Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Julian Belcourt
Oyuncu
 Oyuncu
Julian Belcourt


Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 22/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePaz Ocak 30, 2011 1:42 pm


    Koltuğa yasladım başımı, araba durana dek de bir an olsun hareket etmedi bedenim. Geceye gelince, benden daha istikrarlı olduğu kesindi. Evden çıkmadan önce, tabii henüz maskemi takmamıştım bile, her şey daha güzel görünmüştü gözüme. Bu sıkıcı yolculuk ise, mahvetmiş gibiydi beni. Başım ağrıyordu ve kendimi hiç mi hiç iyi hissetmiyordum, ki midemin bulanıyor olmasına aldırış etmiyordum bile. Arabaların arka koltuklarıyla hiçbir zaman iyi olmamıştı, araba durduğunda kendimi dışarıya atmıştım. Elimdeki maske ve bastonu, güya, ardıma saklayarak içeriye girdiğimde her şey daha iyiydi. Başımın dönmüyor oluşuna şükrettim, arabadan kurtulmam dahi yetmişti oysa.

    Vestiyerin ardına geçtim, giysilerin arkasına saklanıp maskeyi taktım saçlarımın düzensizliğine dikkat etmeyerek ve şapkayı taktım. O asla şekil almayan buklelerin tanınmamı sağlayacağını sanmıyordum, belki birkaç kişi. Belki Desire, zaten o da biliyordu bu halde geleceğimi. Ceketimi düzelttim son bir kez, bastonu kavradı eldivenimin ardındaki parmaklar. Rahat olduğumu söyleyemezdim ancak, giysileri gördüğümde dahi oldukça eğlenmiştim. Üzerimde görmek ise, beni daha da keyiflendiriyordu. Kimsenin göremeyeceğini bilsem dahi, geniş tebessümümle saklandığım yerden çıktım. Görüntüdeki karartıya gelince, gagamdan başka bir şey değildi. Bu ‘kargamtırak’ görünümü Shaq’a borçluydum, o uçuk ve benim önünden geçtiğimde dahi fark etmeyeceğim mağazalardan birinde bulmuştu üzerimdeki takım ve maskeyi. Nasıl olup da birbirlerine uydurabilmişti anlamıyordum, ama hoşuma gitmişti ilk gördüğümden beri.

    İçeri girdiğimde etrafına bakındım, herkes maske takıyor olabilirdi ancak kim olduğundan emin olduklarım vardı. Örneğin Summer, o yaldızlı maskesiyle etrafta gezinirken dikkat dağıttığı kesindi. Adımlarına dikkat ettiğini sanmıyordum, avlanır gibi bir hali vardı ayrıca. Melek olmasına rağmen, aslında ürkütücü görünüyordu.

    Geçiştirmelerim vardı, tabii ki “Zaman sağlayacaktır her şeyi.” gibi değil. Suretimi saklıyor olmam, tanınmaktan çekinmemden çok, duyacaklarımdan korkmamdı. O gif’i kimsenin görmemesini dilerdim. Hayır, hayır ve hayır; utandığım o değildi. Tamam, görmeseler daha iyi olurdu ancak tüm bölümü izleseler hoşnut kalacaklarından emindim. Bütün dizi o sahnelerle kaplı değildi tabii ki, günlük hayattakinin aksine duygusal konuşmalara da rastlayabilirdiniz. Ancak, tabii, sadece o sahne dikkat çekmişti. İfademin şekilden şekle girebiliyor olmasından şikayetçi değildim, zaten kimse görmüyordu şimdi beni.





En son Julian Belcourt tarafından Salı Şub. 01, 2011 3:05 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Conerus Hell Greyn
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
 Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Conerus Hell Greyn


Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 14/09/10
Gerçek Yaşı : 27
Nerden : New York.

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 4:46 am


    Telefonunu fırlattı koltuğun üstüne Conerus. "Telefonlarıma bakmamayı daha ne kadar sürdüreceksin?" Mesajı Vega'ya atmıştı. Tıpkı diğer mesajlar ve diğer aramalar gibi. Neden abarttığını anlamıyordu Conerus. Bu kadar büyüyeceğini düşünmemişti durumun. Vega, Conerus'un onu sevdiğini biliyor olmalıydı. Seviyordu. Vega da Conerus'u seviyordu. Ama fazlasıyla inatçıydı. Onunla yüz yüze görüşmek istiyordu ama ne telefonlarına bakıyor ne de mesajlarına cevap veriyordu. Evine gitmeyi düşünmüştü. Belki bu akşam. Evet, olabilirdi. Partiden sonra gidebilirdi. Kapıyı mutlaka açacaktı. Evde olacağını düşünüyordu Conerus.

    Odasına geçti ve üstüne takım elbisesini giydi. Partide biraz kafa dağıtabilirdi. Zaten bunun için gidiyordu. Vega'yı birkaç saatliğine bile olsa, kafasından atmak için. Sonra geri gelecekti. Kurtulamayacaktı onunla barışana kadar. Bu böyle sürüp gidecekti. Ama Conerus Vega'yla mutlaka barışacaktı. Ne pahasına olursa olsun. Maskesini aldı yanına, yüzünün yarısını kaplayan altın rengi maskesini. İçeri geri dönüp koltuğun üstüne fırlattığı telefonuna baktı. Yanına almayacaktı. Bu gece kimse ona ulaşamasın istiyordu. Vega arasa bile... Kararsızdı bu aklına gelince. Aramayacağını bildiği için telefonunu evde bıraktı ve dışarı çıktı.

    Arabasından indi. Club'e gelmişti, kapıdan sürekli birileri giriyor ve çıkıyordu. Maskesini takmıştı arabadayken. İçeri doğru yöneldi ve Vega'yı birkaç saatliğine de olsa kafasından atmayı umdu. Etraf maskeli kız ve erkeklerle kaynıyordu. Çoğunun öğrenci olduğunu tahmin ediyordu Conerus. Biraz ilerisinde, ilginç maskeli biri duruyordu. Karga şeklinde bir maskeydi bu. Doğrusu, Conerus'u güldürmüştü. Biraz eğlenebilirdi belki. Yanına gitti ve karganın burnuna dokunarak "Masken güzelmiş," dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julian Belcourt
Oyuncu
 Oyuncu
Julian Belcourt


Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 22/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 5:35 am


    İçerisi doldukça daha da bunalıyordum. Üzerinizde sizi yabani bir kuş gibi gösteren bir maske olduğunda, önünüzden geçen kızlar ilginizi hiç mi hiç çekmiyordu. Bir büstten farksızdım orada dururken, partiye gelince- etrafta dolaşan Bonnie’nin kılığına bürünmüş dikkat dağıtmaktan çok uğultunun daha da atmasını sağlıyordu. Ancak doğum gününün sahibesinin kalabalıktan uzakta, sessiz bir yerlerde olduğundan neredeyse emindim. Ya arkadaşlarıyla birlikte arkada olurdu, ya da birisiyle baş başa; gecesinden ödün verip gösteriye katılacağını sanmıyordum. Belki de şu ortalıktaki aynı giysili Bonnielerden farklı giyinmiş ve dinleniyordu kimsenin onu tanımayacağı maskesinin ardında. Neden bunlara kafa yorduğumu bilmiyordum, gerçi parti içinde pek de bir şey yaptığım söylenemezdi.

    Yanıma geçen siluet için ne diyebilirdim ki? Maskenin ucundaki o tokayı elleyen de kimdi hiçbir fikrim yoktu. Teanrım, gagama dokunmuştu! O sadece kahkahalarım seslerini duyabilmişti, hala o kibirli ve ürkütücü ifadeyi sağlayan maskeyle karşı karşıyaydı ne de olsa. Ancak yüzümü ona doğru çevirdiğimde görebilmiştim suretini, maskesine gelince de- Ah, kim olduğundan emindim. Etrafındaki kızları –ki neredeyse hepsi öğrencisiydi– etkileyen bronz saçları yetmişti onu tanımama, zaten maske yüzünün yarısını kaplıyordu. “Sizinki kadar rahat olmasını dilerdim,” Hangi akılla tüm hareketimi engelleyen kıyafetler seçmiştim bilmiyordum, üzerimdeki takım dahi maskenin yanında daha rahattı. Mister Greyn.” Şapkayı çıkarttım önce, artık pek de umurumda değildi partinin vizyonu –ya da her neyse, misyon-. Eldivenlerden kurtulamasa dahi parmaklarım enseme gitti, maskenin bağlarını açtığımda her şey daha iyiydi. Derin bir nefes alıp saçlarıma daldırdım elimi, terlememiş olmama rağmen bunalmıştım.

    Ona baktığımda pek de bir şey gelmiyordu aklıma hakkında, ona hitap etme biçimim aksanımın bir açık daha vermesine neden olmuştu. Conerus’u o anın hiç de suni olmadığına ikna etmek için gülümsedim abartılı bir halde, beni tanıdığını bilsem dahi nasıl biriydim gözünde bilmiyordum. Ailemi tanıyordu biraz olsun, en azından adımı da duymuştu. Yakın dönemlerde mezun olmuştuk sonra liseden, birçok bağımız olmasına rağmen hiçbir zaman uzun soluklu bir sohbetimiz olmamıştı. Sadece “naber ve iyidir”ler.







En son Julian Belcourt tarafından Ptsi Ocak 31, 2011 6:49 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Delancey C. Larsson
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Delancey C. Larsson


Mesaj Sayısı : 60
Kayıt tarihi : 27/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 6:44 am

    Adımlarını siyah limuzinden dışarı atarken, bu partiye gelmekle hata edip etmediğini düşünüyordu Delancey. Bir partneri yoktu, hatta ona eşlik edecek bir kız arkadaş bile. Partide birilerine takılabileceğini düşünmüştü, ancak şimdi girişteki çiftleri gördükçe bu konudaki ümitlerini yavaş yavaş yitiriyordu. El çantasından telefonunu çıkararak saate baktı, henüz parti başlayalı çok olmamıştı ve birilerini sevgilisinin elinden kapabileceğini düşünüp sırıttı. Topuklarının beton zeminde çıkardığı sesin eşliğinde girişe ilerledi. Davetiyesini gösterdi ve loş ortama ilk adımlarını attı. Müziğin sesi yüksekti, pek tanıdık gelmeyen bir şarkı çalıyordu. İnsanlar çoktan dans pistine ilerleyerek hareketlenmiş ya da bar kısmında birkaç kadeh devirmişti. Yüzüne sahte bir gülümseme yapıştırarak tanıdık birilerine bakındı. Tahmin ettiği üzere neredeyse herkes şeytandı, siyah tüylü maskeler, kırmızı boynuzlar, dar latexler, dökümlü elbiseler... Elbette ki birkaç alt sınıf melek olmayı tercih etmişti, fakat gelecek sene bu seçimlerinin ciddi anlamda aptalca olduğunu düşüneceklerinden emindi. Kendisine gelince... Kendisi de bir melekti. Başta gözünü kırpmadan bir şeytan olması gerektiğini düşünmüşse de, sonrasında bir melek olması gerektiğini kavraması zor olmamıştı. Burada bir şeytan dikkat çekmezdi, yaramaz bir melekse her zaman için daha tercih edilesiydi. Beyaz, straplez elbisesini iki yanından yukarı çekiştirerek barmenlerden birine doğru ilerledi.

    “Bir viski lütfen. Şurada olacağım...” Elini kaldırıp işaret parmağını rastgele bir yerlere doğrulttu. Bir gagaya sahip ilginç maskesini çıkarmakla meşgul kişi ve yanındaki bilişim teknolojileri profesörüne. Bilişim teknolojileri profesörü? Dersine girmediğinden profesörün onu tanıdığını sanmıyordu ama mutlaka okulda görmüş olmalıydı. Aldırmadığını düşündü. “Evet, tam orada.” Birer partnere sahip olmadıklarını düşünerek onlara doğru ilerlemek için döndüğünde ilgi çekici maskenin sahibinin Julian olduğunu gördü. Buna rağmen vazgeçmek niyetinde değildi, Manhattan’da arkadaşınızın abisi pek de yasak bölge sayılmazdı. İkisinin yanına vardığında dikkat çekmek için fazla çaba sarf etmesine gerek kalmamıştı, gülümseyerek aklından ilk geçen şeyi söylerken iki baş da aynı anda ona döndü. “Aslında tema şeytan ya da melekti, gaga ya da altın maske değil.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Conerus Hell Greyn
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
 Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Conerus Hell Greyn


Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 14/09/10
Gerçek Yaşı : 27
Nerden : New York.

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 8:08 am


    Az önce maskesiyle alay ettiği kişi Julian çıkmıştı. Onu tanıyordu, ama pek konuştukları söylenemezdi doğrusu. Belki de ara sıra karşılaştıklarında sadece ufak "merhabalar". Aslında onu uzun süredir görmediğini farketti Conerus. Evet, bayağıdır görüşmüyorlardı. Hem, o kadar iyi arkadaş sayılmazlardı. Ama bu gece için ideal bir arkadaş olabilirdi. Buradakilerin, öğrenciler dışında, sadece birkaçının yetişkin olduğunu düşünüyordu. Ve tanıdık olup olmadıklarından emin değildi. Zaten, bu maskeyle hemen Conerus'u tanıyıp yanına küçük bir merhaba demek için gelebilirlerdi.

    Vega. Hayır onu düşünmeyecekti. İstemiyordu. Kafasını dağıtmak için gelmişti ve dağıtacaktı. Mesajına cevap vermiş midir? Aramıştı belki de. Ama ulaşamamıştı çünkü telefonu evde bırakmıştı. Aptallık! Niye bırakıyordu ki? Belki de barışmak için aramıştı birkaç kez. Onlarca kez aramıştı belki. Ama açan yoktu. Şimdi Conerus'un ona inat ettiğini düşünüyordu. Barışamayacaklardı. Conerus, Vega'sız bir hayat sürecekti.

    Hayır bu düşüncelerden kurtulacaktı. İçki. Biraz.

    Aslında karşısındakiyle kendisinin maskesinin temaya uyduğu söylenemezdi. Onunki kargaydı, Conerus'unki ise altın bir maske. Bunu birileri farketmiş olacak ki, yanlarına bir kız geldi ve "Aslında tema şeytan ya da melekti, gaga ya da altın maske değil," dedi. Alay ediyordu. Büyük ihtimalle öğrenciydi. Ama maskesi olduğu için tanıyamıyordu. Ama kız, kendilerini tanımış olabilirdi. Hatta "olabilir"i fazlaydı. Çünkü Julian maskesizdi, Conerus'un ise saçları ve yüzünün yarısı ortadaydı.

    "Biraz farklı olsun dedik, güzelim."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julian Belcourt
Oyuncu
 Oyuncu
Julian Belcourt


Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 22/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 8:44 am


    Tek ses çıkarmadı, karşılık dahi vermedi. Tahammül edemiyordum belki de, neyse ki artık bozulmuştu o anlık suskunluk. Delancey’nin gelmesi oldukça rahatlattı beni, Conerus ile bir dakikadan kısa bir süre dahi yalnız kalmak yetmişti bana. Sanırım ne kadar zaman geçerse geçsin, ona alışamayacaktım. Davranışlarından çok duruşu dahi yetiyordu ondan uzaklaşmama. Hiçbir zaman ardından ayrılmayan ününe gelince de, önyargılarım vardı hakkında. Neden okulda kalmayı seçmişti bilmiyordum, Yale’den mezun olmuş –evet, küçük bir tıslama– ve liseye geri dönmüştü. Nedenini aslında tahmin edebiliyorsunuz, ancak bu göz önünde olmasına rağmen okuldan atılmasını sağlamamıştı. Aslında onu bu halde hayal etmemeliydim; biraz hafifmeşrep görünse dahi bildiğim kadarıyla hala Vega ile birlikteydi, tabii onu elinde tutabildiyse.

    Bu partiyle uğraşmayacak kadar büyüdüğümüzü düşünecek değildi Conerus, ama gene de böyle bir şeyler söylemesini dilerdim ne kadar gülünç olsa dahi. Benim adıma da konuşmasaydı keşke ve bir de o sıfatı eklememeydi sona, her şey daha iyi olabilirdi. Delancey’nin yerinde olsam defolup giderdim, ne düşündüğünü bilemiyor ve ifadesini seçemiyordum ancak bu sözlere tav olacak kadar basit bir kız değildi. Buradaki çoğu kişiden daha etkileyici ve zeki olduğunu görebilirdiniz. Umursamayacaktı elbette, bana gelince işin içinden sıyrılmam için süslü kelimelerim ve ben hazırdık. “Ehm,” Hayır, kesinlikle hazır değildik. İç çektim, “Aslında- Buraya gelmemeyi dilerdim, öncelikle Bonnie ortaya henüz çıkmadı.” derken elimle barı gösterdim. Bonnie kılığındaki hiçbir kız gerçeğini andırmıyordu, açıkları vardı. Sanırım bir süre sonra, oynuyorsanız eğer, karakterleri inceleyebiliyordunuz; bu konuda şaşırtıcı derecede iyiydim. “Ve profesöre gelince de, ondan duyduğum bu ilk cümledeki iğneleme ile, unutmayacağım bir gaftan başka bir şey değil hakkında bildiklerim.”




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Delancey C. Larsson
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Delancey C. Larsson


Mesaj Sayısı : 60
Kayıt tarihi : 27/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 10:01 am

    Conerus’un sözleriyle birlikte yaptığı seçimin ne kadar yanlış olduğunun farkına vardı, belki o kadar dert edilecek bir şey değildi fakat söyleyiş tarzı Delancey’yi kesinlikle rahatsız etmişti. Güzelim... Evet, hoşlanılası bir sıfat değildi, fakat yine de asıl sorunun seçilen kelimelerde de olmadığını düşünüyordu. Daha önemli bir ayrıntı vardı; kelimenin bir profesör tarafından, kendi okulunda öğrenci olduğunu bildiği birine hitap etmek için seçilmiş olması gibi bir ayrıntı. En azından daha kibar bir şeyi tercih edebilirdi, sonuna iyelik eki getireceği başka bir kelime, yanındakinin öğrencisi olabileceği gerçeğini göz önünde bulundurarak. İfadesini bozmamaya çalışarak aynı anda aklından ışık hızıyla bir sürü şey geçirdi, bu gece giysisine yakışacak şekilde masum biri olabilirdi. Başka birilerini bulabilirdi. Aslında ikinci seçenek gayet makul sayılırdı da. Aklından bunlar geçerken, Julian’ın buraya gelmek konusundaki hoşnutsuzluğuyla ilgili söylediklerini duydu. Başını bar tarafına çevirdi, Bonnie kılığındaki kızlardan birine dikti gözlerini. Kız gerçekten de Bonnie’ye benzemiyordu. Fikrin çok aptalca olduğunu düşündü bir an, kim doğum gününe gittiği bir kızı herhangi bir sarışınla karıştıracak kadar aptal olabilirdi ki? Hepsinden önce, konuşur konuşmaz sesinden tanıyabilirdiniz. Saç renginin tonundan tanıyabilirdiniz. Dış görünüşü hakkında hatırladığınız bir şey yoksa bile, konuşması ve tavırlarından tanıyabilirdiniz. Ve sonra Julian bu kez de profesör hakkında birkaç şey söyledi, ‘gaf’la ilgili kısım Delancey’yi gülümsetmişti. Tam cevap verecekken garsonlardan biri viskisini getirdi. Delancey gitmemesi için elini garsonun koluna koydu, içkiyi tek seferde içti ve garsona geri uzattı.

    "Aslında ben de.” dedi Julian’ın az önceki sözlerini kast ederek. Buraya gelmiş olmaktan kendisi de pek memnun sayılmazdı, müzik fazla gürültülüydü ve fark ettiği kadarıyla aynı şarkı ikinci kez çalmaya başlamıştı. “Her neyse, size iyi eğlenceler.” diyerek iki parmağını alnına dayadı ve kısa bir selam çakarak yanlarından ayrıldı. Düşününce, geceyi arkadaşının abisi ve bilişim teknolojileri profesörüyle geçirmek pek de parlak bir fikir değildi zaten.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heather P. Hayes
Konservatuar Öğrencisi
 Konservatuar Öğrencisi
Heather P. Hayes


Mesaj Sayısı : 70
Kayıt tarihi : 29/08/10
Nerden : Londra

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimePtsi Ocak 31, 2011 4:26 pm

    Vücudunu sıkıca sarmış elbisesi onu sıkmak yerine aksine mutluluk veriyordu. Çok kalın değildi, kalın değildi, orta da sayılmazdı. Zayıftı biraz, doğuştan gelen kendini belli eden kemiklere sahipti. Yine de bu muhteşem siyah mini elbise üzerinde harika duruyordu. Tam da olmasını istediği gibi. Bonnie'yi pek sevmezdi aslında, aralarında gereksiz bir çekişme söz konusuydu, Heath'in sevdiği türden insanlar grubuna dahil olacak davranışlar sergilemiyordu Bonnie. Yine de bir parti ve arkadaşları söz konusuysa kimseyi kendisini görmekten alıkoyamayacağının da farkındaydı. Kurukafalı tokası sallanan deri botunu ayağına geçirdi. Siyah jartiyeri sadece seksi kavramını taşımıyordu, kesinlikle vahşilikti anlamı. En azından Heather'ın bunu giyerkenki amacı seksi bir sürtük gibi gözükmekten ziyade kendi çılgın kişiliğini dışarı vurmaktı. Siyah dantelden yapılma kedi kulaklarının olduğu tacı, kömür saçlarının arasından geçirerek taktı. Diğer elinde tacı tamamlayan maskesiyle gitmeye hazır, kendini etiketlerle çevrelenmiş aynasında inceledi. Kırmızı ruju dudaklarını olduğundan daha çekici gösteriyordu, bir şekilde kırmızı ruja zaafı vardı. Kıyafetine pek uymamıştı bu renk ama ne fark eder, uyumsuzluk da bir düzendir kendi içinde. Tatmin olmuş bir gülümseme çaktı yansımasına. Yanına ne bir telefon almayı düşünüyordu ne de cüzdan. Her şey önceden ayarlanmıştı, telefonunu yanına alırsa insanlar onun kimliğini kolayca ortaya çıkarabilirdi. Gerçi pek maskesinin altında yüzü gizleme çabası da yoktu, bu yüzden yarı saydam dantelli bir maske seçmişti. Kedilere de bayıldığından ötürü, yarı kedi kadın gibi bir şey olmuştu. Kısacası partinin temasına göre şeytandı. Kimse de Heather'ın melek olmasını beklemezdi zaten. Yüksek topuklularıyla gayet rahat yürüyebilmesinin tek sebebi, sahnede de bu tür botların bu tür yüksek topukları olmasıydı. Sahnede sağdan sola giderken, hoplayıp zıplarken incecik bir topuğa güvenme işi, Converse'lerinden sonra başta ona korkutucu gelse de, tecrübe kazandıkça topuklular da bir spor ayakkabıya dönmüştü onun için. Yine de en sevdiği ayakkabı cinsi Converse, siyah ve eskitilmiş. Nefis. Metal düğme işlemeli deri eldivenin kapladığı parmaklarıyla odasının ışığını kapattı, topuk tıkırtılarıyla ahşap merdivenden inerek, kimseye fark ettirmeden evden sessiz bir kedi gibi ayrıldı.

    xxx

    Kalabalık. Kalabalığı sevmez, her ne kadar alışkın olsa da. Önünde biriken bir sürü insan onlardan yüksek bir zemindeyken daha kontrol edilebilir gözüküyordu oysa ki. Partilere alışık olmadığından değil, maskeli partiler daha da kafa karıştırıcı olduğundan bu isyanı. Kim nerede, kiminle hiçbir fikri yoktu. Maskesine lanet ederken bir hışımla gözünden çekti, sinirlenmesi kolay biri olsa da eğlencesinden de bir şey kaybetmiyordu. Maskelerinden ötürü kimseyi tanımıyordu, en sonunda bu durumdan pes ederek kendisini diğer maskeli kişilikler gibi müziğe, dansa ve karşı cinse verme kararı aldı. Müziğe vermeye çalışsa olmuyordu, gıcık müzik, elektronik müzik. Elektronik müzikten nefret ederdi, hiçbir şekilde bu müzikten keyif alması söz konusu değildi. Müzik olmadan dans da olmayacağı ayrı bir gerçekti zaten. Üçüncü kavramla eğlenmek tek çaresiydi artık. Çevresindekilere gülümseme çabasına girmeden etrafta dolaşıp, göze hoş görünen birilerini aramaya başladı. Melek, şeytan.. Ne fark eder, böyle bir partide melek de günah işliyordu, emindi. Bonnie'den sekiz tane olması durumu ayrı bir sinir bozucu etkendi. Karşısına Bonnie'nin çıkma olasılığı artıyor gibiydi ve yüzüne gülümsemek zorunda olduğunu kendine hatırlatmasına gerek yoktu çünkü sevecen bir insan olsa da, sevmediklerine karşı onları seviyormuş gibi davranmak onun tarzı bir davranış değildi. Heather fazla dürüst bir insandı, açıksözlülüğe giren şekilde. Çok açık bir şekilde, olumsuz şeyleri karşısındakina söyleyebilir, bundan herhangi bir rahatsızlık duymazdı. Etrafta bir sürü şeytan maskeli, kırmızılı siyahlı erkekler dolaşıyor, maskelerin göz boşluğundan fıldır fıldır dönüyordu gözleri, mini etek giymiş sözde melekleri ve vücutlarına yapışmış siyah derileriyle şeytanları dikizliyorlardı. Aniden gözüne fazla ilginç derecesine girebilecek bir maskeli insan çarptı. Kıvırcık ve kahve tonundaki saçları arkasından biraz fırlamış, korkunç bir karga maskesi takmış bu kişilik. Ciddi yapılı, altın maskeli birinin karşısında duruyordu. O mekandan ayrılan başka biri ise kendi cinsinden, kendi okulundan biriydi büyük ihtimalle. Kıvırcık saçlı insanın hareketlerini incelediğinde onun Julian olduğunu anlaması pek de uzun sürmedi. Hızlı adımlarla, Julian'ın bulunduğu tarafa doğru ilerledi. Maskesini adımları sırasında tekrar gözüne taktı. Gizemli olmayı seviyordu, bilinmezlik onun için çekiciydi. Kendisine arkası dönük Julian'ın gözlerini kapatıp ben kimim demek gibi bir şey yapmayı düşündü ancak korkunç maskesinin buna izin vermeyeceğini fark etti ve arkasından sinsi bir kedigil edasıyla yaklaşarak, Julian'ın belini iki taraftan sıktı. Gereksiz bir hareket olabilirdi ancak sonucunun komik olacağını bildiğinden ve içinden yapmak geldiği için yapmıştı. Julian gıdıklanmış olmasını belirten bir ses çıkararak arkasını döndü, Heather'ı tanımaması söz konusu değildi. Heather, Julian'ın yanına geçerek kolunu, genç adamın omzuna koydu. "Nasılsınız gençler?" dedi gülerek. Altın maskeli insanın kim olduğuna dair fikri yoktu ancak genç birine benziyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Julian Belcourt
Oyuncu
 Oyuncu
Julian Belcourt


Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 22/01/11

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimeSalı Şub. 01, 2011 4:30 am


    Burada tıkılıp kalmamayı yeğlerdi. Birbirlerine anlamsız bakışlar atan ve sohbet dahi edecek ortak noktaları olmayan iki yetişkinvari erkekten bir şey bekleyemezdiniz, hele de birisi okulunuzda öğretmense. Delancey’nin gitmesinden memnun kaldığım söylenemezdi, Conerus ile yalnız kalmaya ne kadar daha tahammül edebilirdim bilmiyordum. Yüksek sesle çalmayan devam eden müziğe ve etraftaki uğultuya rağmen benim için sessiz bir geçeydi, kalabalığın arasında bir kez daha kaybolup gitmiştim. Tabii Conerus ile birlikte, ne kadar keyifli olursa olsun gece bir şekilde mahvolacaktı herhalde. İkimizin de şansı buydu, birbirimizi bulmamız. Tek ses çıkarmadı gerçi, içti durdu. Hakkında söyleyebileceğim şey de kırgın olduğuydu, ne düşünüyordu bilmiyordum ama yüzünün yarısından dahi anlayabilirdiniz endişesini. Bazen kafasını iki yana sallayıp dudaklarını büküyor ve bir yudum daha alıyordu içkisinden. Ne olduğunu tahmin edemiyordum, pek de ilgilendiğim söylenemezdi bu konuyla. Bir hata yapmış olacaktı ki düşünüyordu, zaten telafi etmesini sağlamazdı kafasını biraz olsun dahi dağıtması. Bense tek bir şey dahi sürmemiştim ağzıma. Sabah erkenden kalkıp ailemle buluşmalı ve aylık raporumu vermeliydim, ne kadar uyuyabilirsem tabii.

    Maskemi geri taktım, takıma gelince hatırladığımdan daha rahattı. Bedenim gitgide pes ediyordu zaten, clubtan kendimi atmak için doğru zamanı kolluyordum sanki. Kafamı masaya yaslasam hiç de hoş olmazdı, gagamı da eklersek görüntüye hiç mi hiç. İstikrarla daha da kamburlaşıyordum, istikrarımı korumuştum şimdiye dek de diyebilirdiniz. Belimdeki o çift taraflı baskıyla, herhalde çoğu kişi gibi zayıf noktam buydu, sıçradığımda artık uyanmıştım diyebilirdim. Ses çıkarmamak için dişlerimi sıksam dahi, gövdemden büyük bir inilti yükselmişti. Ardımdaki kimse bilmiyordu anlaşılan ama, gıdıklandığımda adeta kendimden geçiyordum. Başımı çevirdiğimde ise her şey yerine oturmuştu, Heather.

    Onu gördüğümdeki ifademi görmesini dilerdim, maskem yüzünden bu engellenmişti neyse ki. Elbisesi üzerinde olağandan daha iyi görünüyordu, kedili maskesinin ardından kıkırdıyordu sanki yanıma geçtiğinde. Gözlerini görebiliyordum, ifadesine anlam vermek benim için erkendi. Elini omzuna attığında henüz kendime gelebilmiştim. Masanın diğer köşesine gelince de, Conerus’un o anki halimden keyif aldığı kesindi. Biraz olsun gülümsemesinden memnun kalabilirdim, başka hiçbir şey değil.

    Evet, Heather. Onunla ne zaman tanıştım bilmiyorum aslında, tanıştırılmak da diyebilirsiniz. Hala mezun olmamıştı, son yılı olduğundan emindim bir de. Desire ile arasına gelince, pek de bir fikrim yoktu arkadaşlıkları hakkında. İsmini çoğu zaman duymama rağmen, sanırım doğum günü kızı yüzünden, yakın olamıyorlardı. Memnundum aslında bundan, eve girip çıkan kız sayısı arttıkça benim için her şey daha da zorlaşıyordu. Dairemin farklı bir katta olmasına rağmen ister istemez, en azından kahvaltı için, eve uğruyordum. Yatıya kalmamış olmalarına rağmen bir şekilde, nasıl oluyorsa, küçük kardeşimin -ki artık küçük olduğunu da söyleyemezdiniz- arkadaşlarıyla dolup taşıyordu ev. Tabii, yığınla değil ancak en azından her sabah için bir tane. Tamam, artık abartmıyorum. Belki de şans eseri gittiğimde orada oluyorlardı, bilmiyordum aslında. Her neyse. Onu biraz olsun anlamak için gözlerine bakmanız yeterdi, sonra büyüleyici sesi.

    Cevabı galiba ben vermemeliydim ancak tutamazdım kendimi, yutkundum ve biraz daha dikleştirdim oturuşumu. “Umarım Conerus’u kastetmiyorsundur.” Gençler, sanırım öğretmenini tanımamıştı.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Conerus Hell Greyn
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
 Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Conerus Hell Greyn


Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 14/09/10
Gerçek Yaşı : 27
Nerden : New York.

Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Empty
MesajKonu: Geri: Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.   Beklentilerin olmadan hareket etmelisin. Icon_minitimeSalı Şub. 01, 2011 10:14 am


    Adını bilmediği ama öğrenci olduğunu anladığı kız uzaklaştıktan hemen sonra başka bir kız geldi. Bu sefer Julian'ın yanına gelmişe benziyordu. Küçük bir şaka yaparak Julian'ın belini iki taraftan sıktı. Bu Conerus'u güldürmüştü. Julian biraz hoplar gibi oldu ve arkasını döndü. Tanıyor olmalıydı onu. Ama maskeyle nasıl tanıdığını anlamamıştı Conerus. Kafasında binbir düşünce vardı ve bu düşünceye ayıracak yeri yoktu. Vega. Pixie. Hayır, Vega. Vega. Vega. Vega. Aslında o binbir düşüncenin hepsi Vega'dan oluşuyordu. Buraya kafasını dağıtmaya gelmemiş miydi? Sadece biraz daha fazla içkiye ihtiyacı vardı. Ondan sonra her şey kafasından silinecekti. Kısa bir süreliğine olsa da.

    Gelen kız, elini Julian'ın omzuna attı ve "Nasılsınız gençler?" diye sordu. Anlaşılıyordu ki; Conerus'u tanımamıştı. Conerus buna küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi. Gençler. Conerus profesör olabilirdi ancak hala gençti. Gençti ve sevgilisinden ayrılmıştı. Sevgilisinden ayrılmıştı ve acı çekiyordu. Acı çekiyordu ve birkaç saatliğine bile olsa bu düşüncelerden kurtulmak istiyordu. Bu düşüncelerden kurtulmak istiyordu ama kurtulamıyordu. Kurtulamıyordu ama biraz daha içki içerek kurtulabilirdi. İçki.

    Sonunda, kendisinin cevap vermesi gerektiğini anlayarak, Julian, kızın sorusunu cevapladı. "Umarım Conerus’u kastetmiyorsundur." Beklediği cevap değildi aslında. Ama Julian böyle cevaplar vermeyi seviyor olsa gerekti. Kız bunun üstüne biraz şaşırmıştı sanki. "Ah, Julian. Bu maskeyle beni tanımaması çok normal değil mi?" diye sordu Julian'a, gülümseyerek. Bunu dedikten sonra yanından geçen garsonun elindeki viskiyi kaptı ve yudumladı. Garsona alaycı bir şekilde gülümseyerek selam verdi ve garson gitti. İçki istiyordu. Unutmak ve içki. İçki ve unutmak. UNUTMAK.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beklentilerin olmadan hareket etmelisin.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Kiss and Fly Club-
Buraya geçin: