Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
İlk önce ben gördüm! Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
İlk önce ben gördüm! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
İlk önce ben gördüm! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
İlk önce ben gördüm! Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
İlk önce ben gördüm! Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 İlk önce ben gördüm!

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Mnestra d'Labre
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnestra d'Labre


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 30/08/10
Nerden : İspanya.

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 6:05 am

    İlk önce ben gördüm! MonikavatarXİlk önce ben gördüm! Barbara1qXİlk önce ben gördüm! 155_Untitled_8

    Olay: Bu kızlar bir garip işte. Bir elbise için yapmayacakları şey yok. Bonnie ve Monica da var. İşler garipleşecek.
    Zaman: Okulların açılmasından 6 gün önce. Mnestra'nın ikinci günü.


En son Mnestra d'Labre tarafından Çarş. Eyl. 01, 2010 7:35 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnestra d'Labre
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnestra d'Labre


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 30/08/10
Nerden : İspanya.

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 6:22 am

    New York'taki ikinci gününde, ayaklarına en rahat ayakkabılarını geçirip, resepsiyona bir yardımcıya ihtiyacı olduğunu söyledikten sonra ilk yaptığı şey; saçlarına fön çekmekten bile öncelikli olarak bavulundan içinde tonlarca kredi kartı bulunan pembe cüzdanı almak oldu. Ortadan belirgin bir dikişle dikilmiş, iki parçalı cüzdanın tokasında minik gümüş rengi bir D&G amblemi vardı. Kocaman kocaman reklam panosu gibi markaları yazan şeylerden hoşlanmazdı ama minik de olsa bir sembol hoşnut ediyordu onu. Cüzdanını makyaj masasındaki büyükçe dikdörtgen aynanın hemen altına bıraktı. Başını aynaya iyice yaklaştırarak, elindeki yeşil göz kalemini gözünün çevresine bir sanatçı titizliğiyle sürdü. Leonardo Da Vinci, Mona Lisa'sını tuvalde canlandırırken bile, Mnestra'nın göz kalemi sürürkenki hassasiyetini göstermiş olamazdı. Eğer sağ gözündeki çizgi, sol gözündekinden bir milim daha yukarıya doğru olsun, tamamını siler baştan sürerdi. Böyle takıntıları vardı işte. Bu kez hiç sorun çıkarmadı beyaz parmakları. Hememcecik mükkemmel bir biçimde halletti işini. Sıra ona kafayı yediren, işkencelerin en büyüğüne gelmişti. Kıyafet seçmek! Daha kıyafetlerini bavulundan çıkarıp, dolaba dizmek içinden gelmiyordu. Güzelim elbiseleri kırışıklıktan şekillerini kaybetmeselerdi bari. Garip bir heyecanla ressamın paletini andıran renklere sahip ince çorabını giydi. Bacaklarına geçirdiğinde sanki çorap yokmuş da mermer rengindeki bacağının kendi doğal haliymiş gibi duruyordu. Pembe, mor ve yeşil ağırlıklı ve bilekte biten çorabın altına önü açık topuklu bootilerini giydi. Açık kahverengi. Poposuna mini kot bir şort gidikten sonra yatağın üzerine zıplayıp kendine baktı. Moda çekimindeymiş gibi bir kaç poz verdikten sonra bluz seçmek için hoplaya zıplaya odanın öbür ucundaki bavulunu açtı. Bereket versin ki çok aranmasına gerek kalmadan, tepenin en üstündekini seçti. Giydiğinde şortu neredeyse görünmez yapacak kadar uzun, toz pembe boyundan bağlamalı, fazla eğildiğinde göğüslerini açıkta bırakacak bollukta bir bluzu giydi. Yine aynı hareketle, yani zıplayarak yatağa çıkmaya çalıştı ama bu kez başarılı olamadı. Biraz geriden atladığı için ayağı ancak yatağın ucuna gelmişti. Yatak da şu uzay teknolojisi zımbırtısında olduğu için dengesini toparlamasına fırsat tanımadan onu yere düşürdü. Sırt üstü yerde yatıyordu, bir yandan gülüyor bir yandan da başını ovuyordu. Nedeni yokken kendini durdurmaksızın gülüyordu. İlk önce küçük kıkırdamalar halindeydi. Ardından kıkırdamaları toplanarak, bir kar topu gibi büyümüş ve devasa kahkahalara dönüşmüştü. Gülmekten yorulan karın kasları kalkmasına da izin vermiyordu. El yordamıyla televizyon sehpasına tutup kalktı. Az daha koca lcd düşüp, Mnestra'nın kafasını, karpuz gibi ortadan ayıracaktı. Bu kazanın ardında da karnını tuta tuta gülmeye başladı. Saçlarıyla uğraşacak gücü kalmamıştı çünkü kolları vitesi boşa alınmış bir araba gibi savruluyordu. Dün kullanmış olduğu beyaz çantasından morlu beyazlı saç banıdını çıkarıp taktıktan sonra hazırdı. Ha, bir de kalın mor çerçeveli, kocaman yuvarlak gözlüklerini kafasına yerleştirdi.
    Bendel's'e gideyim derken abuk sabuk yollara sapıp da gitmemesi gereken yerlere gideceğinden korkmuyor değildi ama yürümeyi seçmişti. Otelden verdikleri eleman ise, sadece evinden otele olan yolu biliyordu. Ne aptallar, halbuki yeni olduğunu biliyorlardı Mnestra'nın. Eğer daha fazla para vermiş olsaydı bu bücür yerine daha deneyimli ve daha olgun birini verirlerdi yanına. Buna katlanmak zorunda olduğunun farkındaydı ve daha fazla şikayet etmedi. Bücür arkada, kendisi önde topuklarından çıkan tık tık sesleriyle ilerliyordu. Bücür, Bendel's'in şuralarda bir yerde olduğunu söyleyip yüzyılın yardımını yapmak suretiyle ortadan kaybolunca da istifini bozmadan yürümeye devam etti. Şanslıydı ki hemen önüne gelmişti. Fark edilmeyecek gibi de değildi hani. İçeri koşarcasına girdi ve öylesine her şeye bir kere de olsa bakmaya başladı... Daha sonra kredi kartının arkasından bakacaktı onlara.



En son Mnestra d'Labre tarafından Çarş. Eyl. 01, 2010 7:57 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bonnie Hadwyn
NY Halkı
 NY Halkı
Bonnie Hadwyn


Mesaj Sayısı : 775
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 7:50 am

Lola ile Coco'ya haber olup herkese rezil olduğumdan beri sokağa adım atmamıştım. Twitterdan da şu adını hatırlayamadığım bücür beni rahatsız edip duruyordu, of. İnsanlardan ve bu evden bıktım usandım. Sanki sokakta beni taşlayacaklarmış gibi dışarı çıkmaya korkuyorum. Oysaki ben böyle biri değilim. Kendimi toparlamam gerek ki bunun için de en iyi yol alışveriş. Evet mutlaka Bendel's'a gidip tüm mağazayı almalıyım. Umarım birileriyle karşılaşmam, aman karşılaşsam da ne olucak çiğ çiğ yiycek halleri yok, değil mi ama? Evet, evet en iyisi hazırlanıp çıkayım. Ne giysem ki? Kot şort mu giysem etek mi? Tanrım, kafamın karışıklığı yaptığım inanılmaz kombinlerede yansıdı. Şu dolabın içinde dolanıp, neler varmış bir bakmalı...

Gerçekten alışveriş yapmam da gerekiyormuş giyecek hiçbir şeyim kalmamış. Ah şu bolero evet evet altınada bu straplez elbise tamamdır. Altınada Gucci'den aldığım kadife siyah topuklular mükemmel gider ve tabii ki Chanel çanta. Saçlarımı açık bırakıp Rayban gözlüklerimi de taktım mı hazırım ama benim cüzdanım nerde? Bu çantanın içinde yok son taktığım çantanın içinde de... En iyisi odayı talan etmek, sonra söylerim Joe toplar. Nerde olabilir, nerde olabilir? Yastık altları, çekmeceler, dolaplar yok yok yok! Ah, tabii ya yatağımın altına bakmayı unuttum. Ve, bingo! Üstünde altından kocaman G harfi olan canım Gucci cüzdanım, bir servet değerinde ama o kadar mükemmel ki... Herneyse artık çıksam iyi olacak...

Resepsiyona BMW' mi getirmelerini söyledikten sonra dışarı çıktım. Araba bir dakika kadar sonra karşımdaydı. Adama yüklü miktarda bahşiş bırakıp arabama atladım. Kafamın içinde Bendel's'ın farklı font ve renklerde ki yazılışı dönüp duruyordu. Yaptığım hızla 5 dakika sonra oraya ulaşmam tabii ki beni şaşırtmadı. Arabayı parkedip içeri girmeye hazırlanırken içeride birileri olduğunu farkettim, ne bekliyordum ki burası ünlü bir mağaza. İstifimi bozmadan içeri girdim, mağazanın çalışanları bile arkamdan dedikodu yapıyor gibi hissttim kendimi. Sonra o kızıl saçları gördüm, ah şu İspanyol kız. Hiç konuşmuşluğum yoktu ama yanına gidip bir selam verme kararı aldım. Elbiselere de şöyle bir göz attım, sanırım gerçekten tüm mağazayı satın alacağım. Biraz ilerleyip "Selam." dedim sahte ama sahte olduğunu belli etmeyecek kadar iyi bir oyunculukla kapatılmış mükemmel bir gülümsemeyle. "Selam, Bonnie'ydi değil mi?" Adımı hatırlıyor, kesin L&C News de okuyordur bu, of. "Evet Mnestra, adını arkadaşlarımdan çok duyuyorum." Herkes mükemmel güzellikteki saçlarından ve gözlerinden bahsedip duruyordu ki gerçekten güzel bir kızmış. "Ah..." dedi sadece, sonrada kıyafetlerle dolu mağaza da çanta kısmına doğru uzaklaştı. Şimdi ben de biraz alışveriş yapsam iyi olacak...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Monica Morwell
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Monica Morwell


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 30/08/10
Gerçek Yaşı : 112
Nerden : Manhattan

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 11:05 am

Gözlerimi devirip üzerimde ki mavi Wetseal elbisemi üstümden çıkarttım. Bir sürü kıyafetim vardı, evet ama hiç birini beğenmiyordum. Yere saçılmış kıyafetlere baktım ve iç geçirdim. Bugün Barney's'den aldığım kıyafetler bile gözüme birden çirkin görünmeye başlamıştı. Bunun anlık bir bunalım olduğunu biliyordum ama yine de içimde ki alışveriş tutkusuna engel olamıyordum. Üzerime siyah MaxAzria elbisemi geçirip yardımcılarımızın oturduğu daireye geçtim. Her zaman bahçesi olan müstakil bir ev de oturmak istemiştim ama New York'un zengin semti Manhattan'da sadece yüksek binalar vardı.
"Ben çıkıyorum Polly, söyle şöföre beş dakika içinde hazır olsun." diye bağırdım alt kattan sadık hizmetçi Polly'e. Merdivenin korkuluklarından sarkıp bana başını salladı. Tekrar kendi daireme geçip cüzdanımı ve telefonumu aramaya koyuldum. Telefonumu her zaman yanımda taşırdım ama alışverişe çıkarken yanıma çanta almaktan hoşlanmıyordum, boş yere elime yük oluyordu. Aslında bana kalsa cüzdan bile almaz, direk kredi kartımı cebime koyardım ama babam her ihtimale karşı kredi kartlarımdan birinin çalışmayacağını uyarıp, yanıma yedek kredi kartı ve nakit para almamı tembihlerdi.
"Bendel's değil mi efendim?" dedi şöför. Usulca başımı sallayıp koltuğa gömüldüm. Saat neredeyse sekiz olmuştu, günün bütün yorgunluğu üzerimdeydi. Pencereden dışarı baktım. İnsanlar havanın kararmasına aldırmadan geziyorlardı. Takım elbiseli adamlar ellerinde telefon ve çantalarla telaş içinde koşuşturuyorlardı. Kimse de 'artık evimize gidelim, biraz dinlenelim' demiyordu. Derin bir iç çektim, bu insanları anlamak gerçekten zordu.
Mağazadan adımımı atar atmaz ezeli düşmanım Bonnie Hadwyn'i gördüm. Yanında bizim yaşıtımız görünen hoş bir kız vardı. Harika, kendine yeni kankiler edinmişti demek. Gözlerimi devirdim ve yavaş adımlarla onlara doğru ilerledim.
"Merhaba Brooklyn. Ne o, varoş mahallesinde ki arkadaşlarına kıyafet mi bakıyorsun?" dedim önümde duran kahverengi pullu Versace elbiseyi yalandan incelerken. Straptez elbiseye dokunurken bir pulu düşünce ellerimi cebime sokup Bonnie'ye baktım. Sonra yanında ki kızı hatırlayıp gülümsedim. "Merhaba, Mnestra değil mi? Evet, burada haberler hızlı yayılır." dedim kızın muhteşem parlak gözlerine bakarken. Yeşil göz kalemi onun gözlerini daha öne çıkartmıştı, kesinlikle güzel bir kızdı. Gözlerimi tekrar Bonny'e kaydırdım. Ondan ne kadar nefret etsemde inkar edilemez saçları vardı. Her zaman şekli muhteşem olurdu ve rengi de her zaman parlaktı. Bir kaç dakika hayranlıkla saçlarını tekrar süzdükten sonra kendime geldim ve sanki onlarla ilglienmiyormuşum gibi -ki ilgileniyordum- elbiseleri incelemeye koyuldum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnestra d'Labre
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnestra d'Labre


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 30/08/10
Nerden : İspanya.

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeÇarş. Eyl. 01, 2010 11:55 am

