Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
You can't fool me Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
You can't fool me Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
You can't fool me Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
You can't fool me Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
You can't fool me Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 You can't fool me

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 6:07 am

You can't fool me Nc1npy & You can't fool me 14w94zb

İçeri attığı ilk adımla sakin müziğin tüm bedenini sardığını hissetti. Pole Cat’i tek bir kelimeyle tarif edecek olsaydı bu kelime seçkin olurdu. Hafif ve çekici tınılarıyla jazz parçaları ortamın zenginliğini pekiştiriyordu. Etrafına fazla bakınmadan rahatça yürümeye başladı. O ilerledikçe gelene gidene dikkat edebilecek kadar meşgul olmayanlar hafifçe kaşlarını çatıyordu. Böyle bir yer için biraz küçük değil miydi? Doğru yanıt ise hayırdı. Eğer yeterli miktarda paran varsa hiçbir yer için fazla küçük olmuyordunuz. Daniel her zaman oturduğu yere ilerlerken birkaç kötü bakışı direk karşıladı. Sanki siz de gençken böyle değildiniz. Takım elbiseli iş adamlarının arasında şık ama basit giyimiyle farklı görünüyordu. Yine de duruşundaki bir şey onu oraya ait gösteriyordu.

Ana sahneyi değil de minik ekstra sahnelerden birini gören rahat koltuğa oturdu. Ana sahnedekiler her zaman biraz fazla abartılı olurlardı, Daniel fantazisiz, sade güzelleri daha çok seviyordu. Yanına gelen siyah dar elbiseli garson kadını utanmadan süzdü. Eğer rahatsız olacak biriyse zaten en baştan başka yerde çalışması gerekirdi. Mutlu hissetmediği zamanlarda Jack Daniels içmekten hoşlanırdı. Fazla beklemeden siparişini verdi.

Minik sahnede sarışın bir kadın vardı. Aslında belki de kız demeliydi, oldukça genç görünüyordu. Böylesi daha iyiydi. Daniel sarışını daha önce görmemişti. Burda çalışmaya yeni başlamış olabilirdi veya vardiyası Daniel’ın geldiği zamanlara denk gelmemiş olabilirdi. Sonuçta burası Daniel’ın günlük mekanı sayılmazdı. Yeni de olsa eski de olsa kız işini biliyor diye düşündü. Kalçalarını hareket ettirdikçe uzun sarı saçları da uyumla dalgalanıyor gözüne iyice hoş gelmesine neden oluyordu. Biraz daha kaykılarak oturmaya başladı ve az önce gelmiş olan viskisinden birkaç yudum aldı. Acı tat boğazını yakarak midesinde indiğinde kendini daha iyi hissetmeye başlamıştı bile. Her zaman yanında taşıdığı sigarasını çıkardı ve yakıp derin bir nefes çekti. Loş ışıkta sigarasının ucu kırmızı bir nokta şeklinde parlayıp sönüyordu.

Sigarasını söndürür söndürmez kızlardan biri yanına yaklaştı. Üzerinde kalçalarına kadar ancak uzanan, önü açık, bol bir gömlek; içinde ise açık mavi iç çamaşırı takımı vardı. Daniel viskisinin kalanını kafasına dikti ve garson kıza bir tane daha getirmesini işaret ettikten sonra dikkatini önündeki kıza verdi.

“Sıkılmış görünüyorsun. Biraz eğlenmek ister misin?”

Bu yeterli paran var mı demenin daha uygun bir yoluydu. Paranız yoksa böyle yerlerden içeri girmemeliydiniz. Daniel elbette diye mırıldandı, biraz daha kaykılarak kıza daha fazla alan tanıdı. Kendine başkalarını düşünmek için izin vermeyerek doğrudan üzerindeki esmere odaklandı ve müziği dinleyerek rahatlamaya çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Grace Neva Geldeard
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Grace Neva Geldeard


Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 29/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 7:10 am


Nereye kayboldu yine lanet olası? Neva evde dört dönüyordu. Daniel'ı sabahtan beri görmemişti, telefonlerına da cevap vermiyordu. Neva'ya hiç böyle yapmazdı. En sonunda gururunun üstesinden gelip Daniel'ın çıktığı kızı aramaya karar verdi. Daniel'ın çıktığı kızlarla herhangi bir ilişki kurmamaya çalışıyordu çünkü hepsi fazlasıyla kısa süreli oluyordu, ayrıca işin içinde Danny'i biraz fazla sahiplendiği gerçeği de vardı tabii. Ama ayrıldığı kızların Neva'yı arayıp yardım sitediği bile olmuştu. En sonunda kızın numarasını rehberinden bulup kızı aradı. Telefonun çalış seslerini beklerken sinirle ayağını ahşap döşemeye vuruyordu. En sonunda döşemeyi taciz etmeyi bırakıp dün oynadıkları guitar hero zımbırtılarını koltuktan atıp oturdu. Telefonu tam artık kapatmaya hazırlanıyordu ki cevap geldi. Olabildiğince nazik bir tavırla konuşmaya çalıştı. Kızların Daniel'dan kıskançlık sebebiyle ayrıldığı da olmuştu. O günden beri Neva Danny'nin telefonuna dokunmuyordu bile. "Selam Alyson, Daniel nerede biliyor musun?" Aldığı cevap karşısında Neva şaşkınlıkla telefonu kapadı. Ayrılmışlar mı? Daniel bu kızdan oldukça hoşlanmış gibiydi, neden ayrılmışlardı ki? Bir-iki saniyelik düşünce karmaşasından sonra Neva'ya jeton düştü ve genç kız iç geçirerek çantasını kaptı, Daniel'ın nerede olduğunu biliyordu artık. Salak şey.

Neva kendine güvenli bir şekilde içeriye yürüdüğünde içeri girmesi pek zor olmamıştı, tabii bunda korumaya tutuşturduğu paranın da ufak bir etkisi vardı ama neyse. İçeri girdiği anda kulaklarına çarpan müziği yok sayarak gözlerini mekanda gezdirmeye başladı. Seçkin ve üst düzey, mükemmel hayatlara ve eşlere sahip ama yine de maaşlarını buraya yatıran kalabalığı geçtikten sonra aradığı kişiyi buldu. Kendini bildi bileli yanında olan, her türlü nazını çeken ve hiç bir kızla dikiş tutturamayan arkadaşı Daniel. Bir de üzerinde dans eden esmer. Neva gözlerini devirdi ve "Bu sefer işim uzun galiba.." diye mırıldanarak önce bara yöneldi, bir tekila shot istiyerek beklemeye başladı. Bir yandan da keşke Alyson'a o kadar iyi davranmasaydım diye geçiriyordu içinden. Tekilası gelip de kafasına diktikten sonra limonu emmeye başlayıp Daniel'a doğru baktı. Esmer'in yakında gitmeye niyeti yok gibi görünüyordu o yüzden Neva bir tekila daha aldıktan sonra yanlarına doğru ilerledi. Daniel ve üzerindeki kız tarafından iki koltuk işgal edilmişe benziyordu, yanlarındaki bir tanesine oturdu. Daniel'ın onu fark ettiğini bal gibi biliyordu ama ikisi de birbirlerini görmezden geldiler.

Neva en sonunda dayanamayıp arkadaşının sigara paketine uzandı, bir tane aldıktan sonra sinirle yaktı. Neva düzenli olarak sigara içen Danny'nin aksine çok da içmezdi. Ne zaman çok mutlu ya da sinirli olsa Danny genelde yanında olduğu için onun paketinden otlanırdı. Derin bir nefes çektikten sonra sahneye doğru üfledi. Gözlerini kapatıp alkol ve sigaranın beraberce onu rahatlatmasını bekledi. Daniel'ın kızı göndermeye niyeti yokmuş gibi göründüğü için gözlerini açtıktan sonra bir nefes daha çekip arkadaşına doğru üfledi. Eh artık bir tepki bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 10:41 am

Onun geldiğini anlaması için bakmasına gerek yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı. Adımlarını, içkisini masaya koyuşunu, sabırlı iç çekişini tanıyordu. Arkadaşının varlığını adeta hissediyordu. Neva’nın varlığıyla biraz daha gevşediğini, daha çok güvende hissetmeye başladığını hissetti. Gözlerini kapatıp başını geriye attı. Esmer kız yeni pozisyona memnun bir sesle karşılık verdi. Kız Neva’ya aldırmıyordu veya henüz onu fark etmemişti. Daniel yüzündeki sigara dumanını hissetti ve dudaklarının minik bir gülümsemeyle kıvrılşmasına izin verdi. Neva hiç vakit kaybetmiyordu. Arkadaşına şovun keyfini çıkarması için biraz daha süre verdi ardından iç çekerek dikleşti. Kızın açık mavi renkteki jartiyerine yeterli miktarda para sıkıştırdı ve kulağına

“Sağol, gerçekten eğlenceliydi.” diye fısıldadı. Kız gülümseyerek kalktı, kısa bir süre sonra masaların arasına girerek kayboldu.

Daniel sonunda kafasını çevirip Neva’ya baktı. Kahverengi saçlı, mavi gözlü kızın suratında lütfettin diyen bir bakış belirdi.


“Küçük değil misin sen? İçeri nasıl girdin?”
“Sen nasıl girdin?”

Neva başka bir ekleme yapmayınca Daniel sırıtarak viskisine uzandı, yeni bir sigara yaktı. Neva’nın hızlı cevapları hoşuna gidiyordu. İçine derin bir nefes çektikten sonra biraz bekledi ve yoğun duman bulutu sakince ağzını terk ederken ciddileşti.

“Burası sana göre bir yer değil.”

Neva omuz silkmekle yetindi ve tekilasını bir yudumda içti, yüzünü buruşturarak limonuna uzandı. Mavi gözlerini yeniden Daniel’ınkilere dikti ve beklemeye başladı. Daniel, bir süre sahneye yeni çıkmış olan güzel kıza baktı. Bir elin önündeki pakete uzandığını hissedince aniden ilgisini yanındaki güzel kıza verdi ve paketi kavramış olan eli tuttu.

“Yapma Evy, sigara içmek sana yakışmıyor.”
“O zaman konuşmaya başla.”

Daniel yenilgiyi kabul ettiğini belirten bir şekilde iç çekti ve Neva paketi tutan elini serbest bırakınca o da elini serbest bıraktı. Neva’nın sigara içmesinden hoşlanmıyordu. Kendisi bağımlısıydı, ve evet içerken zevk de alıyordu ama arkadaşının da bağımlı olmasını istemiyordu. Neva’nın herhangi bir şeye bağımlı olması fikri onu öfkelendiriyordu.

“Alyson ile ayrıldık.”

Neva devam et dercesine bir hareket yaptı.

“Bilemiyorum Ev, bu sefer bir şeyler farklıymış gibi hissettiriyordu. Doğru kız değilmiş diyip durduk ya bir doğru kız yoksa? Ya gerçekten tüm problem bendeyse?”

Daniel bir an için durup değişen şarkıyı dinledi. Çok tanıdık geliyordu. Viskisinin dibinde kalan birkaç yudumluk alkolü içti, ardından garsona işaret ederek kendisine bir bardak daha Jack Daniels; Neva’ya ise bir tekila shot daha istedi. Muhtemelen yarın sabah midesi ekşiyecekti, kendisinde ise bol bol baş ağrısı olacaktı ama uzun süredir yalnızca ikisi dışarı çıkmamışlardı. Babasının yeniden seyahata çıkmış olması iyi bir şeydi, tüm ev yalnızca ikisine kalmıştı. Rahatça parti verip arkadaşlarıyla takılabiliyorlardı ama işte Daniel’ın içindeki bir yer minik aile ortamını da özlüyordu.


En son Daniel Evans tarafından Cuma Tem. 29, 2011 12:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Grace Neva Geldeard
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Grace Neva Geldeard


Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 29/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 11:29 am


Neva suratsız bir şekilde arkadaşının mavili kıza para sıkıştırmasını izledi. Zevkliymiş, yaa ben de çok zevk aldım. Neva genç adam konuşamadan derin bir nefes daha çekti ve hızla üfledi dumanı. Daniel kelimenin tam anlamıyla kızları takmazdı, şimdi ne değişmişti? Alyson’dan cidden hoşlanmıştı da ben mi göremedim? Neva arkadaşını yeterince anlayamamış olabileceği gerçeğiyle rahatsız oldu. Daniel en sonunda ona doğru bakınca da bu düşüncelerin etkisiyle ters bir bakış attı. “Küçük değil misin sen? İçeri nasıl girdin?” Neva kaşlarını kaldırdı, Daniel kendisinden bir yaş büyük diye korumacı takılmayı pek severdi bazen. Bu durum Neva’yı kızdırıyor muydu eğlendiriyordu bilmiyordu ama bazen içten içe bu durumdan hoşlanıyordu. Ama bunu onun bilmesine izin vermektense kendini çeker vururdu o yüzden cevap vermek için duraksamadı bile. “Sen nasıl girdin?” Sesi dümdüz ve sinir bozucuydu ama Daniel yalnızca sırıtmakla yetinip içkisine uzandı. Neva’nın gözleri takip etti. Viski- Jack Daniels. Al işte bir üzgünlük belirtisi daha. Nesi vardı bu çocuğun. Daniel’ın deyişiyle Evy kaşlarını çatıp Daniel’ı Neyin var? diye tartaklamamak için kendisini zor tutuyordu. Sakin ol. Koskoca adam, bebek değil ya. Daniel yeni bir sigara yaktı, bir nefes çekti. Sanki kaplumbağa hızında hareket ediyordu. Evy sakince bekledi, üstelemenin Danny söz konusu olduğu zaman bir anlamı olmadığını öğreneli yıllar olmuştu ve kayıp barbielerle arabaları içeren bir hikayesi vardı.

“Burası sana göre bir yer değil.” Evy pek sevdiği arkadaşının boğazına atlamamak için kendini zor tutuyordu, bana göre değilmiş. Ama sinirlendiğini belli etmeden kayıtsız bir şekilde omuz silkti. Korumacı damarı tuttu yine. İçkisine uzandı ve tek yudumda içti. Tekila boğazını yakarak midesine ulaşırken yüzünü buruşturup limonunu yemeye başladı. Tekila içmenin sevdiği yanı tuz ve limondu- alkol değil. En sonunda sarı dilimi bıraktı ve mavi&yeşil gözlerini arkadaşınınkilere dikti. Daniel bir süre bakışlarını kaçırıp sahneye baktı. Evy'nin konuşabilmek için sahneye çıkıp dans etmesine ramak kalmıştı ki kül tablasında kendi kendini içmiş sigarasını görünce aklına başka bir fikir geldi. Daniel'ın önünde pakete uzandı, tam kavramıştı ki arkadaşının elini elinde hissetti. Tam isabet, soyunmama gerek kalmadı. “Yapma Evy, sigara içmek sana yakışmıyor.” Sana çok mu yakışıyor aptal? demek istese de -ki aslında yakışıyordu- hedefine ulaşmıştı çenesini tuttu. Onun yerine başka bir şey söyledi. “O zaman konuşmaya başla.” Daniel iç çekince Neva mutlu bir şekilde paketi bıraktı, Daniel ise Neva'yı tutan elini. Neva neden sigara içmesine bu kadar tepkili olduğunu bilmiyordu, tüm ısrarlarına rağmen cevap vermemişti. Ama bu başka bir günün sorusuydu, şimdi konu Daniel'dı. “Alyson ile ayrıldık.” Neva biliyorum dercesine başını salladı. Sorun gerçekten bu muydu?

“Bilemiyorum Ev, bu sefer bir şeyler farklıymış gibi hissettiriyordu. Doğru kız değilmiş diyip durduk ya bir doğru kız yoksa? Ya gerçekten tüm problem bendeyse?” Evy bir an arkasına yaslanıp ne diyeceğini bilemedi. Daniel'ın küçüklükten beri annesinin kaybıyla büyümüştü ama babasıyla ilişkileri her zaman çok iyiydi ve Danny annesinin eksikliğini hissetmiyor gibiydi. Gerçi gittiği terapistler daima aksini söylemişti ama Daniel onları görmeyi bırakalı uzun zaman olmuştu. O zamandan beri hayatındaki tek kalıcı dişi Neva'ydı. Belki bir de Neva'nın annesi ama o sayılmazdı. Neva son hız düşünürken Danny kendisine bir viski, Neva'ya da tekila söylüyordu. Neva bir an kendini kötü hissederek Daniel'ın kız arkadaşı olmadığı zamanları daha çok sevdiğini düşündü. Ama içindeki suçluluk duygusu birazdan söyleyeceklerini etkilemiyordu, çünkü kendinden ve daha önemlisi Danny'den emindi. “Danny, senin de en fazla benim kadar gerçek aşk zımbırtılarına inandığını biliyorum. 'O' kişi falan. Farklı hissettirdiyse farklıdır ama demek ki yeterli kadar farklı değilmiş.” Neva içkileri önlerine konarken bir an için durdu ve arkadaşının gözlerine baktı. “Ayrıca bir problem falan yok saçmalama. Sen aşık olunca ben sana söyleyeceğim merak etme.” diyerek güldü ve Daniel'ın yanındaki koltuğu geçti. İçkisini aldı, tekrar kafasına dikti ama bu sefer limonu almadı. Tekila diğer iki arkadaşının yardımıyla bu sefer yakmamıştı. Evy başını arkadaşının omzuna dayadı ve mırıldandı. “Eveet, içini yeterince rahatlattıysam artık bu palavraları seni beş yaşından beri tanımayan birine sıkıp sorunun ne olduğunu anlatır mısın Danny?” Başını omzundan kaldırmadan bakışlarını sahneye çevirdi ve koltuğa iyice yerleşti.


En son Grace Neva Geldeard tarafından Cuma Tem. 29, 2011 12:52 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 12:35 pm

“Danny, senin de en fazla benim kadar gerçek aşk zımbırtılarına inandığını biliyorum. 'O' kişi falan. Farklı hissettirdiyse farklıdır ama demek ki yeterli kadar farklı değilmiş.”

Daniel itaatkar bir şekilde başını salladı. Neva’nın önüne doğru yaklaştırdığı içkiden biraz içti ve arkadaşının doğrudan kendisine çevirdiği mavi-yeşil bakışlara karşılık verdi. Neva’nın gözlerini kaçırmadan öylece bakabildiği birkaç kişiden biri olmak hoşuna gidiyordu. Bir de arada gelip giden erkek arkadaş zımbırtıları vardı ki Daniel hepsinden itinayla nefret etmişti. Ama hepsinin de bir kusuru vardı şimdi, haksızlık yapmaya da gerek yoktu uygun birileri olsa Daniel neden onaylamasındıki?

“Ayrıca bir problem falan yok saçmalama. Sen aşık olunca ben sana söyleyeceğim merak etme.”

Daniel Evy’si ile beraber güldü. Onu güldüren kızın söyledikleri miydi yoksa yalnızca onun gülüşünü mü seviyordu bilemiyordu. Gülümsemesi suratında kaldı ve adım adım kendisine yaklaşan arkadaşına baktı. Tekilanın limonsuz gittiğini görünce bir an için kaşlarını çattı, ardından boş vererek yeni bir tane için işaret verdi. Madem dışarı çıkmış eğleniyorlardı, tam eğlensinlerdi. Nasılsa ertesi gün çok öenmli dersleri yoktu, ekip erken uyanma derdinden kurtulabilirlerdi. Kendi kendine düşüncesini onayladı. Öyleyse biraz dağıtmaktan zarar gelmez.

“Eveet, içini yeterince rahatlattıysam artık bu palavraları seni beş yaşından beri tanımayan birine sıkıp sorunun ne olduğunu anlatır mısın Danny?”

Ufak bir kahkaha atıp Neva’nın omzuna yaslanmış başını rahatsız etmeden arkasına yaslandı. Evy’i kandıramayacağımı bilmeliydim. Şimdi düşününce onu kandırdığı veya ayakta uyuttuğu hiçbir zamanı hatırlayamıyordu. Neva, yalnızca kendisi isterse kanmış gibi davranırdı tıpkı az önce yaptığı gibi. Yine de hoş şeyler söylemişti doğrusu. Daniel’ın neşesi çoktan yerine gelmişti bile. Neva’nın varlığı çoğu zaman onun için yeterliydi. Karşılaştığı en büyük zorluk sevgilisinin okulun ortasında tokat atarak ondan ayrılması olan biri için bu normaldi.

“Biliyor musun, bir an için gerçekten inandığını düşünmüştüm.”

Daniel kendi kendine gülümsedi ancak bir an sonra asıl derdini hatırlayıp sıkıntıyla iç çekti. Gülümsemesi yavaşça kayboldu ve yerini endişeli denebilecek bir ifadeye bıraktı. Yeni bir sigara yakmak için pakedine uzandı sonra vaz geçerek elini geri çekti ve yavaşça Neva’nın saçını okşamaya başladı. Kızın saçları yumuşacıktı üstelik çoğu kız arkadaşı gibi saçlarım yağlanacak bahanesiyle kenara kaçmıyordu. Evy’sini bazen minik bir kediye benzetiyordu. Yanınıza zor gelir ama bir geldi mi de ayrılmak bilmezdi ve o aşamayı atladıktan sonra karşısındakine tümüyle güvenirdi. Zarar görecek gibi olursa da tırnaklarını çıkarmaktan çekinmezdi. Konuşmasını geciktirmek için saçma sapan düşüncelere daldığını fark etti ve konuşmaya başladı. Ne kadar erken anlatırsa Neva da o kadar çabuk rahatlar –veya bu durumda kendisini rahatlatır- ve o kadar çabuk eğlenmeye devam ederlerdi.

“L&C akşamüzeri mesaj attı. Fransa’daki kaynakları söylemiş. Patlatmaya değer bir haber olmadığı için yayınlamamışlar, daha ortada bir şey yokmuş çünkü. Eğer olursa herkese yayınlayacaklarını söylediler o konuda kendimi özel hissetmemeliymişim.”

Daniel konuştukça battığını hissediyordu. Yine saçmalamaya başlamıştı. Bir şeyler anlayıp anlamadığını görmek için Neva’dan bir ses bekledi, sonra konuşmaya devam etti.

“Sonuç olarak annemi Fransa’da görmüşler, bizimkilerle aynı otelde kalıyormuş. Konuşup konuşmadığını bilmiyorlar ama ya konuşmuşsa? Belki de aldığı para az gelmiştir. Şimdi yine birleşip yine babamı sömürmek istiyor olabilir. Hayır babamı tanımasam boşvereceğim ama tüm o iş adamı tipinin altında nasıl saf bir adam olduğunu biliyorsun. O kadının kendisini sevdiğine inanırsa ‘bak yeniden tam olduk’ diyerek evlenir de döner buraya.” Ofladı ve hafifçe gülümseyerek devam etti. “Muhtemelen konuşmamışlardır bile, sadece tesadüftür ama ya öyle değilse diye düşünmeye başladığım an kabus gibi senaryolar üretiyor beynim. Bu kadar çok düşünmeye alışkın değilim, belki ondandır”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Grace Neva Geldeard
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Grace Neva Geldeard


Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 29/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 1:33 pm


Yeni içkiler masalarına ulaşırken Evy fazla içip içmediklerini düşündü bu kaçıncıydı? Üçüncü ya da dördüncü. Amaaan. Boşverdi, nasılsa ayık kalmalarını gerektirecek bir durum yoktu ortada. Neva herkesin yanında rahatça içki içmeyi sevmezdi çünkü alkole çok dayanıklı değildi çabucak sarhoş olurdu ve soğuk Neva kaybolur çenesi düşük, gülen Neva sahneye çıkardı. İlk öpücüğünü böyle sarhoş olduğu bir ortamda yaşamıştı ama Daniel'ın bundan haberi yoktu. Olmayacakta zaten. Muhtemelen üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen çıldırırdı. Alkolün etkisiyle düşünceleri dağılırken Daniel'ın sesi kendine getirdi Neva'yı. “Biliyor musun, bir an için gerçekten inandığını düşünmüştüm.” Kumral kız gülümseyerek gözlerini kapattı. Beni inandırabilmen için daha onlarca fırın ekmek yemen lazım Danny. Neva gözlerini kapatmışken Daniel'ın kıpırdandığı hissetti ve gözlerini açtı. Genç adam sigarasına ulaşıyordu ki tereddütle durdu. Elini geri çekip sessizce Neva'nın saçlarına koydu. Evy'nin gülümsemesi yüzüe iyice yayıldı. Eğer aklı hala neyin Danny'i rahatsız ettiğinde olmasaydı çalan jazz eşliğinde uyuyabilirdi. “L&C akşamüzeri mesaj attı. Fransa’daki kaynakları söylemiş. Patlatmaya değer bir haber olmadığı için yayınlamamışlar, daha ortada bir şey yokmuş çünkü. Eğer olursa herkese yayınlayacaklarını söylediler o konuda kendimi özel hissetmemeliymişim.” Evy ciddileşerek doğruldu ve arkadaşının yüzüne baktı. Daniel'ın kendisinden bir tepki beklediğini anlayınca onaylar anlamda başını salladı, kaşları hafifçe çatılmış bakışları ciddileşmişti. Zaten kesin bir şey olsa Neva bunu çoktan öğrenmiş olurdu- ama Daniel'dan değil. L&C'nin ününü herkes biliyordu.

Neva dinlerken bir yandan da düşünüyordu, annesi her zaman Daniel'ın babasının mükemmel bir iş zekasına sahip olduğunu ama duygusal zeka anlamında o kadar da parlak olmadığından bahsederdi. Yani Daniel'ın korkuları o kadar da yersiz değildi ama Evy'nin ona bunu söylemeye hiç niyeti yoktu. Yersiz ihtimaller üzerinden arkadaşının canı sıkılsın istemiyordu. Daniel Neva'ya fena halde çocukluklarını anımsatır bir şekilde of'ladı ve gülümsedi. Evy kendini tutamayıp hafifçe güldü, o of'lama ne zaman Danny otel odasında dünyayı kurtarırken Evy'i süper kahramanın evde oturan kız arkadaşı olmaya ikna edemese çıkardı. En sonunda Evy'nin sonu gelmez inadıyla anlaşıp onun da süper kız olmasına ama canavarı Danny'nin öldürmesine karar verilirdi. Evy süperkız olup kötü anneden Daniel'ı kurtarmayı nasıl da istiyordu. Ama onun yerine pelerinini takıp striptiz klüplerinde tekila eşliğinde arkadaşını dinlemeliydi. Büyümek o kadar da güzel değildi. “Muhtemelen konuşmamışlardır bile, sadece tesadüftür ama ya öyle değilse diye düşünmeye başladığım an kabus gibi senaryolar üretiyor beynim. Bu kadar çok düşünmeye alışkın değilim, belki ondandır.” Neva cevap vermeden önce gülerek arkaşına sarıldı, sonra geri çekilip şimdi Evy her şeyi çözecek ses tonuyla konuşmaya başladı. “Tabii ki konuşmamışlardır, konuşsalar bile bir anda her şey olup bitecek değil. Baban seninle konuşmadan hiç bir şey yapmaz, benden daha iyi biliyorsun bunu. ” Neva dudaklarını ısırıp başını yana yatırdı. Kaşlarını çatıp daha ciddi bir sesle devam etti. “Ayrıca senin yerine bütün düşünme işini ben yaptığım için bir sorun çıkabileceğinden korkuyordum.” dedikten sonra Daniel'in bir anda genç kızı kendine çekip gıdıklamasıyla kıkırdamaya başladı. Daniel'ın elinden kurtulup pembeleşmiş yanaklarla arkadaşının mavi gözlerine baktı ve yumuşak bir sesle “Endişelenme Danny.” dedi. Zaten genç adamın gözündeki bulutların dağılmaya başladığını görebiliyordu.Tekilasını eline alıp, viskisiyi de Daniel'ın eline tutuşturduktan sonra neşeyle kadeh kaldırdı. “Beni kaldırıp striptiz klüplere getirmiş olmana içiyoruz.” dedi ve tekila bir yudumda devirdi. Artık biraz da eğlenmelerinin vakti gelmişti. Danny'nin kafasını dağıtma operasyonu resmen başlamıştı!


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 2:33 pm

Daniel kendisine sarılan arkadaşını kolları arasında sıktı. Bu minicik beden kendisi için o kadar önemliydi ki... Evy’i üzmemek için hemen hemen her şeyi yapardı. Hatta yapıyordu da, gitmediği müze, paylaşmadığı oyuncak kalmamıştı. Hayallerini, rüyalarını bile paylaşmıştı onunla. Neva, kendisini uykusunda bile rahat bırakmıyordu ki zaten.

“Tabii ki konuşmamışlardır, konuşsalar bile bir anda her şey olup bitecek değil. Baban seninle konuşmadan hiç bir şey yapmaz, benden daha iyi biliyorsun bunu. ”

Orası öyleydi ama yine de durum Daniel’ı huzursuz ediyordu. Daha birkaç hafta önce yaşasın evde yalnızız, hadi birilerini çağıralım derken şimdi babasının Fransa’dan dönmesi için gün sayıyordu. Dikkatini bir anda biraz daha ciddileşen kıza verdi. Bu kadar ciddilik Neva için bile fazla diye düşünemeden arkadaşı bilmiş bir ifadeyle

“Ayrıca senin yerine bütün düşünme işini ben yaptığım için bir sorun çıkabileceğinden korkuyordum.” dedi. Demek öyle. Daniel, Evy’i bir anda kendine çekti ve gıdıklamaya başladı. Bulundukları ortam umrunda bile değildi daha uygunsuz yerlerde problem çıkardıkları da olmuştu. Gerçekten çok eğlenceli bir çocukluk geçirmişlerdi. Tabi ailelerine veya Paris’teki Café du Pont’un garsonuna, Londra’daki Westminster Reference Kütüphanesindeki görevliye veya Marsilya’daki gözlemevindeki herhangi birine –sonuncu gerçekten çok kötüydü, tarihi denilebilecek, büyük teleskobun kırılması ve profesörlerden birinin saçının yanması ile sonuçlanmıştı- sorsalar onlar muhtemelen farklı kelimeler kullanırlardı. Daniel için Neva ile büyümek istediği her şeyi yapabilen hayali arkadaşının aslında hayali olmaması gibi bir şeydi.

Arkadaşı sonunda elinden kurtulabildiğinde hala gülüyordu. Yanakları nefes alamadan gülmekten veya alkolden kızarmıştı ki büyük ihtimalle ikisinin de etkisi vardı. Daniel’ın içini ısıtan yumuşak sesiyle endişelenmemesini söyledi. Bir an sonra tekilasını aldı ve viskiyi de Daniel’a verdikten sonra gülerek


“Beni kaldırıp striptiz klüplere getirmiş olmana içiyoruz.” dedi. Daniel durumu yeniden fark ederek kadehini Evy’ninkiyle tokuşturdu. Etrafının dans eden yarı çıplak güzellerle çevrili olduğunu unutmuştu. Fazla şaşkın görünmemeye çalışarak etrafına bakındı. Sahnedeki kız çoktan bir başkası ile hatta o bir başkası da şu anki kızla vardiya değişimi yapmıştı. Daniel saatine bakmak için kafasını hızla çevirdi, bu yanlış hareketti. Görüntünün gelmesi gerekenden iki üç saniye daha geç geldiğini fark etti. Ne kadar içmişti sayamıyordu. Tek bildiği kadehinin sürekli dolu olduğuydu, bir yerden sonra garson sürekli tazelemeye başlamıştı. Saat gerçekten geç olmuştu, sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışlardı. Daniel bardağımızdakiler bitince kalkarız diye düşündü. Neva’ya döndü.

“Bu böyle bir yere ilk gelişin miydi?”

Böyle bir yer derken başıyla dans eden üstsüz kızı göstermesi tam olarak neyi kastettiğinin anlaşılmasına yardımcı olmuştu. Evy hayır anlamında başını salladı. Daniel tam nerede, ne zman gibi sorulara başlayacaktı ki hatırladı. Bay Derek’in bekarlığa veda partisi. Daniel 8 yaşındaydı bu da Evy’i 7 yapıyordu. Babası bakıcı ayarlayamamış, nasıl olsa kenarda sızar düşüncesiyle oğlunu da yakın arkadaşlarından birinin partisine götürmüştü. Şansa parti, Nevaların o sırada kaldığı otelde yapılıyordu. Neva, asansörde babasının George da burdaymış dediğini duymuş ve o gece uyuyor taklidi yapıp annesi yattıktan hemen sonra aşağı, davet salonlarına inmişti. Daniel’ı kenarda uyurken bulmuş ve acımasız bir şekilde dürterek uyandırmıştı. Neva’nın babası George’a merhaba demek için salona gelip koşuşturan ikiliyi görene kadar dans eden kızlara bakıp oyun oynayarak vakit geçirmişlerdi. Güzel günlerdi.

“Bazen büyüdüğümüze inanamıyorum.” dedi ve Evy’den gelen “Ben de...” cevabından sonra masaya bolca para bırakıp yavaşça ayağa kalktı. Attıkları birkaç adımdan sonra kendisine yaklaşıp koluna giren Evy’e tek koluyla sarıldı ve ikili gecenin serinliğine doğru ilerlediler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Grace Neva Geldeard
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Grace Neva Geldeard


Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 29/07/11

You can't fool me Empty
MesajKonu: Geri: You can't fool me   You can't fool me Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 3:15 pm


Evy, Daniel'ın durumunu fark ederek kıkırdadı, gerçi kendisi de çok iyi sayılmazdı. Daniel'la konuşurlarken zaman akıp gitmişti, üstelik ya garson bardakları tazeleme konusunda çok hevesliydi, ya da Daniel'ın sipariş verdiğini kaçırıyordu Neva. Her halükarda oldukça sarhoşum. Daniel'la beraber olduğu için rahattı, her ne kadar garip bir mekanda olsalar da -yarıçıplak kadınlar Neva'nın alışık olduğu bir fon değildi- onun varlığı her yeri tanıdık yapıyordu.“Bu böyle bir yere ilk gelişin miydi?” Evy başını iki yana salladı ve görüntülerin bulanıklaşmasıyla bir yandan kıkırdadı. İlk gelişini bırak, Danny kaç yaşında geldiklerini hatırlamıyor muydu? Babası Danny'i arkadaşının bekarlığa veda partisine götürdükten sonra aynı oteldeki Evy'nin ondan uzak kalması mümkün değildi. Ama tabii o zaman yaptıkları eylemler alkol ve sigarayı değil koşuşturup gülüşmeyi içermişti. Daniel'ın babası onları bulduğunda çoktan ikili ortalığı birbirine katmıştı bile. Eh babasının Danny'ı oraya götürmesinin de çok sorumlu bir hareket olduğu söylenemez. diye geçirdi Evy içinden.

“Bazen büyüdüğümüze inanamıyorum.” Evy kendi kendine gülümsedi. Büyümüşlerdi sahiden. Acaba ileride 30-40 yaşlarına gelince nasıl olacaklardı? Neva kendini çocukla hayal edemiyordu, Daniel'ı hiç! Bir yadan düşünürken dalgın bir sesle mırıldandı. “Ben de.” Evy Daniel'ın masaya parayı bırakışını izledi sonra bir gayretle ayağa kalktı ve kalkmasıyla etrafın dönme dolap gibi dönmeye başlaması bir oldu. Hiç ayağa kalkmadan içmenin bedeli diye düşünüp bir kaç adım attı, sonra bunun böyle olmayacağını anlayıp Daniel'ın koluna girdi. Beline dolanan kolla beraber dengesini bulan Evy sokağa çıktıklarında New York'ta görebileceğiniz tek yıldız türü olan binaların ışıklarına baktı gözlerini kırpıştırarak. Gecenin serin havası yüzlerine vuruyordu, Neva canlanmıştı. Daniel'ın kolundan çıkıp taksi çağırmak üzere olan delikanlıyı durdurdu. Gözleri parlıyordu, soğuktan teni hafifçe soluklaşmıştı ama genç kız kollarını iki yana açıp yüksek binaların ışıklarına bakarak kendi etrafında döndü. Daniel Neva'ya benden daha sarhoşsun bakışı attı ama bir gülümsemenin gölgesi dudaklarında geziniyordu. Neva çocuk ruhunu hiç kaybetmemişti sadece onu başkalarının fazlaca saklıyordu.

Evy muzur bir kız çocuğu gibi Daniel'ın koluna asıldı ve kıkırdayarak konuştu, daha doğrusu bağırdı. “Parka gidelim Danny!” Söz konusu Danny kaşlarını öyle bir kaldırdı ki ne düşündüğünü anlatması için konuşması gerekmiyordu bile. Ama Evy onu ciddiye almak yerine daha beter kıkırdamaya başlayıp devam etti. “Hadii! Hava çok güzel, ördekleri besleriz hem. Ağaçlar ne güzel kokar-” Daniel mantıklı bir şekilde itiraz etti. “Ördekler bu saatte uyuyordur Evy.” Evy aksine iyice zıplayarak genç adamın kolunu çekiştirmeye başladı. “Ben uyumuyorum ama!” Daniel güzel kızın heyecanlı yüzüne baktı ve yarı eğlenen yarı kendine acıyan bir tavırla konuştu. “Daha neler göreceğiz, senin için ne saçmalıklar yapacağım bilmiyorum ama bunu borç hanene yazıyoru-.” Evy mutlulukla Daniel'ın boynuna atlayıp ayılınca borcunu hatırlatacağını söyleyen gencin lafını ağzına tıkadı, sonra sekerek yürümeye başlarken diğer insanların tuhaf bakışlarını umursamadı. Evy sarhoştu ve Daniel'la parka gidiyorlardı.


You can't fool me 5pn11h
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
You can't fool me
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Pole Cat Strip Club-
Buraya geçin: