Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
İyi ki geldin! Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
İyi ki geldin! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
İyi ki geldin! Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
İyi ki geldin! Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
İyi ki geldin! Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 İyi ki geldin!

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
P. Juliet Prideaux
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
P. Juliet Prideaux


Mesaj Sayısı : 442
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 29

İyi ki geldin! Empty
MesajKonu: İyi ki geldin!   İyi ki geldin! Icon_minitimeCuma Şub. 11, 2011 12:22 pm

    Spring Storm & Juliet Prideaux


    Sabah güneşi yüzüne vuruyor ve uyumasına engel oluyordu. Kim açmıştı bu perdeyi? Tek gözünü hafifçe açarak odanın içinde göz gezdirdi. Annesi bütün perdeleri teker teker açıyordu. Juliet sıkıntılı bir şekilde iç çekince ona döndü.

    “ Ne yapıyorsun anne? “ diye sordu uykulu uykulu. Akşam o kadar geç gelmişti ki uykusuzluktan ölüyordu. Başı ise öldürücü derecede zonkluyor, düşünmesine engel oluyordu.
    Mızmızlanarak yorganını, gözlerini kapatacak şekilde yukarı çekti. Uyumak istiyordu. Annesi yorganı tuttu ve gerisi geriye aşağıya çekti.

    “ Hadi ama! Bak saat kaç oldu. Güzelim günü yatakta mı geçireceksin yoksa? “ annesi ilk defa bir konuda haklıydı. Juliet camdan dışarıya baktı. Hava oldukça güzel görünüyordu. Bu günü evde geçirmesi yazık olurdu. Yataktan kalkarken “ Kahvaltı hazır mı? “ diye sordu annesine. Annesi kafasını iki yana sallayınca “ Dışarıda kahvaltı etmemin bir sakıncası var mı? “ diye sordu. En masum gülüşünü kullanıyordu annesine karşı. Bunun karşılığında olumlu bir gülümseme aldığına sevinmişti. Kendisini hemen banyoya attı. Sıcak bir duş her zaman iyi gelirdi. Hiç acele etmeden duşunu aldı. Saçlarını bir havluya sardı, bornozunu geçirdi ve dolabına gitti. Üzerine krem rengi, bol bir üst geçirdi. Altına kahverengi bir tayt giydi. Ayağına da en sevdiği, sütlü kahve topuklularını giydi. Saçlarını kuruttu ve makyajını yaptı. Gündüzleri hafif, abartısız makyajı tercih ettiği için daha çok açık pembe, krem ve açık kahve tonlarını kullanmıştı. Odasından çıkmadan önce son bir kez kendisine baktı.

    Dışarıya adımını attığı anda, bugünü yalnız geçirmemeliyim diye düşündü ve çantasından telefonunu çıkardı. Kime mesaj atacağını çok iyi biliyordu. Spring’e, her zamanki yerde buluşmak için mesaj attı. Başta taksiye binmeyi düşünse de yürümeye karar verdi. Hava güneşli ve sıcaktı ama bunaltıcı bir sıcaklık değildi bu. Hafif bir meltem esiyor, saçlarını havalandırıyordu. Güneş ışınları sarı saçlarına vurduğunda ise parıl parıl parlıyorlardı. Sokakta yürürken insanların onu izlemesini seviyordu. İlgi odağı olmak Juliet’in en sevdiği şeylerden biriydi. Adımlarını biraz daha sıklaştırdı ve Cafe Quella’ya vardı.

    Boş olan bir yere oturdu ve bir mocha istedi. Elinde tuttuğu dergiyi okumaya başladı. Şimdi tek yapması gereken keyfine bakmak ve Spring’in gelmesini beklemekti. Gelmesinin ardından henüz 15 dakika geçmişti ki kendisine doğru gelen ayak seslerini duydu. Arkadaşını karşılamak için ayağa kalktı ve ona sarılırken “ İyi ki geldin! “ dedi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spring Storm
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Spring Storm


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 11/02/11
Nerden : &Manhattan

İyi ki geldin! Empty
MesajKonu: Geri: İyi ki geldin!   İyi ki geldin! Icon_minitimeCuma Şub. 11, 2011 12:40 pm

Uykusuz geçen bir gecenin ardından, sabah kalkmak hep zor gelmişti ona. Nedense hep sabaha karşı uykusu gelirdi ki bu onu sinir ederdi. Yine her zaman ki gibi saatinin sesiyle yatağından fırladı. O saat hep 9'da çalmak zorunda mıydı ? 5 dakika daha uyumak için yatsa, öğlene kadar uyurdu ki bu tüm gününü mahvederdi. Yatağından yavaşça kalkıp dışarı baktı. Müthiş bir gündü. Kuşlar cıvıl cıvıldı. Güneş parıldıyordu. Böyle bir günde evde oturmak olmazdı. Ne yapacağına daha sonra karar verirdi. Şimdi buz gibi bir duş alması gerekiyordu.

Hızlı bir şekilde duşunu aldıktan sonra, rahatlamıştı. Tam Juliet'e mesaj atacakken Juliet, Spring'den önce davrandı. Cafe Quella'da buluşmak istediğini söyledi. Birlikte kahvaltı yapabilirlerdi. Juliet ile konuştuktan sonra dolabından en sevdiği beyaz elbisesini çıkartıp, giydi. Altına beyaz topuklu ayakkabılarını da geçirdikten sonra hazırdı. Annesine ve babasına "Görüşürüz" dedikten sonra evinden çıktı. Arabasına atlayıp Cafe Quella'ya doğru yola koyuldu. Çok geçmeden varmıştı.

İçeri girdiğinde orada bekleyen Juliet'i gördü. Koşarak yanına gitti ve sarıldılar.

"İyi ki geldin."

İkisi de birbirlerini çok özlemişlerdi. Uzun zamandır görüşmüyorlardı. Hemen cam kenarındaki masaya oturduktan sonra garsona sipariş verdiler ve yemeklerin gelmesini beklediler.

"Hayat nasıl gidiyor tatlım ? Bir değişiklik var mı ? Uzun zamandır görüşmüyorduk. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
P. Juliet Prideaux
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
P. Juliet Prideaux


Mesaj Sayısı : 442
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 29

İyi ki geldin! Empty
MesajKonu: Geri: İyi ki geldin!   İyi ki geldin! Icon_minitimeC.tesi Şub. 12, 2011 2:59 am

    Spring’i gördüğüne o kadar sevinmişti ki gülümsemesine engel olamıyordu. Kim bilir ne kadar olmuştu görüşmeyeli. İkisi de karşılıklı koltuklara yerleştiler. Kahvaltı etmeden çıktıkları için bir hayli acıkmışlardı. Oyalanmadan yiyecek bir şeyler söylediler. Juliet’e kalsa konuşacak konu bulurdu ama yine de Spring’in konuşmasını bekledi.

    “ Hayat nasıl gidiyor tatlım? Bir değişiklik var mı? Uzun zamandır görüşmüyorduk. “ konuşmakta geç kalmamıştı Spring. Juliet hafifçe gülümsedi. Mochasından bir yudum alırken Spring’i inceledi biraz. Hiçbir farklılık yoktu. Her zamanki güzelliğiyle, sevecenliğiyle karşısında duruyordu işte.

    “ Bilirsin işte hiçbir değişiklik yok. Bizimkiler seyahatten yeni döndüler ve keşke dönmeselerdi diye düşünmeden edemiyorum. Onlar olmadan fazlasıyla iyiydim. “ gülümsedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı. “ Babamı bilirsin, nedensiz yere olay çıkarmakta üstüne yoktur. Annem de yine aynı, hiçbir şeye karışmıyor ve melek taklidi yapıyor. “ diye ekledi. Birileriyle bunları paylaşmak Juliet’i rahatlatıyordu. Kafasını cama çevirdi ve anlatmaya devam etti. Durmaksızın konuşuyordu.

    Sonunda Spring’e döndü ve gülümsedi. “ Kendimi fena kaptırdım “ dedi ve hafif bir kahkaha attıktan sonra “ Hep ben anlattım. Peki ya sen? İyi misin? Neler yaptın? Bu ara hakkında hiçbir şey duymuyorum. “ bunun nedenini çok merak ediyordu. Genelde hep göz önünde olan insanlar, birden bire ortadan kaybolmuştu. Kim bilir gizliden gizliye neler karıştırıyorlardı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spring Storm
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Spring Storm


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 11/02/11
Nerden : &Manhattan

İyi ki geldin! Empty
MesajKonu: Geri: İyi ki geldin!   İyi ki geldin! Icon_minitimeC.tesi Şub. 12, 2011 4:57 am

Spring, Juliet'in konuşma isteğini fark etmişti. Bunu ihtiyacı olduğu görebiliyordu. Juliet'in sıcak gülümsemesine karşılık verdi. Juliet daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı.

“ Bilirsin işte hiçbir değişiklik yok. Bizimkiler seyahatten yeni döndüler ve keşke dönmeselerdi diye düşünmeden edemiyorum. Onlar olmadan fazlasıyla iyiydim. “ dedi ve devam etti. “ Babamı bilirsin, nedensiz yere olay çıkarmakta üstüne yoktur. Annem de yine aynı, hiçbir şeye karışmıyor ve melek taklidi yapıyor. “ diye ekledi. Evet Spring, Juliet'in evinde kaldığı süreler zarfında aileyi çözmüştü. Aslında arkadaşı adına üzülüyordu. Böyle ailelerden nefret ettiğini düşündü. Juliet biraz daha konuştuktan sonra Sprin'e dönüp gülümsedi çok konuştuğunu fark etmiş gibiydi.

“ Kendimi fena kaptırdım “ dedi ve bir kahkaha attı. “ Hep ben anlattım. Peki ya sen? İyi misin? Neler yaptın? Bu ara hakkında hiçbir şey duymuyorum. “ diye ekledi. Spring sıkıntıyla iç geçirdi.

" Bende de bir değişiklik yok hayatım. Sadece artık annemlerle kalmamam gerektiğini düşünüyorum. Ev tutacağım sanırım. Ve her zamanki gibi bir sevgilim yok. Olmasında zaten. Aldatılmaktan sıkıldım." dedi. Aldatılmak ona fazlasıyla ağır gelmişti. "Aslına bakarsan..." diye ekledi. "Erkeklerin iğrenç yaratıklar olduğunu düşünmeye başlıyorum.Her an feminist olabilirim. Dahası şu an canım koca bir kutu dondurma çekiyor mümkünse çikolatalı." Spring haline güldü. Ne ara bu kadar acınası bir duruma gelmişti. Kararlı bir şekilde gülümsedi.

"Bir şeyler satın almaya ihtiyacım var. Belki saçlarımı da değiştiririm. Yenilenmem gerekiyor. Buradan çıkınca alışveriş yapmaya ne dersin. Hem kuaföre de gideriz."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
P. Juliet Prideaux
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
P. Juliet Prideaux


Mesaj Sayısı : 442
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 29

İyi ki geldin! Empty
MesajKonu: Geri: İyi ki geldin!   İyi ki geldin! Icon_minitimeC.tesi Şub. 12, 2011 12:08 pm

    Daha önce hiç olmadığı kadar yavaş yiyordu yemeğini. Zaten konuşmaktan zaman bulamıyordu ki bir şeyler yemeye. Bu aralar hep böyleydi. İki haftada yaklaşık 5 kilo kadar vermişti ve bu hiç iyi değildi. Kendini zorlayarak birkaç lokmayı ağzına attı ve üzerine de kahvesini yudumladı.
    Spring'in sıkıntılı bir şekilde iç geçirmesiyle dikkatini tabağından, genç kıza yöneltti.

    " Bende de bir değişiklik yok hayatım. Sadece artık annemlerle kalmamam gerektiğini düşünüyorum. Ev tutacağım sanırım. Ve her zamanki gibi bir sevgilim yok. Olmasında zaten. Aldatılmaktan sıkıldım." dedi. Bunu o kadar sıkıntılı ve bunalmış olarak söylemişti ki Juliet yalnızca kafasını sallamakla yetindi. Ne diyebilirdi ki? Spring'in önceki ilişkileri düşünüldüğünde çok mantıklı bir karardı bu. "Erkeklerin iğrenç yaratıklar olduğunu düşünmeye başlıyorum. Her an feminist olabilirim. Dahası şu an canım koca bir kutu dondurma çekiyor mümkünse çikolatalı." dedi ve ikisi de gülmeye başladı. Spring yerinde olsa Juliet asla böyle bir karar vermez, veremezdi. Juliet'in en büyük zaaflarından birisi de güzel gülen erkeklerdi. Mutlulukla iç geçirdi. Ardından karşısında oturan Spring aklına geldi ve fark ettirmeden toparlandı.

    "Bir şeyler satın almaya ihtiyacım var. Belki saçlarımı da değiştiririm. Yenilenmem gerekiyor. Buradan çıkınca alışveriş yapmaya ne dersin. Hem kuaföre de gideriz." dedi. Juliet alışverişe hiçbir zaman hayır diyemezdi. Hem çok yorgundu hem de gitmeyi, Spring’le vakit geçirmeyi istiyordu. Bu konunun üzerinde fazla durmadı. Elbette gidecekti. Ama asıl olay erkeklerdi. Gerçekten de Spring böyle bir şeyi düşünüyor muydu? Çok delice! diye geçirdi içinden Juliet. Sonra arkadaşına döndü tekrardan.

    “ Gerçekten de iğrenç olduklarını düşünmüyorsun değil mi? Yani, hadi ama bu gerçekten delice! “ kelimeler ağzından kontrolsüzce dökülmüştü. Juliet, ne dediğini fark edince gülmeye başladı. “ Beni bilirsin, bu konulara bir tür zaafım var. “ dedi ve gülmeye devam etti. “Aslında daha yeni alışveriş yapmıştım ama neden olmasın? Hem ciddi anlamda kuaföre gitme zamanım geldi. “ dedi elleriyle saçlarına dokundu, diplerinden uçlarına doğru kaydırdı elini. Saçlarının uçlarındaki kırıklardan rahatsız olmuştu. Güzelim saçlarının pürüzsüz güzelliğini bozuyorlardı. Hafifçe saçlarını savurdu ve gülümsedikten sonra kahvaltısına devam etti.


    RP SONU.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İyi ki geldin!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Bar & Cafe Quella :: Cafe Quella-
Buraya geçin: