Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Sürpriz. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Sürpriz. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Sürpriz. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Sürpriz. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Sürpriz. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Sürpriz.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Meredith Keniston
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Meredith Keniston


Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 22/02/11

Sürpriz. Empty
MesajKonu: Sürpriz.   Sürpriz. Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 9:33 am

Sürpriz. 11482xSürpriz. 11517
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Meredith Keniston
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Meredith Keniston


Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 22/02/11

Sürpriz. Empty
MesajKonu: Geri: Sürpriz.   Sürpriz. Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 10:01 am

Elimdeki cep telefonuyla öylece dikiliyordum olduğum yerde. Birkaç saniye önce attığım mesaja cevap beklerken uzun bir yolculuğun verdiği yorgunluk göz kapaklarıma düşmüş ve bileğime oturmuş küçük valiz sıkıyordu parmaklarımı. Arkamdaki mağazanın soğuk, taş duvarlarına yaslanarak insanları seyretmeye koyuldum. Bazıları telaşla bir yerlere yetişmeye çalışıyor, bazıları rahat rahat yürüyor bazıları ise sevgilileriyle öpüşüp sarılıyorlardı birbirlerine. Tamamen yabancı olduğum bu ortam İngiltere'ye neredeyse hiç benzemiyordu. Cadde yapıları, mağazaları -tamam belki aynı adı taşıyan marka mağazalar vardı ama- insanları bile farklıydı. İngiliz asaletini neredeyse hiç taşımıyorlardı. Zamanla alıştığınız fakat sizi çoğunlukla sıkan rezil olmama özeni hiçbiri umursanmıyordu sanki. Tabii İngiltere öylesine baskıcı bir yer değildi ama bu kadar dağınık da değildi. En azından sıkı bir aile düzeni vardı. Burnumu hafifçe oynatarak uzaklardan bana doğru süzülen parfüm, fırın gibi kokuları içime çektim. Evet, kokusu bile farklıydı. Tamamen bambaşka bir hayata adım atmış bulunmaktaydım, şu saniyeden itibaren. Parmaklarımın altında titreyen cep telefonu beni daldığım alemlerden hızla gerçek hayata doğru sürüklerken anladım eski yaşantımın geride kaldığını. Biraz daha özgürlük, biraz daha bağımsızlık.

Bakışlarım hızla ekranda beliren yazılara kaydığında şu an ihtiyacım olan şeyi nasıl da bildiğini merak ettim Skyler'ın. Starbucks, yorgunluğunuzu atabileceğiniz ve sizi kendinize getirebilecek nadide yerlerden biri. Peki, aslında hiçbir özelliği yok evde de kendime hazır kahve yapabilirim ama havası bir ayrı. Sessiz sakin, kalabalığın içerisindesiniz fakat sizi garsonlardan başka kimse umursamıyor. Rahatsınız, başkalarını kısıtlamadığınız süreç boyunca. Adımlarımın ve benimle birlikte sürünen valizin sesi insanların birkaç dakikalık bakışlarına maruz kalmama neden olsa bile belki bir daha asla göremeyeceğim bu yüzleri umursamadan ilerledim. Bulunduğum yerden uzak olsa bile ilk köşe başında duruyordu Starbucks yazılı dev tabela. Yüzümde yapmak üzere olduğum sürprizin heyecanını belirten bir gülümseme oluşmuştu şimdi. Bir yandan da sevinçten titriyordum. Koşar adımlarla kendimi kaldırıma attığımda uzun zamandır görmediğim abimi - biyolojik olarak olmasa da kuzeniz sonuçta- görebileceğim gerçeği için için yakıyordu beni. Nefes nefese kalmış bir biçimde köşe başına vardığımda bir yandan da dua ediyordum. Lütfen, lütfen bahsettiği bu Starbucks olsun.

Nefes alışverişlerimin sesini duyuyor olsam bile gözlerimin önüne siyah bir perde düştü o an ve hatıralarım aniden canlanmaya başladı önümde. Beş yaşındaki ben ve benden her zaman daha büyük ve olgun olmuş Skyler. Evimizin bahçesinde çimenlerin üzerine yığılmıştık. İkimiz de çocukluğun vermiş olduğu hınzırlıkla dolup taşıyorduk ve benimse gözlerimde hüzünlü bir ifade vardı. Büyük ihtimalle babamı kaybetmemizden sonraydı, yoksa başka bir açıklaması olamazdı küçük şirin suratımdaki bunalım ifadesinin. O ise beni güldürmek için elinden geleni yapıyordu. Palyaçolardan nefret ederdim fakat elinde başka çare olmamış olacak ki yere düşmüş bir üzüm parçasını burnuna takarak yüzünü şekilden şekile sokuyordu. Aniden küçük olan ben gülmeye başladım ve ikimizin kahkahaları bütün sokağı doldurdu. Kendime geldiğimde amaçsızca tebessüm ettiğimi gördüğümde adımlarımı hızlandırdım.

Camların ardından kapıya arkası dönük olsa da yandan yüzü belli olan genç adama baktım. Değişmişti, acaba hâlâ bana küçük kız kardeşiymişim gibi davranır mıydı? Yoksa beni ortada mı bırakırdı? Ama hayır, Skyler öyle bir insan değildi. Yani eğer insanlara değer vermekten kaçınan birisi olduysa o bambaşkaydı tabii. Dükkana girmemle oluşan baskı çok kısa bir süre sürdü. Bana birkaç adım mesafelik uzakta duran sandalyeye doğru ilerledim. Sonunda aramızda bir nefeslik mesafe kaldığında valizimi sesli bir biçimde yere çarptım. Yine de kafasını kaldırıp bakma gereği duymamıştı. Derinden bir öksürük ve insanı güldürebileceğini düşündüğüm kalınlaştırdığım -aptalca biliyorum- sesimle konuşmaya başladım.
'' Affedersiniz bayım, bu sandalye boş mu?'' O an bakışlarını kaldırıp da bana bakma gereği duyduğunda yüzünde fazlasıyla şaşırmış bir ifade vardı. Kollarımı kocaman açarak kalkıp bana sarılmasını bekledim ve neşeli içeriyi dolduran yüksek sesli bir kahkaha attım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sürpriz.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sürpriz
» Sürpriz!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Starbucks-
Buraya geçin: