Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Paylaşmak. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Paylaşmak. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Paylaşmak. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Paylaşmak. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Paylaşmak. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Paylaşmak.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Satellite Russell
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Satellite Russell


Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 29/03/11

Paylaşmak. Empty
MesajKonu: Paylaşmak.   Paylaşmak. Icon_minitimeCuma Tem. 22, 2011 3:40 am

Paylaşmak. Avril_lavigne_013_0 & Paylaşmak. Emily069

    Kardeşi Ken ile beraber televizyonun karşısında oturuyordu genç kız. Elinde telefon, kucağında bilgisayar ve ağzında da lolipopuyla klasik haftasonlarından birini geçiriyordu zavallıcık. Yan koltukta oturan Ken ise kız arkadaşıyla konuşuyordu. Satellite kardeşine bakarak kıkırdadıktan sonra lolipopunu bitimek üzere ısırmaya başladı. Canı gerçekten sıkılıyordu, bilgisayarından New York dedikodularını okumasa can sıkıntısından patlayacaktı. Yeni bir dedikoduyu gülümseyerek okurken birden telefonu titreşti. Sonunda birinin onu hatırladığına gerçekten memnun olmuştu, mutlu bir şekilde telefonunu açtı ve gelen mesajın Bianca'dan olduğunu gördü. Biraz şaşırmıştı, onunla uzun süredir konuşmuyordu fakat ondan mesaj gelmesine de memnun olmamış değildi. Gülümseyerek mesajı açtı. Fakat okudukça yüzü asıldı. Kısık sesle tekrarladı. "Ben kötüyüm. Buluşmaya ihtiyacım var. Big Eastern." Satellite arkadaşının bu durumda olmasına gerçekten üzülmüştü ki onun kolay kolay kötü olmadığını da biliyordu. Koltuktan kalktı ve Ken'in sırtına dokundu. Onun mavi gözleri Satellite'a dönünce kız gülümsedi. "Kalk bakalım, Big Eastern'a." Ken ona şaşkınlıkla bakıyordu fakat kız cevap vermedi ve üzerindeki mavi tişörtü çekiştire çekiştire ilerlemeye başladı. Kapıyı açtı ve beyaz arabalarına doğru ilerlemeye başladı. Gerçekten ne olduğunu çok merak ediyordu. Bianca'nın Satellite'dan daha yakın arkadaşlar vardı, hatta üçlü olarak gayet popülerlerdi Harrison'da. Bianca, Juliet ve Claudia varken neden kendisiyle görüşmek istediğini anlayamıyordu. İki ayağı da hareket halindeydi. Daha önce Big Eastern'a gelmişti Alieer'le beraber. Bu yüzden ortamda yabancılık çekeceğini pek düşünmüyordu. Bir süre sonra araba durduğunda, abisinin yanağına bir öpücük kondurdu ve kemerini çözerek tam Big Eastern'ın önünde indi. Hızlı bir şekilde yürüdükten sonra kasinonun yanıp sönen ve etkileyici ışıklarına bir süre baktı ve ardından içeri girdi. Gözleri sarı saçlı güzel arkadaşını arıyordu. Muhtemelen kendini poker ya da batak gibi bir oyuna vermişti Bianca. Satellite kızı arıyordu, içeri doğru yürümeye başladı. Onun bu günlük giyinmiş haline anlam veremeyerek bakan adamlar, onu oyuna davet edercesine gülümseyen suratlar hiç hoşuna gitmiyordu. Tam o sırada birine çarptı ve durdu. Arkasını döndüğünde sinirlenmeye hazırlanan Bianca'yı gördü ve gülümsedi. "Tanrım Bianca sen iyi misin?" diye sordu endişeli bir ses tonuyla. Arkadaşının üzüntüsünü paylaşmak istiyordu.


En son Satellite Russell tarafından Paz Ağus. 21, 2011 12:31 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bianca Rushton
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Bianca Rushton


Mesaj Sayısı : 79
Kayıt tarihi : 22/06/11
Nerden : NY

Paylaşmak. Empty
MesajKonu: Geri: Paylaşmak.   Paylaşmak. Icon_minitimeCuma Tem. 22, 2011 7:01 am

    ''Sat, ben... Ben çok kötüyüm.'' Göz pınarlarına dolan yaşları hissedebiliyordu. Dilinde gözyaşlarının tuzunu duyumsadı. Sessiz sedasız ağlıyordu. Gözlerinden akan yaşlar, yüzünden damlayarak, yere düşüyordu. Gözyaşlarına hakim olamıyordu. Hıçkırıklarını durdurmak için dudaklarını dişlemeye başladı. Ve dilinde tuzlu gözyaşlarının yanında kanın metale benzer tadını da duyumsuyordu. Başını arkadaşının omzuna yasladı ve kollarını boynuna sardı. ''Ben... geldiğin için gerçekten teşekkür ederim. Bu durumda... Bilirsin Juliet'i veya Claudia'yı çağıramazdım.'' Kızın boynuna başını gömmüş bir şekilde sessiz sedasız ağlamasın devam etti. Satellite'nin onun için üzüldüğünü belli eden bakışlarının yanında merak gizli olduğunu farketmişti. Fakat anlatırken kendini tutabileceğinden emin değildi. Her şey o kadar yeni ve o kadar kötüydü ki, anlatırken bir kere daha hatırlamak istemiyordu. ''Biliyorum sana anlatmalıyım, ama şuan kendimi anlatacak kadar... iyi hissetmiyorum.'' Kendini olanlardan sonra o kadar içkiye vermişti ki, konuşurken bazı şeyleri söylemeye dili dönmüyordu. Ve konuşurken aklına ne söyleceğini getirmek biraz zor oluyordu. Biraz mı? Tanrım, kimi kandırıyordu ki. İçki kafasını duman etmişti işin gerçeği. Satellite'nin anlayışlı bakışları kendisini biraz iyi hissetmesini sağlamıştı. Onun yanında gerçekten kendini rahat hissediyordu. İstediği gibi ağlayabiliyor ve en önemlisi ona güvenebiliyordu. Bunları birine karşı hissedebileceği asla aklına gelmezdi fakat birilerine güvenmenin gerçekten rahatlatıcı bir his olduğunu düşünüyordu. ‘’Ben bilmiyorum, henüz seninle tanışalı çok kısa bir zaman oldu ama, sana güvenebileceğimi hissediyorum. Ve bu hissi kaç yıldır tatmamıştım.’’ Başını zor da olsa kızın omzundan kaldırdı ve ne düşündüğüne dair bir şeyler anlamak için yüzüne baktı. Satellite o kadar saf ve iyiydi ki ne düşündüğünü anlamak hiç de zor değildi. Kız endişeliydi, onun için. Ve üzgündü. Satellite’ye bakarken göz pınarlarında biriken yaşları tutmak için büyük bir çaba harcaması gerekiyordu. Şuan ne kadar acınası bir durumda olduğunu düşünüyordu. Ve Satellite yanında olduğu için çok şanslı olmalıydı. ‘’Ben, yanımda olduğun için sana çok teşekkür ederim.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Paylaşmak.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Big Eastern Casino-
Buraya geçin: