Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
just a little chat Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
just a little chat Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
just a little chat Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
just a little chat Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
just a little chat Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 just a little chat

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

just a little chat Empty
MesajKonu: just a little chat   just a little chat Icon_minitimeC.tesi Tem. 30, 2011 3:20 pm

just a little chat Thomas-Dekker-thomas-dekker-6972414-100-100 & just a little chat 4

Son model özel üretim ayakkabılar sahada hafif gıcırtılı sesler çıkarıyordu. Potadan seken bir top sonucu bir takımda olamazlar duyulurken diğer takım kendilerine bir saniyelik rahatlama ve gülümseme için izin verdi. Takım kaptanı cesaretlendirici bir sesle “Hadi ama bundan daha iyisini yapmalıyız.” dedi. Daha iyisini yapabilirlerdi ancak çok yorulmuşlardı. Daniel nefes nefeseydi. Bir saat boyunca kendini askeri kampta sanan koçlarının acılı programıyla çalışmışlar ve bir saat de maç yapmak için ekstradan sahada kalmışlardı. Gerçi bu sonuncu kendi hatalarıydı ama biraz serbestçe atış yapmak iyi bir fikir gibi gelmişti. Maçları bitince kendini zorlayarak soyunma odasına duş almaya gitmişti. Her bir kası daha fazla harekete itiraz etse de bir kere duş alınca kendine geleceğini biliyordu.Nitekim öyle de olmuştu. Daha su bedenine değer değmez daha iyi hissetmeye başlamıştı.

Duş alıp enerjikleştiğinde midesinin gurultusunu hissetti. Nerdeyse ayaklanıp açım ben anlamıyor musun diyecekti. Daniel hazırlanmış olan takım arkadaşlarına çıkıp yemek yemeleri konusunda teklif verdi. Birkaç kişi evet demişti. Times Meydanı’ndaki yeni açılmış cafeye gitmeye karar verdiler. İçecekleri kadar yiyeceklerinin de güzel olduğunu duymuşlardı. Oraya vardıklarında iki kişi kalmışlardı. Sevgilisi çağırınca kaçamayıp gidenler, başka sözleri olduğunu hatırlayanlar... Aslında Daniel, Nicholas ile yalnız kaldığı için memnundu. Onunla sadece grup halinde çıktıklarında aynı ortamda olmuşlardı, onda da pek fazla konuşmamışlardı. Garsonu eklerken arkasına yaslandı ve Nicholas’a baktı. Düşündükçe onu okul içinde veya dışında nerdeyse hiç görmediğini fark etti. Yalnızca antrenmanlarda beraberlerdi. Ordan oraya koştururken sohbet etmelik bir boşluk olmuyordu. Tek bildiği onu birkaç defa Brianna ile gördüğüydü. Kızı biliyordu, şu sıralar sevgilisi olan Alieer’in anlaşamadığı kişilerden biriydi. Düşman, rakip ne deniyorsa artık onlardanlardı. Aslında okuldaki kızların yarısından çoğu birbirine düşmandı. Karmaşık bir sistemleri vardı ve Daniel hiçbir şekilde bulaşmak istemiyordu. Bir an için acaba tüm kızlar böyle mi diye düşündü. Yoksa sadece zengin çevredekiler mi böyleydi? Neva pek öyle değil gibiydi. Neva’yı düşünmesi aklına başka bir şeyi getirdi. Geçenlerde arkadaşı birisine çarptığını söylemişti. Sanırım basketbol takımında muhtemelen tanıyorsundur diye de eklemişti. Nicholas’a sormak, daha fazla öğrenmek istedi. Sadece meraktandı. Yaa tabi. Konuyu nasıl açacağını bilemedi, Nicholas da fazla konuşkan birine benzemiyordu zaten. Garson siparişlerini almaya geldiğinde araya sıkıştırıverdi. “Neva’yla tanışmışsın sanırım.”



En son Daniel Evans tarafından Ptsi Ağus. 01, 2011 1:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicholas Davis
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Nicholas Davis


Mesaj Sayısı : 136
Kayıt tarihi : 26/01/11
Gerçek Yaşı : 29

just a little chat Empty
MesajKonu: Geri: just a little chat   just a little chat Icon_minitimePaz Tem. 31, 2011 9:17 am

Neredeyse her gün yapılan bu sıkı ve yorucu antremanlar yüzünden Nicholas, ilkokulda başladığı ve severek devam ettiği spora ara vermeyi ciddi anlamda düşünür olmuştu. Koç tatil, gece, gündüz, yorgunluk dinlemiyor, takımı zorlayabildiği kadar zorluyordu. Duş aldıktan sonra iyice uzamış saçlarının hala ıslak olmasına aldırmadan bahçeye, diğer takım arkadaşlarının yanına gitti. Normal okul günlerinde, Sir Staffordlılarla takılmak yerine Harrison Jewel'in çıkışına gider, Brianna'yla takılırdı ya da yeni bir kitap için kütüphanenin yolunu tutardı. Ama muhtemelen Brianna çoktan evine gitmişti, ayrıca canının kitap okumak veya bir şeyler yazmak istemediği bir gündeydi. Bir günlük değişiklikten ne zarar çıkardı? Daniel Evans'ın teklifi üzerine Times'da yeni açılan bir kafede beraber yemek yemeye karar verdiler. Bir süre sonra bunun önceden düşündüğü gibi kötü bir fikir olmadığına karar verdi. Özellikle son zamanlarda okul arkadaşlarından kendini neredeyse soyutlamış, yanlızca eski arkadaşlarıyla görüşür olmuştu. Üstelik muhabettleri genelde ciddi ve can sıkıcıyken, takımdakilerle boş ve rastgele sohbet kafasını biraz dağıtmasını sağlamıştı. Ne yazık ki gidecekleri mekana yaklaştıkça herkes birer birer kız arkadaşlarıyla randevuları ya da başka bir planları olduğu gerekçesiyle onlardan ayrıldı. Takımın tümüyle arasında basitte olsa bir sohbet vardı tabii ama en uzak kaldığı kişinin Daniel olduğunu kafeye varana kadar yanlızca ikisi kaldığında farketti. Sessizce kafeye girip otururlarken Nicholas söyleyecek bir şeyler düşündü, aralıksız basketbol antremanı programlarından yakınmak dışında söyleyecek normal bir şey ise bulamadı. Daniel'ın diğerleri gibi olduğunu tahmin ediyordu. Derdi her gece dışarı çıkmak, içmek, kızlar ve arabalar olmalıydı. Rahatlamaya çalışıp kafasını bulandıran düşünceleri savdı. Bu sırada garson siparişlerini almak için tepelerine dikilmişti. Midesi açlıktan guruldayan Nicholas kafenin iyi yaptığı özel bir yiyecek olup olmadığını sormayı düşünmedi bile, klasik cheeseburger ve kola siparişi verip hepsini beş dakika içerisinde mideye indirmeyi planlıyordu. Ama Daniel'in sesiyle bakışlarını garsondan onun yüzüne çevirdi.

“Neva’yla tanışmışsın sanırım.” Yüz ifadesini bozmadan çocuğa bakarken düşündü. Neva mı? O da kim? Öyle biriyle tanıştığından emin değildi. Ya da çoğunlukla yaptığı gibi tanışmış ama ismini hatırlayacak kadar bile önemsememişti. "Öyle mi? Aslına bakarsan çıkaramadım. Kız arkadaşın mı?" Çevresindeki ilişkiler o kadar çabuk başlayıp bitiyordu ki kim kiminle birlikte haberi bile yoktu, gerçi umurunda da değildi. Daniel cevap vermeden önce hızlıca siparişini verdi ve arkasına yaslandı. Karşısındakinin aşırı koruyucu erkek arkadaş vakası olmamasını umuyordu. Hatta Sir Stafford'dan birinin kafası dolu olduğunu görmek iyi olurdu. Ön yargılarını bir kenara bırakmaya çalışırken aynı anda düşünüyordu; sürekli şehir dışına çıktığı şu son zamanlarda New York'ta kiminle tanışmıştı ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

just a little chat Empty
MesajKonu: Geri: just a little chat   just a little chat Icon_minitimePaz Tem. 31, 2011 9:58 am

Daniel, bir süre menüye baktıktan sonra et ve kola istemeye karar verdi. Orta pişmiş biftek gibisi yoktu. Ayrıca kas yapımını hızlandırmak için çalışma sonrası protein almak önemliydi. Elbette yemek istemesinin asıl neden et seviyor oluşuydu, sevmediği şeyler konusunda kimse onu zorlayamıyordu. Belki Neva’yı kırmamak için sevmediği şeylere biraz katlanabiliyordu. Hem zaten Neva da ona nefret ettiği şeyleri yaptırmazdı. En azından sık sık. Ah kimi kandırıyordu ki, Neva zıpla derse zıplar, uç derse uçmaya çalışırdı. sonra dikkatini Nicholas’a verdi. Sorusunun çok ortada kalmamış olmasını diliyordu. "Öyle mi? Aslına bakarsan çıkaramadım. Kız arkadaşın mı?" Kız arkadaş mı? Daha neler! Daniel kendi kendine güldü. Alakası bile yoktu. “Daha çok küçük kız kardeşim gibi.”

Nicholas’ın Neva’yı çıkaramamış olmasına şaşırdı. Arkadaşı eve geldiğinde kütüphanede çarpıştığı çocuğu öyle bir anlatmıştı duyan beklenilen beyaz atlı prens geldi hatta bir iki gün içinde evleniyorlar sana- ah. Benimle dalga geçiyordu. Daniel durumu fark ettiği an içinden küfretti. Neden konu Evy olunca bu kadar saf oluyordu ki? O gün Evy ile buluşması gerekiyordu, beraber yemek yiyeceklerdi. Hatta Evy geç kalmamak için acele ederken çarpışmıştı Nicholas’la. Ancak Daniel’ın dersi erken bitmişti ve Neva’yı bulmak için kütüphaneye doğru yola çıkmıştı. Nasıl olsa arkadaşı hep orda oluyordu. Yolda Alieer ile karşılaşınca nasıl olsa biraz daha vaktim var diye kızla sohbet etmeye başlamış, zamanın ne kadar hızlı ilerlediğini fark etmemişti. Neva’nın aramalarını da fark etmemişti çünkü telefonu sessizdeydi. Eve gittiğinde kızgın bir Evy bulmayı bekliyord ama mavi yeşil gözlü arkadaşı o kadar da kızgın değildi. En azından olması gereken kadar. Gülümseyerek geç kalacağım diye koşarken tanıştığı çocuğu uzun uzun anlatmıştı.

İç çekerek garsona siparişini verdi. Bu sırada içinden kendine kızıp duruyordu. Küçükken de mi böylelerdi hatırlayamıyordu. Babası dönünce ona sormayı aklının bir köşesine not aldı. Küçüklük hikayelerini dinlemek her zaman hoşuna gidiyor, hikaye bittiğindeyse büyüdük diye hüzünleniyordu. Yine de sonrasındaki garip his yaptıkları haylazlıkları duymaya değerdi. “Kütüphanede çarpmış sana. Geçen gün öyle bir şeyler söylüyordu.” Burdaki bir şeyler söylüyordu üç gün boyunca beynimi yedi anlamına geliyordu ama Nicholas’ın bunu bilmesine gerek yoktu. Olabildiğince öylesine bir şeymiş gibi sormaya çalışmıştı. Garson içeceklerini getirdi. Hiçbir zaman bu yemekten saatler önce içecekleri getirelim merakını anlayamamıştı. Yine de kolasından kocaman bir yudum aldı ve gözlerini Nicholas’a çevirdi. Neva ile ilişkisi olmadığını da anladığına göre gerçekten karşısındakini tanımaya başlayabilirdi. Ne de olsa takım arkadaşıydılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
just a little chat
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Times Meydanı-
Buraya geçin: