Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
True Grit Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
True Grit Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
True Grit Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
True Grit Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
True Grit Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 True Grit

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

True Grit Empty
MesajKonu: True Grit   True Grit Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 3:47 pm

True Grit 000t1f10&True Grit Unled8ue&True Grit Unled46
Arianna Bennet & Alieer V. Eldricht & Jeremy Jimmy Monteiro

Alieer evde balonun heyecanıyla koşuştururken aklına elbisesine dair hiçbir fikir yoktu. Arzusu hiç görülmedik bir kılıkta gitmekti baloya… Ama hazır kıyafetler içinde kaybolmadan bu mümkün değildi. Her zamankinin aksine eline dikiş takımını ve daha hiç giymediği yeşil elbisesini alarak hayal gücünün yolunu tuttu. Etrafta bulduğu ne kadar çiçek varsa hepsini elbisesinin uçlarına uzun bir kuyruk haline getirirken yaratıcılığın etkisi altındaydı. Mitoloji kitabından en sevdiği sayfalar önünde dizilmiş duruyordu. Hades’in Persephone’u kaçırışını ve Demeter’in yakarışlarını resmeden figürler bir şekilde coşkusunu körüklüyordu. Dolabının kuytularından çıkardığı, orkidelerin örülmesinden oluşan kemerini elbiseye uydurdu ve taç için malikânelerinin bahçesini yolmak zorunda kaldı. Bütün bu tatlı telaş bittiğinde ise aynada bir tanrıçadan farksız duruyordu. Asil, güzel ve bahar tanrıçasının olması gerektiği kadar da doğal… Doğallık zaten Alieer’a baloya gitmesi için cesaret veren asıl unsurdu. Yanına çanta ya da taşımaya dair hiçbir eşya almadan evden dışarı çıktı ve yine ehliyetsiz bir şekilde arabasına atladı. Eğer içki içseydi çıkışta ne kadar alkollü olabileceğini tahmin etmek bile istemiyordu. Büyük ihtimalle birkaç yayanın hayatını sonlandırıp Manhattan sokaklarının en büyük kazasına imza atardı… Yine de hayatını bu kadar yoluna sokmuşken kötü ihtimalleri düşünmek sadece zaman kaybıydı. Amnesia’ya gittiğini umduğu sokaklara saptı ve cadılar bayramı süslerinin içinde bile kendini gösteren bir binayla karşılaşana kadar ayağını gaz pedalından ayırmadı.
Davetiye görmek isteyen korumaları geçip içeri girdiğinde ise ışıklar sanki hiç gelmemesi gerektiğini fısıldıyordu. Kalabalık şimdiden queen’in partisini tıka basa doldurmuştu. Garsonlar sürekli olarak içkileri yenilemek zorunda kalıyor ve servis yaptıkları insanların arkasından söyleniyorlardı. Alieer yanında geçen bir garsondan tanıdığı birkaç isme dair küfür duymasa kendi kendilerine sohbet ettiklerini düşünebilirdi ama duyduklarından sonra önünden geçen her garsona irdeleyici gözlerle bakmakla yetindi. Işıklandırma sürekli gözlerini kısmasına sebep oluyor ve diğer insanları seçmesini engelliyordu. Aklı fazlasıyla karışıkken bir de baş dönmesi eklenmişti bunlara. Yorucu ve kalabalık ortamları sevmemesine rağmen uzak durmayı da başaramıyordu. Baş ağrısının geçmesi için pahalı süslere dolanmış bir sandalyeye oturdu ve etrafında tanıdık yüzler aradı. Yine de bu baş ağrısının artmasından başka bir etkiye sebep olmuyordu. Garsonların sipariş ettiği Halloween’a özel ordövr’lerden birkaç tanesini mideye indirdiğinde artık daha fazla oturmak istemiyordu. Bir süre etraftaki eğlencelere adapte olmaya çalıştıktan sonra varabildiği tek yer dans pistiydi. Kovboy gibi giyinmiş olan bir genç kovboyların dansını da kopyalamaya çalışınca düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Alieer’a tutundu ve Alieer omzundaki dikişlerden bir kaçının gevşediğini hissetti. Dans sevgisi de bir anda tükenmişti. Oğlanın düşmemeye çalışırken sert çizmeleriyle Alie’nin ayağına geçirdiği vuruşun da bu tükenmişlikte payı büyüktü. Ayağındaki acıyı dindirmeye çalışırken tekrar sandalyesine mahkûm oldu. Arada envai çeşit kılığa bürünmüş olan birkaç arkadaşı Alieer’ın hapishanesinin önünden geçiyor ve merhabalarının yanında sorgulayıcı bakışlarını da Alie’nin beğenisine sunuyorlardı. Alieer daha fazla oturursa bir balosunu da mahvedeceğinden korkarak birkaç kez kalkmayı denedi. Tam çabalarının ortasında önünden geçen ve pek de yabancı olmayan bir garson viski kadehlerinden birkaçını Alieer’ın önünde sergiledi. Alieer sonunda baş ağrısına dayanamayarak viski kadehlerinden birisini kaptı. Keskin tatlı sıvıyı ağzına götürdüğünde beyninin uyuştuğunu hissedebiliyordu. Garson ukala bir gülümsemeyle yanından uzaklaşırken Alieer renkli ışıklar altında sadece onu gidişini izliyordu.
Kadehler sonra ayağına dair hiçbir düşüncesi kalmamıştı. Sadece eğlenmek istiyordu. Bunun için de sadece birkaç adım atıp dans pistine varması yeterliydi. Sonrasında eğer bir kovboya ras gelmezse her şeyin tahmin ettiğinden de eğlenceli olacağını düşünüyordu. Tacını hiç normalde göstermeyeceği garip bir gösterişle taşıyordu. Sanki pistteki herkes onu bekliyormuş gibi davranıyordu. Üç-dört tekilayla bile sarhoş olmazken nasıl bu kadar kendini kaybedebildiğine şaşırıyordu içten içe. Eğer gittiği sıradan bir parti olsa içkide ilaç numarasından bile endişelenebilirdi. Ama dans pistinden elbisesinin sağlayabileceği maksimum rahatlıkla dans ederken endişe beynini ziyaret etmiyordu. Ta ki kendisine doğru gelmekte olan tanıdık simalar görene kadar…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 4:40 pm

Günlerdir hazırlandığı ancak koyduğu yeri unutarak kısa süreli bir kriz yaratan Jeremy, her zaman ki gibi parti öncesi aksiliklerini yaşamaktan geri kalmıyordu.1 hafta önce aldığı kostümünü paketi ile beraber dolabının en alt kısmına koyduğuna yemin edebilirdi ancak şuan orada yoktu ve partiye 1 saat kalmıştı. Saniyeler geçerken sinir kat sayısı daha da fazlalaşan Jeremy, yatağının üzerindeki kıyafet yığınının yere fırlatarak kostümünün onların arasında olmasını umut etmişti ama boşa çıkmıştı. Bir süre yatağına oturup, ellerini başında birleştirerek nereye koyduğunu düşünen genç dün odaya yeni hizmetçinin girip, odayı temizlediğini hatırlamıştı ve koşar adımlarla koridora çıkmıştı. Çıkabilecek en yüksek ve en sert ses tonu ile kadının ismini haykıran Jeremy 5 saniye geçmeden kadının karşısında olmasını sağlamıştı. Sitem eden surat şekillerini kadının gözüne sokacak bir şekilde yansıtırken ‘’Dolabım da büyük bir kutu gördün mü?’’ diyerek sakin bir tavır sergilemeye çalışmıştı. Kadın hiç tahmin edilemeyecek bir şekilde kutuyu yatağın altına koyduğunu söyleyince sinirleri iyice gerilen Jeremy, kadına dönerek ‘’Bundan sonra benim odam ile ilgilenmiyorsun’’ diyerek kalbini kırmıştı. Elbette ki vakti olsaydı azarlayacak hatta onu küçük düşürecekti ancak bunlara vakti olmadığı için kadını aklından çıkararak kostümü almak için eğilmişti. Yatağın altında duran kutuyu yavaşça çektikten sonra nihayet kostümünü tek parça eline almıştı Jeremy. Vakit kaybetmeden üzerindeki kotu ve gömleği yatağının ucunda duran koltuğa bırakan genç bordo tonlarından oluşan tulumunu üzerine geçirerek giyinme kısmının zor olan kısmını atlatmıştı. Kostüm vücudunun tüm hatlarını belli etse de yapacak bir şeyi olmadığından diğer aksesuarları takmak için yatağa oturup kostümle aynı renk’te botlarını ayağına geçirmişti. Fazlasıyla havalı duran kostümün maskesini de yüzüne yerleştirdiğinde filmde ki Daredevil’dan farkının kalmadığını anlamıştı ki kutunun içinde kalan bir aksesuarı görene kadar. Aksesuarın ne olduğunu anlama da güçlük çeken Jeremy sonunda kırbaç türü bir şey olduğu kanısına vararak bel hizasında duran yerine yerleştirmişti. Kapısının yanında duran boy aynasının karşısına geçtiğinde genç içinden ‘’mükemmel’’ diyerek kendini övmekten kaçınmadığını bir kez daha kanıtlamıştı. Görünüşüne göre daha rahat olan tulum çoğu kıyafetine göre rahat tutarken kafasına yerleştirdiği maskenin terletmesi sonucu yüzünden çıkarmıştı. Evin kapısından çıkarken yemek salonunda gördüğü annesi ve yeni sevgilisine selam vermeden geçmek isteyen Jeremy, saygınlığını önüne alarak ‘’İyi akşamlar’’ diyerek evin kapısını aralamıştı. Tabanı neredeyse bir pizza kadar ince olan botlar her adım attığında biraz acıtsa da bir günlüğüne dayanacaktı genç. Ellerine geçirdiği eldivenleri arabaya binerken çıkarıp yan koltuğa atmıştı ki ellerinin bu sıralar kasıldığını hissetmişti. İlk durak olarak Arianna’nın evine gidip onu alacaktı ve oradan partiye geçeceklerdi. Tam gaz hızla Mannathan sokaklarında ilerlerken nihayet Arianna’nın evinin önüne gelmişti. Bu kostümle ailesine görünmemek için ilkel yöntem uygulayarak kornoya basmayı tercih etmişti ve yaramıştı. Bir vampirden çok striptizciyi andıran Arianna tüm güzelliği ile karşısındaydı. İlk başta duraksa da dili açılan genç ‘’Bana vampir olacağını söylemiştin, striptizci vampir değil’’ diyerek gülmeye başlamıştı ancak bu muhabbetleri ailesinin yanlış anlamasından tedirgin olarak araba da devam etme kararı almıştı. İkisi de arabaya bindikten sonra konuşmamalarına karşın Jeremy radyoyu açma kararı alarak radyo tuşuna basmıştı. Radyoda r&b şarkılarından bir çalma listesi oluşturulduğu belliydi ki Jeremy direksiyon başında rahat duramıyordu. Ne kadar ağır takılırsa takılsın dans ve sanat’a karşı olan ilgisi görünümünü gölge de bırakmaya yeteceği için genelde az kişi bilirdi dans’a olan arzusunu. Hızlı ve kıvrak manevralarla Mannathan sokaklarında ilerlerken sonunda partinin olacağı yere gelmiştik. Arabadan inip anahtarı görevliye verirken Arianna biletleri çıkartıp benimkini bana vermişti. Biletsiz girmeye çalışan Brooklyn’li insanların suratındaki umutsuzluğu görünce içten olmasa da bir kez daha kahkaha atan Jeremy davetiyesini göstererek mekan a giriş yapmıştı. Girişte içmek zorunlu olan kırmızı içkileri ellerine tutuşturan garsonlar içkileri verip ortadan toz olurken Jeremy, bir dikişte ne olduğu belirsiz karışımı midesine indirmişti. Turuncu ışıkların karşıladığı mekanı sis bulutları takip ediyordu. İnsanların birbirini duyması çok zor olduğu kulüpte çığlık sesleri gerçekten bazı kızları korkutabileceğine inanmıştı ve bazı kızların başında Arianna geliyordu. Kendi tabiri ile Striptizci vampiri kontrol ettikten sonra ortada tepsilerle dolaşan garsonların tepsisinden 2 tane mojito alarak bir dikişte içmişti ama anlaşılan Arianna o kadar cesaretli değildi. Minik yudumlarla içmeyi sürdüren Arianna Jeremy’i biraz sıksa da içmeye devam ediyordu. Bunlara bir gecelik de olsa kafasını yormayacak Jeremy, gözlerini tanıdık insanların üzerine dikiyordu ancak bir kişi vardı ki diğer kişiler arasından neon ışığı gibi dikkatini çekmişti. Bir tanrıçayı aratmayan kostümü ile pek fazla kişinin dikkatini çekmese de Jeremy’nin dikkatini oldukça geçen Alieer tam karşı da viskisini yudumluyordu. Ariannayı da peşine takarak kızın yanına doğru giden Jeremy kollarını kızın belinden sararak pek de dostça görünmeyen öpücüğünü kızın boynuna kondurmuştu. Dikkatleri üzerinden atmak için ellerini kızın belinden refleks ile çektikten sonra Alieer’e dönerek ‘’Sevgilin nerede Alieer?’’ diyerek Jeremy ateşli bir geceye daha adımını atmıştı ve karşıdan gelecek cevabı beklerken elinde ılıyan mojitosunu bir yudumda midesine indirerek Alieer’in diyeceklerini dinlemek için kızın vücuduna konsantre olmuştu.


En son Jeremy Jimmy Monteiro tarafından Çarş. Ağus. 03, 2011 6:32 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Bennet
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Arianna Bennet


Mesaj Sayısı : 161
Kayıt tarihi : 24/07/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 6:07 am

    Arianna banyodan çıkarken kafa üstü yere çakılma tehlikesi ile karşılaştı. Acele etmesinin yanı sıra yerlerin kaygan olması da işini kolaylaştırmıyordu. Söylenerek kıyafet dolabının önüne geldi. Bir kaç hafta önce sipariş ettiği vampir kostümünü dolaptan çıkarıp yatağın üzerine attı. Kostümü oldukça seksi görünüyordu ve bu gece gerçekten harika bir gece olacaktı. Her zamanki masum görüntüsü bu kıyafetle beraber yok olacaktı. Nedense çoğu kişi onu fazla iyilik meleği görüyordu. Buna bir türlü anlam veremiyordu. Belki de kötü yönünü henüz pek fazla kişinin görmemesinden kaynaklanıyordu. Arianna bu yönünü göstermeyi pek sevmese de arada kullanması gerektiğini fark etmişti. Yoksa hayatı boyunca herkes onu şapşal, süt ve masum küçük bir kız çocuğu olarak görecekti. Önceden bu durumdan pek şikayetçi olmasa da artık canını sıkmaya başlamıştı.

    Saçlarını kuruturken aşağıdan annesinin eve geldiğini belirten sesler duydu. Eve girişi o kadar gürültülü oluyordu ki fön makinesi bile bunu bastıramıyordu. Arianna makineyi aynanın önüne koydu ve odasından çıkıp merdivenlerden annesine seslendi. Aşağıya inipte onunla yüz yüze konuşmak istemiyordu. Canını sıkacak bir şeyler söylerse bütün gece berbat olabilirdi. "Bu gece partiye gidiyorum. Sakın bana unuttuğunu söyleme." Bunu haftalar öncesinden ona söylemişti; ama annesinin unutma ya da unutmuş numarası yapmak gibi garip bir huyu vardı. Arianna bu gece bu saçma numaralarına kanacak değildi. Odasına geri döndüğünde annesinin bir şeyler söylediğini duydu; fakat tam olarak ne dediğini anlayamadı. Zaten umursamıyordu da. Fön makinesini tekrardan çalıştırıp saçlarının geri kalan kısmını da kuruladı. Yeterince kuruduğuna kanaat getirince kostümünü giydi ve aynanın karşısına geçti. Saçına ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu.

    Çok abartılı bir model yapmak yerine doğal dalgalar vermeye karar verdi. Sonucu gerçekten hoş olmuştu. Aslında kuaförünü eve çağıracaktı; ama hastalanınca kendisi yapmak zorunda kalmıştı. Başka kuaför bulmakla uğraşacağına kendisi yapardı daha iyi. Bunları kafasından attı ve makyajını yapmaya koyuldu. Gözlerinin çevresini siyaha boyadı; ama abartılı olmayacak şekilde. Dudaklarına kan kırmızısı bir ruj sürdükten sonra çizmelerini aramaya koyuldu. Neredeydi bunlar? Bir kere de her şey tam olsa şaşırırdı zaten. Ufak çaplı bir aramadan sonra çizmelerini buldu ve ayağına geçirdi. Arama sonucunda odasından kasırga geçmiş gibi görünüyordu. Bunu görmezden gelip boy aynasının önüne geçti. Kendine bakınca üzerinde eksik bir şeyler olduğu hissine kapıldı. Pelerin! Pelerinini giymemişti. Dik yakalı ve tül şeklinde olan pelerinini de kıyafet yığınının eşeleyip bulduktan sonra üzerine geçirdi. Artık tam anlamıyla hazırdı. Boy aynasından kendisini süzerken annesinin aniden odaya dalması sinir krizi geçirmesine neden olmuştu. "Tanrı aşkına! Kapı çalmak nedir bilmez misin sen?" Annesi her zamanki söylevine başlamak yerine Jeremy'nin geldiğini haber verdi. Daha doğrusu kapıda kornaya basan kırmızı birinin olduğu söyledi.

    Arianna, küçük siyah çantasını eline aldı ve annesini geçip hızla merdivenlerden aşağıya indi. Son bir kez daha aşağıdaki boy aynasından kendine baktıktan sonra kapıya çıktı. Jeremy, onu görünce biraz afallamış gibi göründü ya da Arianna'ya öyle gelmişti. Arabaya binerken söylediği sözler ise Arianna'yı güldürdü. Gözlerini devirdi ve "Abartma," dedi. Jeremy bütün vücut hatlarını ortaya çıkaran Daredevil kostümünün içerisinde oldukça hoş görünüyordu. "Kostümünü beğendim," dedi ve yol boyunca pek konuşmadılar. Jeremy'nin açtığı müzik Arianna'ya iyi gelmişti. Ayağıyla tempo tutarken hızla Manhattan caddelerinde ilerliyorlardı. Mekana vardıklarında Jeremy arabanın anahtarlarını görevliye teslim etti. Arianna ise çantasından biletleri çıkarıp birini Jeremy'e uzattı. Biletleri gösterdikten sonra içerisinde garip kırmızı renkli bir içki olan bardakları ellerine tutuşturdular. Arianna hafifçe güldü ve "İşte bunu sevdim," dedi. Kan kırmızısı içki onun karakterine çok uymuştu.

    İçeriye girdiklerinde Arianna büyülenmişcesine etrafını süzmeye başladı. Daha doğrusu süzmeye çalıştı. Çünkü turuncu ışıklar ve sis yüzünden çok net göremiyordu. Etrafına bakınırken Jeremy ona bir bardak uzattı. Ne olduğuna dikkat etmeden bir yudum aldı. Jeremy ise onun aksine bir dikişte içmişti. Gece daha yeni başladığı için Arianna yavaştan almak istiyordu. Hemen sarhoş olursa partinin tadını çıkaramayacaktı ya da çıkarsa bile muhtemelen bunu hatırlamayacaktı. Yavaşça ilerlerken Arianna etrafına bakınıp tanıdık birilerini arıyordu. Gerçi buradaki herkesi tanıyordu; ama çoğu ile konuşacak bir şeyi bile yoktu. Gözleri en yakın arkadaşı Crystal'ı ararken Jeremy onu birinin yanına doğru sürükledi. Arianna etrafına bakmayı sürdürürken bir yandan da Jeremy'i takıp ediyordu.

    Arianna'nın dikkati başka bir yerde olduğundan yanına gittikleri kişinin kim olduğuna dikkat etmedi. Bir an önce dans etmek istiyordu. Sahneye bakarken Jeremy'nin bir şeyler söylediğini duydu; ama gürültüden anlaşılmıyordu. Kızla Jeremy'e bakmadığı için onların arasında geçen elektriklenmeyi de görmemişti. Onlara döndüğünde gözlerini kısarak kızı incelemeye başladı. Onu tanıyordu sanki. Ah, bu Alieer'dı. "Alieer kostümün çok hoşmuş." Persephone kostümü giymek Arianna'nın da aklına gelmişti; ama sonra fikrini değiştirip vampir olmaya karar vermişti. Kızın onu tanıyıp tanımayacağından emin değildi. Herhalde hafif sarhoş olan ve sabaha karşı gölün orada gezen kızı unutmazdı. Tabii dengesiz bir karakteri olduğunu göz önünde bulundurursak unutması çok doğaldı.


    Arianna'nın Kostümü:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 8:15 am

Alieer, kendisine doğru yaklaşan vampir kızı ve Jeremy’i gördüğünde artık gecesinde sıkılmaya yer olduğunu iyice kavramıştı. Başta gözleri J’nin yanındaki kızı olası adaylardan biri olarak süzse de kısa süre sonra kızın pek de yabancı olmadığını anlamıştı. Hafızası hatırlamamakta ısrar etse de Alieer genelde yanında saçmaladığı insanları unutmamaya özen gösterdiğinden, benliği sayesinde hafızasını bir adım geride bırakıyordu. Pistten ve kalabalıktan sıyrılmayı başardığında Jeremy’nin sarılmalarından birisiyle daha karşı karşıya gelmişti. Ardından boynunda J’nin dudaklarını hissettiğinde, sadece bunun arkadaşça olduğunu ummakla yetindi. Kendi kendisine sürekli Arianna’nın, Jeremy ile ne işi olabileceğini soruyordu ama pek de mantıklı ve tatmin edici cevaplarla karşılaşamıyordu. Jeremy’nin yatak arkadaşlarından birisini daha yanında sürüklenmiş olabileceği ihtimali en olağan tahmin olsa da Alieer bu tahminden memnun kalmayacağından arkadaşlık seçeneğine sarılıyordu. Yine de kızla arasına istemsizce mesafelerden oluşan bir duvar inşa etti. Neredeyse hayatının tamamında Jeremy’i tanıyordu ve onun yatak arkadaşlarına –ya da sadece arkadaşlarına- samimi davranmanın zaman kaybı olduğunu biliyordu. İki gün sonra hepsi kızgın planlarını ve intikam isteklerini bastırıp yok olup giderlerdi. Alieer sırf bu mesafeden kızın iltifatına sadece teşekkür etmekle yetindi. Kız geçen gece karşılaştığının aksine fazlasıyla kadınsı giyinmişti ve bu da gizli sinirinin kaynağını besliyordu. Alieer vampirlerden bu kadar nefret ederken kızın kostümüne sempati duyması imkânsız sayılabilirdi. En azından Bram Stoker’ın drakulasından başka vampirleri sevmiyordu… Ama içkiyle uyuşturulmuş beyni 17.yy dan çıkmış gibi durmayan bu kızı gözünde iyice alçaltmak için olayı nefrete kadar sürüklemişti. Kızın çizmeleri bile Alieer için kanıt niteliğindeydi. Pelerini ve dekoltesi ise geçen gece suskunluğu ve içtenliğiyle hoşuna giden bir insanı sıradan Manhattan gençlerine çevirmişti. Alieer bir onun kostümünü değerlendiriyordu beyninde, bir de kendisininkini… Elbisesinin bele oturan kısmı canını hafifçe yaktığı halde bütün çiçek kokularını ve doğallığı yanında hissederken Alie’ye göre en kusursuz kostüm kendisinindi. Yine de uzun sarı saçlarından tutamlar omuzlarından aşağı ahenkle dökülürken şüpheyi kovmak için bir hayli uğraştı. Nasıl birisi olursa olsun kendini beğenmişliği engellenemezdi Alieer’ın. Zaten bu yüzden şüphe duyuyordu. Kendine olan güveni ve beğeni sarsıldığından…
Arkadaşça Jeremy’e dönüp; “Nerede olduğunu bilmiyorum ama henüz aranılanlar listemde değil.” Dedi. Ardından gülümsemesine engel olamadı. Kızın da isteğiyle masalardan birisine oturdular. Metal’in deriyle buluşumu olan kotlular pek rahat olmasa da en azından ayakta sinir bozucu bir şekilde sorutmalarını önlüyordu. Dakikalar içinde ikili arasında bir samimiyet görememek Alieer’a yine saçmaladığı içgüdüsünü yayıyordu. Kıza içten gülümseler atmaya başladığı sıralarda ise neredeyse bütün saçma düşünceleri beyninden silinivermişti. Bardaklarca içkiden sonra viski içmeyi bırakıp J ve Ari’ye uyarak Mojito aldı bir garsonun elindeki bakır tepsiden. Romun tadını damaklarında hissettiğinde dans etme arzusu yeniden dönmüştü. İçerideki bunaltıcı hava kaynaklı olarak elbisesi koltuğun deri kısmıyla iyice bütünleştiğinden ve dans teklifini kendine yediremediğinden sadece pisttekileri izlemekle yetiniyordu. Ardından Alieer'ın dans etmeye dair beklentileri Jeremy'nin masadan ayrılmasıyla bölündü. Alieer arkadaşının kendilerinden sıkıldığından dolayı kaçıp kaçmadığını tahmin edemiyordu ama gitmesini engellemek için hiçbir hareket yapmayarak bir nevi bu durumu onayladı. Alieer pek fazla tanımadığı bir kızla masada sıkıcı dakikalar geçirirken de içten içe eğlenebileceğini umuyordu. Belki eğlendirici bir olayla karşılaşırım düşüncesiyle gözlerini etrafta dolaştırdı. Spiderman kostümü içinde boğulan bir çocuk karşısındakilerin kim olduğunu bile anlayamadan delicesine dans ediyordu. Uzun süredir aynı çocukla dans etmekten sıkılan bir kız da oturabilmeleri için sürekli partnerinin ayağına basıyordu. Kızın kendini ele veren tek yanı bakışları olduğundan ve dans ettiği oğlan göğüslerine bakmakla meşgul olduğundan bu durum uzun süre devam etti. Ardından oğlan başka tarafa yönelerek kızı tekmeleriyle kendi başına bıraktı. Alieer kızın yeni adımlarını izlediğinde ise biraz önce içinde büyük bir öfkeye sebep olan kovboy çocuğu gördü. Tekmeleriyle gerçekten de çok iyi bir çift olurlardı. Her ne kadar kızın gothic kostümü kendisine yaklaşılma şansını düşürse de Alieer oğlanın hayır demeyeceğini adı gibi biliyordu. Gözlerini kızdan ayırdığında Jeremy'i pek de yabancı olmayan bir kızla konuşurken gördü. "Demek arkadaşını bulabilmiş." diye fısıldadı kendi kendine. İzlemek istemediğini düşünerek gözlerini onlardan ayırdı ve tekrar masaya çevirdi. Arianna da etrafı izliyordu...
Bir kaç dakika sonra Jeremy masaya döndü ve Alieer aklındaki dans teklifinin o kadar da kötü olmayacağını düşünmeye başladı. Jeremy'nin yüz ifadesine anlam veremeyen tarafı gururunun sesini dinledi ve arkadaşını dans etmeye itecek olan sayılı cümlelerden birisini sarf etti;
“Galiba artık dans pistlerini bıraktın Jeremy…”
Oğlanın yüzündeki ifade bunun doğru olmadığını anında insana aşılayan türdendi. Alieer ise bu ifadeye karşın sadece her zamankinden farklı bir şekilde gülümsemekle yetindi. Farkı ise baştan çıkarıcı olmasıydı…


En son Alieer V. Eldricht tarafından Çarş. Ağus. 03, 2011 1:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 11:37 am

Alieer’in sevgilisine olan tavrı suratında istem dışı bir gülümseme oluştursa da hemen kendini toparlayıp ‘’Listeni öğrenmek için sabırsızlanıyorum’’ diyerek ayakta süren muhabbeti bir süreliğine de olsa bitirmişti. Elindeki içkisi ile deli gibi dans eden öğrencilerin arasından dökmeden geçen Jeremy boş bir masa görüp direk oturmuştu. Siyah deri kaplamalı koltuklar her hareketinde vücuduna batsa da bunu dile getirmek için en yanlış zaman olduğunu anlayan Jeremy, içkisini yudumlarken gözü dans pistinde deliler gibi dans eden çiftlere takılmıştı. Küçüklüğünden beri dans etmeyi bir yaşam tarzı olarak nitelendiren Jeremy dans edenleri izlerken adeta kendinden geçmişti. Bir yandan ortada örümcek adam kostümü ile bütün kızların kostümünü test eden çocuğu izlerken geçmişe dönmüştü adeta çünkü bu yöntemi ilk sene Martius ile bütün partilerde kullanırdı. Aslında bugün Jeremy’nin Stella Wilson’a sözü olmasına rağmen onunla gelmeyerek kıza adeta kazık sokmuştu ancak günlerce telefonuna cevap vermeyen bir kızla parti için sözleşip kendini tehlikeye atamazdı. Neredeyse kafasına değecek olan asılı cesetler ayağa kalkmasını zorlaştırsa da yan masa da duyduğu bir haber onun bir anda deri koltuğa yapışmasına neden olmuştu. Yan masadaki bir kızın dediğine göre Stella partiye gelmişti. Yavaştan yutkunmasın da zorluk çeken Jeremy ilk başta bunun çürük bir dedikodudan ibaret olduğunu söylese de daha fazla kendini kandırmayarak kalbini böldüğü iki kızın da aynı partide olma fikrine alışmaya başlamıştı. Şimdiden parti ile ilgili bütün hevesi kaçan Jeremy, gözlerini partinin her metrekaresinde gezdiriyor ve Stella’yı arıyordu ancak parti o kadar kalabalıktı ki insanlardan karşı duvar bile zar zor gözüküyordu. Duvarlara monteli ses sitemlerinden çıkan her kahkaha Jeremy’i panikatak yapma yolunda ilerletse de Jeremy gerginliğini saklamak pahasına yanında ki iki kıza bakarak ‘’Bunların yaptığı da dans mı şimdi?’' diyerek pistteki insanların dansını küçümsemişti. Aslında fena dans ediyor sayılmazlardı köşede el, kol koordinasyonunu kaybetmiş çocuklara ancak Jeremy kendi dansını ele alınca cidden berbat durumda gözüküyorlardı. Jeremy’nin hemen yanına oturmuş Alieer gözlerini sonunda gözlerini dans pistindeki öğrencilerden çektikten sonra Jeremy’e dönerek dansı bırakması hakkında birkaç kelimeden oluşan cümle sarf etmişti. Bu lafları kendine bir çeşit hakaret olarak gören Jeremy ise bilmiş bir tavır takınarak ‘’Bir çiftin olmadığı sürece bana göre dansın anlamı yok’’ diyerek topu yine karşı tarafa atmıştı ancak bu zarflaşmayı kısa tutmak için deri koltuklardan vücudunu ayırarak Alieer’a dansa kaldırmıştı. Masa ile koltuk arasındaki dar alandan vücudunun geçmesi için kendini zorlarken Arianna’nın mutsuz tavrını fark eden Jeremy ‘’Bu gece seksi vampir formda değil gibi ne dersin Arianna?’’ diyerek gülümsemişti. Bütün bu olayların arasında aklından çıkan kızı bu gece fazlasıyla boşladığını biliyordu ama onunda kendisini anlaması ümidi ile onu masa da yalnız başına bırakmıştı. Bir tanrıçadan farkı kalmamış Alieer’in hareketli müzik eşliğinde yaptığı figürler kıyafetin içinde kaybolsa da iyi dans ettiğini söyleyebilirdi. Hızlıca kalabalık bir grup arasında girerek danslarını orada sürdüren Jeremy kostümü ile herkesi etkilemişe benziyordu ki insanlar dansından çok onun kıyafetine konsantre olmuştu. Genelde dans ederken konuşmayan Jeremy’nin burnuna kadar kaplayan maskesi kimliğini gizlediğinden olsa gerek insanların bu kadar ritimle uygun ve kıvrak figürleri yapabilen bir öğrenci olması dikkatini çekmişti. Kimliğinin gizli olmasından bir şekilde hoşnut olan Jeremy bir elini kızın beline sararak daha samimi bir dansa geçiş yaparcasına Alieer ile arasındaki mesafeyi kapatmıştı. İnsanlara daha önce göstermediği figürleri gösterirken Aileer ile olan vücut teması aklını başından almaya yetebilirdi ancak gece daha yeni başladığı için kendini dizginleyerek isteksiz bir biçimde geri çekilmişti. Diğer elini de kızın beline saran Jeremy neredeyse suratında kızın nefesini hissedebiliyordu ancak bir şekilde Stella’nın bu dansı görme ihtimali yaptıkları dansı bir sonraki seviyeye taşıyamıyordu. Bildiğine göre Alieer’in sevgilisi de bu partiye katılacaktı ancak ikisi de bu akşam sınırları zorladığı için aldatma dürtüsü yaptıkları hareketlere etki etmiyordu bile. Kızın belinde ki elini vücudundan çekmeyerek boynuna götüren Jeremy kızın suratında daha da fazla yakınlaşarak fısıldamaya başlamıştı.’’Onu seviyor musun?’’ derken bile tereddüt eden Jeremy içinde bulunduğu tehlikeli oyunun ana kahramanı olmaktan korkarken aslında oyunun yönetmeni olduğunu anlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Bennet
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Arianna Bennet


Mesaj Sayısı : 161
Kayıt tarihi : 24/07/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 1:24 pm

    Alieer'ın kuru teşekkürü Arianna'yı şaşırtmıştı. Bu kıza boşuna dengesiz demiyordu. Alieer'ın soğuk tavırları Arianna'nın aklında bir şeyleri harekete geçirdi. 'Hadi canım,' dedi kendi kendine. Jeremy ile ikisini arkadaş sanıyordu; fakat birbirlerine bakışlarından bunun altında başka şeylerinde yattığını fark etmişti. Anlaşılan Alieer, Jeremy ile Arianna'nın arasında bir şeyler olduğunu düşünmüştü. Bakışlarındaki soğukluğun başka bir açıklaması olamazdı. Oysa ki geçen gece gerçekten iyi bir arkadaş gibi davranmıştı. Arianna bir yandan bu yanlış anlaşılmayı engellemek istiyorken bir yandan da Alieer'ın böyle düşünmesinin umurunda olmadığını hatırlatıyordu kendisine. Kızın bir sevgilisi vardı ve gözünün önünde Jeremy ile oynaşıyordu. Pekala, Arianna ahlak timsali birisi değildi; ama yine de bu durumdan hoşlanmamıştı. Pek kimse bilmese de daha önce o da aynı hatayı yapmış ve çıktığı çocuğu aldatmıştı. Bunu yaparken kötü tarafı devredeydi; ama işin eğlencesi kaçıp her iki erkeği de elinden kaçırınca iyi tarafı devreye girmiş ve yaptıklarına pişman olmuştu. Gerçi Alieer'ın pişman olacağından pek emin değildi. Halinden gayet memnun görünüyordu. Arianna'nın başını kaçırdığı bir konuşma geçti aralarında. Buna kafayı yormak yerine onlarla birlikte masalardan birine geçti.

    Arianna kendini koltuğa bırakınca derin bir nefes alıp içkisini başına dikti. Alieer'da bir garsonun taşıdığı tepsiden kendisine içki almıştı. Bir süre sessizlik içinde oturdular. O sırada Arianna, tekrardan çevresine bakınmaya girişti . Çünkü bu ikilinin yanında pek fazla vakit geçireceğini sanmıyordu. Onlar kendi alemlerine döndüklerinde takılacak başka birilerini bulması lazımdı. İşte arkadaşınızla partiye gelmenin kötü yanı da buydu. Gidip başka bir kız bulduğunda sap gibi kalırdınız. Oysa ki bir sevgiliniz olsa gece çok daha eğlenceli bir hal alırdı. Alieer'a bir kez daha kızdı. Sevgilisiyle yetinmeyi bilmiyordu belli ki. Silkindi ve bu düşünceleri kafasından atmaya çalıştı. Zaten Alieer'da ona eskisi kadar soğuk davranmıyordu. Anlaşılan Jeremy ile aralarında bir şey olmadığı kanaatine varabilmişti. Arianna bir kez daha onun bu garip kişiliği karşısında şaşırmadan edemedi.

    Bir süre daha dans pistindeki insanları izlediler. Spiderman kostümlü bir çocuk Arianna'nın dikkatini çekti ve ona bakan tek kişi de Arianna değil gibiydi. Çocuk deli gibi dans ediyordu. Yanındaki kız ondan rahatsız olmuş olacak ki onu yanından uzaklaştırma çabalarında bulunuyordu. Onların bu hali Arianna'yı gülümsetti. Jeremy'nin söylediği sözler de gülümsemesinin genişlemesine neden oldu. Gerçekten bu yaptıklarına dans demeye bin şahit isterdi. Arianna dikkatini dans pistinden alıp, Alieer ile Jeremy'nin arasında geçen garip konuşmaya verdi. Aralarında garip bir anlaşma biçimi vardı. Arianna bir yandan kendini fazlalık gibi hissederken diğer yandan da yaptıklarını pek onaylamıyordu. Stella'nın baloya geleceğini duymuştu ve Jeremy'nin bu durumda ne yapacağını çok merak ediyordu. Hatırladığı kadarıyla Stella Jeremy'i fazlasıyla kıskanıyordu. Jeremy kendi canına susadıysa bu Arianna'nın sorunu değildi.

    Genç adam yerinden kalkıp Alieer'ı dansa kaldırırken Arianna'ya dönüp bir şeyler söyledi. Arianna burada yalnız kalacağını için biraz bozulmuştu; ama sonra umursamaz bir tavırla "Keyfinize bakın. Ben böyle iyiyim," dedi. Onlar dans pistine ilerlerken Arianna'da birilerini görebilme umudu ile etrafına bakındı. İçkisini yudumlarken garip bir şekilde kendini iyi hissediyordu. Burada tek başına oturmak o kadar da canını sıkmıyordu. Sonuçta gece daha yeni başlamıştı ve ilerleyen saatlerde ne olacağı belli olmazdı. Alieer ile Jeremy'nin bir arkadaş ile edilebilecek şekilde dans etmediklerini görmek Arianna'nın kafasında bir kaç soru işareti oluşturdu. Alieer'ın sevgilisi, adı Daniel'dı galiba, buralarda bir yerler de olmalıydı. Arianna bir an için onların L&C'ye düşmek istediklerini falan düşündü. Sadece bir an için; ama sonra birbirlerine olan bakışlarını görünce bu fikirden vazgeçti.

    Yine de bu yaptıklarını doğru kılmıyordu. En azından Alieer'ın yaptıkları hiç doğru değildi. Jeremy görünüşe göre Stella ile sevgili değildi. Sadece takılıyorlardı; ama Alieer birisiyle çıkıyordu. Arianna neden bu şekilde düşündüğüne anlam veremiyordu. Bu gece iyi olan bütün yönlerini görmezden gelecekti sözde. Tamamıyla kötü olacaktı. Alieer'ın sevgilisini aldatması umurunda olmamalıydı. Belki de umurunda olmasının nedeni Alieer'ı arkadaşı olarak görmeye başlaması olabilirdi. Onun iyilik meleği olduğunu düşünmemişti; ama yine de birini üzmek isteyeceğini de sanmıyordu. Kısacası Alieer'ın bir sürtük gibi davranabileceğini düşünmemişti. Kendisinden bunu beklerdi. Yani bir sürtük gibi davranmayı. Alieer ile kısa bir tanışıklıkları olsa bile Arianna insanları okumakta ve onların davranışlarına bir yorum getirme de iyiydi. Alieer'ın böyle olduğunu düşünmemişti. Anlaşılan insanları olduğu gibi görme yeteneğini kaybetmeye başlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 4:23 pm

Alieer istediğine ulaştığında adımları piste doğru ilerliyordu. Eğlence arzusunu başka şeylerle karıştırmış olabilme ihtimali aklını kurcalarken bir yandan da Jeremy’nin dansa dair yeteneklerinin kazandırdığı kıvraklığın tadını çıkarıyordu. Elbisesinin yandan olan yırtmacı ve sadece çiçeklerden oluşmuş kuyruğu ise sanki çiçek bahçesinde dans ediyormuş gibi hissettiriyordu. Bahçenin doğallığını bozan tek şey tavana monte edilmiş hayaletler ve iskelet parçalarıydı. Ayrıca tavana yapıştırılmış iskelet bir elde sürekli olarak Alieer’ın saçlarında gezinip bahçe etkisini yok ediyordu. Sessizlik danslarına hakimken genç kız, arkadaşının maskeyle gizlenmiş yüzüne uzun bakışlar atıyordu. Jeremy’nin ne düşündüğünü anlamak normalde bile zor iken şimdi maskeyle imkânsızlaşmıştı. Bu yüzden Alieer sadece anın tadını çıkarmakla yetindi. Etraflarındaki birkaç meraklı insan sadece oturmuş Jeremy’nin dansını izliyordu. Alieer kendisini hafifçe geri planda kalmış hissetse de bu hislerin alkolden kaynaklandığını bilmesi, durumun düşüncelerine yansımasını engelliyordu. Tam o sırada Jeremy’nin ellerinden birisini belinde hissetti. Gittikçe arkadaşlım sınırlarını zorlayan bir yakınlaşmayla karşı karşıya olsa da mantığını susturup arzusunu dinledi ve duruma uyum sağladı. Ardından Jeremy’nin diğer eli de Alie’nin beliyle buluştu. Alieer bu sırada uzaktan Daniel’ı seçebiliyordu. Bakışları kesiştiğinde gördüğü tek şey kıskançlıkla gelen kızgınlıktı… Belki de biraz şaşkınlık… Yanında her zamanki gibi Neva vardı ve tam da Alie’nin tahmin ettiği gibi uyumlu giyinmişlerdi. Alieer asla birlikte olduğu insanı arkadaşlarından kıskanmazdı ama Neva’nın Daniel’a bir şeyler beslediğini düşünmesi içten içe aklında şüphe oluşturuyordu. Belki de en zayıf anlarından birisinde karşılaşmıştı Daniel ile… Belki de sırf bu yüzden hayatına ilk defa bir erkeği almıştı… Ama yine de bütün bunlar ve ilk olmakla ilgili saçmalıklar Daniel’ı sevmediği gerçeğini değiştirmiyordu. Niye onunla birlikte olduğunu bile açıklayamıyordu kendi kendisine… Doğru zamanda giren yanlış insandı bir nevi. Bu gidişle de zamanında verdiği kararın arkasında durmak zorunda kalacaktı. Eğer Alieer’a kalsa tanıştıklarının sabahında yanlış anlaşılma olduğunu bildiren bir mesaj gönderirdi ama içindeki vefalı bir taraf bunu bir ay kadar engellemişti. Bakışlarını çocuğun yüzünden kaçırdı ve tekrar Jeremy’e doğru yönlendirdi. J’nin belindeki eli yavaşça yukarı doğru süzülmüş ve boynunu bulmuştu. Aralarındaki yakınlık artık fazlasıyla ürkütücü konuma gelmişti. J, Alieer’ın kulağına cevap vermenin bile anlamsız olduğu kelimeler fısıldadığında, Alieer alaycı bir şekilde gülümsedi.
“Zaten cevabını bildiğin soruları sorarak zaman kaybediyorsun J.”
Dedi aynı tonda fısıldayarak. Ardından bir eş değişimi için başka bir tarafa döndü. Karşısına Darth Vader gibi giyinmiş olan bir adam gelmişti. Gözlerinin ucuyla baktığında ise Jeremy’nin kaslı kollarının tadını çıkaran bir peri kızı görüyordu. Davranışı Jeremy’nin yüzünde, sadece gözlerinden belli olan bir duygu bırakmıştı. Alieer tam geri dönme fikrine odaklanacaktı ki partneri oldukça kıvrak dans hareketleriyle yönlerini pistin diğer ucuna çevirdi. Alieer da zorunlu olarak Darth Vader’ın yolunu izledi. Pistin diğer ucunda olsa bile Jeremy ile yanındaki kızı görebiliyordu. Esmerdi kibardı ve neredeyse kusursuzdu. Alieer içinde kabaran hafif kıskançlık ve arzuyu bastırarak bir süre dans partnerine eşlik etmeye çalıştı. Ama daha birkaç saniye önce o kadar yakın olmalarından dolayı hissettiği pişmanlığı engelleyemiyordu. Müziğin bitmesini fırsat bilerek kostümlü çocuğun yanından uzaklaştı ve başka biriyle dans etmek zorunda kalmamak için pistin dışına çıktı. Tam Jeremy’e yönelecekken gözleri tekrardan Daniel’la buluşmuştu. Bu sefer hırstan dolayı bakışları üzerinde fazla durmadı ve adımlarını sıklaştırdı. Jeremy hâlâ kızla dans ediyordu. Alieer dansa dalmasının yaratacağı rahatsızlığı ve kabalık hissini bildiğinden bir süre kenarda Jeremy’nin kızdan sıkılmasını bekledi. Ama beklentilerinin boş olduğu zamanla ortaya çıkıyordu. Hemen dans pistinden bir çocuğu çevirdi ve onu kızla dans etmesi için oraya yönlendirdi. Kız dans teklifini kabul ederek Jeremy’nin kollarından uzaklaşmıştı. Aslında Alieer kızın bu kadar salak olmasını beklemiyordu ama işine yarayan her şeye saygısı olduğundan dolayı sadece gülümsemekle yetindi. Jeremy yeni bir dans partneri aramak yerine gözlerini pistte dolaştırıyordu. Alieer kendinden emin bir duruşla ona doğru ilerledi. Aklı onun kendisini aradığını düşünerek mutlu oluyordu. Ama tam o sırada Jeremy’nin çoktan yeni bir eş bulduğunu fark etti. Tam öfkeye kapılıp arkasını dönecekti ki Jeremy’nin Alie’ye attığı ukalaca bakışlar bunu kendisine kasıtlı olarak yaptığını anlattı. Alieer hışımla yanlarına gelirken J kızı kalabalığa bıraktı ve dudakları vahşi bir şekilde buluştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 5:39 pm

Sorduğu tehlikeli sorunun ardından istediği cevabı yeteri kadar alan Jeremy, kostümünün boynuna kadar fermuarını biraz indirerek nefes almasını kolaylaştırmıştı. Arkadaşlıkla alakası olmayan dakikalar yaşarken çevrenin dikkatini yeteri kadar çeken Jeremy dikkati daha fazla üzerine çekmemek için kızın boynunda dolaşan elini tekrardan beline getirerek kıvrak figürlerini sergilemeye başlamıştı. Neredeyse partinin tamamı pistte dans ederken eşler değişiyordu ve öğrenciler sadece selamlaştıkları insanlarla bile 5 dakika dans etmek zorunda kalıyorlardı. Belki de Alieer ile dansının son dakikalarını geçiren Jeremy kızı belinden kavrayarak yukarı kaldırıp döndürmeye başlamıştı. Yaptıkları kısa ama göz alıcı şovdan sonra herkes eşini değiştirmeye başlamıştı bile. Jeremy’nin bir an gözünü açıp kapaması ile karşısında bulduğu kız bir süre dans’tan soğutsa da kısa bir süre dayanmak zorunda olduğu için sesini çıkarmamıştı. Playboy tavşanı olan bir kız kostümünün kuyruğunu Jeremy’e sürterken Jeremy yapacağı her hareketin L&C de gösterileceğini düşünerek belinden çıkardığı kırbaca benzer eşyayı kızın kalçasına vurmaya başlamıştı. Kız kalçasına vuruldukça kuyruğunu sallıyor, Jeremy ise kalçasına vurulmaktan hoşlanan kızın suratındaki şehvetli bakışı gördükçe daha da vuruyordu. Kız tekrar önünü döndüğünde vücudunu tamamen Jeremy’nin vücudu ile birleştirip dans etmeye çalışmıştı ancak herkesin tekrar el değiştirmesi kızın bütün hayallerini yıkarak yeni partnerin de son bulmuştu. Çılgın dansın ardından bir süre olduğu yerde gülme krizine giren Jeremy’nin okul başladığında ilk işi o kızı bulmak olacaktı ancak dans boyunca kızın suratı yerine daha çok kalçaları ile ilgili olduğu için kızın suratını hatırlamıyordu bile. Eşler tekrar değişirken şansına bu kez Lady deathstrike kostümüne bürünmüş bir kız gelmişti. İlk başta kızın sert tavırlarından isteksiz ve lezbiyen olduğunu düşünse de saniyeler geçtikçe kızın dans hakkında ufak bir fikri bile olmadığını kendi gözleri ile görmüştü. Adımlarını bir sağa bir sola atan kız son adımını Jeremy’nin ayağında son buldururken kız, ‘’Özür dilerim’’ diyerek hızlı adımlarla Jeremy’nin yanından ayrılmıştı. Jeremy ne olduğu anlamdan kızın arkasından bakarken arkadan gördüğü biri ona fazlasıyla tanıdık geliyordu. Biraz düşündükten sonra bu kişinin şüphesiz Daniel Evans’tan başka kişi olmadığını anlamıştı. Dans pistinde olduğu yerde durup çocuğun kostümünü süzerken sadece ‘’Basit’’ diyip geçmişti Jeremy. Gözleri tekrar dans pistinde aranırken Alieer’inde boşta kaldığını görmüştü ancak onu sinirlendirmek pahasına başka bir partner arıyormuş gibi yapması kızın suratını düşürmüştü. Bir yandan sağa sola bakınıp boşta kalmış kızlara bakan Jeremy, tüm şehveti ile yanında doğru gelen Alieer için kendini hazırlamışken hiç tahmin etmediği öpücük planladığı her şeyi değiştirmişti. Masumdan ziyade vahşice dudaklarına yapışan kıza ilk saniyede karşılık veren Jeremy, partide ki kimseyi takmayarak kolunu kızın boynuna dolamıştı. Kızın nefesini adeta içinde hisseden Jeremy, sol elini kızın kalçasına doğru ilerletirken bir yandan da öpüşmesini kesmeden kalabalıktan çıkmaya çalışıyordu. Nihayet kalabalıktan arınan çift ışığın vurmadığı bir bölüme çekilmişti. Bulundukları yeri parti olmadığı sürece içkilerin tutulduğu bölüm olarak nitelendiren Jeremy hemen ileri de gördüğü tezgahı gözüne kestirmişti. Bir an olsun nefes almaksızın devam eden tutkulu öpüşmesine bir süre ara vererek kesik ses tonu ile sadece ‘’Seni seviyorum’’ diyebilmişti Jeremy. Normalde bir kıza sevdiğini söylediğinde karşıdan gelecek cümleyi merakla bekleyen Jeremy, cümleyi adı gibi bildiği için duymayı beklemeden tekrar kızın dudaklarına yapışmıştı. Bulundukları yerde klima olmayışı ve tenlerinin birleşiminden artan sıcaklık havayı çekilmez bir sıcaklığa dönüştürerek ateşli çift’i baymaya başlamıştı. Sıcaktan neredeyse Alieer’e dokunamayacak şekle giren Jeremy ilk başta elindeki bordo eldivenleri çıkarıp tezgaha bıraktıktan sonra fermuarı boynundan başlayan tulumunun fermuarını göğüs kafesinin altına kadar indirmişti. Kostümünün fermuarını indirdikten sonra kollarını da kostümünden çıkaran Jeremy ellerini kızın kafasını avucuna alacak şekilde birleştirmişti. Nefes nefese kalmasına rağmen 5 saniye de bir fısıldayarak ‘’Seni seviyorum’’ demesi yavaştan son bulurken elleri tekrar kızın boynuna inmişti. Alieer’in sıcaktan tenine yapışmış saçlarını sol eli ile teninden ayıran Jeremy, eli kızın tam askısına gitmişti ki arkasında bir bardak patlayıncaya kadar. Utanç ve korkunun birleştiği yüzünde özgüveni tam olarak ilerleyen Jeremy karanlıkta seçemediği kişinin yanına giderken bir yandan ise kostümünün fermuarını kapatmaya çalışıyordu ancak gördüğü kişinin en son görmek istediği kişi olduğunu görünce Utanmış bir ses tonu ile karşısındaki kıza sadece ‘’Arianna!’’ diyebilmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Bennet
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Arianna Bennet


Mesaj Sayısı : 161
Kayıt tarihi : 24/07/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 7:20 am

    Arianna dans eden insanları izlemeye devam ediyordu. Jeremy ile Alieer'ın dansı gittikçe ilginç bir hal almaya başlamıştı ve Arianna Jeremy'den böyle iyi bir performans beklemiyordu açıkçası. Dans konusunda saklı yetenekleri olduğunu da bu sayede görmüş oldu. Eşlerini değiştirdiklerinde sanki birbirlerine nispet yapar gibi bir halleri vardı. Arianna kendini bir sinema filminin ortasında gibi hissetti. Orada oturmuş onları seyrederken biraz sinir bozukluğunun yanı sıra eğlendiğini de kabul etmeliydi. Bir yandan da Jeremy'e kızıyordu. Madem Alieer ile oynaşmak istiyordu partiye onunla gelseydi. En azından Arianna'da partiye geldiği kişi elinden alınmış durumuna düşmezdi. Aslında Jeremy yerinde başka birisi olsa elinden alınması o kadar kolay olur muydu, emin değildi. Jeremy arkadaşıydı sonuçta ve kiminle oynaştığı pek umurunda değildi; ama bu kişinin Alieer olması, ki onun bir sevgilisi var, durumu biraz değiştiriyordu.

    Arianna onların birbirlerine yaptığı oyunları izlemekten vazgeçip kendi alemine döndü. Burada böyle oturmak canını sıkmaya başlamıştı. İçkisi de bitmek üzereydi ve şu an da gözleri bir garson seçemiyordu. Dikkatini tekrardan dans pistine verince Jeremy ile Alieer'ın orada olmadıklarını gördü. Gözleriyle dans pistini taradı; ama onlardan bir iz bulamadı. Durum gittikçe ilginçleşmeye başlamıştı. Arianna, bardağındaki son yudum içkiyi de boğazından aşağıya akıttı ve ayağa kalkıp kendisine bir bardak daha içki bulmak üzere etrafta dolanmaya başladı.

    Parti gittikçe kalabalıklaşmıştı ve Arianna yürümekte bile zorluk çekiyordu. Bir kaç kişiye çarparak onların öfkeli sözlerine maruz kaldı. Kalabalıktan sıyrıldığında ise yön duygusunu tamamen kaybetmişti. Neredeydi bu lanet olası içkiler? Tekrardan insan selinin arasına karışırken üzerinde ne kostümü olduğu çözemediği birisi az kalsın üzerine içkisini döküyordu. Arianna hızla geriye doğru kaçmaya çalışırken birilerinin ayağına basmıştı. Önündeki kişiye öfekeli gözlerle bakıp "Dikkat etsene, sersem," diye bağırdı sesini duyurabilmek için. Çocuk ise onu hiç umursamadan yoluna devam etti. Arianna gözlerini devirip birilerinin daha ayağına basmadan kalabalıktan uzaklaşmaya çalıştı.

    Daha sessiz bir yere geldiğinde garsonlardan biriyle karşılaştı ve hemen elindeki tepsiden ne olduğuna dikkat etmediği bir içki kaptı. Garson uzaklaşırken derin bir nefes aldı. Bir an için o kalabalıkta ezileceğini falan düşünmeye başlamıştı. Arianna içkisinden bir yudum alırken sesler duymaya başladı ve bu seslerin ne olduğunu tahmin edemeyecek kadar salak değildi. İnsanları rahatsız etmemek adına gidecekken fısıltıyı andıran sözleri duyunca gitmekten vazgeçti. Bu Jeremy'nin sesiydi ve yanındakini kim olduğunu az çok tahmin ediyordu. Gerçi bu Jeremy'di. Yanında kim olduğu belli de olmazdı.

    Seslerin geldiği yöne biraz daha yaklaşınca istem dışı olarak bardağı elinden kaydı ve zeminde bin parçaya ayrıldı. Bardağın sesiyle irkilen çift hemen birbirlerinden uzaklaştılar. Jeremy bir yandan üzerini toplarken bir yandan da Arianna'ya doğru geliyordu. Utanmış bir ses tonu ile Arianna'nın adını söylerken bir an için Arianna ne yapacağını bilemedi. Cam parçalarından uzaklaşıp biraz şaşkın, biraz da kızgın bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Tanrı aşkına!" Bir nefes aldı ve yüzündeki şaşkın ifadeyi atmaya çalıştı; fakat pek başarılı olduğu söylenemezdi. "Size inanamıyorum! Gidip bir yatak bulsanıza! Hiç mi utanmanız yok!" Arianna bunları söylerken bir yandan da gülüyordu; fakat bu gülümseme de neşeden eser yoktu. Biraz kızgınlık ve büyük ölçüde şaşkınlık vardı. "Keşke benim yerime sizi Daniel ya da Stella görseydi. Ah, ama pardon, bu sizin pekte umurunuzda değil gibi." Arianna, neden bu kadar büyük bir tepki verdiğini bilmiyordu; ama bu durum hiç hoşuna gitmemişti. Aslında onu ilgilendirmezdi. Yine de bir şeyler deme gereği duymuştu. Jeremy'nin bir çapkın olduğu gerçekti. Peki ya Alieer? Arianna fazla saf olduğunu düşünmeye başladı. Belki de insanlar iyilikten anlamıyordu. Belki de artık iyi, saf yönünü görmezden gelip kötü yönünü dışarıya çıkarmasının vakti gelmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 12:49 pm

Alieer’ın karşılık alamama korkusu anında sinmişti. Jeremy’nin dudakları kendi dudaklarını okşarken oğlanın kolu da kendi boynundaydı. Nefesleri sürekli birbirine karışıyor ve aralarındaki arzuya yol gösteriyordu. Alieer, J’nin elinin belinden aşağıya, kalçasına doğru bir yol izlediğini hissedebiliyordu. Öpüşmelerine ara vermeden pistte yol alıyorlardı. Alieer aslında uzun zamandır istediği bir şeye kavuşmuş olmanın hazzıyla öpüşmenin hazzını aynı anda yaşıyordu. Alieer kendini neredeyse kaybetmişken zar zor gözlerini açabildi. Bir hayli yol kat edip ışığın vurmadığı bir yere varmışlardı. Alieer’ın kısa bir anlığına açılan gözleri karanlıkla karşılaşınca saniyeler içinde yeniden kapanmıştı. Hislerini abartıp hata yapmaktan korkuyordu. Tanıştıkları süre boyunca Jeremy’nin bir yılın günlerinden fazla yatak arkadaşı olmuştu ve J’nin hiçbirini umursamadığını görmemişti. Şimdi neden Alieer’ı umursasındı ki! Dudakları ayrıldığında Jeremy’nin bunun hata olduğunu itiraf etmesini bekliyordu ama aksine duyduğu şeyler bir kova soğuk su etkisi yaratmıştı. Sular başından aşağı dökülürken yalan söylediğini bilmesine rağmen Jeremy’e inanmayı o kadar çok istiyordu ki… Olay aşkla alakalı değildi. Sadece kendisine değer veren birilerinin olduğunu bilmek istiyordu. Alieer ona “Bende seni seviyorum” demeyi planlamıyordu. Jeremy birine sevdiğini söylediğinde bunun bir anlamı olmazdı ama Alieer şu ana kadar birine sevgiden bile bahsetmemişti. Hayattan yeterince incinmişken pişman olacağı sözler sarf etmeye hiç gerek duymuyordu. Jeremy’nin cevaba ihtiyaç duymadan öpmeye devam etmesi Alieer’ın bütün düşüncelerini de götürmüştü. Bir süre Alieer dudaklarını Jeremy’ninkilerden ayırarak genç adamın çenesinde ardından da boynunun kıvrımlarında dolaştırdı. Dudaklarıyla adeta erkeksi kıvrımlarını yeniden tanıyordu. Bütün bu tutkuya rağmen sıcak hava gittikçe aralarında bir mesafe yaratıyordu. Alieer uzun olmasına rağmen fazla kumaş kullanılmamış elbisesinde fazlasıyla terliyorsa bütün vücudunu kaplayan bir kostüm giymiş olan Jeremy’nin ne kadar sıcakladığını tahmin etmek bile istemiyordu. Parmaklarını Jeremy’nin yüzünde dolaştırırken dokunduğu yerler adeta ateş alıyordu. Jeremy’nin kısa bir süreliğine vücudundan ayrılan elleri geri döndüğünden eldivenleri gitmişti. Alieer dudaklarını son bir kez genç adamınkileri yönlendirdi. Sürekli aynı yalanı duymaktan yakında gerçek olduğuna bile inanabilirdi. Jeremy’nin kolları boynunda gezinip yavaşça askısına doğru ilerlerken Alieer son bir karar vermesi gerektiğini biliyordu. Her şeyden öte insanların arasındaydılar. Tam elini omzuna götürüp Jeremy’i askısından çekecekti ki nefes seslerini bölen bir gürültü duydu. Bu bir şeyin kırılma sesi gibiydi. Genç adam aniden kendisinden uzaklaşmış ve toparlanmaya başlamıştı. Alieer şişmiş dudakları dışında görünüşünde bir farklılık olmadığını umarak Jeremy’nin döndüğü yere baktı. Ana hatlarıyla bir kızın vücudunu seçebiliyordu. Gözlerini kısıp baktığında bu kızın Arianna olduğunu anladı. Resmen basılmışlardı! Arkasını ikiliye dönerek basılmışlık damgasından kurtulabilecek olsa yapardı ama Arianna kendisini çoktan tanımıştı. Alieer Jeremy’nin tepkisini ve kızın şaşkınlıktan dile getirdiklerini duyunca elinde olmayan bir şekilde kızardı. Arianna şu an Alie’nin en az umursadığı iki insandan bahsediyordu; Daniel ve Stella… Daniel’ı sevmediğini bildiği gibi Stella’nın J’ile ilişkisinin bittiğini de biliyordu. En azından bu güne kadar durum böyleydi. Partide otururlarken Stella ile Jeremy’i konuşurken görmemiş miydi? Onlara dikkatlice bakmış olmayı diledi pişmanlıkla… Alieer korkudan büyümüş gözleriyle bir tepki görmek için Jeremy’e bakıyordu. Fakat çocuk da en az kendisi kadar donmuş gibi duruyordu. Boğazında düğümlenmiş olan bir hıçkırığı yutkundu ve söyleyecek mantıklı bir şeyler aradı beyninde.
“Ari, s…sen yanlış anladın. B...biz sadece…”
Cümlesinin devamı iyice batırıyordu Alieer’ı. İçindeki umursamaz taraf yaptığının olağan olduğunu bağırsa da Alieer gururunu önemsemek zorundaydı. Bir ay öncesine kadar sevgilisi bile olmamasına rağmen fahişe damgası yemek istemiyordu. Hem de garip bir şekilde değer verdiği iyi kalpli bir kızın gözünde… Gitmesi en iyisi olacaktı ama dans pistindeki öpüşmeyi kimlerin gördüğünü tahmin edemiyordu. Şu an yaptığı sadece iradesizlik ve zayıflıktı. Saniyeler içinde toparlandı ve dik bir duruşa geçti. Aklı biraz öncekinden çok farklı bir düşünce yapısına bürünmüştü. Öpüşmek suç muydu? Hayır. Hele ki Manhattan da…
“Sadece öpüşüyorduk Arianna. Sende biliyorsun ki bu ölüm fermanımızı yazdırmaz!”
Alieer kıza doğru yaklaşmak için bir hamle yaptı. Suçluyken haklı duruma çıkmaya çalıştığının farkındaydı ama elinden yapabileceği fazla bir şey gelmiyordu. Şu an yapabileceği tek şey kızın kendisini anladığını ummaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jeremy Jimmy Monteiro
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Jeremy Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 12/03/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : NYC

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeCuma Ağus. 05, 2011 6:33 pm

Şaşkın gözleri, Arianna’nın çılgına dünmüş suratına kenetlenmişken olduğu yerde duran Jeremy Arianna’nı ağzından çıkan lafları duydukça sinirleniyor ve Arianna’nın sözünü bitmesini bekliyordu. Arianna kurduğu cümlelere Daniel ve Stella’yı eklediğinde ise bardağı taşıracak son damlayı damlatmıştı. Genelde çoğu kez sorduklarında en yakın arkadaşlarından biri olarak gösterdiği Arianna’yı şuan öldürmek istiyordu. Şuan Arianna’ya karşı öfkesinin geçici bir öfke olduğunu kendi de bilse de yüzünde bunu belli edecek bir mimik kullanmayarak bir adım öne çıkmıştı Jeremy. Son derece ciddi bir tavırla sağ elinin başparmağı ile Arianna’yı işaret ederek ‘’ Sence de boyuna ve yaşına göre fazla ileri gitmedin mi Arianna’’ diyerek bir adım daha atarak Arianna’nın yanına varabilmişti. Parmağı hala havada kalan Jeremy, parmağını ilk başta Arianna’nın suratında gezdirerek yavaşça genç dudaklarında ardından boynunda gezdirmişti. Bir an olsun yüzünde tekrar gülümseme belirmişti ancak yüzündeki gülümsemenin kendi dahil dostça bir gülümseme olmadığını biliyordu. Arianna’nın kostümünü ve dolayısı ile göz ucuyla vücudunu süzdükten sonra hala boynunda duran parmağını kızın omuzlarına getirerek parmağı ile sertçe kızı ittirerek ‘’ Seninle bir ya da en fazla iki kere dışarı da takıldık diye benim yaptıklarıma karışma yetkisini sana kim verdi bilmiyorum ancak ayağını denk alsan iyi edersin. Ki fazla iyi çalışmayan beynine yenik düşüp hala bağırmayı sürdürürsen, insanları alt ederken cinsiyet ayırmadığımı en somut örneği ile beraber yaşarsın’’ diyerek arkasında kalan Alieer’ın yanına gitmişti. Kızın panikten kaskatı kesilmiş parmaklarının arasından kendi parmaklarını geçiren Jeremy, gözlerinin gördüğü saf, mavi gözlere bakarak ‘’Sanırım sana söylediklerimin yanında bu en iyi cevabımız’’ dedikten sonra tekrar gözlerini Arianna’ya dikmişti. Her ne kadar karşısındaki kızın hassas ve bir o kadar çekingen olduğunu bilse de yaptıklarından ve söylediklerinden pişman olmayan Jeremy, arkasında kalan tezgah tan destek alarak, tezgahın üzerine oturmuştu. Ellerini kafasında birleştirip bir süre dış dünya ile bağlantısını kesen genç son yaşadığı yarım saati göz önüne koymuştu. Şuan Arianna’ya söylediklerini fazlasıyla mantıksız geliyordu. Üzüntü ile mahcup hislerinin karışımı duygu nefes borusunun üstüne bir meteor parçası gibi düşmüştü. Nefes almakta güçlük çekip bir o kadar da cümle kurmakta zorlanan Jeremy belki de duyulabilecek en az çıkacak ses tonunu kullanarak ‘’Ben özür dilerim’’ diyebilmişti sadece. Gözlerini bulunduğu ortamdaki kızlardan olduğunca kaçıran Jeremy karşısındaki kızların söylediklerini duymadığın varsayarak daha güçlü bir ses tonu ile ‘’Arianna senden özür diliyorum biraz önce dediğim her şey için’’ diyerek hayatında ilk kez olsun tükürdüğünü yalayarak bir ilk’e imza atmıştı. Gözlerini yerden ayırmadan oturduğu yerden yavaşça inen Jeremy küçük ve yavaş adımlarla Arianna’nın olduğu yere gitmeye çalışıyordu ancak göremediği ancak varlığını hissettiği bir şey adımlarını engelliyor ve böyle saçma sapan duygusal olaylara karıştığı için kişiliğini lanetliyordu. Sağ adımını bir adım daha ileri götürecekken olduğu yerde duraksayan genç içinde ki huzursuzluğun nedenini tespit etmeye çalışırken içindekinin huzursuzluk değil, şüphe olduğunu kavramıştı. Karşısında sessizliğini bozmayan kıza bakarak özrünün karşılığı olarak kıza kollarını açmıştı. Hiç düşünmemişti ki o kolların belki de dolmayacağını ama kendince o da haklıydı sonuçta ne zaman birine sarılmak istese hiçbir zaman kolları boş kaldığı olmamıştı. Kolları açık bir şekilde saniyeleri saymaya başlayan Jeremy’nin göğüs kafesinin ortasına yavaşça inen ağırlık fazlalaşmaya başlamıştı. İlk defa özür dilemesine rağmen reddedilen genç hiç böyle bir durumla karşılaşmadığı için ne yapacağını şaşırmış bir durumda iki yana açılan kollarını zorlayarak da olsa kapatmıştı. Parmakları titreyen genç, titrediğini kimsenin görmemesi için ellerini yumruk yapsa da bir yararı olmamıştı çünkü vücudunun her hattını gayet açık bir şekilde gösteren kostüm tamamı ile titriyordu. Belki de ilk defa elde edememişti yapmak istediğini ya da konuşmak istediği kişiyi ama söylediklerinin cezası ağır olmuştu belli. Jeremy yavaş adımlarla vücudunu Alieer’e doğru döndürerek eşyalarını toplamak için tezgaha doğru adımlarını hızlandırmıştı. Ne kadar sıcak olduğu umurunda olmasa da buraya geldikleri ilk anda tezgahın üzerine attığı eldivenleri tekrardan eline geçirmişti ve tezgahın en sonuna bıraktığı maskeyi tekrardan suratına yerleştirmişti genç. Gözleri dolmuştu ancak maskenin altında belli olmadığı için rahatça bırakabiliyordu gözyaşlarını artık. Titrek adımlarla Alieer’in karşısında doğru yürüyen Jeremy yalnızlıktan nasibini almış ellerinin arasına Alieer’in suratını alarak ‘’ Ne kadar zayıf kişilikli biri olduğumu da görmüş oldun aslında aşık olduğun kişi o değildi şuan tam karşında duran adamdı.’’ Diyerek maskelini halini göstermişti. Maskesinin altından akan iki damla gözyaşını elinin tersi ile silerek kendini tutmuştu genç ama daha fazla dayanamayacağı için Alieer’in cevap vermesini beklemeden partinin yolunu tutmuştu. Adımlarını çıkışa doğru hızlandırırken kırdığı diğer kızın gözlerindeki nefret onu bir saniye olsun kalmak için sebep aratsa da, kızın gözlerini kaçırışı adımlarını daha da hızlandırmasına neden olmuştu. Üzgün tavrını ışık görmeyen bir yere atıp yerine yapay bir gülümseme yerleştiren Jeremy, insanların meraklı bakışına sadece gülümseyerek cevap veriyordu. Gözüne ilk boş masayı kestiren ve orayı gitmek için adımlarını sürdüren Jeremy nihayet masaya oturduğunda kollarını masa da birleştirip yastık haline getirerek sesin her dakika yükseldiği yerde uyuma çabası ile kendini kandırma çabalarına girmeye başlamıştı.

Son rp:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arianna Bennet
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Arianna Bennet


Mesaj Sayısı : 161
Kayıt tarihi : 24/07/11
Gerçek Yaşı : 28
Nerden : NY

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimeC.tesi Ağus. 06, 2011 7:38 am

    Arianna, onların vereceği tepkiyi merakla izliyordu. Aileer, ilk baş biraz telaşlanmış gibiydi. Bir şeyler söylemeye çalışıyor; fakat pek başarılı olamıyordu. Daha sonra Arianna'nın tahmin ettiği gibi savunmaya geçti. Böyle olması normaldi tabii. Arianna onun sözlerinde haklılık payı olduğunu biliyordu; ama sorun öpüşmeleri falan değildi. Bu Arianna'nın umurunda bile değildi. Neden olsundu ki? "Evet ölüm fermanınızı yazdırmaz. Ben sadece seninde Jeremy veya bir başkasıyla yatmak için sıraya giren sürtüklerden olmadığını düşünmüştüm. İyi bir arkadaş olabileceğini. Çok yanılmışım." Arianna, fazla ağır konuştuğunun farkındaydı; ama Alieer'ı yanlış tanımış olması onu daha da öfkelendiriyor ve böyle konuşmasına neden oluyordu. Gözlerini Jeremy'e çevirdiğinde onun da öfkeli olduğunu gördü.

    Jeremy bir adım öne çıkıp öfkeli bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı. Arianna şu an da gerçekten ondan tiksiniyordu. İğrenç alaycı bakışları ve sözleri onu gözünde sıfırın altında bir yerlere düşürmüştü. Herkesin söylediklerinin aksine onun iyi bir arkadaş olabileceğini düşünmesi koskoca bir hataydı. Ayrıca Alieer ile aynı yaşta olduğunun farkında mıydı, Arianna bilemiyordu. Onunla oynaşması Alieer'ı küçük yapmıyordu; ama yaptıklarını yüzüne vuran Arianna onun gözünde bir 'ufaklık' oluyordu nedense. Arianna üzüntüden değil sinirden dolan gözlerini kırpıştırdı ve gözyaşlarını geriye yolladı. Jeremy'nin onu ittirmesi her şeyi daha da mahvetmişti. Arianna gerçekten onun arkadaşı olduğunu sanmakla aptallık etmişti. Sözlerinin ardından Alieer'ın yanına giden Jeremy yetmiyormuş gibi ezici sözlerine devam etti. Arianna, nefret dolu gözlerini bir an olsun ondan ayırmıyordu.

    Bir kaç dakika sessizlik içinde geçti. Arianna boğazına oturan yumruyu yok ettikten hemen sonra konuşacaktı ve söyleyecekleri hiç iyi şeyler olmayacaktı. Jeremy'nin bir kez daha konuşmaya başlaması Arianna'yı şoka uğrattı. Çünkü bu sefer söyledikleri az önce söylediklerinin aksine pişmanlık doluydu. Eğer bir kuru özrü ile Arianna'nın onu affedeceğini sanıyorsa çok yanılıyordu. Oturduğu yerden kalkıp Arianna'ya doğru gelmeye başladı. Arianna sağ elini sertçe kaldırarak olduğu yerde kalmasını işaret etti ve ardından kendisi de bir adım geri gitti. Bir süre bakışlarını kaçırdı ve tekrardan Jeremy'e baktığında kollarını açmış olduğunu gördü. Ağzı bir karış açık kalmış olan Arianna sesinin titrememesine özen göstererek konuşmaya çalıştı. "Ne yani kollarına atılacağımı mı sanıyorsun?" Sesinden alaycılık ve öfke okunuyordu. Jeremy kollarını yavaşça indirirken Arianna onun bakışlarındaki değişikliği fark etmişti. Gerçekten az önce söylediği sözler yüzünden pişmandı; ama bu Arianna'nın umurunda bile değildi.

    Arianna çok öfkeliydi. Belki biraz da kırgın. Bir şeyler söylemek istiyordu; fakat konuşmakta zorlanıyordu. "Demek bir kaç dakika önce söylediğin şeylerden ötürü pişmansın, öyle mi? Peki bu benim umurumda mı? Hayır değil!" Arianna derin bir soluk aldı ve ona doğru bir adım atıp aynı onun yaptığı gibi işaret parmağı ile aşağılayıcı bir şekilde onu gösterdi. "Sen iğrenç herifin tekisin! İnsanların duygularını önemsemeyen, sadece kendi zevkini düşünen birisin ve sana acıyorum." Arianna gözlerinin tekrardan dolduğunu hissetti. Yakın arkadaşı olarak gördüğü birinden bu lafları duymak canını çok yakmıştı. Bunları hak etmiyordu bile.

    Arianna, yüz ifadesini bile kontrol edemez hale gelmişti. Bir yandan gülerken bir yandan da yüzünü buruşturuyordu. Jeremy geceyi mahvetmeyi başarmıştı. Tekrardan konuşmaya başladığında ses tonuna bu kez de hayal kırıklığı eklenmişti. "Aslında haklısın. Beynim gerçekten fazla iyi çalışmıyor. Eğer çalışıyor olsaydı herkesin senin hakkında söylediği, güvenilmez, sahtekar gibi lafları ciddiye alır senin yakın arkadaşım olduğu saçmalığına inanmazdım. Dahası senin gibi iki yüzlü birinin yüzüne bir daha asla bakmazdım." Arianna sözlerinin ardından hızla arkasını döndü ve kalabalığın arasına karıştı. Gözünden akan bir damla yaşı kimse görmeden yok etti ve yüzüne sahte bir gülücük yerleştirdi. Bundan sonra iyi kalpli Arianna yoktu. İçindeki bütün iyilik yok oluyordu. Bu kadar saf olabileceğine inanmak istemiyordu. Nasıl olmuştu da Jeremy'nin iyi bir arkadaş olacağını düşünmüştü?

    Kendisine ve Jeremy'e küfürler yağdırırken bir yandan da buradan ayrılmayı düşünüyordu; fakat son anda vazgeçti. Böyle yaparak kaçmış durumuna düşerdi. Oysa ki Arianna gidip arkadaşlarını bulacak ve eğlenmesine bakacaktı. Jeremy ile yaptığı tartışmayı yok sayacaktı. Sanki öyle bir şey yaşanmamış gibi, sanki Jeremy hayatına hiç girmemiş gibi yapacaktı. Adi herifle bir daha asla muhatap olmayacaktı. Kendisine bir içki kaptı ve bardağın sonunu görene kadar bardağı indirmedi. Onu bitirince başka bir bardak alacaktı, sonra bir tane daha ve bir tane daha. Bu gece sarhoş olmadan buradan çıkmayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alieer V. Eldricht
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Alieer V. Eldricht


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 27/06/11
Nerden : Gezgin takılıyor kızımız

True Grit Empty
MesajKonu: Geri: True Grit   True Grit Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 3:51 am

Alieer kendi söylediklerinde her saniye farklı bir hata yahut doğruluk payı buluyordu. Arianna, kendisine cevap verdiğinde ise doğruluk payları tamamıyla silindi. Arkadaşlık… Arianna’nın hissettiği bu muydu Alie’ye karşı? Hem de ikinci karşılaşmalarında… Alieer gerçekten saf bir insanı incittiğini düşünerek iyice huzursuzluğa gömüldü. Gerçekten de bir sürtükten farksız davranmıştı. Kendisini bir gün sonra terk edecek bir adam için kendini bırakmak… Yaptıklarında mantığa dair hiçbir nokta yoktu ve artık saygı duyduğu bir gururu da yoktu. Jeremy, Arianna’ya yaklaşıp aşağılayıcı şeyler söylediğinde gitmemek için kendisini zor tutuyordu. Ne düşünmesi gerektiğine bile karar veremiyordu. Biraz önce yaşadıkları çok uzak bir gerçeklikte hapsolup kalmıştı. Jeremy’i birçok kez görmüştü kızgınken. Hatta daha çok kavga ederken ve gözlerinde morluklar varken… Ama şimdi gözleri o kadar dönmüştü ki arkadaşının, buna anlam dahi veremiyordu. Başından beri herkesten çok güvendiği insan mıydı karşısındaki adam? Buna inanmak istemedi. Değer verdiği onca kişinin gerçek yüzünü gördükten sonra sahip olduğu tek insana dair inancını da kaybetmeyi kaldıramazdı. Aklından bunlar geçerken Jeremy gelip elini kavramıştı. Uzun süredir uyuşmuş olan parmakları genç adamın sıcaklığını hissettiğinde adeta çözünmüşlerdi. Minik bir tebessüm yüzüne dahi uğrayamadan düşüncelerinin içinde kaybolup gitti. Şuan tek arzu ettiği samimi bir sarılmaydı. Birisinin onu sarması ve bu hayal kırıklığı saçılmış ortamdan uzaklaştırmasıydı. Yine de Jeremy’nin elini tuttuktan sonra söyledikleri “Olabilir mi?” dedirtiyordu Alieer’a. “Bana gerçekten değer verebilir mi?”
Birkaç saniye sonra Jeremy’nin yüzü pişmanlıkla dalgalanmıştı. Alieer’ın elini bıraktığında kız da onunla birlikte öne atılmak istedi ama beyni donmuşken bunu yapması imkânsızdı. Sadece Jeremy’nin pişmanlığa battıktan sonraki çıkma çabalarını izledi. Arianna’nın affetmesini ve her şey Alie için düzelmeyecek olsa da, onlar için düzelmesini diledi. Ama hiçbir şey dilediği gibi olmadı! Jeremy kollarını açmış beklerken Arianna gerçeklik payı yüze yakın olan şeyler söyledi ve “İnceldiği yerden kopsun” lafındaki kopmayı yaşadılar. Arianna bulundukları karanlıktan sıyrılıp kalabalığa karıştığında ise kararsızlık Alie’nin beynini ele geçirmişti. Bu sırada Jeremy yanına geldi ve kararsızlık tohumlarına toprak eken şeyler söyledi. Oğlanın yüzünden süzülen bir gözyaşı adeta genç kızın yüreğini dağlamıştı. Âşık olduğu kişi… Gerçekten çok doğru bir tahmindi bu. Ama şu andan itibaren ne olursa olsun Jeremy’den uzak durmalıydı. Durmak zorundaydı! Yoksa en geç bir hafta içinde kendini kullanılmış hissetmeye başlayacaktı. Zaten Jeremy’nin kendisini görmeyi fazla umursayacağını da sanmıyordu. Sevdiği adam uzaklaşırken sadece izlemekle yetindi. Bir tarafı hemen fırlayıp kolundan tutarak acılarını dindirmek istiyor diğer tarafı da sadece uzaklaştığı noktaya bakıp kalmak istiyordu. Dinlediği taraf ise kalbini en çok acıtan taraf oldu. Bacakları güçsüzleştiği için bulunduğu yerde yere yığıldı ve bacaklarını kendisine doğru çekerek arkasını duvara verdi. Karanlığı bulmuşken hiç ayrılmamak istiyordu. Çünkü eğer ayrılırsa başına yine bir çok olayın geleceğinin farkındaydı. Kafasına iyice girmiş olan çiçek tacını sarı buklelerinden ayırıp sağ tarafındaki zemine bıraktı. Duvardan gelen soğukluk bütün kemiklerini ve etini adeta sızlatıyordu. Ama aslında sızlayanın fiziksel vücudu olmadığını kendisi de biliyordu. Hiç olmaması gereken bir zamanda kendini öyle derin bir çukura bırakmıştı ki! Ne metrelerce-kilometrelerce ötedeki ışığı görebiliyor ne de tırmanma gücünü kendinde bulabiliyordu. Sadece sevdiği adamın kollarında geçecek birkaç dakika için başladığı yere geri dönmüştü. Umutsuzluğa…
Kafasını birkaç kez arkasındaki duvara sertçe vurdu. Toparlanması gerekiyordu… Bu umutsuzluktan sıyrılıp olanlar sadece iki arkadaşın kavgasıymış gibi davranması gerekiyordu. Ya da pistteki olanlar sadece öpüşmeyle sınırlı kalmış ve aslında şu an yaşanmamış gibi davranması… Ama bu kadar yüzsüz olmayı kendisine yakıştıramıyordu. Piste doğru baktı ve hemen pistin arkasında kalan bölümde Arianna’yı gördü. Bara oturmuş sürekli yeni bir kadeh istiyordu. Barmende halinden memnun bir şekilde sürekli olarak yeniliyordu genç kızın içkisini. Kişilik analizi konusunda pekiyi sayılmasa da fazla içki içmenin Arianna’ya göre olmadığından adı gibi emindi. Daha ikinci karşılaşmalarında Alieer’ı arkadaş olarak belleyen bir kız… Saf olarak nitelendirilmesi için başka ne gerekiyordu ki? Herkesin kendisine yaptığı gibi, Alie’de sonunda birisine zarar vermişti. Onu uzaktan izlerken bir şekilde kardeşini görüyordu. Sarı saçları ve mavi gözleriyle sanki kardeşinin geleceğiydi… Onun kadar saf ve iyi kalpli… Bu benzetme ayaklarını daha da işlevsizleştirmişti. Kollarıyla tacına uzandı ve yavaşça solmaya başlamış orkideleri başında geçirdi. Eteklerinden gelen bahar kokusu neredeyse kaybolmuştu. Birkaç çiçek Alie sürekli oturduğu için ezilmiş olmalıydı. İki eliyle duvardan destek aldı ve zar zor ayağa kalktı. Krem renkli topuklu ayakları eziyet kıvamına daha parti bitmeden ulaşmıştı. Bara tekrardan baktığında Arianna’yı orada bulamadı. Onu arayıp bu kadar alkollüyken tehlikeden uzaklaştırmak istiyordu ama en iyisi gitmek olacaktı. Karanlıktan çıktığı anda karşılaşacağı Daniel etkenini düşünmüyordu bile. Eğer onları öpüşürken görmese bile Neva kesinlikle görmüş olmalıydı. Kızın her türlü hatayı –ki bunlar hep Daniel’in sevgililerinin hataları olurdu- görme gibi bir yetisi vardı. Çiçeklerin arasına iliştirilmiş ceplerden birisinden arabasının anahtarını çıkardı ve zar zor gürültülere gömülmüş partiye döndü. Bu sırada kendisini doğru yaklaşan tehlikeleri seçemiyordu bile…

~RPG SON~
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
True Grit
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Amnesia NYC-
Buraya geçin: