Beklenen tatil Yeha!

New York'un telaşlı hayatından uzaklaşmak için buraya uzun zamandır gelmek istiyordum. Aslında yanlız gelebilirdim ama canım hiç istemiyordu. Bu yüzden geeçenlerde Crs'e konuyu açtığımda hiç tereddütsüz kabul etti. Bunu ona uzun zaman önce söylemliydim ama sanırım düşünememiştim. Crs hep yanımda olduğu gibi yine yanımda olacaktı. Bu gün yola çıkacaktık. Uykum yoktu. Zaten yeni uyanmıştım. O yüzden hızlıca duş alıp hazırlandıktan sonra plaj çantamı ve yanıma alacağım valizimi hazırladım. Kişisel eşyalarımı da koyduktan sonra kol çantamla birlikte yanıma 3 çanta alıp aşağı indim. Bu tatil için babamın jeep'ini istemiştim. Evin cici kızına asla hayır denmediği gibi buna da hayır denmemişti. Evdeki görevliler eşyalarımı arabaya yetiştirdikten sonra teşekkür edip yola koyuldum. Bazıları evdeki görevlileri küçük görse de ben hep onlara iyi davranıyordum. Çünkü küçükken onlar benimle ilgileniyordu. Bi nevi manevi anne ve babam çalışanlardı.

Son gaz gaza basarken Crs'in evine göz açıp kapayıncaya kadar gelmiştim. Yanına araba almayacaktı. Babamın jeep'i herkese yeterdi. Ben daha arabadan inmeden o kapıda göründü. Bagaj anahtarlarını atarken sırıtıp ''Ne tatil olacak ama.'' dedim. Bir yığın valizi araba'ya yerleştirirken birşeyler mırıldanıyordu ama anlamadım. Uzun bir bekleyişten sonra bagajın kapanmasıyla Crs'in yanıma atlaması bir oldu. İşte yolculuğumuz başlamıştı. Sohbet ede ede ve tabi yolda ki erkeklere göz kırparak yaptığımız yolculuk 2 saatte sona ermişti. Yola çıktığımız da saat 11 olduğundan oraya vardığımız zaman denize girebilecektik. Eşyalarımızı önceden ayırttığımız otele yerleştirdikten sonra hemen plaja koştuk. Crs'de benim gibi plaj çantasını çoktan hazırlamıştı. Kumlara bastığım da ayaklarım da plaj ayakkabım olmasına rağmen ayaklarım yandı. Şezlonglara yeleştikten sonra büyük bir iştahla denize girmek için eşyalarını çıkaran Crs'e dönüp ''Heyy! Benim gibi bir kızın sırtına güneş kremi sürmek ister misin yakışıklı??'' derken kaşlarımı oynatarak kahkahalara boğuldum.

Ari'nin teklifi üzerine hafta sonu Long Beach'e gitmeye karar vermiştik. İkimiz içinde New York'un telaşlı hayatından kurtulmak iyi gelecekti. Bir kaç gündür yaşadığımız bütün problemleri unutup birlikte güzel bir tatil yapacaktık. Bir gece önceden hazırladığım bavullarımı kontrol ettikten sonra üzerimi giyinip, hafif bir makyaj yaptım. Güneş gözlüğümü de taktıktan sonra hazırdım. Tam Ari'ye mesaj atacakken bir korna sesi duyup evden çıktım. Çıkarken Aurélia'ya sarılıp "Görüşürüz" dedim. Ari'nin arabadan çıkmasına fırsat vermeden bavullarımı bagaja atıp yanına oturdum ve yola çıktık. Yol boyunca bağıra bağıra şarkı söyleyerek dışarıyı izledik. Ari her zamanki gibi yoldan geçen erkeklere göz kırpıyordu ve bende kendime engel olamıyordum. Kadınların doğasında vardı bu, yakışıklı erkek gördün mü göz kırpardın.

İki saatlik bir yolculuk sırasında işte o müthiş tatil yerine gelmiştik. Saat daha erken olduğu için plaja gidip eğlenebilirdik. Otele eşyalarımızı yerleştirip plaja gittik ve bulduğumuz iki şezlonga yayıldık. Ari yine gördüğü bir kaç yakışıklıya, ''Heyy! Benim gibi bir kızın sırtına güneş kremi sürmek ister misin yakışıklı?'' dedi. Çocuklarda bu durumdan gayet hoşnut görünüyordu. Bir çocuk Ari'ye gayet mutlu bir şekilde güneş kremini sürerken, başka bir çocuğun bana yaklaştığını gördüm. "Peki siz krem sürmemi ister misiniz genç bayan?" Çocuk gayet istekli görünüyordu ki maalesef bu isteğini geri çevirmek zorundaydım. Genelde böyle işlerin sonu bara hatta ardından otel odasına kadar uzanıyordu ve buna hiç gerek yoktu. "Üzgünüm, krem sürmeye ihtiyaç duymuyorum." Bunu biraz üzgün ama bir o kadarda aşağılayıcı söylemiştim ki bu çocuğu biraz (!) üzmüş gibiydi. Gerçi pek umurumda olduğu söylenemezdi. Ari'nin de işinin bittiğini gördüğümde denize girmek üzere yerimizden kalktık. Ari'nin kıkırdadığını fark ettiğimde "Benim tanıdığım Ari, o çocuğun telefon numarasını almıştır." dedim gülerek. Ari'de buna kahkahalarla cevap vermişti. Çocuğun telefon numarasını aldığı bariz bir şekilde belli oluyordu. Kahkahalarımızın ardından kendimizi Long Beach'in müthiş denizine attık.