Bianca Rushton
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 79
Kayıt tarihi : 22/06/11
Nerden : NY
 |  Konu: Based Friendship with the lost phone  Cuma Tem. 22, 2011 3:39 am | |
| Dışarıdan daha henüz dönmüştü. Claudia ile buluşmuşlardı ve zaman o kadar hızlı geçmişti ki şimdi bu kısıtlı sürede bara gitmek için hazırlanması gerçekten kısa bir süresi vardı. Duş alacak kadar zamanının olmaması gerçekten çok kötüydü. Hızla banyoya gidip saçlarını yıkadı. Çıktığında muhteşem çilekli şampuan kokusunu da beraberinde getirdi. Hemen dolabının önüne geçip şeçtiği bir kaç elbiseyi yatağının üzerine attı. Sağdaki elbise uzun boyundan askılı uzun tül bir elbiseydi. Okyanus yeşili... Bu renk gözlerine çok yakışabilirdi fakat gece hayatı için pek uygun değildi. Gündüz rahatlıkla giyilebilirdi. İkincisi bordo mor tonlarında bel kısmı dar üst kısmı korse gibi bedeni saran belinden sonra bollaşan süper kısa bir elbiseydi. Soldaki bu gece için en uygun seçimmiş gibi gözüküyordu fakat bu elbiseden de iki renk almıştı. Borda ve krem rengine yakın tatlı bir toz pembe. Teninin beyaz olduğunu hatırlarsak bordo en iddialı seçimdi. Borda elbiseyi yatağının üzerinden aldı ve hızla giyindi. Sonra uçarcasına hızla makyaj masasının önüne geçti ve bu sefer değişik bir şeyler denemesi gerektiğini düşündü. Eline ne zamandır kullanmadığı kahverengi göz kalemini aldı ve gözlerinin altına sürdü. Gözlerinin ön kısımlarına da parlak beyaz farı kullandı. Göz kapaklarının sonlarına kahverengi ve bordo farı sürdü. Makyajı gerçekten kusursuz olmuştu. Gözlerinin üzerine beyaz far sürülmüştü. Gerçekten gözlerinin rengi ortaya çıkmıştı. Ve dudaklarına da vişneli parlatıcısını sürdü. Son olarak saçlarında belli belirsiz tarak gezdirdi ve yatağının üzerindeki çantasını da alıp evden çıktı. Her zamanki gibi en sevdiği beyaz arabasına binip Kiss and Fly'a doğru gitmeye başladı. Sonunda gelmişti fakat diğer günlerin aksine mekanda durgunluk vardı. Gözüne kestirdiği bir yere oturdu ve yanından geçen garsonun tepsisinden bir viski alıp etrafı incelemeye başladı. Çok sıradandı. Buranında modası geçiyor gibiydi. Yeni yerler keşfetmek gerekiyordu. Biraz daha oturduktan sonra bardan çıkmaya karar verdi. Fakat çıkınca çantasını karıştırdığında telefonunu masanın üzerinde unuttuğunu farkedip hızla geri döndü. En yakınında oturan kıza doğru bakarak konuşmaya başladı. ''Burada pembe N8 gördün mü?'' O an kızın evet demesini o kadar istiyordu ki... | |
|
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız
| | Konu: Geri: Based Friendship with the lost phone Cuma Tem. 22, 2011 4:33 am | |
| Alieer bar kapısından içeri doğru süzülürken bir yandan da etrafı inceliyordu. Kiss and Fly’ın insanı boğan havası anında üstüne yerleşmişti. Normalde pek fazla buraya gelmezdi ama evde boş boş otururken aklına gelen ilk yer burasın olmuştu. Hemen mavi mini elbisesini üstüne geçirmiş ve makyaj yapmaya bile gerek duymadan dışarı çıkmıştı. Bir yere giderken fazla hazırlanmayı sevmezdi. Zaten erkekleri de pek fazla umursamadığından süslenmesi gereken hiç kimse olmuyordu. Platform topuklarıyla zemini sertçe döverken sonunda boş bir sandalye bulabildi. Elbisesinin miniliğinin kendisine getirdiği bir sorumlulukla dikkatlice oturdu ve yarım arkalıklara yaslandı. Kiss and Fly’ın deri koltuklarını hiçbir zaman takdir etmemişti. Ama bugün deri koltuklar her zamankinden daha fazla rahatsız ediyordu kızı. Terlemesini engellemek için uzun sarı saçlarını arkaya attı ve barmene dönerek kendisine bir içki sipariş etti. Aslında içki demeye bin şahit isterdi çünkü etraftaki diğer siparişlerle karşılaştırıldığında alkolsüz içecekler suyla aynı kategoriye giriyordu. Barmen Alieer’a tereddütlü bakışlar attı ve içkisini hazırlamak için arka tarafa yöneldi. Alieer sağına baktığında bir cep telefonu gördü. Telefon terk edilmiş gibi bar masasının üzerinde duruyordu. Kimin olduğunu anlamak için etrafa göz gezdirdi. Fakat tek görebildiği dans edip dağıtan insanlardı. Hafifçe dudağını ısırdı ve telefona kaçamak bakışlar atmayı sürdürdü. En sonunda sahibi gelip alırdı ne de olsa. Barmen içkisini uzattı ve o anda aklında telefona dair hiçbir şey kalmadı. İçkisini yavaşça yudumlarken bir yandan da dans eden insanları izliyordu. Kızın birisi kendini fazlaca dağıtmış sevgilisiyle hayli ateşli öpüşüyordu. Alieer kıza garip bir şekilde baktı ve önüne dönmenin en iyisi olacağını düşündü. Bu sırada yanına bir çocuk yaklaştı ve sarhoşlukla ukalalık arasında kalmış bir çizgide dans etmeyi teklif etti. Alieer normalde dans etmeyi severdi. Hatta bale tutkunuydu ama genelde dans ettiği insanlar ayık olduğundan çocuğa ters ters bakarak;
"Hayır. Almayayım." Cevabını verdi. İçkisi bittiğinde gitmesi gerektiğine dair fikirler aklında dolanıyordu. Telefonun hâlâ bıraktığı yerde olup olmadığını görmek için baktı ve onu tam da yerinde buldu. Gidecek olduğu için telefonu da güvence altına almalıydı. Barmene döndü ve gürültüleri aşarak bağırdı;
-Bu telefonu kimin bıraktığını biliyor musunuz?
Dedi. Barmen tahta zemini inceledikten sonra telefonu fark edebildi ve sertçe kafasını salladı. Alieer hayır cevabını kabul etmek istemezcesine gözlerini barmene dikti. Fakat barmen cevap vermeyince yüzünü buruşturarak bir soru daha sordu;
-Peki ya onu kayıp eşya kutusu ya da o tarz bir şeye koymanız mümkün mü?
Adam dediğini anlamamışçasına baktı. Alieer söylediklerini tekrar etti ve sonunda adam telefonu durduğu yerden alarak barın altına koydu. Alieer tatmin olarak gülümsedi ve gitmek için ayağa kalktı. Tam o sırada arkasından bir kız seslendi. Alieer kızın söylediklerini duyunca gitmesini erteleyerek ona döndü ve telefonun sahibini bulmanın rahatlığıyla konuşmaya başladı;
-Evet. Hatta biraz önce kayıp eşya kutusuna koyması için barmene verdim. Normalde pek fazla karışmazdım ama bir saattir sahibinden iz yoktu.Ki artık var olduğunu düşünmek için çok sebebim var... | |
|
