Eliza Alonso Harrison Jewell | II. Sınıf
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 29/06/11 Nerden : NY
| Konu: Not: Popüler kızların sevgililerine bulaşma Salı Ağus. 09, 2011 8:37 am | |
| Not: Popüler kızların sevgililerine bulaşma
Yazanlar; Brianna Wentworth & Eliza Alonso
Bir okul günü bundan daha berbat geçemezdi. Okul merdivenlerinden yavaşça aşağıya inerken tek düşündüğüm şey eve gidip biraz dinlenmekti. Derslerin yorgunluğu ve o gün işittiğim alay miktarı gün boyu doğru orantılı bir şekilde artmıştı. Her gün olduğu gibi aptal bir s*rtük tarafından ineklikle suçlanmıştım, koridorda ayağım takılmıştı ve düşmüştüm, kendimi küçük düşürebilmek için elimden geleni yapıyordum sanki. Eğer tanrı gerçekten varsa, o gün bana sinirlenmiş gibiydi. Gerçi rutin hayatımdaki çoğu günün böyle geçtiğini düşünürsek, tanrının bu siniri yalnızca o günü etkilemiyordu. Beni yalnızken böyle gergin göremezdiniz. Bulabildiğim kağıda resim yapardım, müzik dinler, kitap okurdum. Kendimi sakinleştirme yollarım vardı. Dışarıdayken, tehlikeliydim. Dokunsan patlayacak gibi... Bu kadar gerginken sadece davranışlarımı değil, mimiklerimi de kontrol edemiyordum. Gözlerim doluyor, dişlerim dudaklarıma istemsiz bir refleksle işkence ediyordu. Gergin anlarımda hep dudağımı yerdim. Uyuz alışkanlıklarımdan biri de buydu. Henüz gergin ifademe bir de şaşkınlık eklenmiş halinin nasıl duracağını bilmiyordum fakat öğrenmem yakındı. Zira merdivenlerin bitiminde, etrafı bir kız kolonisiyle çevrili olan yakışıklı bir çocuk duvara yaslanmış, devamlı bana bakıyordu. Kendi kendime küfrederek adımları hızlandırdım ve sinirden, yorgunluktan seğirmekte olan sulu gözlerimle beraber yerin dibine girmeyi diledim. Son bir gayretle çıkış kapısına giderken, birinin omzuma dokunduğunu hissettim: “Merhaba, Eliza, değil mi?” . Biraz önce bana bakmakta olan çocuk karşımda duruyordu. Marka olduğunu haykıran aksesuarlarından ve demin etrafında olan kızlardan dolayı zengin ve popüler biri olduğunu duymuştum fakat- hadi ama bana asılmıyordu herhalde? Ders notlarını isteyeceğini beklerken, çocuk bir kez daha beni şaşırttı: “Sanırım çıkıyorsun, bir şeyler içmek ister miydin?” . Kendimi "Komik mi olmaya çalışıyorsun?" diye sormaktan zor alıkoydum. Gerçi bakışlarımdan düşüncelerimi anlamıştı. Sonunda ifademe karşılık vermek için baklayı ağzından çıkardı: “Yani arkadaşça, derste seni gördüm ve bana derslerimde gerçekten yardım edecek biri lazım. Sadece tek bir ders istiyorum. Uygun bir zamanın varsa konuşup belirlediğimiz saatlerde kütüphanede beni çalıştırabilir misin?” . Şimdi anlaşılmıştı. Onaylar bir ifadeyle cevap bekleyen gözlerine gülümsedim: “Tabii ki, ne zaman istersen.” . İçimdeki öfke dinmeye başlamıştı. O da cevabımdan memnun görünüyordu fakat arkada dakikalardır çocuğu izlemekte olan kız pek memnun görünmüyordu. Özenilecek bir yüzü ve fiziği vardı. Başka bir zaman olsaydı özgüvenimi sarsabilirdi. Fakat insanların gerçekten hayatın için önemli olan (dersler gibi) şeyleri de takdir ettiğini görmek beni memnun etmişti. Kız sinirliydi. Bakışları içinizi donduracak kadar sertti. Anlaşılan kız arkadaşıydı ve sevgilisine dersini vermek için yanımıza geliyordu. Yo hayır, kız arkadaşı bana dersimi vermek için geliyordu! Üşümeme neden olan bakışları, iyi yapılmış saçları ve bütün nefretiyle birlikte… | |
|