| | Aksiliklerden nefret ederim. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Bonnie Hadwyn NY Halkı
Mesaj Sayısı : 775 Kayıt tarihi : 29/08/10 Gerçek Yaşı : 28 Nerden : NY
| Konu: Aksiliklerden nefret ederim. Paz Ocak 30, 2011 10:12 am | |
| Elinde tuttuğu elbisesini asistan kızlardan birinin eline tutuşturdu. Odasına baktı, etrafta ona benzeyen 7 kız daha vardı. Hepsi elbiselerini giymiş, saçlarını yaptırmış hazır olarak bekliyordu. Etraf fazlasıyla dağılmıştı ve yürümek için yer bulamıyordu. Yüksek topuklu ayakkabılarını çıkarıp eline aldı ve yerde duran kıyafetlerin üstüne basarak geçti. Kapının önünde ayakkabılarını tekrar giydi ve önündeki insan sürüsüne dönerek "Haydi toplanın artık, çıkmalıyız." diye bağırdı. Biraz fazla heyecanlıydı, sabahtan beri fazla konuşmadığı için sesi çatallı çıkmıştı. Boğazını hafifçe öksürerek temizledi. Eline telefonunu da alıp aşağı indi. Limuzine bindi ve arkasındakiler ona katılmasını bekledi. Yaklaşık 10 kişi daha geldikten sonra kapılar kapandı ve araba hareket etti. Birbirine fısıldayan kızlar onu sinir etmeye başlamıştı. Heyecanlı olduğu kadar gergindi. Şöföre "Önce Celestine'i alacağız." diye seslendi. Sonrada rahatlamak için yarım kadeh viskiyi bir dikişte bitirdi. Sabahtan beri aralıklarla beraber bir şişe şarap bitirmişti sanırım, gerçi hala iyiydi, içkiye dayanıklı bir bünyesi vardı. Telefonuna yöneldi, sabahtan beri farklı ülkelerden arkadaşları mesaj yollamıştı fakat hiçbirine bakıp cevaplamamıştı. Araba trafikte sıkışmıştı ve yapacak daha iyi bir işi yoktu. Sırayla mesajların kimden geldiğine baktı, önem sırasına göre açtı, okudu ve cevapladı. Sonunda Celestine'in evine vardıklarında tüm mesajları bitirmişti. Kız, elinde eşyalarıyla arabaya daldı, o da henüz hazırlanamamıştı ve trafik yüzünden geç kalıyorlardı. Bonnie, Celestine'e uzaktan bir öpücük attı. Yanına gidemiyordu çünkü limuzinde adım atacak yer yoktu. Kiss&Fly'a vardıklarında içine az olsa da bir rahatlık gelmişti. İnsanlar yavaş yavaş mekanı dolduruyordu, bunu görmek onu biraz daha neşelendirdi. Hemen hazırlanacakları odaya doğru koşturdular. Bonnie çabucak giyindi ve çıkıp diğerlerinin durumuna baktı. Her şey hazır gibiydi, problem yoktu. Onun yerine geçecek kızlardan biri hızla ona doğru yaklaşıyordu ve takılıp ayaklarının dibine yığıldı. Kız ayağa kalktığında elbisenin yırtılmış olduğunu gördüler ve yedek bir elbise yoktu! Her şey düzgün giderken son dakika da mahvolmuştu. Bonnie tiz bir çığlık koyverdi. Sinirden kudurmuştu, zaten gergindi ve tamamen çileden çıkmıştı. Giyinmekte olan Celestine sesini duyunca ağzında ne oluyor dermiş gibi bir şeyler gevelemeye başladı. Bonnie'nin gözleri dolmuştu. Bu 18. yaş partisiydi, her şey mükemmel bir şekilde ayarlanmıştı ve hazırlanmıştı. Şimdi ise salak bir kız yüzünden bozuluyordu! Celestine yanına gelmiş sakin olması hakkında bir şeyler söylüyordu ama Bonnie onu duymuyordu. Asistanlardan biri de yanına geldi, diğerleri kızla ilgileniyordu. Delirmemek için ayağa kalktı ve odada yukarı aşağı yürümeye başladı. Ani bir hareketle Celestine'e döndü. "Parti iptal." | |
| | | Celestine Trussoni Cornell | I. Sınıf
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Geri: Aksiliklerden nefret ederim. Paz Ocak 30, 2011 11:49 am | |
| Çatı katından evin her bir minik girintisine yayılan çığlık neler olduğuna dair minik bir ipucunu içinde bulunduruyordu. “Elbisem!” Celestine kesinlikle ama kesinlikle çok kızgındı. Merdivenlerden yukarı koşturan evin sadık hizmetçisi Griselda neyle karşılaşabileceğini düşünüp korkarak genç kızın kapısını hafifçe tıklattı ve içeri girdi. Tam da aklına gelen şey olmuştu işte. Genç kız beyaz elbisenin üzerinde az çok belli olan kırmızı lekeleri gösterdi ve ağlamaklı/kızgın bir sesle konuşmaya başladı. Aslında bağırıyordu ama kendisi bunu yaptığını kabul etmeyi istemezdi. “Şarap! Üzerine iki damla kırmızı şarap döküldü.” Griselda yüzünde şaşkın bir ifadeyle kahverengi saçlarını dağınık bir topuz yapmış olan kızın yanına yaklaştı. “Belli olmuyorlar.” Sesinde baskın olan Rus aksanı Celestine’i normalde güldürürdü, ancak şu anda fazlasıyla sinirliydi ve düşündüğü tek şey bu elbise yerine ne giyebileceğiydi. “Ama lekeler orada işte. Diğerleri göremez belki ama ben orada olduklarını biliyorum ve bu, beni rahatsız ediyor.” Sesi şımarık bir çocuk sesiyle neredeyse aynıydı. Griselda hafifçe kıkırdadı, kızın öfkeyle parlayan bakışlarına denk geldiğinde sustu. “Neden yedek elbiseni giymiyorsun?” Kız bir an yüzünde bomboş bir ifadeyle baktı. “Ama o zaman melek olamam ki!” Sesindeki sıkıntı Griselda’nın mavi gözlerini devirmesine yetti. “Siyah sana daha çok yakışıyor. Hem favorim o elbise.” Celestine işaret parmaklarıyla şakaklarına masaj yapmaya başladı. Düşünürken hep bu hareketi yapardı. “Tamam.” Eliyle Griselda’ya çıkabilirsin tarzı bir hareket yaptı ve ahşap dolabın kapısını hızla açtı, bir yandan beyaz elbiseyi üzerinden çıkarmakla meşguldü.
Telefonunun titremesini hissettiği anda donakaldı. Daha hazır bile değildi ve Bonnie çoktan kapı, onu beklemekle meşguldü. “Lanet olsun!” diye haykırdı sesinin çıkabildiği en yüksek tonda. Üzerine hızla bir eşofman altı ve t-shirt geçirdi, elbise çantasını eline aldı, ayakkabılarını giydi, maskeyi boynuna doladı, siyah çantanın içine dantel eldivenleri attı ve merdivenlerden düşmeden inebilmek için korkuluklara tutunarak giriş kapısına ulaştı, limuzinin kapısını hızla açtı ve içerdekilere bakmadan boş görünen ilk yere attı kendini. Gözleri Bonnie benzeri kızlar arasında dolaştı ve taklit edilemeyecek gerçekle karşılaştığı anda yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı; neredeyse ilk kez bu kadar heyecanlı ve gergindi güzel sarışın. Sakin ol dedi dudak hareketleriyle ve başını arkasına yaslayarak partinin kusursuz olması için dua etmeye başladı.
xxx
Çığlık, kulağına fazlasıyla şiddetli bir biçimde ulaştı, kafasını kaldırdı ve neler olduğunu anlamak için çevreye bakındı. Bonnie kopyalarından biri elbisesini yırtmıştı. “Oh tanrım!” dedi nefeslerini arasında, bu, tam bir trajediydi. “Parti iptal.” Beklediği tepki de aynen buydu. Yarı çıplak bedeni, şokla açılmış dudakları ve ayakkabının tekini çıkarmış olması nedeniyle sakar görünen adımlarıyla Bonnie’ye ulaştı. Sakin ol tatlım demenin bir şeyleri rahatlatmayacağını biliyordu ancak başka ne denilebilirdi ki? Gözlerini kısarak ve dudaklarını büzerek yerdeki kıza göz attı. Öfkesinin hedefe ulaştığını gördüğünde derin bir nefes aldı ve narin kollarıyla arkadaşının saçlarından kaçan bir tutamı düzeltti. Elleri kızın omuzlarına indi ve rahatlatıcı bir şekilde masaj yapmaya başladı. “Partiyi iptal edemezsin. İnsanlar bugün için uzun süredir hazırlanıyor. Hele de sen.” Demek üzere olduğu şey üzerine Bonnie’nin vereceği tepki ödünü patlatıyordu ama yine de söyledi. “Hem 7 tane Bonniecik olsa ne olur sanki? İnsanlar farkına varmazlar bile.” Gözlerini kapattı ve Bonnie’nin kesin bir cevaba hazırlanmasını bekledi çaresizce. | |
| | | Bonnie Hadwyn NY Halkı
Mesaj Sayısı : 775 Kayıt tarihi : 29/08/10 Gerçek Yaşı : 28 Nerden : NY
| Konu: Geri: Aksiliklerden nefret ederim. Paz Ocak 30, 2011 12:08 pm | |
| “Partiyi iptal edemezsin. İnsanlar bugün için uzun süredir hazırlanıyor. Hele de sen.”
Evet, haklıydı ve bu kadar hazırlıkla hiçbir şey eksik olmamalıydı. İnsanların beklentileri büyüktü ve hayal kırıklığına uğramamaları gerekiyordu. Omuzlarındaki eller onu biraz olsun rahatlatmıştı. “Hem 7 tane Bonniecik olsa ne olur sanki? İnsanlar farkına varmazlar bile.” Ne? Ah, Celestine tek bir cümlesiyle tüm gerginliğini geri getirmişti. Hiçbir şey eksik olmamalıydı, olamazdı. Sinirli bir suratla kıza baktı. Kızın gözleri dolmuş gibiydi ama şu an hüngür hüngür ağlasa Bonnie'nin umurunda olmazdı. "İmkansız." dedi, sesi kendinden emin çıkmıştı. "İmkansız olduğunu sende biliyorsun." Kızın rahatlatıcı ellerinin arasından sıyrıldı ve yere düşenin yanına doğru yürümeye başladı. Başıyla ayağa kalk diye işaret etti. Kız başını öne eğerek ayağa kalktı. Rimeli hafifçe akmıştı ve yanakları kıpkırmızıydı. Bonnie elbisenin yırtılan kısmına baktı, yırtık çok büyük değildi. Sanırım o kalabalıkta görünmezdi ama görünmese bile Bonnie rahat olamazdı. Bir eksiklik olduğu için kendini yer dururdu.
Asistanlardan birini yanına çağırdı ve "Elbiseyi mutlaka hallet, yoksa şirketten kovulursun." dedi. Yanında bulunan kızları çağırdığı şirketin sahibi onu seviyordu ve Bonnie'nin tek telefonuyla işine son verilebileceğini kızda biliyordu. Hızlıca başını salladı, bir çantaya doğru yöneldi. Bonnie onun elinde birkaç iplik falan görür gibi oldu ama aniden dönüp Celestine'e doğru baktı. Buradaki tek eksik 7. Bonnie değildi, Desire da yoktu! Sinirle telefonuna doğru yöneldi, neredeyse herkes burdaydı ama o yoktu! Rehberde Desire adını bulup arama tuşuna bastı. Tek çalıştan sonra kız telefonu açmıştı. “Hangi cehennemdesin? Tanrım Dee herkes burada. Senin dışında!” diye söylendi. “Bekle biraz, beş dakikaya oradayım Bonibon…” Telefonu kapattığında kızın elbiseyi düzelttiğini farketti, diğer Bonnie'leri dans pistine doğru kışkışladı ve Celestine'in yanına geçip oturdu. | |
| | | Desire Belcourt Yale | I. Sınıf
Mesaj Sayısı : 315 Kayıt tarihi : 06/09/10 Nerden : Empire State Of Mind
| Konu: Geri: Aksiliklerden nefret ederim. Paz Ocak 30, 2011 12:27 pm | |
| “Biliyor musun Dee? Bence diğeri sana daha çok yakıştı.”
Aslında biliyordu. Üzerine geçirdiği beyaz elbise o kadarda sinmemişti içine zaten. Durum böyle olsa bile Desire, melek olmayı kafasına koymuştu. “Partide yeterince şeytan olacaktır.” sözleriyle açıklamıştı bu durumu Bonnie’ye, arkadaşı yüzünü ekşitip “Melek olacağına inanmıyorum, yaramazlık yapacağımızı umuyordum.” diye homurdandığında… Jessamine, yirmi dört yaşını henüz doldurmuş üvey cicişi, elbisesini çekiştirirken derin bir nefes verdi. Tam kıza ne yaptığını soracaktı ki, Jessi’nin hoşnutsuz bakışlarıyla karşılaştı; “Sorun şu ki fazla kısa, en azından bir melek bu kadar bacak şov yapmamalı, yani bence...” Olabilir dercesine omuz silkti Dee, daha sonra aynaya geri döndü. Jessamine’in zevzekliklerine bayılıyordu. Kendisi kıyafet giyinmeden sokağa dökülebilirken iş üvey evladına geldiğinde tam bir namus polisi kesilirdi. Elbiseniz fazla kısa bayan, benimle geliyorsunuz. İç yakıcı kumaş yırtılması sesi ile kendine geldi. Tanrım, Tanrım, Tanrım! Yalnızca Jessi “körpe” Belcourt bir elbiseyi çekerek uzatabileceğini düşünürdü. Ve yalnızca o yine bir elbiseyi çekiştirerek parçalayabilirdi. Aynadan yansıyan derin yırtmacı görünce Desire’in yüzü kızardı. Utançtan değil, sinirden…“Üzgünüm Dee. Sanırım diğerini giyineceksin, öyle değil mi?” O kıyafetle kendimi cenazeye gidiyormuşum gibi hissediyorum diye düşündü fakat bu düşüncesini dile getirmedi. Çünkü Jessi’nin takdir eden bakışlarını göz ardı etmek oldukça yürek isteyen bir işti, bu sebeple yalnızca “Bu diğerinden daha kısa, yırtmayacak mısın?” diyerek kıkırdamakla yetindi. Üzerindeki siyah dantelli ve "uzun kollu" kumaş parçacığının aynadaki yansımasına bakarken hafif bir hayal kırıklığı içindeydi, beyaz olanı herşeye rağmen daha çok sevmişti ve bu elbise fazlasıyla kamufle ediciydi, partiye katılacak olanların yüzde sekseni falan böyle görünecekti büyük ihtimalle. Faklı olma hayalleri suya düşüyordu. Şlap, şlap. Ayrıca hem o hem de Celestine partiye beyazlar içinde giriş yapmaya karar vermişti. Bastırılmış isyanına cevap olarak Jessamine’in şen kahkahasını aldığındaysa hafif bir şaşkınlık yaşadı. Abisi Julien burada olsaydı onların bu iki yakın arkadaş hallerini gördüğünde saatlerce geçmeyecek bir gülme krizine girerdi.
Telefonda Bonnie Hadwyn’in telaşlı sesi yankılandı. “Hangi cehennemdesin? Tanrım Dee herkes burada. Senin dışında!” Skyler bile mi demek istedi ama zalim hayat esprilerini bu konudan uzak tutması gerektiğini Bonnie aracılığıyla kibar bir şekilde ona öğütlemişti. “Bekle biraz, beş dakikaya oradayım Bonibon…”
İçeri girdiğinde ani bir bunalma hissine kapıldı. Işıklar, kahkahalar, Bonnieler… İçip birbirleriyle kaynaşan gençlerin siluetlerinin kimliklerini ayırmaya çabalamak bile başına ağrılar sokan bir işti. Aceleyle Bonnie'nin hazırlandığı odaya çıktı. Celestine de oradaydı. “Gelmeyeceksin sandık Desire!” diye atladı iki kız üzerine. Arkadaşlarına sarıldı. Buradayım ya ona bakın dedi üzerinde olmayan kıyafetini göstererek, Jessi bunu hangi akla hizmet almıştı sahi? Celestine'in de siyah giyindiğini görünce kaşları kalktı. Aksilik yaşayan yanlızca Dee olamazdı. Ortalığa şöyle bir göz attı, her şey karmaşık bir haldeydi ve oda neredeyse kullanılmaz hale gelmişti. Yerde kıyafet askıları ve poşetler darmadağındı. Anlaşılan bir şeyler Bonnie için de ters gitmişti, arkadaşının ona o şekilde bağırmasından anlamalıydı gerçi. Bu konuda hiçbir şey söylememe kararı aldı ve gülümsedi. "Yani, burada kalmıyoruz değil mi? Eğlence ne zaman başlıyor?"
| |
| | | | Aksiliklerden nefret ederim. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |