Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Match and other Wildness Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Match and other Wildness Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Match and other Wildness Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Match and other Wildness Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Match and other Wildness Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Match and other Wildness

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimePtsi Tem. 25, 2011 6:49 am

Match and other Wildness Unled46&Match and other Wildness Unled48j
Jeremy Jimmy Monteiro & Alieer Valérie Eldricht

Alieer her adımında daha derin bir uğultuya gömülmüş gibi hissediyordu kendini. Uzun adımlar atmak isteyen bacakları önlerine çıkan engellerle duraksarken hâlâ yanında olduğundan emin olmak için arkadaşına baktı. O da Alieer’ınkine benzer bir ilerleyiş gösteriyordu. Takımların her türlü eşantiyonunu kaplayan stantlar yürümeleri gereken yolun yarısını kapatmıştı. Alieer sürekli bu tarz düzenbazlıklara izin verdikleri için belediyeye küfrediyordu. Zaten bu tür bir kalabalıkta yapabileceği fazla bir şey de yoktu. Sonunda merdivenli kısma vardıklarında kız, arkadaşını yanında bulamadı. Geri dönüp Jeremy’i aramak aklındaki en kötü fikir olmasına rağmen biletler onda olduğundan başka seçeneği yoktu. Tam izdiham bölgesine geri dönecekti ki Jeremy’i gördü. Elinde, tuttuğu beysbol takımının ıvır zıvırıyla kalabalığı aşmaya çalışıyordu. “Erkekler…” diye ofladı Alieer. Sanki sahanın oturacakları kısmı tuttukları takımı belli etmiyormuşçasına bir de taraftarlık gösterisi yapıyorlardı. On dakika sonra Jeremy, Alieer’ın yanına ulaşmayı başarmıştı. Büyük bir hızla biletlerini gösterdiler ve diğer insanlar gibi buldukları ilk boş yere oturdular. Alieer oturduğu andan itibaren çevredeki insanların görünüşlerine takılmıştı. Bu geldiği ilk maç değildi fakat hep karşı tarafı tuttuğundan burada oturmak garibine gidiyordu. Jeremy’nin gözlerindeki taraftar ateşini gördüğünde ise aslında karşı tarafı tuttuğundan hiç bahsetmemesi gerektiğini büyük puntolarla beynine not aldı. Daha maç başlamadan öğürmeye ve çığlık atmaya başlayan insanlar için herhalde karşı takımlı olduğunu söylemesi onu sahaya dahi attırabilirdi. Sahanın etrafını süsleyen naylon afişlere baktı ve oyunculardan birisini gözüne kestirerek “Belki de doğru anı beklersem sahaya atılmak o kadar da kötü olmayabilir.” diye düşündü. Aslında takımdaki hiç kimse zaten tanıdığı erkeklerden daha hoş sayılmazdı ama gerçekleşmeyecek durumlarla dalga geçmek hoşuna gidiyordu. Alieer iyice dalmışken Jeremy ona statlardan aldığı atkı ve bere takımlarından uzattı. Alieer bereyi kafasına takıp atkıyı da iyice boğazına sardıktan sonra diğer gürültüler arasında bir uğultudan başka bir şey olamayacak şekilde güldü.
-Takım ruhunu yansıtan bir şeyler almak gerçekten çok mantıklı. Hele ki havanın otuz beş derece sıcaklıkta olduğunu varsayarsak.
Dedi Alieer. Gerçekten de bu sıcaklıkta bere ve atkı almak yorumsuz işler sınıfındaydı. Taraftarlar bunları pazarlayan zeki insanların kurbanı oluyordu. Alieer atkısındaki bozuk dikişli yerlere bakarak bunun kış mevsiminde dikilmiş bir ihraç fazlası olduğunu rahatlıkla anlayabiliyordu. Birden gürültüleri aşan bir ses duyuldu ve bunun üzerine topluluklardan coşkulu sesler yükselmeye başladı. Etrafındaki insanlar ayağa kalkıyor ve boğaz doktorlarının gelirini üçe katlayacak şekilde yüksek sesle bağırıyordu. Alieer onları görünce direk Jeremy’e baktı. O da ayağa kalkmış ve Alieer’ın arkadaşında daha önce görmediği bir barbarlıkla bağırıyordu. Alieer harekete geçmesi gerektiğini düşünerek uzun boyuna rağmen oturağının üstüne çıktı ve diğer insanlar gibi bağırmaya başladı. Arada elini kaldırmanın yarattığı çılgınlıkla dengesini yitiriyor ve bulduğu ilk kişiye tutunmak zorunda kalıyordu. En sonunda sahada oyuncular gözüktüğünde bütün herkes yerine oturdu. Alieer da arkasında adamın kendisini dürtmesiyle oturmak zorunda kaldı. İyi ki pantolon giymişim diye düşünüyordu. Pantolon giymeyi fazla sevmese de yararlı olduğu durumlar es geçilemeyecek türden fazlaydı. Önünde oturan adamın plastik yaslanma bölgesine ellerini koydu ve stada girdiğinden beri ilk defa rahat bir nefes aldı. Bir yandan da gülümsüyor ve maçın başlayacağı o kutsal dakikaları bekliyordu.


En son Alieer V. Eldricht tarafından Çarş. Tem. 27, 2011 5:45 am tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimePtsi Tem. 25, 2011 9:59 am

Yaşadığı onca gerginliği geride bırakarak yollara atmıştı kendini Jimmy. Gölgede bile kavurucu sıcaklığa sahip olan Güneş, sanki bütün sıcaklığını kafasından aşağıya boşaltıyordu. Dikkatini biran olsun yanındaki kızdan ayıramıyordu çünkü bir kızı maça götüren nadir erkekler listesine girerek kendini büyük bir tehlikeye atmıştı. Her fırsatta yanındaki iri, sarı saçlarıyla Jeremy hariç herkesi büyüleyebilen durumdan hoşnut görünse de içindeki kemirgen bir türlü rahat duramıyordu. Adımlarını kıza göre daha hızlı attığını kendi de farkındaydı ama maç’ın heyecanından Alieer’in onu hoş karşılayacağından emindi. Üzerine normalden daha fazla yapışmış kotunun arka cebinden çıkardığı cüzdanı çıkararak içinden ‘’New York Mets vs New York Yankees ‘’ eline alıp yüzlerce kişinin oluşturduğu döngüye adım atmıştı. Her maça geldiğinde bir kez daha lanet yağdırmıştı. Artık oturma düzenli bilet alımına geçilmesini her fırsatta dile getiren Jimmy hoşnutsuzluğunu suratına yansıtarak içeri girmişti. İki takımın çeşitli aksesuarlarını üzerinde barındıran seyirciler elindeki sosislilere ve kolalara çarpsalar da dökmeden hepsini getirebilmişti genç. Çoğunluğun Yankees taraftarı olduğu maçta Nets takımını tutan ancak tuttuğunu belli etmemeye çalışan grup tıpkı zenci mahallesinde ki beyaz grubu kadar savunmasız gözüküyorlardı. Nihayet taraftar bölümünün ayrılacağı yere geldiğimizde iki takımın taraftarları kendine ayrılan tribüne doğru geçiyorlar ve neredeyse birbirlerini eziyorlardı.

En önden olmasa da boş bulduğumuz yere yerleşip maçın başlamasını beklemeye başlamıştık. Yankees taraftarlarından oluşan hırçın bir grup karşı gruba sitem gibi gözüken ağır mesaj niteliğinde slogan atıyor ve fanatiklerin arasını kızıştırıyordu. Video oyunlarını ve Beyzbol maçlarını bir yaşam tarzına getirmiş Jeremy ise sadece ayakta alkış tutup’ Bastır Yankees ‘’ diyerek ses tellerini zorluyordu. Tribüne girmeden önce sırt çantasına attığı soğuk sulardan birini neredeyse tutuşacak sarı saçlarına dökerek serinlemeye çalışsa da işe yaramamış hatta dışarıdan suyun altında kalmış kanişlere benzemesine neden olmuştu. Uyumlu olsun diye giydiği lacivert t-shirt’ü ve gri pantolonunun çeşitli bölümleri saçına boşattığı su yüzünden koyulaşmıştı. Herkes deli gibi çığlık atıp, takımının ismini boğazları yırtılıncaya kadar söylemeye devam ederken Jimmy bu kalabalıkta ezilme tehlikesi yaşayan Alieer’e mahcup bir tavır takınarak gülümsemişti ve Lacivert rengindeki oturduğu oturağın üzerine çıkarak takımının adını deli gibi haykırmaya başlamıştı. Alieerle tanışalı 3 ay bile olmamıştı ama ona çevresindeki çoğu kişiden daha çok değer veriyor ve onu küçük kız kardeşi gibi görüyordu. Okulda fazla beraber takılmazlardı çünkü Jimmy dışarıdaki halinin aksine okulda daha ciddi, seviyeli davranırdı insanlara. Nihayet takımın oyuncuları sahada gözükürken barbar taraftarlar oturakların üstünden inip insanların oturduğu yerlere geçmişlerdi.

