Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Müzik Tadında Çıkar İlişkisi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Brianna Wentworth
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Brianna Wentworth


Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 10/07/11
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 3:08 pm

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi MomsenMüzik Tadında Çıkar İlişkisi LMeester4-iimago
Raven Hamilton & Brianna Wentworth


Uykumun en güzel yerinde kulağımda çınlayan elektrik süpürgesi sesi de ne ? Of Claire temizlik işine erken başlamıştı bugün, odam hariç her yeri temizlerken o sinir bozucu sesin odamın içine kadar girmesi katlanılamaz bir şeydi. Yastığı başımın üstüne geçirmiş bu işkencenin ne zaman biteceği konusunda fikir edinmeye başlamıştı. İş o kadar akıl almaz noktaya gelmişti ki içimden sayı saymaya başlamıştım. Ne yastık ne de başka bir şey bu duruma engel olmuştu, en iyisinin uyanmak olduğunu düşünmüştüm. Vücudumu ağır ağır kaldırırken ne kadar yorgun olduğumun farkındaydım. Yorgunluğumu alması için duşa girmeliydim. Uyku sersemi bir şekilde attığım yamuk adımlar nedeni ile her ne kadar banyoya gitmekte zorlansam da sonunda ulaşmıştım. Sıcak suyun vücuduma değmesi kadar hiç bir şey yorgunluğumu alamazdı her halde. Banyodayken aklıma bugün için Raven ile sözleştiğim gelmişti. Raven'ı pek sevmesem de onunla takılmak eğlenceli olabiliyordu. Karaoke Bar'a gidecektik. Banyodan çıktıktan sonra bornozumu giyindim. Kapının önünde duran terliklerimi giydikten sonra tekrar odama gittim. Telefonumu elime aldığımda ise saçımdan akan damlalar ekranı görmemi zorlaştırıyordu. Ekranı temizlediğimde ise mesaj olmadığını fark etmiştim. Telefonu tekrar yerine bırakırken zamanın hızla akıp geçtiğini fark etmiştim. Hızlı adımlarla kıyafet odama yöneldim. Acelem vardı çok inceleme fırsatım olmadı kıyafetleri. Elime geçtiği gibi sırt tarafı dantel olan ön tarafı ise dökümlü inen elbiseyi aldım. Zamanım gittikçe azaldığından çabuk olmalıydım. Ayakkabı bakmak için dolabı açtığımda ise siyah topuklu ayakkabıları tercih ettim. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde topladıktan sonra hafif sallantılı gümüş küpelerim le iyi bir kombine oldu. Makyajımı yapmak için aynanın karşısına geçtim neredeyse belli olmayacak kadar hafif bir far üzerine siyah renkte kalınca çekilmiş bir eye liner makyajımı tamamlamıştı. Çantamı da hazırladıktan sonra hızlı adımlarla merdiven inmiştim. Claire o sırada evin tozunu alıyordu, ailemin geç geleceğini söyledi, çok umrumdaymış gibi. Kapıda bekleyen Victor kapımı açtı kendimi arabanın içine attım. Karanlık çökmüştü, Manhattan'ın günahkarları sahalarda boy gösterirken ben Karaoke barı tarif ediyordum şoföre. Sonunda gelmiştik, Şoför hızlı adımlarla gelip kapımı açtı, içeriden yüksek şekilde müzik sesleri hiçte kulağa hitap etmeyen insan sesleri geliyordu. Kapıyı araladı, içerisi çok karanlık değildi. Mekan localar halinde bölünmüştü,sırası gelen grup kalkıp şarkısını söylüyordu. Köşede gözüme kestirdiğim locaya geçtim. Etrafta dolaşan çelimsiz garsonu elimle işaret ederek buraya gelmesini söyledim. Garson geldiğinde ise Raven'ı beklerken bana bir tane votka getirmesini söyledim. Raven'ı beklemeye koyuldum..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Hamilton
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Raven Hamilton


Mesaj Sayısı : 59
Kayıt tarihi : 25/06/11
Nerden : Kuzey Ren-Vestfalya

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Geri: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 4:02 pm

"That's me in the corner
That's me in the spotlight,
I'm Losing my religion
Trying to keep up with you..."


Bu saat için normalden biraz kısa şortum, aşırı salaş ama bir o kadar da şık tişörtüm; elimde kahvem, kulağımda kulaklıklar şoförün bir an önce gelip beni alması için Starbucks’ın önünde cılız bir sesle şarkıyı mırıldanıyordum. Kapının bir iki adım ötesindeki duvara yaslandım ve sesi biraz daha arttırdım. Her ne kadar evde olmasam da annemin bu kadar yüksek sesle müzik dinlediğimi süpersonik bir güçle fark ettiğini ve beni azarladığını içten içe hissediyordum. Tam sesi kısmaya yeltenecektim ki beyaz bir limuzinin bana doğru yanaştığını gördüm. Kapıyı açmak için arabadan inen şoförü kısa bir süreliğine süzdüm. Sarışın ve hoş bir parçaydı. Yeni bir eleman olmalıydı çünkü gözüm onu hiçbir yerden ısırmıyordu. Gideceğim yerde bundan kat kat fazlasının olmasının verdiği rahatlıkla çocuğa hiç takılmadan kafamı koltuğa yaslayarak kulağımı sağır edecek yüksek sesli müziğin ahengine kendimi bıraktım.

Brianna’dan hiç haz etmiyordum. Tüm bencilliği, kibiri, zekâsı ve paragözlülüğüyle tipik bir New Yorkerdı. Ama nedense onla takılmak kendisi kadar itici gelmiyordu bana. Her ne kadar birbirimizden hoşlanmasak da son derece keyifli saatler geçirebiliyorduk birlikte. Ve yine birlikte hoş vakit geçirmek için Karaoke Bar’da buluşmak için sözleşmiştik. Barın önüne geldiğim zaman bunun o kadar da iyi bir fikir olmadığını fark ettim. İçimden bir ses o bara hiç girmememi ve doğruca eve gidip yatmamı söylüyordu fakat bir diğer ses de içeri girip çılgınlar gibi eğlenmem için beni itekliyordu. İkinci sesin çekiciliğine aldanarak kendimi bir anda göz alıcı ışıkların arasında buldum. Normalde daha karanlık olan bu mekân nedense bugün gereğinden fazla aydınlık görünüyordu. Işıklar gözümü alıyor ve Anna’yı seçmemi engelliyordu. Birkaç dakika etrafa boş boş bakınıp adapte olmaya çalıştıktan sonra ileride havada deli gibi sallanan bir çift elin Anna’ya ait olduğu kanısına vardım ve hızlı adımlarla locaya doğru ilerledim.

Bir selamı bile esirgeyip içkisini yudumlarken sadece sinsi ve usulca gülümsedi. Ben de sıcak bir gülüşle ona karşılık verirken çalmakta olan şarkı bitmiş yeni şarkı için hazırlıklar yapılıyordu. Ortam bu kadar sessizken konuşmadan oturmak son derece garip olacağından ve Anna’nın da benle iletişime geçmeye pek niyeti olmadığından köşede boş boş duran garsona seslendim. Anna yan gözle garsona bir bakış attı ve bana baktı. “İstersen ayarlayabilirim, benim tipim değil.” Sahte bir kahkaha attı ve içkisinden bir yudum daha aldı. Uzaktan gayet sıkı görünmesine rağmen yanıma gelince gayet minyon bir tiple karşılaşmak beni şaşırttı. “Sanırım bir ara gözlerime baktırmalıyım.” Her ihtimale karşı Anna’nın kulağına doğru eğilip son derece kısık bir sesle söylemiştim bunu. Gülümsedi ve biten bardağı usulca masaya bıraktı. Bense garsona içkiyi tazelemesini ve bana da beş adet tequila shot getirmesini söyledim. '“Biraz hızlı gitmiyor musun?” Sen buna hızlı mı diyorsun manalı bir bakış attım ve harika bir Bon Jovi parçasını kaçırmamak umuduyla mikrofonu kapmak için sahneye doğru atak yaptım.


En son Raven Hamilton tarafından Perş. Ağus. 04, 2011 6:49 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brianna Wentworth
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Brianna Wentworth


Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 10/07/11
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Geri: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 5:47 pm

Raven geldiğinde müzik sesleri git gide azalıyor ve sonunda bitmişti. İçkilerimizi içerken yavaş yavaş başlayan Bon Jovi nin bir parçası kızın koşar adımlarla sahneye yürümesine neden olmuştu. İlk önce neden böyle bir davranış yaptığını anlamasam da mikrofonu eline alınca kafamda her şey daha çok netleşmişti. Işıklar yavaş yavaş kapanıyor Raven'ın sesi gittikçe yükseliyordu. Şarkıyı gerçekten kusursuz söylüyordu gerçi şarkıyı tam olarak bilmiyordum birazcık ta olsa kulak aşinalığım vardı. Şimdi tüm ışıklar onun üzerinde yoğunlaşmıştı, bu ışıklar onu görmemizi engelliyor sanki sesin kasetten oynatılıyormuş hissine kapılmamızı sağlıyordu. Etrafta duran insanlarda ona eşlik ediyor kimisi söylüyor kimisi ise melodide eşlik ediyordu. Işıklardan insanlar rahatsız olacaktı ki biraz da olsa kızın üzerinden alınmıştı. Özgürlüğüne düşkün Raven insanları büyülemişti adeta. Mikrofonla harikalar yaratmaya devam ediyordu, herkesi buranın karaoke olduğunu unutturup konsere gelmişcesine eğlendiriyordu. Etrafıma bakındığımda ise ruj lekeleriyle süslenmiş kadehler, izmaritler eşliğinde götürülen kül tablaları garsonların oyuncağı olmuştu. Çevrede çok tanıdık olduğundan devamlı bir selam verme eğilimindeydim , kimine göz kırpıyor, kimine ise sadece gülümseyerek selam veriyordum. Etrafımdaki insanları incelemeye dalmışken müzik sesinin kesilmesiyle kendime gelmiştim, ve ardından ıslıklar yükseliyor Raven ise sanki hiç birini duymuyormuş gibi sakin bir tavır takınarak yanıma gelmişti. Nefes nefese konuşmaya çalışıyordu ben ise onu sadece susturarak ona önceden sipariş ettirdiğim içkisini önüne doğru ittim. Çok yorulmuş olmalı ki koca bir bardak votkayı tek bir dikişte bitirdi. Midesinde olan yanma suratında oluşan hafif bir ekşimeyle meydana çıkmıştı. Yavaş yavaş nefes alışları düzeldikten sonra söze başladım.''Gerçekten çok iyi bir performans sergiledin hatta herkesi büyüledin bile diyebilirim, buradaki tüm insanlar sana söylediğin şarkıda eşlik etti.'' dedikten sonra yüzünde oluşan gülümseme bu duruma sevindiğinin bir göstergesiydi. Arkadan çalan müzik istemsizce dans etmemize neden oluyordu, vücutlarımızı tempolu bir şekilde sallamaya dans etmek dersek tabi. Dans eden,şarkı söyleyen insanların arasından sıyrılıp bize doğru gelen garson ilgimi çekti. İlk bakışta uyuşturucu bağımlısı denilebilecek seviyede olan göz altı morlukları ve solgun teniyle ilgimi çekse de çelimsiz vücudu ve tarak değmemiş saçları ilgimin dağılmasına neden olmuştu. Öksürerek ilgiyi üzerine toplamaya çalışan garson elindeki iki kadehi son derece dikkatli bir şekilde masaya bıraktı. İçkilerin kimden geldiği manasında bir bakış attığımda ise iki masa ilerideki beyleri gösterdi. İkisi de birbirinden yakışıklıydı, takım elbiselerinin içinde daha karizmatik görünüyordu. İkimizde masaya bırakılan kadehleri teşekkür etmek manasında havaya kaldırdık onlara bakarak gülümsedik. Bu hareketi yaptıktan sonra birbirleriyle kulaktan kulağa konuşmaya başlamışlardı, bizim hakkımızda konuştuklarına bahse girebilirdim. Başka bir grup çıkmıştı şimdi. Raven'ı mumla aratıyordu diğer insanlara, kulaklarını tıkayan insanlar bile görüyordum etrafımda. Bu işkenceye daha fazla dayanamayacaktım. Etrafta gezinen garsonu çağırdım eline bir miktar para sıkıştırarak teknik bir arıza yüzünden sesin gittiğini on beş dakika sonra tekrar düzeleceğini söylemesini istedim. Müzik durmuş herkes neler oluyor diye etrafına bakıyordu, yapılan açıklama ise ışıkların ve sesin kasıtlı kapatıldığı değil teknik bir arızadan dolayı kapandığı yönündeydi. Mekan iyice kararmışken çantamdan çıkardığım cep telefonumun ışığıyla rahatlıkla yürüyebiliyordum. İstediğim şarkıyı seçtim , ışıklar her şey hazırdı bir sözüme bakıyordu hepsi. Onayımı bekleyen köşedeki garson eli düğmede beni bekliyordu. Düğmeye basması için onay verdim. Şimdi ise yavaş yavaş Beyonce-Naughty Girl şarkısı yükseliyordu ve ben sahnenin tam ortasında şarkıyı söylemeye başlamıştım.

''Tonight i'll be your naughty girl
I'm callin all my girls
We're gonna turn this party out
I know you want my body
Tonight i'll be your naughty girl
I'm callin all my girls
I see you look me up and down
And i came to party
You're so sexy, tonight i am all yours boy
The way your body moves across the floor
You got me feelin n-a-s-t-y
I might just take you home with me''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Hamilton
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Raven Hamilton


Mesaj Sayısı : 59
Kayıt tarihi : 25/06/11
Nerden : Kuzey Ren-Vestfalya

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Geri: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 6:49 am

“It’s, my, life!”

Her ne kadar sesime çok uygun olmayan bir şarkı olsa da kalabalığı yeterince coşturmuşa benziyordum. Yavaş adımlarla masaya yaklaşırken Anna içkinin de verdiği mayhoşlukla beraber deli gibi beni alkışlıyor ve etrafa tebrikler saçıyordu. ''Gerçekten çok iyi bir performans sergiledin hatta herkesi büyüledin bile diyebilirim, buradaki tüm insanlar sana söylediğin şarkıda eşlik etti.'' Hafifçe gülümsedim. Anlaşılan Anna gün geçtikçe yol kat etmek yerine geri geri geliyordu. Eskiden 5 bardakta sarhoş olurken şimdi ikinci bardaktan ipleri salmıştı bile. Masada duran viski, istediğim beş adet tequila shotla hiç benzemiyordu. Anna siparişi değiştirmiş olmalı diye düşündüm ve elimdekiyle yetinmeye karar vererek viskiyi bir dikişte bitirdim. Hızlı içmenin verdiği yanma hissi tüm midemi sararken yüzümü buruşturdum. Tam garsondan eski siparişi getirmesini isteyecektim ki elindeki tepside parıldayan iki kadehi masaya bıraktı ve biraz ileride iki bayın oturduğu bir masayı işaret etti. Takım elbiseli iki adam teşekkür etmemizi bekleyen gözlerle bize bakıyordu. Yüzümde hafif bir gülümseme kadehi havaya kaldırarak başımı hafifçe yana eğdim. Bunu yaparken bir yandan da masaya gelmemeleri için dua ediyordum. Açıkçası buraya sadece eğlenmek için gelmiştim ve peşimde dolaşan kurt sürüsüyle muhatap olmak istemiyordum.

Ben kadehi yudumlayıp garsona shotları getirmesini söylerken Anna’nın cebinden çıkardığı yüzlüğü garsona tutuşturma çabasında olduğunu gördüm. “Ne yapıyorsun sen?” Biraz şaşkınlık biraz da alaycı bir tavırla sormuştum bunu. Anna hızlı adımlarla bara dönen garsona bakarak gülümsedi ve '“Sadece biraz eğleniyorum.” Dedi. Tam o sırada tüm ışıklar karardı. O göz alıcı ışıklar gittiği için şükretmem mi gerekiyor ,yoksa Anna’nın ne karıştırdığını bilmediğim için şüphelenmem mi gerekiyor karar veremeden iki saniye önce yanımda oturan Anna, ışıklarla beraber sahnede belirdi. Yanımda sırıtarak duran garsona bakarak “Vov, bu kıza ne içirdiysen aynısından ben de istiyorum.” Dedim. Genç çocuk abartılı bir şekilde sırıttı ve hazır olan siparişleri almak üzere bara yöneldi. Anna giydiği daracık kırmızı elbise ve sahnede yaptığı seksi hareketlerle son derece can alıcı duruyordu. Sesi de en az elbisesi kadar güzeldi fakat bu şarkı ve bu hareketlerden sonra izleyicilerin sesine pek dikkat ettiğini sanmıyordum. Köşede Anna’yı ağzı bir karış açık izleyen bir düzine erkeğe bakarsak Bon Jovi’den Beyonce’a hızlı bir geçiş yapmıştık sanırım. Kendi kendime gülümsedim ve Anna’ya oturduğum yerden kadehimi kaldırarak katıldım.


Şarkıyı bitirip nefes nefese locaya gelen Anna’ya gülümseyerek tequila shot’lardan bir tanesini uzattım. Elimdekinin ne olduğuna bile bakmadan hızlıca bardağı kavradı ve dikti. Avucumda duran tuzu sonradan fark etmesi onun için acı bir deneyim olmuştu. Yüzünü buruşturarak küçük kâsedeki limona uzandı. “Harikaydın canım.” Ya bunu fazlasıyla yapmacık söylediğimden ya da hala tequila’nın etkisinde olduğundan gülümsemeye bile gerek duymadan sadece teşekkür etti. Ama gerçekten güzel bir performans izlemiştik, her açıdan. Bu performansı fark eden tek kişinin ben olmadığımı içki ısmarlayan adamların yavaşça bize doğru hamle yapmakta olduklarını görünce fark ettim. Birkaç saniye Anna’nın kendine gelmesini bekledikten sonra gelmekte olan adamları garip kaş göz hareketleriyle çaktırmadan ona göstermeye çalıştım. Tanrı’ya şükür ki adamlar masaya gelmeden onları fark etmiş ve kendine biraz da olsa çeki düzen verebilmişti. Gelmekte olan adamları göz ardı ederek yavaşça Anna’nın kulağına eğildim. “Bu centilmenleri başımıza sen sardın, uzaklaştıran da sen olacaksın canım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Brianna Wentworth
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Brianna Wentworth


Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 10/07/11
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Geri: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimeSalı Ağus. 09, 2011 5:40 am

Büyük bir cesaret ile elime aldığım mikrofonla sahnenin ortasındayım. Karanlık bir gecenin ortasında beliren ve göz alıcı bir şekilde parlayan yıldız gibiydim adeta. Son derece ilgi çekici bedenim şarkının ritimlerine göre kıvrılıyor adeta süzülüyordu. Kendimi müziğin ritmine bırakmıştım ve beni alıp götürmüştü adeta. Vücuduma oturan ve vücut hatlarımı son derece belli eden elbisem ise yaptığım figürler karşısında çekiciliğini arttırıyordu. Beden dilini ve mimiklerini kullanarak görüntüyü zenginleştiriyordum. Müziğe göre yaptığım hareketler son derece can alıcıydı. Tavana monte edilmiş olan ışıklandırmalar ise gözümü alıyordu, ama anlaşılan sadece benim gözümü alıyordu. Etrafımda insanlar büyük çaplı bir çember oluşturmuşlardı şarkının ritmine göre alkışla bana eşlik ediyorlardı bu durum gerçekten hoşuma gitmişti. Köşede duran bir grup erkek ise gözlerini kırpmadan beni izliyorlardı. Bu durum alışık olmadığım bir şey değildi ancak bu tip durumlarla karşılaşmak hoşuma gidiyordu. Kalabalığın arasında gözlerim Raven'ı arıyordu. Daha 5 dakika olmamıştı sahneden ineli. Onu o uzun sapsarı saçlarıyla ve yaptığı abartılı makyajla görmek pek zor olmamıştı. Kadehini bana doğrultup yüzünde hafif bir gülümsemeyle bakıyordu, karşılık olarak göz kırparak yetindim. Daha şarkıların ortalarında olmama rağmen etraf sanki büyülenmişti. Herkes gözlerini benim üzerimden gezdiriyordu. Raven'ın gülümsemeleri ise bana moral veriyordu. Şarkım bittiğinde ise çevremde oluşan çemberden sıyrılıp masanın yanına geçtim. Yorulmuştum ve baya susamıştım önüme sunulan içkiyi tereddüt etmeden diktim, içimdeki yanma hissiyle yüzümü buruştururken tuzu atladığım aklıma gelmişti. Küçük tabak üzerinde duran limon ise dudaklarım arasında yerini bulmuştu. Buruşturduğum suratım normal halini alınca Raven söze başladı. ''Harikaydın canım'' dedi. Bu durumda şaşırmıştım gerçekten ama bunu yargılayacak durumda değildim ve tatlı bir gülümseme ile teşekkür ettim. Masaya ısmarlanan içkiler, masanın boş kalmasına izin vermiyordu adeta. Ruj izleri ile lekelenmiş günah kokan kadehlerimiz giderken aynı hızla yenileri geliyordu. Raven kaşları ile bana bir şeyler işaret etmeye çalışıyordu ancak daha anlamış değildim ki masaya doğru gelen adamları görünce kendimi toparladım. Yüzümde küstah bir gülümsemeyle içkimi yudumlamaya devam ederken kulağımda beliren ses ile irkildim. “Bu centilmenleri başımıza sen sardın, uzaklaştıran da sen olacaksın canım.” dedi Raven. Yapmadığım şey değildi ama biraz eğlenmekten kimsenin canı yanmazdı. Masada yerlerini alan 5 çocuk ve biz eğlenceye kaldığı yerden devam ediyorduk. Hepsi kendini tanıttı seçip beğenip almamızı öneriyorlardı sanki bize. Kadehlerimizin boşaldığını fark etmiştim ki boş kadehi hafifçe kaldırmam garsona beş kadeh içki ısmarlanmasına neden oldu. Raven'a imalı bir bakış atarak çocuklarla konuşmaya başladık. Çoğu üniversiteliydi, daha çok üniversite hakkında konuşmaya çalışıyordum aksi takdirde kafaları iyi olan bu adamlar yatak odalarını anlatmaya başlayacaklardı. Dışarıdan bakıldığında garip durduğumuzun farkındaydım, on dakika içinde sahnede harikalar yaratan iki kız ve etrafında ağızlarının içine düşecek durumda olan beş erkek. Evet fazlasıyla garipti. Bir garip olay ise gelen adamların hepsinin takım elbiseli olmasıydı. Bir tanesinin kravatını boynundan alıp dans etmeye başlamıştım etrafımda dönen şaşırtıcı bakışlara aldırmadan devam ediyordum. Kravatı kimi zaman sallıyor, kimi zaman adamların vücutlarında dolaştırıyor kimi zaman ise kendi vücudumda dolaştırıyordum. Bir tanesinin boynuna attığım kravat ile dans etmeye başlamıştım. Karşımda ki ise heyecandan olsa gerek hiç bir şey yapmıyor vücudunu sağa sola sallamakla yetiniyordu. Arkamı dönüp tüm hızıyla dansıma devam ederken etrafımdaki gözler üzerimde geziniyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Hamilton
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Raven Hamilton


Mesaj Sayısı : 59
Kayıt tarihi : 25/06/11
Nerden : Kuzey Ren-Vestfalya

Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Empty
MesajKonu: Geri: Müzik Tadında Çıkar İlişkisi   Müzik Tadında Çıkar İlişkisi Icon_minitimeCuma Ağus. 12, 2011 8:46 am

Birkaç dakika içinde adamları masadan uzaklaştırmasını beklerken şimdi birinin karşısına geçmiş kucak dansı yapıyordu! Sarhoşluğun sınırlarını aştığını düşünmeye başlamıştım. Hâlbuki birkaç içkiden fazlasını içmesine de izin vermemiştim. Eliyle garsona içki işareti yaptı. İçmeden bu haldeyse içtikten sonra olacakları tahmin bile edemiyordum. Oturduğum yerden hızla kalktım ve garsonun peşinden koştum. Ne kadar içki isterse istesin ona asla içki götürmeyeceğine dair aşırı baskı yapıp garsondan söz aldıktan sonra masaya geri döndüm. Birkaç dakika daha Anna’nın kucak dansına katlandıktan sonra kendime sert bir içki söyledim ve çocukları incelemeye koyuldum. Hepsi kendinden son derece emin bir tavırla Anna’yı izliyorlardı. Yalnızca içlerinden bir tanesiyle bir anlık için göz göze geldim ve bakışlarımı hemen uzaklaştırdım. Çocuğun delici bakışları birkaç dakika beni süzdükten sonra içkisine kaydı. Rahatlamış bir biçimde içkimi yudumlarken bakışların tekrar üzerimde gezindiğini hissettim. Sanırım benim dikkat çekmek için kucak dansı yapmama gerek yoktu…

Çocuğun bakışlarına aldırış etmeden ayağa kalktım ve Anna’yı kolundan tutarak tuvalete sürükledim. Yol boyunca kahkahalar atarak ve iç geçirerek kendi kendine eğlendi. Kolunu yavaşça bırakarak onu lavaboya yasladım ve musluğu açtım. Yüzüne fışkırttığım su biraz olsun onu kendine getirmişe benziyordu. Gözlerini sıkıca açıp kapattı ve derin bir nefes aldı. Şu haliyle bu kadar sevimli görünmüyor olsaydı biraz önce yaptıkları için çoktan onu boğabilirdim. Yine de birkaç uyarı yapmaktan çekinmedim elbette. Her ne kadar o sürekli kendinde olduğunu söylüyor ve birazcık eğlenceden bir zarar gelmeyeceğini düşünüyor olsa da ben bir türlü ona güvenemiyordum. Makyajımı tazeleyip aynada kendime son bir bakış attım. “İçeride daha fazla yaramazlık yapmak yok, tamam mı?” Uslu bir çocuk gibi başını sallasa da arkamdan o şeytani sırıtışının yüzüne yayıldığını tahmin edebiliyordum. Ama bu gerçekten son uyarımdı. Herhangi bir sapkınlık daha yapacak olursa ardıma bakmadan onu orda tek başına bırakır, çeker giderdim. Çocuklardan Anna’yı onlardan birkaç saniyeliğine bile olsa çaldığım için özür diledim. Yapmacık gülüşler altında hepsi önemli olmadığını ve daha gecenin uzun olduğunu söylerken Anna’ya sert bir bakış attım. Gece ikimiz için o kadar uzun sürmeyecekti. Fonda çalan şarkı kulağıma çalındığında bir karaoke barda olduğumuzu tekrardan hatırlayabildim. Mikrofonu kapmak üzere ayağa kalktım ve içimde garip bir şüpheyle Anna’yı çocukların yanında yalnız bıraktım.

“Cause baby you’re a firework, come on show them what you’re worth!” Cümleyi elimden geldiğince vurgulayarak ve Anna’ya bakarak söylemiştim. Şarkı söylüyor olmama rağmen her fırsatta dönüp onu kontrol etmeyi de ihmal etmiyordum. Yüzüne yayılan gülümsemenin ardından bana imalı bir bakış attı ve çocuklarla ilgilenmeye geri döndü. Ah, Tanrım! Bir an önce şarkıyı bitirip eve gitmeyi planlıyordum. Şarkının ses tonuma pek uymadığı yetmiyormuş gibi inişleri ve çıkışları da Anna’yı kontrol etmekten doğru düzgün yapamıyordum. Birkaç dakika sonra Anna’yı çocuklarla baş başa bırakıp şarkıya odaklanmaya karar verdim. İşte tam o an geçek bir firework olmuştum. Dinleyicilerin coşkulu alkışları arasında masaya doğru yürürken gözlerim Anna’yı aradı. Masaya bir iki adım kalmıştı fakat ben hala onun o parıldayan gözlerini göremiyordum. Görebildiğim tek şey, bana tüylerimin ürpermesine sebep olacak şekilde bakan bir iki çocuk ve yüzü görünmeyen karanlık bir adamdı. Çok geçmeden yüzü görünmeyen karanlık çocuğun yüzünün görülmeme sebebinin Anna’nın onu kapatması olduğunu fark ettim. Çocuğun bir eli Anna’nın saçlarında usulca dolanırken diğer eli de kalçasından tutuyordu. Evet, Anna biraz önce kucak dansı yaptığı çocuğun kucağında oturmuş onunla yiyişiyordu! İşler gerçekten çığırından çıkmaya başlamıştı ve daha fazlasına katlanabileceğimi sanmıyordum. Son derece sinirli ve yüksek bir ses tonuyla Anna’ya seslendim. “Anna! Ne yaptığının farkında mısın sen?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Müzik Tadında Çıkar İlişkisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Vanilya Tadında Bir Perşembe Akşamı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Diğer Yerler & Mekanlar-
Buraya geçin: