Ad-Soyad: Grace Neva Geldeard
Kişisel Özellikler: Neva'nın annesi bir nevi sanki iki ismini de kızının geleceğini görmüş de koymuş gibidir. Çok tanımadığı insanlara karşı temkinli ve zarif ama bir o kadar da soğuk davranır. Yine de yakınlarına karşı daha güler yüzlü ve olmasına rağmen sevgisini göstermeye beceremez. Erkeklerle arkadaş olmakta bir sorunu yoktur ama birinden hoşlandığında içten içe ne yapması gerektiğini bilemez o yüzden de sebepsiz yere alaycı yorumlar yapar, sık sık çevresindekileri incitir. Tek istisnası çocukluk arkadaşıdır, onunla beraberken istediği kadar lanet olabiliyor, somurtuyor ama ikisi de karşılıklı sevildiklerini biliyorlar. Neva zeki bir kız olmasına rağmen hoşuna gitmeyen konulara ilgi göstermemesinden dolayı ortalama bir öğrenci. İlgisinin olduğu nadir derslerde ise öğretmenlerin favorisi. Ne yazık ki ilgisi çok çabuk dağılıyor, o yüzden hobi amacıyla uğraştığı pek çok şey yarım kalıyor, berbat bir ressam, koleksiyoncu ve daha da berbat bir şair diyebiliriz. Bıkmadığı tek şey var: Kitap okumak. İkinci el kitapçıları gezmek en sevdiği şeylerden, üstünün başının toz olmasına aldırmadığı gördüğü her kitaba sevecenlikle yaklaşıyor. Değişik diller öğrenmeyi çok seviyor, İngilizce, Fransızca konuşuyor. Japonca'ya merak sarıp yarım bıraktı. Şu anda İtalyanca öğrenmeye çalışıyor.
Neva=Kar
Aile Bilgileri:
[Geçmiş] Annesi Eloise ve babası Micheal üniversitede tanışmış ve Eloise'in okulu bittiği anda evlenmişler. Eloise kariyerine düşkün ve asla evcimen olmayan bir genç kız olduğundan ikinci yıllarında beklenmedik bir bebekle ortalık şenlenince ne yapacağını şaşırmış! Eloise ve Micheal bir yandan bebeği yetiştirmeye çalışırlarken, ikisi de iş gezilerini azaltmışlar, ama yine de Neva o yaşına kadar bol bakıcılı büyümüş. Neva beş yaşına geldiğinde ise işler değişmiş. Eloise'in iş ortaklarından birinin oğlu olan Daniel ve Neva tanıştıklarında, Neva Daniel'ın babasıyla her türlü iş gezisine gidip, otellerde büyüdüğünü görünce genç kızın inadı annesini bezdirmiş ve düzenleri tamamen değişmiş. Daniel ve Neva anne ve babalarının peşinde dünyanın çoğunu gezip, lobilerden başka bir şey görmeden büyümeye başlamışlar. Yaşları biraz daha büyüdüğünde ikisi için her seyahat bir macera olmaya başlamış. Neva lise çağına geldiğinde artık yerleşmenin zamanı gelmiş ve anne ve babası Daniel ve babasıyla beraber yaşaması koşuluyla Neva'nın New York'a yerleşmesine karar vermiş. Onlar ise babasının Fransa'dan aldığı iş teklifini kabul etmek için taşınacaklarmış. Daniel'ın babası yılın yarıdan fazlasında yurt dışında olduğu için Daniel ve Neva kendilerine ait ev fırsatının üstüne atlamışlar.
[Şimdi] Neva anne ve babası tarafından çok seviliyor. Bu sevgi biraz da suçlulukla şımartmaya ve özellikle babası tarafından aşırı kayırmaya kadar varıyor. Annesi daha bilinçli ama o da fazla sertleşemediği için Neva fazla serbest yetişmiş. Annesinin bir küçük kardeşi var ama araları pek iyi değil o yüzden Neva amcasını tanımıyor. Babasının ise kendinden büyük bir kızkardeşi var. Neva'nın halası disiplinli, Neva onu nadiren görse bile halasından çekiniyor, ondan pek hoşlanmıyor.