    Daha kredi kartımı yuvasından çıkarmanın zamanı gelmemişti. O uyurken ben rahatça gezecektim mağazada. Yani bir şeyi beğenip de aç gibi hemen almaycaktım. Askılar, askılar ve ardından aynalar... Parlak zemin ve her yeri ele geçirmiş aynalar yetmiyoruş gibi spot ışıklarını hatırlatan bir aydunlatma. Tabii, burda herkes sever spotlar altında olmayı. Tam elimi güzel olduğunu umduğum, aslında bu kanıya sadece renginden dolayı vardığım bir elbiseye götürüyordum ki içeri bir kız girdi. Bir yerden tanıyorum, saçmalama Mnestra nereden tanıyacaksın, hayır şu lcnews'te gördüğüm Brooklyn'de görülen kızdı bu. Hani Brooklyn gibi bir yerde... Aman tanrım! Hahah. Kız, yani Bonnie bana biraz yaklaşarak selam verdi. Hafifçe elbiseden başımı kaldırıp yüzündeki ifadeye baktım. Hiç de yapmacık durmuyordu ama içinden sadece yandaş bulmak için selam verdiğini biliyordu. Şuh bakışlarından ve başını fazla dik tutmasından belliydi nasıl biri olduğu. Selam verdikten sonra, egosunu tatmin etmek için sordum: "Bonnie'ydi değil mi?" Adını söylememe nedense biraz bozuldu da neyse,"Evet Mnestra. Adını arkadaşlarımdan çok duyuyorum." Hemen şimdi, babamı arayıp uçak bileti ayarlamasını söyleyebilirim. Burası Lex'in anlattığından da tehlikeliymiş. Gerçekten, ürperdim şu dakika. Bonnie, iç çekip yapması gerekeni yapmaya koyuldu. Alışverişe. Kapının tekrar açıldığını duydum. Nedense bakma ihtiyacı hissettim. Bu kez içeri giren kahverengi saçlı dönüşse de özünü birazcık koruyabilmiş gibi duran bir kızdı. İlk önce Bonnie'ye, ardından bana bakıp gözlerini büyüttü. Bonnie'ye Brooklyn'le ilgili bir espri yaptı. Demek ki Brooklyn varoş semtiymiş diye düşündüm. Oraya gitmek pek hoş olmazdı. biraz da olsa hak veriyorum bu ambalaj insanlarına. Queens'te görülmek nasıl olurdu? Sadece adı yüzünden daha mı hoş karşılanırdı? Her neyse şimdilik Manhattan Kızı düşüncelerine girmek için erken. İçeri yeni giren kız, ben pembe elbiseyi incelerken bana seslendi: "Merhaba, Mnestra değil mi?" Benim ağustos böceği cırıltıları çıkaran boş bakışlarımıgörünce ekledi, "Burada haberler hızlı yayılır." Bunu söylediği iyi oldu. Artık her ismimi söyleyen kişiye mal mal bakmam. Gözlerimi devirip, cebimden mor telefonumu çıkarıp Lex'e mesaj attıktan sonra başka bir askıya bakmaya koyuldum. Dikkatimi yumuşak duran kumaşıyla buz mavisi bir elbise çekti. Straplez elbisenin üst kısmı kalp şeklindeydi. Belinde belli belirsiz bir şerit vardı. Eteği ise kocaman bir şemsiye gibi açılıyordu. Tabii daha doş bir biçimde. Her neyse, kıyafetleri anlatma konusunda iyi değilim; sadece aynada elbiseyle kendime bakarken beni yiyecekmiş gibi görünen Bonnie ve ikinci kızı görebiliyorum. Biri beni kurtarsın!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bonnie Hadwyn
NY Halkı
 NY Halkı
Bonnie Hadwyn


Mesaj Sayısı : 775
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimePerş. Eyl. 02, 2010 6:14 am

Kıyafetler arasında bir oraya bir buraya gidip gelirken kapının açılmasıyla irkildim. Bu aralar gerçekten kendinden emin olmayan tavırlar içindeyi ya neyse. Kapıya dönüp bakma gereksinimi hissettim ve baktığımdaysa bakmamış olmayı diledim. Monica! Ne işi var bu salağın burda of! Şimdi çenesini de hiç çekecek halde değilim ama başa gelen çekilir. "Merhaba Brooklyn. Ne o, varoş mahallesinde ki arkadaşlarına kıyafet mi bakıyorsun?" Komik yani gerçekten komik. Neyse en iyisi kıyafetlere geri dönmek zaten ilgisini kaybetti, Mnestra ile ilgileniyor. "Merhaba, Mnestra değil mi? Evet, burada haberler hızlı yayılır." dedi. Kız yeni geldiği için burdaki düzene alışık olmaması normaldi, neyse bir iki hafta geçsin eminim yıllardır burda yaşıyomuş gibi olur.

Neyse neyse buraya alışveriş yapmak için geldim değil mi? Şu an görünen o ki alışverişten çok herşeyle ilgileniyorum. Zaten Monica benle ilgilenmiyormuş gibi duruyor, ilgileniyor olduğunu bildiğim halde biraz rahat nefes alabilirim. Karşı taraftaki reyonlara bir göz atayım en iyisi. Mnestra'da üstüne bir elbise tutmuş aynada. Aman tanrım elbiseye bakar mısınız! Yılın en güzel elbiseleri içinde ilk ona kesinlikle girebilir. Buz mavisi, sevdiğim renkler arasında, straplez olması artı puan. Gerçekten çok güzel, şu an yiyecekmiş gibi kıza baktığımın farkındayım ama kendimi durduramıyorum, o kadar güzel ki. Tamam Bonnie, sakin ol git ve kıza elbiseyi sana vermesi karşılığında ne kadar istediğini sor. Tabii aç bir kurt gibi elbiseye bakan Monica'dan önce davran. Kız bakışlarımızdan bir şey olduğunu anladı kesin herneyse anladıysa anladı. "Mnestra." dedim sakince. Soran gözlerle bana bakarak "Efendim?" yanıtını verdi. "O elbise için ne kadar istersin?" Kız anlayamayan gözlerle suratıma bakarken Monica da yanımızda bitti. "Bonnie ne verirse daha fazlasını veririm." Kıza bakar mısınız ya, her şeye burnunu sokmakta üstüne yok. "Önce ben gördüm Monica o yüzden şimdi ikile bakalım." Kız elbise için bu kadar tantana yapılmasına şarşırmıştı. Tam ikimizin arasından sıyrılıp kaçıyordu ki Monica sol bende sağ kolundan tutup onu geri çektik. Ya o elbise benim olacak ya da benim olacak! Mnestra bizden kurtulmaya çabalarken birşeyler söylüyor ama onu anlamıyordum. Monica gene herşeyi mahvetmek için ordaydı her zaman yaptığı gibi, şu kıza olan nefretim her geçen gün büyüyor gerçekten, bıktım artık ondan!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Monica Morwell
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Monica Morwell


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 30/08/10
Gerçek Yaşı : 112
Nerden : Manhattan

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimePerş. Eyl. 02, 2010 9:40 am

Amacım Mnestra’yı ve Bonnie'yi incelemekti ama kendimi sonsuz model ve renklerden oluşan, Manhattan rekabetinden kaçış yolu olan kıyafetlere bırakmıştım. Manhattan gerçekten harika bir semtti, gerçi Los Angeles’te yaşamayı tercih ederdim ama üniversiteye kadar seçme yoktu. Ama rekabet zordu. Sürekli kim hangi partide, kim kimle yiyişmiş, kim ne giymiş, lcnews’te ne yazıyor, takip etmek yoruyordu. Dışarıya öylesine bir kot pantolon ve spor ayakkabısıyla çıkılmıyordu ya da geçmiş sezondan bir şeyler giyilmiyordu. Tabii, kimin ne dediği umurunda olmayanlar bu saydıklarımın hepsini ihmal ediyordu ama ben onlardan değildim. Başımı sallayıp iç geçirdim ve sonra beyaz kot pantolonla bütün düşüncelerim dağıldı.
Ağzımda yeni bir şarkı mırıldanarak aksesuarlara doğru ilerliyordum ki gözüme Mnestra’nın baktığı elbise ilişti. Zamanında Yards’ın çıkardığı buz mavisi kot pantolonlarla aynı tondaydı. Kalp şeklinde olan üst kısım gerçekten hoştu. Belki etek kısmı fazla kabarıktı ama okul açıldığında, partilerde giyilecek harika bir elbiseydi. Mnestra’nın elinde olandan bir beden küçük için bakınmaya başlamıştım ki,mağazada ondan başka görünmüyordu. Daha sonra internetten sipariş ettirebilirdim. Omzumu silkip dikkatimi renkli yıldızlardan oluşan kolyeye veriyordum ki Bonnie’nin nadiren duyduğum sakin sesi araya girdi.
"O elbise için ne kadar istersin?" dedi. Hah, demek Bonnie’de elbiseyi beğenmişti. Derin bir nefes aldım ve topuklarımın üstünde kızlara doğru döndüm. "Bonnie ne verirse daha fazlasını veririm." Dedim onlara doğru yürürken. Rekabetçi ifademle Bonnie’ye baktım ve kollarımı birleştirdim. "Önce ben gördüm Monica o yüzden şimdi ikile bakalım." Dedi etrafımızda ki olmayan sineği kovarmış gibi yaparak. Ah, demek sinek ben oluyordum. Gözlerimi kısıp ona lafı yapıştıracaktım ki Mnestra aramızdan sıvışmaya çalıştı. Sol kolunu kavrayıp onu kendime çektim. Aynı şeyi de Bonnie sağ koluyla yaptı. Bu kızı sevmiştim, ama şimdi bütün sempatimi kaybediyordum.
“Bu elbiseye ben sahip olmalıyım! Bonnie’nin üst kısmı dolduracak göğüsleri yok, seninde bacakların hiç uygun değil.” Dedim sinirle. ‘Benimde kıvrımlarım yok.’ Diye içimden tamamladım. Bir elimle Mnestra’nın kolunu tutmaya devam ederken boşta kalan elimle elbisenin bir ucundan tuttum. Hah, bugün ki ikinci elbise kavgamdı. Belki de alışverişe ara vermeliydim yoksa bir gün mutlaka nezarethaneye girebilirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnestra d'Labre
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnestra d'Labre


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 30/08/10
Nerden : İspanya.

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimePerş. Eyl. 02, 2010 10:14 am


    Anlıyorum ki burası amazonlardan dahi tehlikeli; ışıltıların arkasından saklanmış sinsi vahşetle dolu. Bonnie kadifemsi tona düşürdüğü sesiyle bana seslendiğinde bakmamam gerektiğini aslında biliyordum. Ama şuan Bonnie'yle göz gözeyiz ve bu gerçekten rahatsız edici. İster istemez cevap verme durumundayım. Lanet olsun."Efendim?" Kısa da olsa rahat kalabildiğim bir anda Lex'e aklıma takılan bir soruyu mesajla sormuştum. Telefonumun qwerty klavyesi sayesinde bakmadan yazmam biraz sorun çıkarıyor ama umarım derdimi anlatabilmişimdir. Bonnie tekrar ağzını açıyor. Büyük bir keşmekeşin ortsında oturup mangal yaptığımın farkındayım aslında ama; "O elbise için ne kadar istersin? Ben daha söylediklerini idrak edemeden öbür kız atıldı. Hani mağazaya daha sonra gelen ve daha insancıl görüneni:"Bonnie ne verirse daha fazlasını veririm."[color=darkgrey] Gerçekten burada neler döndüğünü anlamıyorum. Saçma bir elbise için onlarla kavga etmek istemiyorum. Hele ki pembe renkte bile olmayan, hiçbir yerinde fırfır ya da tül olmayan bu elbise için. Benim tarzımın yakınına hayatı boyunca hiç uğramamış olmalı tasarımcısı. Markasına bakmadım bile. Zaten umurumda değil. İki kolumu da kıskaç gibi yakalamış durumdalar. Kollarımı kurtarmaya çalışıyorum ama Bonnie daha da manyaklaşarak koluma tırnaklarını batırdı. Aman tanrım. Bin kere aman tanrım! Nereye düştüm ben böyle. Her neyse şuan beyin kıvrımlarım yerine kollarım ve bacaklarım çalışmalı. Bonnie'nin ona defolmasını söylerken yeni gelen kızın ismini ik defa duymuş oldum. Monica. Ah, eğer bunu ilk kim gördü gibi bir beş yaş kavgasına tutuşacaksak tek söyleyebileceğim şey; Bu benim! Sesimi çıkarmaya niyetim yok elbisenin etiketinde yazan paradan biraz fazlasına bile ihtiyacım yok ama kendime zorla çizme hediye ettirebilirim. hihi. Monica hafif kıskançlık soslu bir biçimde sesini yükselterek başlıyor konuşmaya: Bu elbiseye ben sahip olmalıyım. Bonnie'nin üst kısmı dolduracak göğüsleri yok, senin de bacakların hiç uygun değil!"[/color]Bonnie'nin sinirden kıpkırmızı olduğunu görebiliyorum. Ben ise sadece gülümsemekle yetiniyordum çünkü fiziğimin biraz fazla ince olmam dışında kusursuz olduğunun farkındayım. Bonnie'ye gelince göğüsleri biraz küçük ama elbiseyi rahatlıkla taşıyabilir. Bu sırada Bonnie, Monica'nın üzerine yürüdü. Monica, kolumu ve elbiseyi tutan ellerini çekip karşılık verdi ona, bir adım atarak. Bonnie çok sinirlenmiş olmalı ki kolumu bırakıp hararetli, hararetli laf sokmaya başladı kıza. Monica da boş durmadı tabii. Gerçekten oturup izlemeyi isterdim ama elbiseyi sırf onların inadına elbiseyi almalıyım. Kabul ediyorum hırslandım ve dönüşmüş gibi duruyorum ama ben asla döneşmeyeceğim. Kavgaya tüm benlikleriyle odaklandıklarına emin olunca yavaşça ortalarından sıyrıldım. Beni görmediler bile. Elimde buz mavisi fazla klasik elbise, öbüründe cebimden çıkardığım kredi kartım kasaya adeta koşarak gittim. Kredi kartı işlemleri tamamlanana kadar beni görebilirler endişeyle tekrar yerine koydum kartı. Kasiyer kıza yaklaşıp yavaşça otelimi ve oda numaramı söyledim. Böyle yerlerde genelde deftere yazdırılırdı ama onlar buna bir kılıf uydurmuşlardı. Müşteri listesi bıdı bıdısı. Kasiyer kız gülümseyip, durumu anlamış olmalı, elbiseyi hızlıca ve ses çıkarmadan paketleyip poşete koydu. Otomatik sensörlü kapıyı geçince yüzüme vuran temiz hava sayesinde rahatladım. Sonunda bitmişti işte.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bonnie Hadwyn
NY Halkı
 NY Halkı
Bonnie Hadwyn


Mesaj Sayısı : 775
Kayıt tarihi : 29/08/10
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimePerş. Eyl. 02, 2010 5:00 pm

Kızı tutmuş kaçmasın diye uğraşıyorum üstüne bir de Monica'yı dinliyorum, aman ne hoş! “Bu elbiseye ben sahip olmalıyım! Bonnie’nin üst kısmı dolduracak göğüsleri yok, seninde bacakların hiç uygun değil.” Aman da aman, görende dünya güzeli sanır. Tamam hakkını yemiyim bi' alımı yok değil ama bizi bu kadar ezip kendini üste çıkartması da hoş değil, hemde hiç! Göğüslerim yokmuş, salak kız salak salak! Görürsün sen şimdi. Üstüne doğru yürüdüğümü farkettim o kadar sinirlendim ki ne söylediğimi bile duymuyorum. Aman tanrım beynim ayrı ağzım ayrı çalışıyor! Monica'nın sesi kulaklarımı tırmalamaya başladı. Hem bu boşluk hissi de ne? Tanrım! Mnestra yok! "Kes sesini seni lanet sürtük, senin yüzünden o elbiseyi kaçırmak istemiyorum! diye bağırmayı başarabildim sonunda. O elbiseye sahip olmam gerekli, okul başladığında yapılan partilerde onla boy göstermem gerekli! "Bana bağırıcağını biraz beynini çalıştır da git kasiyere sor bayan çok bilmiş!" dedi. Haklıydı, koşarak kasiyer kızın yanına geldim. Cici bici halimi takınarak "Yanımızda üçüncü bir arkadaş vardı, nerede acaba?" dedim. "Elbiseyi aldı ve çıktı." Çıktı demek, kaçabileceğini sanıyorsa büyük yanılgıya düşer.

Monica hala olduğu yerde ki bu benim için büyük bir avantaj, fırla Bonnie çok uzağa gitmiş olamaz diye kendi kendime gaz verip bir hışım dışarı çıktım. Sağa sola bakındıktan sonra az ileride kızıl saçlar gördüm. Eve kesinlikle o'ydu. Boğazımı temizledikten sonra "Mnestraaa!" diye tiz bir çığlık attım. Bu çevremdekilerin bana dönüp bakmasına sebep olmuştu ama elbise için rezil olmaya değerdi. Onun içinde kuğu gibi süzülürken insanlar yaptığım her şeyi unutabilirdi. Mnestra'da çığlığımı duymuş olacak ki endişeli gözlerle bana baktıktan sonra yürüyüşünü hızlandırdı hatta yavaşça koşuyordu. Tabana kuvvet diyerek koşmaya başladım. Etrafımdaki insanlara çarparken "Pardon, üzgünüm, afedersiniz..." tarzı kelimeler söylüyordum. Mnestra yaklaştığımı görünce hızlandı. Bende hızlandım ve bingo muhteşem kızıl saçlarına ellerimi geçirmiştim bile. "Bırak beni." dedi Mnestra acı içinde. Elbiseyi bana satana kadar aynen bu şekilde durmaya devam edicez canım dedim içimden. "Önce elbise sonra saçların." Güzel ve makul bir anlaşma, benim yönümden. Zaten Monica'yı da atlattım işte bu! Gözlerime inanamıyorum, şu ilerden bize doğru sinirli sinirli gelen kız Monica mı yoksa hayal mi görmeye başladım? Ah, şom ağzım ne diye adını söylersin ki! Neyse hemen elbiseyi kapıp gitmek en iyisi. "Bak Mnestra, Monica yaklaşıyor çabuk ol ve elbiseyi bana ver parasını hesabına aktarırım." dedim aceleyle ama artık çok geçti. Monica dibimizde durmuş sinirle bize bakıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Monica Morwell
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Monica Morwell


Mesaj Sayısı : 141
Kayıt tarihi : 30/08/10
Gerçek Yaşı : 112
Nerden : Manhattan

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 2:13 pm

Elimde bir boşluk hissetmiştim ama ne olduğunu kestirememiştim. Gerçeği ancak Bonnie bağırınca kavrayabildim. "Kes sesini seni lanet sürtük, senin yüzünden o elbiseyi kaçırmak istemiyorum!” Dedi. Gözlerimle mağazayı taradım. Görünürde ki kızıl-beyaz tek şey yeni sezon Neiman Marcus elbiseydi. Bozuntuya vermemeye çalışarak Bonnie’ye döndüm. "Bana bağıracağına biraz beynini çalıştır da git kasiyere sor bayan çok bilmiş!" belli belirsiz kafasını sallayıp kasiyere yöneldi. Ne dediklerini duyamadığım için kollarımı birleştirdim ve boş boş tavana bakmaya başladım. Bir süre sonra Bonnie’nin yanıma gelmediğini anladım ve kendimi toparlayıp son gaz mağazadan çıktım. Kasiyerin arkamızdan söylendiğini duyabildim ama aldırmadım.
Kalabalık Manhattan sokaklarında ne Bonnie’yi ne de Mnestra’yı görebiliyordum. Parmak uçlarımda doğruldum ve ileriye bakmaya başladım. Kızıl bir kafa hızla diğer sokağa doğru ilerliyordu. Onun birkaç adım ötesinde ki Bonnie’nin bukleleri bir aşağı bir yukarı yaylanıyordu. Benden oldukça uzak olmalarına ve onları yakalama ihtimalimin çok düşük olmasına oldukça bozuldum ve sinirimi etrafımda ki hiç tanımadığım insanlardan çıkarttım. “Açılın millet, o elbise benim olacak!”
Bazı insanlar ciddiye alıp kenara çekilmişlerdi. Kimisi başını bile kaldırmadan yoluna devam etti. Bazıları da kaçıkmışım gibi baktıklarından, yerlerinden kıpırdamalarına bile gerek kalmadı. Yüksek topuklarıma aldırmadan olabildiğince hızlı koşmaya başladım. Koştuğumdan dolayı ileriyi pek net göremiyordum ama kızıl bir şeylerin arasında manikürlü eller görüyordum. Bonnie durmakla en kötü stratejiyi uygulamıştı. Bundan da güç alarak daha hızlı koşmaya başladım. Bonnie’nin söylediği cümlenin sonuna yetişebilmiştim, ve işte yanlarındaydım.
Kollarımı birleştirerek sinirle onlara baktım. Koştuğum için terlemiştim ve bunu bir hiç uğruna yapacağıma bir tur daha koşardım. Ağzıma gelen bütün kelimeleri saymaya hazırdım ki bir anda yumuşadım. Böyle yaparak Mnestra’yı daha da hırslandırıyorduk. Kollarımı tekrar iki yanıma saldım ve gülümsedim. “Mnestra, neden o elbiseyi bana vermiyorsun?” dedim küçük bir çocukla konuşur gibi. Bana aptalmışım gibi bakınca daha da ciddileştim. “Ya da al elbiseyi git. Bonnie’ye verme ama. Ben daha sonra sipariş ettireceğim zaten.” Dedim. Yalanımı yutmuş olmalarını diliyordum zira Bendel’s’in en büyük mağazası buradakiydi ve burada yoksa başka yerlerde de kalmamış demekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnestra d'Labre
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mnestra d'Labre


Mesaj Sayısı : 132
Kayıt tarihi : 30/08/10
Nerden : İspanya.

İlk önce ben gördüm! Empty
MesajKonu: Geri: İlk önce ben gördüm!   İlk önce ben gördüm! Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 8:31 am

Ne yapacağımı bilmiyordum. Dükkanda, ardımda bıraktığım iki kız da beyinlerindeki son kıvrımlarına kadar hasta ruhluydular. Kaçtığım yerden bu kadar yakında taksi beklemek bugün yaptığım en aptalca şey. Her zaman saniyesinde önünde durup, beni buyur eden taksilerden eser yok. En başından bir kaç sokak ilerlemeliydim ya; neyse. Beni bulmamaları için dua etmekten başka şansım yok gibi görünüyor. Birinin bana seslendiğini duymak için fazla beklemem gerekmiyor. Hangi cadı olduğunu öğrenmek için bakıyorum. Bonnie ismimin son harfini ölümüne uzatarak koşuyor. Malum muhabirlerden biri burada olup da kızın bu halini ölümsüzleştirmeli. Yanıma vardığında pençelerini tam anlamıyla saçlarımın arasına sokup yolma çabasına girişiyor."Aaaah, bırak beni.Sokağın ortasında iki büklüm olmuş bir vaziyette, yoldan geçenlerin bize olan küçümser bakışlarını çekmekten daha beter bir şey varsa o da elbiseyi sadece para karşılığında onlardan birine satmak ya da hediye etmek. Saçlarımı kurtarmak için tam anlamıyla debeleniyordum."Önce elbise; sonra saçların." diye beni tehdit ettikten sonra şaşkın bakışlarla üzerimize; şatoda yaşayan korkunç bir yaratığı öldürmek için ellerinde meşalelerle koşuşturan köylülerden birine benziyordu. Bonnie ona bakarken ben de saçlarımı elinden kurtarıp bir adım geriledim. Kaçmak için boşluk arıyordum ama etraf çok kalabalıktı. İnsanlardan oluşmuş duvarın arasından geçmem bile saatlerimi alabilirdi. Bonnie tehditkar bir bakış ve ses tonuyla döndü bana. "Bak Mnestra, Monica yaklaşıyor çabuk ol ve elbiseyi bana ver. Parasını hesabına aktarırım. Babamda bolca bulunan bir şey için mi bu kadar zahmete girişmiştim yani? İmkanı yok bir kaç yeşil kağıt ya da çek karşılığında veremezdim. Omzuma taktığım altın varaklı torbayı kolumun altına sıkıştırarak ne yapacağımı düşünmeye başlıyorum. Bir şey istemeliyim ama ne?.. Monica bana yaklaşarak buz mavisi basit elbiseyi ona verip vermeyeğimi soruyor. Tıpkı minik bir çocuğa çıkarları doğrultusunda iş yaptıran bir abla gibi. Mağazadaki sinir bozucu ve az önce burada olan küçük düşürücü davranışlarından sonra bana en çok koyan sadece buralı olmadığım için beni küçük düşürmeye çalışmasıydı. Bunu hazmedecek kadar basit biri olmadığımı ona kanıtlamam gerek. Öfkemin minik bir kısmını gözlerime toplayıp baktım ona.İşe yaramış olmalı ki küçümser bakışlarını geri çekti."Ya da elbiseyi al git. Bonnie'ye verme ama. Ben daha sonra sipariş ettireceğim zaten. Bu kız beni hala bebekleriyle oynayan bir kız çocuğu sanıyor herhalde. Birincisi burada olmayan bir parça başka bir yerde olamazdı. İkincisi elbiseyi Bonnie'ye versem de vermesem de o taklitçi olacaktı, elbiseyi bulursa tabii, çünkü ilk ben almıştım. Monica böyle bir damga yemek istemezdi herhalde. lcnews'te özenti Monica başlığını okumak hoşuna gitmezdi. Monica'yı ittirip,"Para istemiyorum. Mutlaka görmüşsündür; metal topuklu ve zincirli şu botlardan istiyorum ama hiçbir yerde yoklar! Hani Chanel..."Bunları yapmacık bir ses tonuyla ve Bonnie'ye bakarak söylemiştim. Ardından Monica'ya çevirdim başımı,"Ben aptal değilim. O elbiseyi bulamayacağını üçümüz de biliyoruz. Hem bulsan da bir taklitçi olmak hoşuna gitmez değil mi? Sonuçta benden görüp alacaksın tatlım.Torbayı kolumun altından çıkarıp Bonnie'ye verdim. Sözünü tutacağını biliyordum çünkü Brooklyn'den sonra yeterince rezil olmuştu ve hakkında yalan habere tahamülü yoktu. Monica ise çıldırmış gibi bakıyordu bana. Elinde olsa şuracıkta öldürürdü beni. İkisini de son kez baştan aşağı süzüp saçlarımı düzelttikten sonra topuklarım üzerinden geriye döndüm. Kalabalıkla bütünleşmiştim şimdi. İlk kavgam diye düşündüm...

BİTTİ.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İlk önce ben gördüm!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Bendel's-
Buraya geçin: