu hızla cebine attı ve Ken'in odasına doğru ilerlemeye başladı. Golf Sahası Queens'teydi ki bu Manhattan'a biraz uzaktı. Bu yüzden arabayla gitmesi gerekiyordu, fakat babasından araba istemeye utanmıştı, bir ehliyeti olmasına rağmen. Olabildiğince sessiz bir biçimde yürüyordu, Ken'in odasında olmadığını umut ederek yutkundu ve kapıyı hafifçe araladı. Ela gözleri odanın içini arıyordu, Ken'in odada olmadığını iyice anladıktan sonra da içeri girdi. Masaya bakar bakmaz bulduğu anahtarları cebine attı, sinsi bir gülümsemeyle odadan çıkarak arabaya doğru ilerlemeye başladı.
Beyaz Tigan'a bindikten yaklaşık kırk beş dakika sonra Kissena Parkı'na varmıştı. Arabasını park ettikten sonra indi ve kahverengi saçlarını geriye atarak golf sahasına doğru ilerlemeye başladı. Gerekli malzemeleri almak için görevlinin yanına gitti, tam o sırada tanıdık bir sime gördü. Tanıdık dediği, adını biliyordu. Sir Stafford öğrencisi olan bu çocuğu pek sık görmese de kim olduğunu biliyordu, Isaac. Nedenini bilmediği bir şekilde çocukla konuşmak istiyordu, her zamanki gibi gizemli havalarında takılan bu çocuk, onu tanımıyor olsa bile Satellite nezaketen selam vermeye karar vermişti. Bir selam için bile gelgitler yaşayan asosyal bir kızdı o. "Selam Isaac." dedi. Ve görevlinin uzattığı malzemeleri aldı.
| |
|