Örnek RPG;
Yeşil-mavi iri gözleri, omuzlarından dökülen kahverengi saçlarıyla 13-14 yaşlarında görünen genç kız asansöre girerek lobi tuşuna bastı. Asansör aşağı inerken o da bir yandan dudaklarına açık renk bir parlatıcı sürdü, yansımasını süzdü ve yeterince iyi olduğunu düşünerek açılan kapıya döndü. Lobiye indiğinde etrafta kravatlı adamlar, siyah takımlı kadınlarla valeler fink atıyordu. Neva yüzünü buruşturdu. Annesinin işi nedeniyle geldiği her otel neredeyse konferanslarla boğulmuş, ya da falanca şirkete görüşmeye giden insanlarla dolu oluyordu. Sıkıcı. Yine de bu sıkıcılığın ortasında onu mutlu eden, buraya gelme sebebi olan bir çocuk oturuyordu. Neva hafifçe sırıtarak kotu ve tişörtüyle en az kendisi kadar buraya uymayan çocuğun yanına ilerledi. Daniel onu görünce abartılı bir tavırla konuştu. "Nihayet! Hiç gelmeyeceksin sandım, annenle babam yarım saat önce çıktı sen nerdesin?" Neva Daniel’a doğru bir surat yapıp konuştu. Daniel’ın bu huyları bazen çok can sıkıcı oluyordu. [color:3933=#996699 ]"Annem yeni çıktı bir kere abartma. Hem öğlen toplantıya girip, akşam da adamlarla yemeğe çıkacaklarmış, bir sürü vaktimiz var zaten." Bununla beraber açık kumral saçlı oğlanın gözleri parladı, yerinde duramayarak kızı lobiden dışarı sürükledi. Neva bir yandan ‘hey’ leyerek Daniel’a yetişmeye çalışırken bir yandan söyleniyordu ama yüzünde bir gülümseme vardı. Nihayet koşturarak otelden yeterince uzaklaştıklarında Neva dayanamayarak durdu ve kendini deniz kenarındaki bir banka attı. Daniel gözlerinde eğlenceli bir pırıltıyla yanına oturup sordu.
"Ee, nerdeyiz bakalım?"
"Ben tur rehberi miyim Daniel?"
"Marsilya’yla ilgili okuduğun onca şeyden sonra olamazsan ayıp zaten, Grace.
Neva arkadaşının onu gıcık etmek için diğer adını kullanmasına alışıktı, umursamadı ama haklılık payı da vardı. Neva son zamanlarda Fransız filmlerine, Fransızca’ya ve Fransa’yla ilgili her şeye takıntılı bir şekilde ilgi duymaya başlamıştı. Fransızcası zaten var sayılırdı ama daha da iyileşmişti. Annesinin ve Daniel’ın babasının seyahatlerinin buraya olduğunu öğrenince sevinçten deliye dönmüştü. O yüzden Daniel’a gülümseyip, çantasında minik bir el kitabı çıkardı. Kitabı şöyle bir karıştırıp konuşmaya başladı. "Şu anda Vieux Port ‘dayız, yani eski liman. Şehir merkezindeyiz." Oturdukları banktan etrafı incelediklerinde kafeler, restaurantlar, marketler, çiçekler, balıkçılar ve bir sürü kesinlike takım elbise giymemiş insan görünüyordu. İleride eski ve zarif bir binanın girişindeki kitapçıyı görünce Neva zevkle iç çekti, Daniel arkadaşının tepkisine kendi halinde başını sallayarak asıl ciddi konuya getirdi lafı.
"Çok acıktım, bir yere oturalım, sen de günümüzü planlarsın."
"Daha yeni kahvaltı ettik Danie-"
"Sen ona kahvaltı mı diyorsun?! Annen sağolsun sağlıklı yiyoruz her sabah! Ben sağlıksız kahvaltı istiyorum."
Neva dayanamayıp gülmeye başlayınca Daniel ayağa kalktı, iç güdülerine güvenerek kendilerine oturacak bir yer seçmek için kafelerin önünde dolanmaya başladılar. Daniel Neva'nın elini tutup, ahşap masalı, dışarısının gölgeliği sarmaşık kaplı bir kafeye yöneldi. Genç kız sırıtarak arkadaşının seçimi onun zevkine göre yapmış olmasını onayladı, bugünkü yapacakları arasından Daniel'ın hatrına bir müzeyi eksiltti. Garson geldiğinde Neva siparişi düzgün bir aksanla konuşmaya çalışarak verdi, garsonun yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Neva ikisinin de önüne gelen oldukça sağlıksız ve büyük kahvatıyı bitirdiğine kendine inanamıyordu."Sanırım öldüm." dedi genç kız sandalyesine yaslanarak. Daniel gözlerini devirerek cevap verdi. "Yarısını ben yedim Evy." Genç kız alınmış bir şekilde elini midesine bastırıp, ki sonra hafifçe çekti, pek iyi bir fikir değildi, konuştu. "Sen öyle san." Sonra kız minik kitapçığını çıkarıp renkli kalemlerle işaretlediği sayfaları gösterdi. Neva oldukça rahat bir program yaptığını düşünüyordu ki arkadaşından acılı bir itiraz geldi. Neva iç çekerek saçını topladı ve ikili pazarlığa başlaılar. Yarım saat sonra pek yol alamamışlardı ki Daniel otoriter bir tavırla konuştu.
"Tamam. Belli ki bir yere varamıyoruz, bu sefer beni dinliyordun. Senin saçma sapan sanat müzene giderim-"
"Musee Cantini, saçma de-"
"Her neyse, sen de benimle gözlemevine gelirsin, girdiğin kitapçılara laf etmem ve o kilise de on dakikadan fazla durmam. Ayrıca hatırlatırım geçen seferden bana borcun var."
Neva arkadaşını süzdü, []geçen sefer[/i]den deli gibi gelen oda servisi ücretini Daniel'ın üstlenişini hatırladı iç çekerek 'peki'ledi. Daniel hesabı isterken Neva da kalkarak kafeye oturmadan önce dikkatini çeken kitapçıya doğru ilerledi, nasılsa Daniel nerede olduğunu bilirdi.
tarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am
Konu: Grace Neva Geldeard 