Bir yandan açılış konuşmasını dinlemeye çalışırken bir yandan elindeki sıcak sosisliğini ağzına tıkmaya çalışıyordu ki gözleri maç’ı seyretmeyen bir çift göz ile kesişene kadar. Tüm konsantresini beyzbol maçından çekip maçı izlemeyen Alieer’e döndürürken sağ elini kızın omzuna koyarak ‘’ Bu kadarı bile çoğu kızın üstlenmeyeceği bir şeydi’’ diyerek gülmeye başlamıştı. Bu kadar ses arasında Alieer’inde gönlünü alırken iki kişi önünde oturan bir adam sinirlerini hoplatmıştı. Jimmy normal hayatında kötü içerikli sözler kullanmadığı gibi küfür kullanmamaya da dikkat ederdi ama bu etmediği de anlamına gelmezdi. Saçı ile sakalı neredeyse birbirine bağlanmış adam diğer takımın oyuncularına bayanların arasında o kadar küfür ederken Jimmy daha fazla sessiz duramayıp ayağa kalkıp ‘’Dostum artık lanet olası çeneni kapatıp otursana, ha oturmam diyorsan beyzbol sopası seni açar ‘’ diyerek taraftarlar arası güzel bir kavganın fitilini ateşlemişti. Normalde gerekmedikçe kavga etmezdi ama gerek sıcak hava ve nefessiz kalmak gerek yaşadığı sıkıntılar çocukta dayanacak güç bırakmamıştı. Adamın üstüne laf etmediğini anladığında tekrar yerine oturarak nefesini düzenlemek için derin derin nefes almaya başlamıştı. Nefes alış verişini normale indirdiğinde ise yanında duran kolayı bir dikişte bitirerek gözlerini bir dakikası sakin geçmeyen maç’a kilitleyerek maçı izlemeye devam etmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimePtsi Tem. 25, 2011 11:20 am

Henüz açılış konuşması başlamıştı ki Alieer gözlerine perdelenen uykuyu zor zapt ediyordu. Zaten fazlasıyla dar olan oturakta her saniye farklı bir pozisyon deniyor ve Jeremy sıkıldığını fark etmesin diye maçla ilgili gibi gözükmeye çalışıyordu. Maçlar hangi spora ait olursa olsun Alieer bütün enerjisini ilk beş dakikada harcayıp gerisinde uyuyan tiplerdendi. Zamanla gürültüler kulağında fısıltıdan farksız hâle gelmişti. İçinden, küçükken insanlara fark ettirmeden esnemeyi öğretti için amcasına teşekkür ediyordu. Neredeyse her saniye birbiriyle alakasız şeyleri düşünüp yalnızmış atmosferi yaratmaya çalışıyordu. Fark ettirmeden Jeremy’e bakmaya çalıştı fakat karşılaştığı tek şey maça dalıp gitmiş bir erkekti. Zaten stat o erkeklerle dolu olduğu için şu an kiminle birlikte maça geldiğinin de bir anlamı kalmamıştı. Bütün gürültülerin içinde telefonunun mesaj sesini duyar gibi oldu. Kurtuluş yollarından birisine atlamışçasına telefona uzandı. Ne yazık ki telefon ekranında saten başka bir şey yoktu. Başparmağıyla telefonun sağ taraftaki tuşlarını hafifçe ezdikten sonra telefonunu çantasının içindeki sıkıcı yere yeniden yolladı. Belki oyuncuların görevlerini yapsa ve maç başlasa bu kadar sıkılmazdı ama sunucular birçok formaliteyle taraftarların coşkusunu körüklemeye çalışıyordu. Karşı taraftaki takımın taraftarlarına baktı ve birçok tanıdık sima ile karşılaştı. Belki de sadece vicdan azabı yaratmak için hiç tanımadığı insanları arkadaşlarına benzetiyordu. Uzun süredir soğuması için sağ tarafına bıraktığı sosisliyi almak için uzandığında yarım bir sosisliyle karşılaştı. Sağ tarafına baktığında şişko ve kirli sakalları olan otuzlarında bir adam ağzında Alieer’ın sosislisiyle birilerine bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Pek fazla seçim şansının kalmadığını anlayarak bakışlarını yine sahaya çevirmişti ki Jeremy, alay dolu birkaç kelime sarf etti. Aslında alaydan çok sinir bozucu bir gerçeklik vardı bu kelimelerde. Bu yüzden Alieer cevap vermeye ya da inkâr etmeye bile çalışmadan hafifçe gülümsedi. Fakat bu gülümsemesi Jeremy’e ulaşamadan, J öndeki adamlara çıkışmaya başladı. Hiçbir zaman tersini iddia etmediği gerçeklerden birisi de şiddet düşkünlüğü olan kız, sıkıcılığını bölen bu sahneden haz almıyor değildi. Daha önce morluklarla görmüş olsa da Jeremy’i hiç dövüşürken görmemişti. “Söylediklerinden sonra iyi bir dayağı hak ediyor.” Diye dalga geçti kendisiyle Alieer. İçindeki meraklı nokta Jeremy’nin bir beysbol sopası olup olmadığını merak etse de konuşmalarında buna değinmemeyi tercih etti;
-Dövüldüğünü görmek fena olmazdı J.
Jeremy’nin maç konusunda ona gülümsemesini taklit etti ve gözlerini tekrardan sahaya dikti. Jeremy de söylediklerine sınıf farkını anlatan bir kaç cümleyle cevap verdi.Sonunda oyuncular yerlerine geçmiş ve maç başlamıştı. Alieer oyunla ne kadar ilgili olduğunu göstermek için gözlerini sahadan ayırmıyor ve her türlü vuruşta sevinip ıskalarda bağırıyordu. Sesinin tükendiğini hissettiğinde kolasından uzun bir yudum aldı ve Jeremy’e doğru baktı. Başları kesişmişti. Alieer zaten arada sırada Jeremy’nin kendisine doğru baktığını hissedebiliyordu. Arkadaşını tanıdığından sağ tarafında öpüşen bir çift mi var diye baktı. Sonuçta Jeremy’nin gözlerini maçtan ayırması için pek fazla sebep yoktu. Sağ tarafında tek görebildiği ise bağırıp oturduğu yerde tepinen insanlardı. Öpüşen çiftlerle karşılaştırıldıklarında fazla ormantik kaçıyorlardı. Alieer sanki çok fazla şey kaçırıyormuş gibi bir tavır takınarak gözlerini tekrar maça dikti. Ardından Jeremy'nin daha önceden dalaştığı adama söylediği küfürleri duydu. Bu iyiye işaretten çok tehlikeye yaklaşırken duyulan sinyaller gibiydi. Alieer bir yandan hem ne yapması gerektiğini düşünüyor hem de adamın kendilerine gelmemesi için dua ediyordu. Jeremy’nin dediği gibi sınıf farklılıkları olabilirdi ama fizik farklılığı diye bir şey de söz konusuydu ve adam kesinlikle J’den daha iri yarıydı. Adamın gelmemesi üzerine eski hâline -elinden gelebildiğince- döndü.Arada sırada da arkadaşını süzüp hâlâ sağ olup olmadığını kontrol ediyordu. Kalabalıktan iyice terlediğini hissederek çantasına uzandı ve mendillerinden birisini ambalajdan çıkardı. Beyaz teni minik su tamlacıklarıyla parlar hâle gelmişti. Önce alnını ardından da boynunu sildi ve mendilini çantasına tıktı. Çantasının olduğu yere bakarken gözleri yine sosislisiyle kesişti. Elinden geldiğince temiz noktasından tutarak havaya doğru kaldırdı ve Jeremy’e gösterdi;
-Yemek ister misin? dedi ve sağ tarafına bakarak ekledi; -Yanımdaki adamdan onaylı...
Bu sefer içten gülümsemeler döküldü dudaklarından ve Jeremy'nin cevabını beklemeye başladı...


En son Alieer V. Eldricht tarafından Çarş. Tem. 27, 2011 5:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimePtsi Tem. 25, 2011 12:30 pm

Aşırı sıcağın etki ettiği minik damlacıklar alnımdan başlayarak boynuma kadar suratımı kaplarken iki ön sıramda oturan adam’a sinirimin hala geçtiği pek söylenemezdi ama kendimi dizginlemeli ve konsantremi maça vermeliydim. Sinsi ve neredeyse ben gibi gülen Alieer o adamdan dayak yiyebileceğime olanak verip, dalga geçmişse de beni hırslandırmamış değildi. Aslında Alieer’in böyle yapmasına anlam veriyordum çünkü beni hiç kavga ederken görmemişti ki bir bayan olmasına rağmen şiddet unsurlarına zaafı olan biriydi. Onun sinsi gülümsemesine karşılık sol elimi pürüzsüz yanağına götürerek ‘’Aynı kulvar da bile değiliz Aly. Adama bir baksana insan olduğuna dair bile şüphelerim var.’’ diyerek konuşmamı bitirip pipetime odaklanmıştım. Maçın daha ortasına bile gelmeden kolamın bitmesi hiç iyi olmamıştı çünkü maçlarda genelde sinirimi ve sıcaklığımı alan tek şey soğuk içeceklerdi. Gözlerim seri bir şekilde tribünde satıcı ararken bize yeterince uzak olduğunu görmüştüm ve buraya gelmesini beklemeye başlamıştım. Bir lokmada bitecek olan sosislimin son parçasını da mideme indirirken Alieer’in sosislisine baktığımda daha yarısının durduğunu görmüştüm. Maç geçen maçlara göre daha uyumlu ve sakin giderken içim sıkılmıyor değildi ama bu kalabalıkta asla çıkamayacağımı bildiğim için sesimi çıkarmamıştım. Yüzümü tekrardan Alieer’e döndürdüğümde hep karşı tarafın tribününe bakmasının tesadüf olma ihtimalini tamamen yitirmiştim.

Belli ki sıkılmıştı ki haklıydı da. Bende sıkılmıyor değildim ama maçın sonunu da merak ettiğimden ikimize de biraz daha işkence çektirebilirdim sanırım. Gözlerim bu sefer Alieer’in kime baktığını çözmeye çalışırken yarım saat önce laf soktuğum insanlıktan çıkmış bir şey tüm nefreti ile bana odaklanmış bir şekilde bakıyordu. İlk başta bana olmadığımı düşünsem de bu iş canımı sıkıyor, ve işleri kötü hale sokuyordu. Sinir kat sayım artarken sağ ayağımı yere vuruyor ve aklıma başka düşünceler getirmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Sonunda genelde göstermekten kaçındığım hırçın tarafım tüm nefreti ile dışarı çıkmış kurbanını seçmeye çalışıyordu. Asil bir ailede büyümeme rağmen çocukluk arkadaşlarımın çoğu Brooklyn’li olduğu için kişiliğimde bazı çarpıklıklar olmuyor değildi ama kavganın ilerisini düşünmeyerek ‘’Bunu beğendin mi lanet olası piç ’’ diyerek el hareketi çekmiştim. Çok geçmeden tabi ki de utanmıştım ancak değiştiremeyeceğime göre geriye beklemek kalmıştı. Kavgalar karnımı acıktırıyordu ve bu beni dışarıdakilere daha da çekilmez kılıyordu. Gözüm Alieer’in yarım saattir yemediği sosisliğe sabitlenmişti ki bunu Alieer görmüştü ki sosisliği bana uzatmıştı ama hikayesini duyduktan sonra midem ağzıma gelmişti. Güzel bir günün dakikaları hızlıca geçerken kavga ettiğim adam bozmasının bir sürtük gibi giyinen sevgilisi ile yanımıza geldiğini görmüştüm. Ayağa kalkmam hoş olmazdı çünkü maç devam ediyordu ama olabilecek her türlü şeye hazır olmalıydım. Rezil olmuştu haliyle ama suratındaki sinir içime bir kurt düşürmüştü. Alieer’i arkama alarak ayağa kalkmıştım ve adamın tam karşısında durmuştum. Sakalları fazla biradan kahverengiye dönüşmüş ve sarı dişleri ile uyum sağlamış adam vurmaya bile emek göstermeden sadece ayağıma tükürmüştü. Bu o adam için bile fazlasıyla iğrençti.

Gülümseyerek sırt çantamdan aldığım mendille iğrenç tükürüğü sildikten sonra adamın karşısında gülerek ‘’ İşte bu yüzden sınıf farklılıkları var’’ diyerek bütün ayın sıkıntısını bir yumruğa yükleyerek adam’ın gözünün altına geçirmiştim. Adam iki adım gerileyerek dengesini kaybetmişti ama stad o kadar doluydu ki düşecek bir yer bile yoktu. Öte yandan topuklu giymesine rağmen omzumun altında kalan sürtük sevgilisi bana tokat atmıştı. Kabul etmeliydim ki boyuna göre iyi vuruyordu ama bir kıza vuramayacağımı bildiğim için iki adım geri çıkmıştım. İlk başta kendini sevgilisini kurtaran süper kahraman zannetse de karşısında Alieer’i görünce bu kavganın asıl şimdi başladığını anlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimeSalı Tem. 26, 2011 9:52 am

Tehlikeli merdivenler önlerinde yeniden inşa edilirken Alieer’ın tek yapabileceği duru beklemekti. Diğer çiftin karşılarında belirmesini bekledi… Jeremy’den bir tepki bekledi… Ve hepsinden önemlisi ne yapması gerektiğini söyleyen bir ses bekledi… Ama ne yazık ki ilki dışında hiçbir beklentisi gerçekleşmedi. Jeremy’nin sataştığı adam yanında varoş sokaklardan alınmış gibi duran ucuz bir fahişeyle yaklaşıyordu yanlarına. Alieer kızın bayağı görüntüsünü ve her türlü takıya boğulmuş ellerini yadırgayarak baktı. Normalde insanları ne giydikleriyle ya da ne iş yaptıklarıyla yargılamazdı ama cinselliğini vurgulayan kadınlar Alieer’a çok gurur kırıcı geliyordu. Karşısındaki kadın sonradan boyama olan sarı saçlarını maşalamış ve omuzlarının üstüne salmıştı. Yüz olarak pek çekici sayılmazdı ve belki de bu yüzden yanındaki adamla takılıyordu. Boy olarak Alieer dan en az on beş santim kadar kısaydı ve kemikleri oldukça ince duruyordu. İkili iyice yaklaştıklarında Jeremy ayağa kalkarak kendisini arkasına almıştı. Alieer kadın hakları gibi feminen birçok şeyden güç alarak bu duruma itiraz etmek istese de mantığa dair kırıntılar durması gerektiğini haykırıyordu. Neredeyse mide bulandırıcı türden bir görünüşü olan adam kendilerine fazlasıyla yaklaştı ve son beş öğününü belli eden sarı dişlerini ön plana çıkararak Jeremy’nin ayağına tükürdü. Bu durum iğrenç olmaktan çok öfke uyandırıcıydı. Alieer adamın malum bölgelerine tekme atmaya duyduğu arzuyu zor dizginliyordu. Bu dizginlerde sırf Jeremy’nin mantıklıca bir iş yapabileceğine inancındandı. Jeremy büyük bir el çabukluğuyla sırt çantasına uzanmış ve çıkardığı mendili adamın eserini silmek için kullanmıştı. Alieer’ın saçları adeta stadı ferahlatmak için gönderilmiş bir serinlikle arkaya doğru hafifçe uçtu. Bunun üzerine adamın tipini daha yakından görebiliyordu. Seyrek alnı ve son birkaç gündür –ay bile olabilir- yıkanmamış görüntüsüyle tam da sevgilisine layıktı. Bu sırada Jeremy öfkesini ukalalıkla buluşturan bir şeyler söyledi ve “inceldiği yerden kopsun” lafının son kalmış dayanağını da yıktı. Jeremy’nin yumruğu adamın gözünde silinmeyecek izler yaratırken Alieer arkadaşı için endişeleniyordu. Karşılarındaki adam dengesini yitirerek cüssesinden kaynaklanan bir ağırlıkla sendeledi. Sendeleyen adamın arkasında kalan topluluk sanki maçları kesilmesin istercesine adama siper almıştı. Düşmemesine rağmen birkaç saniye kendine gelemedi adam. Bunun üzerine sevgilisi Jeremy’e tokat atmıştı. Durumdaki komikliğe gülmemek için Alieer kendini zor tutuyordu. On yedi senelik yaşantısından aklına kazınan bir şey varsa o da tokat’ın sadece zayıf kadınların saldırı silahı olduğuydu. Karşılarındaki kız zafer kazanmış gibi gülümsedi ama Alieer’ ile göz göze geldiklerinde, Alie’nin ezici bakışları altında gülümsemesi hemen soldu. Uzun zamandır kendisini tutan Alieer artık engel kalmadığını görebiliyordu. Kendisinin yarısı kadar olan bir kızı incitmek için enerjisini harcaması bile gerekmezdi. Dakikalardır içinde biriktirdiği bütün öfkeyle kızın sağ yanağına sert bir yumruk geçirdi. Kız daha ne olduğunu bile fark edemeden kendini boş kalmış bir oturağın üstünde bulmuştu. Alieer’ın görebildiği kadarıyla kafasıyla boynunun kesiştiği yeri arkalıklara çarpmıştı. Alieer yumruğu atan eline ve pedikürünün bozulup bozulmadığına baktı. Ardından Alieer’ı iyice sıcaklatan atkısını boynundan çıkararak henüz kendine gelememiş kızın boynuna sardı. Beresini de kızın peruk gibi duran saçlarına oturttuktan sonra Jeremy’e doğru bakarak gülümsedi.
-Sence de çok yakışmadı mı J?

okuu:


En son Alieer V. Eldricht tarafından Çarş. Tem. 27, 2011 5:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimeSalı Tem. 26, 2011 11:52 am

Bilmiş tavırlarla gözlerini benden ayırmayan sürtük hiç beklemediği bir tepki ile karşı karşıya kalınca ne yapacağını bilemeyip yolunmuş bir civciv gibi yerinde sekmeye başlamıştı. Alieeri önüme geçirirken bir an tereddüt etsem de adamın daha ayılmaya niyeti yok gibi görünüyordu. Yılın ilk maçında tüm seyircilerden çıkışta özür dileyecektim ama onlar da durumdan gayet hoşnut görünmekle birlikte bizim taraftaki milyonlarca göz Aliier ve bir kumaş parçasını etek diye kullanan fahişeye sabitlenmişti. Nefesimi tutmuş bir şekilde Alieer’in zarar görmemesini umut ederken hiç beklenmedik bir anda Alieer sağ elini yumruk yaparak kızın suratına patlatmıştı. Hiç beklemediğim bu davranış işleri daha da ciddileştirse de uzunca bir kahkaha patlatmama neden olamamıştı. Kızın bir adım geri giderek şansına oturaklardan birine düşmesi sonucu derin bir nefes almıştım ama kişiliğime uysa onu orada parçalayabilirdim. Sinir ve zevk patlaması yaşayan Alieer’in biraz da olsa sakin olması için iki elimi arkasından omzuna koymuştum ancak Alieer henüz durmamıştı ve durmaya da niyeti yoktu. Ona özel aldığım Yankees atkısını ve beresini çıkararak kızı bir yılbaşı ağacına benzetme çabaları sonunda olumlu bir yanıt vermişti. Kızın kafasına taktığı bereyi burnunu da kapsayacak bir şekilde aşağıya indirdikten sonra tamamen sakinleşen Alieer’e dönerek ‘’İşte Mannathan kızı ‘’ diyerek sarılmayı ihmal etmemiştim. Gözlerim kızın sevgilisini ararken yeni kalkmış bir ayyaş gibi dolaşan adamı görmüştüm ama bu sefer sataşamayacağından emin olduğum için yerimden kıpırdamamıştım.

İki ileri bir geri gidip gelen adam sevgilisinin elini zar zor seçip stat tan çıkmaya çalışma çabalarına girerek gözlerden kaybolmuşlardı. İnsanların bir stat da iki maç izlemesi çok hoşlarına gitmişti ki alkış sesleri maçın en monoton dakikasında bile eksik olmamıştı. Mümkün olduğu kadar insanlarla göz temasına girmeden yerime oturduktan sonra tiyatroculuk deneyimimi kullanarak sert bir şekilde ‘’ Bu yaptığın hoş değildi biliyorsun değil mi ?’’ diyerek gözbebeklerinin içine bakmaya başlamıştım ama gülüşüm beni ele vermekten yine vazgeçememişti. Kısa bir gülüşmenin ardından sonunda aylardır izlemek için can attığım maç’a dönerek arkadaşlarıma anlatacağım birkaç şeyi hafızama kazımaya çalışmıştım.Nihayet maçın bitiminde Yankees takımı galip olarak ayrılmıştı ve günü güzel bir sonla tamamlamıştık.Etrafa dağılan eşyalarımı boş oturağın üzerinden alıp dağınık bir şekilde çantama attıktan sonra oyuncular sahadan çıkmadan önce sesimin en yüksek tonuyla ‘’Bastır Yankees’’ diye tüm sahayı inleterek büyük bir alkış kopmasına nende olmuştum.Alkışlar eşliğinde stat dan çıkarken bir an olsun Alieer’den gözümü ayırmadım.Gözüm takım işi yaptığımız çifte takılmıştı ancak bizi beklemiyorlardı sanırım çünkü stadın giriş bölümündeki banklardan birine oturmuş kendilerine gelmeye çalışıyorlardı.

Kız hala ağlıyor, ağladıkça kokusu sıçanı aratmayan adam kıza bağırıyordu. En sinsi ve aşağılayıcı gülümsememi kullanarak bir akış attıktan sonra kalabalığın arasından sıyrılarak üzerimdeki atkıyı ve bereyi çıkarmıştım. Onları da üzerimden alıp çantaya atarken terden sırılsıklam olmuş saçlarımdan ilk defa bu kadar nefret etmiştim. Ne kadar olaylı olursa olsun güzel bir gün geçirmiştim ve bugünün mimarı olan Alieer’e beklenmedik bir zamanda kollarımın arasına alarak sıkıca sarılmıştım. Pek dostça bir sarılmaya benzemese de kesinlikle kötü bir niyetim yoktu ve onu çok iyi bildiği için yanlış anlamasına olanak tanımamıştım. Uzatmalı sarılma sürecini bitirirken gözlerinin içine bakarak ‘’ Bugün gerçekten çok eğledim. Bunu daha sık yapmalıyız’’ diyerek bir kahkaha daha patlatarak onun diyeceklerine konsantre olmuştum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

Match and other Wildness Empty
MesajKonu: Geri: Match and other Wildness   Match and other Wildness Icon_minitimeÇarş. Tem. 27, 2011 5:23 am

Alieer Jeremy’nin söylediklerinden gururlanarak bunu yansıtan bir şekilde kaşlarını havaya kaldırdı. Aslında Manhattan kızı profilinin hemcinslerini dövdüğünü hiç sanmıyordu. Tam aksine Manhattan kızları birbirlerinin egolarını ve saçlarını çekmekle övünürlerdi. Alieer etrafında ikinci tanıma uyabilecek birilerini aradı ama kimseyi bulamaması, bu tanımdaki kızların maça da gitmediğinin bir göstergesi oldu sadece. Alieer gözlerini etraftaki insanlardan çektiğinde Jeremy’nin yumruğunun etkisiyle sendeleyen adamı fark etti. Adam zaten fazla kullanmadığı beynini de yitirmiş gibi dolanıyordu. Alieer adamın kendilerine saldırmaması için, ondan önce davranmak istedi fakat adamın atılmaya yüz tutmuş ayakkabıları sadece sevgilisini aramakla meşgul olduğundan kendini dizginledi. Garip ikili sonunda birbirlerine kavuştuklarında koşarak –ki bu kalabalıkta ne kadar koşulabileceği, tartışılır- stattan ayrıldılar. Bunun üzerine Alieer ne yapabileceklerinin belirsizliği için Jeremy’e döndü. Arkadaşı birçok zaman olduğu gibi oyunculuk yeteneklerini sergilemeye çalışıyordu ama Alieer’ın gözlerinde u tür durumlar için barındırdığı bakış varken başarılı olması pek mümkün değildi. Uzun bir süre bu duruma güldüler. Ardından bir süre daha sıkıcı maçı izlediler. Alieer gözüne kestirdiği oyuncunun bile kask taktığını görünce sessizce “Bir şey kaçırmamışım.” Diye mırıldandı ve orada ayakta durmasını zorunlu kılan kadere küfrederek kısa bir zaman zarfı boyunca maçın bitişini izledi. En sonunda Yankees kazandığında Alieer, kazanmalarından çok maçın bitişine seviniyordu. Önceden oturduğu oturağın kenarına bıraktığı çantasını bulunduğu yerden aldı ve saniyeler içinde gitmeye hazırlandı. Tam hazırlandığını bildirmek için Jeremy’e dönüyordu ki onu stadın coşkusunu körüklerken gördü. Alieer da bütün stat gibi onun tezahüratına coşkuyla karşılık vermişti. Ama geri kalan insanların aksine genç kızın coşkusunda hafif alayda vardı.
Stattan çıkmayı başardıklarında Alieer’ın gözleri fazla uzaklarında olmayan çifti hemen tanımıştı. Bir bankın üzerinde oturup kendi kendilerini yiyorlardı. Kız sürekli ağlıyor ve zamanında güvendiği adamdan azar işitiyordu. Alieer’ın kafasına yerleştirdiği bereyi hâlâ çıkarmamıştı. Atkıyı ise kucağından kaldırımlara doğru uzanan bir yol yapmakta kullanmıştı. Sağ ayağıyla sürekli atkının yerde kalan ucunu ezip, yününü dağıtmaya çalışıyordu. Alieer kızın bu hâline üzülerek içinde hafif bir burukluk hissetse de başta onun kaşındığını düşünerek vicdanını rahatlattı. Sonuçta insan yaşadığı her şeyden bir şekilde sorumluydu ve Alieer da sırf acıdığı için kızın yaşadıklarını kendi sorumluluğu olarak kabul edemezdi. Jeremy’e baktığında yine kendi görüntüsüne kapılmış tanıdık davranışlarla karşılaştı. Artık taraftar eklentilerinden kurtulmuş bir şekilde ıslak saçlarıyla duruyordu yanında. Alieer onun bu haline içten bir şekilde gülümsedi. Henüz gülümsemesi yüzünde yayılırken Jeremy’nin kollarını sırtında hissetti. Jeremy’nin sarılması kızı pataklamasından sonraki en iyi olaylardan birisi sayılabilirdi güne dair. Sarılma kendisini bildi bileli verilen değerin gösterilme biçimi olarak gelirdi Alieer’a. Şimdi de bunu arkadaşının kendisine verdiği değer olarak algılamasına hiçbir engel yoktu. Sarılmaları sona erdiğinde Jeremy günü daha sonra tekrarlamak istediğini belirtti. Ama Alieer maçın daha ilk dakikalarında bir daha maça gelmeyeceğine dair kendisine söz vermişti. En azından tutmadığı tarafın tribününde oturmayacaktı…
-Ben pataklama kısmı için her zaman hazırım ama sanırım maça gitmek için kendine başkalarını bulmalısın.
Dedi ve sesli bir şekilde güldü. Az önce yakınlarında oturan birkaç adam bu sözlerine karşın nefretle bakmışlardı genç kızın yüzüne. Alieer hafif tedirgin oldu bu bakışlardan ama neşesini bozmamaya çaba sarf etti. Biraz önce olay yaşadıkları çifte baktı ve esprili bir şekilde konuştu;
-Sanırım bu ikisinin ilişkisini bozarak gelecek nesile bir hayli katkıda bulunduk.
Bir süre karşılıklı konuştuktan sonra Alieer şoförünü stadın yakınındaki bir yerlere gelmeye ikna etti ve Jeremy’e “Elveda” diyerek arabasının bulunduğu yere doğru yürümeye başladı. Sonunda kalabalığın sıfıra indirgendiği bir sokakta arabasını buldu ve aldığı zevkle birlikte Bronx sokaklarında bir yolculuğa başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Match and other Wildness
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Bronx :: Yankee Stadyumu-
Buraya geçin: