Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 screams and other things, maybe some cream.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

screams and other things, maybe some cream. Empty
MesajKonu: screams and other things, maybe some cream.   screams and other things, maybe some cream. Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 6:54 am

Günler birbirini kovalasın, tevekkülü değil ben yerimde sayıyorum. Tek kanıt hala aynı yerde olduğum değil, suretimin çirkinleştiği düşüncesi de aynanın karşısına her geçtiğimde daha da güçleniyor aklımda. Tıraşsız yüzümü ya da aynanın karşısına çok geçtiğimi söylemiyorum, belki bunlar da gercekler arasında ama sanki yaşlandığım gerçeği daha da göz önüne geliyor. 23, ancak saygı duyulmam istiyorsam 40'larımı yarılamalıyım. Kolay değil, rüyalarımda- Her rüyada onlarca yaş atıyor gecelerdeki karakterim. Benden daha aptal, Ateş Kadehi'nin etrafındaki yaş çizgisinden fırlamış Fred ve George gibi bazen. Ya da şu sakalları uzatan ve durmak bilmeyen Oompa Loompa gibi. Neyse ki ne Weasley ikizleri kadar kızıl ne de Oompa Loompalar kadar kısayım. Burada aklımdan gecen fikirleri uzun bir iç çekiş izlemeli, hayallerim dahi fazla suni ya da yakıştırmalarım. Duş aldım, suyun altındaki bedenim arındı sanki acıdan. Parmaklarımın derileri buruşana dek kaldım orada, gece boyunca yatağımdaki kıvranmalarımdan sonra büyük bir ödüldü benim için. Uyumak istemiyordum artık, göz altlarımda morluklar olmasını beklemiştim. Beyaz tenim o kadar da dayanıklı değildi, ancak saçlarım kuruduktan sonra karşısına geçtiğimde aynanın sabahın aksine uykulu olmayan gözlerim sayesinde daha hetti karşımdaki görüntü ve hatırladığımdan daha sağlıklı gözüküyordu yüzüm. Geniş gözlüklere ihtiyacım yoktu, ya da geniş gözlükler almak için dışarı çıktığımda herhangi bir şapka takmama. Odama geri döndüm, bu defa keyifle. Sabah sporu niyetine çektiğim şınavları aksatmama gerek yoktu herhalde, aynanın karşısındaki bedenim daha iyi görünebilirdi. Üniversitenin ilk iki yılında herkesten daha sıska olduğum için hayıflandığımı hatırlıyordum, şimdi çıplak gövdeme bakılırsa- Kesinlikle çok daha iyiydi. En azından abartılı olmasa dahi belli oluyordu vücudumdaki kaslar, beni ihtişamlı bir hale sokmasa da Brad Pitt'in Achille'i gibi. Gerçi ne olursa olsun uzun sarı bukleler istemezdim. Nefesim kesilene kadar değil, yalnızca birkaç dakika devam ettim şınavlara. Aslında yeterli degildi, bir salona gitsem ya da en azından koşsam birkaç saat; ama buna vakit yoktu. Wesley ile ancak şimdi buluşabilecektim. Şehre gelmemin üzerinden haftalar geçmiş olsa dahi ne bana ne de ona uymuştu vakit. Daha çok ona uymadı tabii ki, ben hafta sonlarımda her şeyi yapabilecek kadar meşgul degilken o her şeyi  yapmaktan meşguldu. Zengin ve genç adam, onun yerinde olsam ben de aynısını yapardım. Hayır, yapmazdım. Büyük ihtimalle şimdi kendi hastanemi açmış ve burada olmazdım, param varsa paramı kendi şehrimde harcamam daha mantıklı olurdu. New York'ta değil. Belki Roma, büyük ihtimalle Napoli. Ve bu cümleleri de aklımda geçirmiyor olurdum. Gerçi ailem muhteşem bir servete sahip olsa, para herhalde zekamı köreltirdi. Ailemin tek kuruşu yok demiyorum, en azından beni istediğim gibi okuttular. Ancak böyle bir ülkeye hakim büyük şirketleri yok, pek de üzülecek bir şey değil. En azından arkadaşları bunu yapabilmiş. Aile dostu, ya da her neyse. Mr. Gibson ile hiç karşılaşmamış olsam dahi Ms. Gibson, eğer hala yaşlanmadıysa annemin kıskanmaya devam edeceği kesin, ve oğlu ile birçok yaz geçirdim. Avustralya'ya birlikte gittiğimizi de hatırlıyorum, ailemin soyadının sahipleri ve asıl sehrim. Kardesim ve annem oraya ait olmasa dahi, Avustralya benim için yaratılmıştı sanki. İngilizce öğrenmeme kolaylaştırması bir yana, mesleğime olan merakımı da oradaki haftalarım sağlamıştı. Matematik. Büyükbabamın öğütleri. İlk aşklarım. Hayır! İlk aşkım İtalyan kızı Flavia'dan baskası değildi, adımın Catherine Earnshaw ile olan hikayesi kadar korkunç. Tek sorun parkın ortasındaki su parkında beni öpmesiyle aramızdaki tüm iliski son bulmuştu. Gerçi sonrasında onunla görüşmüştüm, ancak her defasında aramızda ilk anımızın aksine bir mesafe oldu. Eğer korkup kaçmasaydım büyük ihtimalle şimdiye dek hamile kalmış ve evlenmiştik, neyse ki benim aksine başka birisini seçmişti çocuğunun babası için. Böyle bir günde aklıma gelmesi gereken son kisi olmalıydı, her neyse. Sonuc olarak, Wesley Gibson bir sekilde çocukluk arkadaşımdı ve her arkadasım gibi yaşça büyüktü benden. Başarılı ve -annemin tercih edeceği türden bir kelime de olsa- yakışıklıydı, manşetlerde yer alırsa adı büyük ihtimalle ikincisi yüzünden. Sevgililerini Teen Vogue sayesinde tanıyabilirdiniz, mesela. Emma Stkne hariç, bu ayın kapağında Emma Stone olsa dahi onu bu ise karıştırmayalım. Ne?1!1 Teen Vogue'un kapağında Emma Stone olduğunu nereden mı biliyorum? Teen Vogue'a değil, Emma Stone'a odaklanalım. Lütfen. Hayır, üzgünüm Wesley. Emma Stone'u elde edememiş olmana ben de çok üzülüyorum, ama zor. Emma Stone diyorum! Diğer kapak kızları kadar kolay değil.

Telefonuma gelen mesajdan sonra hiçbir şey kolay değil. Stripper- Bu kelime ile internette dahi ilgim olmamışken Mr. Gibson Strip Club'a gelmemden cidden emin misiniz? Gentlemen's Club falan, hep bar ya da küçük bir kaç dans diye düşünmüştüm. Bu kadar değil. Las Vegas değil değil mi burası! Şimdiye dek tek hatırladığım sahne de Knocked Up'taki. Kesinlikle bana göre değil.

Para biriktirsem, ancak bisiklet alabilirim şimdiki haftalığımla, belki bir araba alabilirim. Taksi aslında daha pahalıya geliyor, ancak önceki muhabbetlerimiz sonrasında hiçbir banka bana kredi vermez. Büyük ihtimalle kazandığımı harcayarak devam edeceğim. Taksinin ici rahatsız edici derecede sıcak, hafta sonu aldığım takımın icinde telefona gelen mesajdaki adresi okuduğumdan beri daha da terliyorum. Gerginliğim cam üzerine yansamış suretimde oldukça belirgindi, gülümsemeyi denedim ancak olmadı. İçten ya da gerçekçi görünmüyordu bile. Vazgeçtim, ifadesiz halim yeterliydi şimdilik. Ücreti görmeden cüzdanımdaki 50'liği uzattım araba durduğunda, içeri girmeden önce son bir kez düzelttim ceketimi. Rahatti ancak oldukça gergindim. Wesley'in yanına gitmemi sağlayan garson'vari adamın gösterdiği yere doğru gittiğimde hemen ardına dönmesini beklesem de meşguldu biraz. Biraz meşgul, yanındaki kızla meşgul. Tabii ki çekindim, 23 yaşındaki birisi belki daha istekli ve vurdumduymaz olabilir. Ama ben değil. Dikkatini bana verdiginde, tabii ki kıza olan ilgisininki türünde bir seyden bahsetmiyorum, gülümsedim isteksizce. "Seni görmek çok güzel Wesley, sonunda seni görebilmek." Sahte olduğunu herkes dahi bilse devam etti yüzümdeki tebessüm. Yüzünü gazetelerden tanıyabilmiştim, hatırladığım büyük çocuk degildi bu adam.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
screams and other things, maybe some cream.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» there are worse things than being alone.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Pole Cat Strip Club-
Buraya geçin: