Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Sadece, bana yalan söyleme.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 7:39 am

Sadece, bana yalan söyleme. FotoğrafreklamhalinegelirSadece, bana yalan söyleme. Hayden-christensen-0807

X.. J Aida Beaumont & A Daniel Lewis


En son A. Daniel Lewis tarafından Perş. Eyl. 09, 2010 6:53 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 8:02 am

Güneş batmadan önce, son bir kez gözlerini yakmayan suretini izliyordu. Ufuk çizgisinin ardındaki kızıllığın güzelliğine kapılmıştı. Elinde tuttuğu iki kahveyi de bankın tahta şeritlerinin üzerine yerleştirdi. Buraya gelmekle hata yaptığını söylemişti kendine bankları gördüğünde, ağrıyan beli için yaslanabileceği bir kısım bile yoktu plaj boyunca belirli aralıklarla koydukları oturaklarla. Hayıflanmayacaktı, Xanthe’i birkaç dakika içinde görecek olması rahatlamasını sağlıyordu. Gülümseyince her iki yanağında da uzun gamzeler oluşuyordu, yüzünün gerildiğini fark etti ve elini cebine daldırdı. Uzun geyik boynuzunu parmaklarının arasında gezdirirken, ucundaki anahtarın hala nerede olduğunu hatırlamıyordu. Böyle bir parçanın odasına nasıl geldiğinden emin değildi; belki de ikizinin sehpasına bıraktığı, küçük bir armağandı. Onu şaşırtan, daha çok sivri olan kısmın paraleline işlenen yazıydı, elinde tuttuğu bu cisim kendisinden oldukça yaşlıydı. Düşüncelerini kurcalarken hayatında her zaman ufak şeylerle mutlu olabildiğini görmüştü, bencil ya da umursamaz değildi. Önem verdiği kişileri yakınında tutmuştu şimdiye dek, çakışan düşüncelerden anlık gülümsemeler yaratan lütuflarla kurtulmuştu. Gurur duyabilirdi kendisiyle, büyük hataları yoktu.

Havanın gitgide kararıyor olması zamanın kısıtlı olması anlamına geriyordu, Güneş’ine elveda diyecekti. Sırtının eğik duruyor oluşu daha çok yorulmasına etken olan bir nedendi, dik durmaya çalıştı ve ellerini birbirlerine kenetleyip yukarıya doğru kaldırdı. Parmaklarından gelen çıtırtılar ardından omuzlarının iyice uyuştuğunu fark etti. Karıncalanmaya başlamışlardı ve canı diğer kısımlara göre daha az yanıyordu. İki gündür uyuyamıyor ve kendisini kahveyle tatmin ederek sabahlıyordu. Durgundu ve hareket etmekten çekiniyordu, burada buluşmalarını onaylamasını sadece denizin paralelinde uzanma düşüncesi sağlamıştı. Eylül ayının düşündüğünden daha hızlı gelmiş olması tatilin bittiği anlamına gelmezdi, iyi bir vakit geçirebilirlerdi. Konuşmak için bu mevsim daha uygundu hem, belki bir şekilde onun karşısında düşüncelerini saklamadan durabilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
X. J. Aida Beaumont
Model & Tasarımcı
 Model & Tasarımcı
X. J. Aida Beaumont


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 8:55 am

Onu görebilmek için sabırsızlanıyordu. Gözlerindeki parıltıyı görmeyeli iki gün olmuştu. Hasretti dudaklarına. Güneşin ufukta kaybolmakta olduğu saatlerdi. Arabayla gelmemişti bilerek. Yürümek istiyordu. Yüzüne vuran hafif rüzgarın etkisiyle gözlerini kapattı. Kumlar soğumuştu. Çıplak ayakları neredeyse üşüyordu. Telefonunu incelemeye başladı. Hala cevap yoktu Pixie'den, kızmış olmalıydı. İnsanları birbirine düşürmek için böyle ucuz oyunlar oynamazdı Xanthe hiçbir zaman. Kızmıştı bu yüzden. O da adım atmıyordu. Ruby ile ilgili ciddi sorunları vardı zaten. Dan.e sahip olmaya çalışması onu deli ediyordu. Ve belki de tadında olması için arkadaşlıkları burada bitmeliydi. Geçmişteki kadar eğlenceli değildi artık.

Bankta oturmakta olan sevgilisine yaklaştı. Gözleri kendisine çevrilmişti. Zaten gizlice ortaya çıkmak gibi bir çabası yoktu da. Kahveyi eline aldı ve banka oturdu. Yanaştı Daniel'a. Nasıl tepki vereceğini bilemiyordu. Bu durumlarda bazen rahatsız olabiliyordu. Yüz ifadesine bakmak için omzuna yaslı başını kaldırdı. Her şey yolunda görünüyordu. Dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu ardından da başını yeniden omzuna yaslayarak.

-Nasılsın aşkım?

diye sordu. Konuşmayışını anlayamıyordu. Sanki yabancı gibilerdi bir süre için. Suskun ve sessiz. Birlikte olduklarını işaret eden tek görüntü, Xanthe'in genç adamın omzuna yaslamış olduğu başıydı. Dalgaların yavaşça kıyıya vurup, ardında bıraktığı köpüklere bakakaldı. Güneş kaybolmuştu. Mavi ile turuncunun hoş karışımına bırakmıştı yerini. Sessizdi burası geceleri. Genelde insanlar plaj partileri yoksa sabah gelirlerdi buraya. O yüzden ıssızdı bu saatlerde. İki insanın konuşabilmesi için uygun. Bir kez daha baktı cep telefonuna, yine kimseden mesaj yok. Çıkmazda hissediyordu kendini, belki de hiç söylememeliydi. Ama ardına bırakamazdı. Gözlerini kıstı ve hafifçe inledi. Nefes alıp verişi hafifliyordu.

Hala beklendik sözcükleri duyamayışı üzüyordu onu. Bu sefer konu Dan. idi evet. Hiçbir zaman seni seviyorum diyememişti Xanthe'e... Belki de sadece anlık bir ilişkiydi. Yarını olmayan. Yalnız kaldıkları hiçbir anda duyamamıştı o sözcükleri. Aaron ile Athena'ya hayrandı o açıdan. Birbirlerine seni seviyorum demekten çekinmiyorlardı. Dan. ile ikisi arasında daima bir mesafe vardı. Dan.i kapalı kutusundan çıkarmak ve onun gizemini çözebilmek için yanıp tutuşuyordu Xanthe. Kalbini kendisine açabilmesini istiyordu. Maskeyle dolaşmamalıydı. En azından onun aşkının da karşılığı olduğunu bilmeliydi Xanthe. Dan. ona bunu söylemeliydi. Gereksiz kadın kuruntuları değildi bunlar. Aşık bir kadının ufak istekleriydi. Her koşul altında sevecekti onu evet, ama karşılık bulamıyorsa da aptal durumuna düşmeden bu ilişkiyi bitirmek en isabetli karar olurdu.

Kısa bir sessizlikte birbirini kovalayan o kadar çok düşünce, o kadar çok düş vardı ki... Zamanın durduğunu bile düşünüyordu. Saatine baktı. Sorduğu sorunun üzerinden sadece bir dakika geçmişti. O da düşünüyor olmalıydı. Aksi takdirde yanıtsız bırakmazdı onu. Başını kaldırmadı. Kahveyi tutan ellerinin yeterince ısındığını fark etti ve yanına koydu bardağı. Soğumasını bekleyecekti.


En son X. J. Aida Beaumont tarafından C.tesi Eyl. 04, 2010 7:17 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 9:28 am

Kendisine yaklaşan bedeni geç fark edebilmişti, yanına geçmeden önce herhangi bir tepki veremedi. Gözlerini zorlukla açık tutuyordu, kaybolan güneşe şükrediyordu. Bakışlarını fark edemezdi Xanthe, her an uykuya yenik düşebilirdi. Onu görmüş olmak bile dinçleşmesini sağlayamamıştı, dudaklarını hissettiğinde karşılık veremedi. Omzuna yaslandıktan sonra ne bir cevap bulabiliyordu ne de özür dileyebiliyordu, mühürlenen dili sessizliği yenik düşmüştü. İçine çektiği her nefes kokusuna bürünmüştü, yüzündeki tebessümün neden kaybolduğuna anlam veremedi. Mutluydu, belli etmeliydi. Neşesini soruna karşılık olarak güzel bir kelimeyle ona gösterebilirdi. Bir anda değişen duygularına hâkim olamıyordu, boynunu dikleştirdi ve ağır bir hareketle ona sarılmayı seçti. Şu an, kendisini tasvir edebilecek bir kelime varsa, ağırkanlıydı. Bedenini saran kollarından rahatsız olmamasını diliyordu, iyi olduğunu belirterek kaçamak bir cevap verebilirdi. Parantez içlerine sığınmasını istemediğinden emindi, üç noktalarla sürdürülmeliydi. Genizden gelen sesiyle “Suskun.” diye mırıldandı ve dudaklarını yüzünün en yakın kısmına, şakaklarına, yasladı. Yanındayken konuşmaktan korkuyordu, iyi yapabildiği bir şey değildi bu. Ona karşı dürüst olmak istiyordu, bundan şüphe etmesi korkularından birisiydi. Yalnızken, iyice geriliyordu ve soğuk davranmaya başlıyordu Daniel. Anlık hareketleriyle kurtulabiliyordu bazı tartışmalardan, değişimin geldiğini hissedebiliyordu şimdi. Yüzünü kendisinden gizleyen Xanthe’in ifadesini çözemiyordu, latte aromasıyla kaplanmış nefesini saçlarına üfledi. Fazla ileri gitmediğini umuyordu, bu konuda korkağın tekiydi; kelimeler diline yansımıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
X. J. Aida Beaumont
Model & Tasarımcı
 Model & Tasarımcı
X. J. Aida Beaumont


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeC.tesi Eyl. 04, 2010 8:46 am

Kollarını kendisine ilişmiş olan bedene sarmıştı Daniel. Xanthe'in üşümüş olan kolları nispeten ısınmıştı. Almak istediği cevap daha farklıydı söylenenden. Fazlasıyla kestirmeydi. Hiçbir duyguyu belli etmeksizin mırıldanılmış bir kelime... Sadece bu kadar mıydı? Suskun. Her zaman suskundu Daniel. Özellikle yalnız kaldıklarında. Çekiniyordu sanki, ya da hoşnut değildi. Evet aklına bunlar geliyordu sadece yanıt alamadığında. Bu ilişki yeni sayılmazdı yani geriye hoşlanmayışı ihtimali kalıyordu sadece. Şakağına değen yumuşak dudaklarla bölünmüştü düşünceleri. Yüzü düşmüştü. Sanki bir şeyin özürünü diler gibiydi hareketleri. Nefesini hissetmişti. Doğruldu ve ifadesiz yüzüne baktı. Yorgunluğu belliydi gözlerinden havanın kararmış olmasına rağmen. Kahvesini eline aldı ve banktan kalktı yavaşça. Denizin karayla buluştuğu ıslak zeminde yavaşça yürüdü. Düşüncelerinin kendisini bu kadar savunmasız zamanlarda ele geçirmesini hayretle karşılıyordu. Yeniden banka dönüp oturdu. Bunu ona söyletmenin bir yolu olmalıydı. Bu iş yeterince saçmalamıştı.

-Seni seviyorum.


dedi "İşte bu kadaaar!" dermişçesine. Kendisi duygularını ifade edebiliyordu. Sıra Andrew'daydı. Cesaretlendirmek için yeniden uzandı dudaklarına. Yumuşacık bir öpücüktü kondurduğu. Yüzündeki ifadeyi görebilmek için geri çekildi. Zorlama olup olmadığını merak ediyordu. Anlayamıyordu. Zorlanılacak şeyler değildi. Zaten karşısındakine bir şey hissediyorsa bir insan öyle ya da böyle söylerdi bunu. Zaten ilişkileri iki dudak arasından dökülmüş nağmelerle başlamamıştı. Yani bu iki sözcüğü onun dudaklarından, onun sesiyle duyabilme fırsatı olmamıştı. Biraz daha rahat olabilmesini istiyordu Xanthe onun yanındayken. Gizleyecek bir şeyi yoktu, bu durum onun için de böyle olmamalıydı. Yüzüne gelmiş olan saçlarını yana çekti ve yanıtını beklemeye başladı.

Hava iyice kararmıştı. Şimdi yüz hatlarını zar zor seçebiliyordu. Etraftaki tek ışık kaynağı aydı. O da şansına bulutların arasına gizlenmiş olarak... Ses yoktu onların nefes alıp verişlerinden başka. Tabi dalgaların daha da huzur verici hafif bir tonla karaya vuruşu hariç. Tahminen sekizdi saat, belki de daha erken. Geleli çok olmamıştı. Ama zaman oldukça yavaş geçiyordu. Ya da düşüncelerinin umutsuzluğundan ve karamsarlığından Xanthe'e öyle gelmişti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimeC.tesi Eyl. 04, 2010 9:45 am

Karşılık istiyordu, tabii ki. Bunu yapamayacak kadar korkaktı, güçsüz. Dudaklarını bulduğunda aklı karmakarışıktı, her şeyin bir anda belirginleşmesi eski durgunluğu yok etti. Bu kadar aciz olduğunu bilmiyordu, dudakları farkında olmadan aralandı. Bu kadar güvensiz oluşunu kimseye belli etmezdi, kendisine yararlı olabilecek tek şey aklıydı. Kuvvetli değildi, cesur gibi kelimelerle betimlenemezdi. Her şeyin oldukça yavaş gerçekleşmiş olması bu özelliklerden yoksun oluşunu gizlemişti, şimdi başını doğrultup yüzüne bile bakamıyordu. O kadar da keskin değildi cümlesi. Sadece 3 kelimeydi, 8 harf. Kulaklarındaki basıncı hissedebiliyordu, gerildiğini anladığında bakışlarını ona çevirdi. Her zamanki gibi istekleri yansıyordu yüzüne, ayağa kalkabilecek gücü buldu kendinde. Yanına yaklaşırken canının yandığını hissedebiliyordu, elini avuçlarını arasına aldı. Karşı çıkmıyordu, çekinmekten çok uzaktı şimdi Andrew. Ne kadar aptalca olduğunu hissedebiliyordu, tek bir cevap vardı aklında. En kolay kaçış yolu, inkâr etmiyordu. Hayatının hesabını vermek gibi bir istek duydu, ah, saçmalanacak bir zamanda değildi. İçinde taşıdığı her parçayı gözden geçirmek istiyordu, bir aptal olduğunu düşünürken karşısındaki güzellikten etkilenmişti. “Ben de.” dediğinde zamanın kilitlendiğini hissetti. Huzura yeni kavuşan zihni, hayatının tek iyi yanından korktuğunu söylüyordu kendisine. Karşısındayken başka birisi kesiliyordu, şaşırtıcı ya da gerçek değildi. Hayatı ile Xanthe’i iç içe bulduğunda yaptığı hatalar peşine düşüyordu sanki, bu korkusunu yenemeyecekti. Yalanlara başvurmuyordu, sadece kaçıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
X. J. Aida Beaumont
Model & Tasarımcı
 Model & Tasarımcı
X. J. Aida Beaumont


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 7:41 am

Avuçlarının arasına almış olduğu ellerine baktı. Teselli eder gibiydi. Aldığı cevap üzerine çekti ellerini. Kendisini sarmış olan kollarını da bedeninden uzaklaştırdı. Oturdukları banktan kaldırdı kendisini. Sinirlenmemişti. Sadece anlayamıyordu. Yüz ifadesini göremiyordu. Karanlık gökyüzünde epeyce yer etmişti çünkü. Kaşlarını çattı ve dudaklarını ısırdı. Ağzından çıkacak manasız sözlere engel olmak istiyordu. Bir süre yanıt vermedi. Etraf sessizliğe gömülmüştü. Öyle ki dalgalar bile sanki Xanthe'in ağzından çıkacak olan şeye odaklanabilmek için hızlarını kesmişlerdi, zar zor duyuluyordu kıyıya vuruşları. Sahil sanki ressamın elinden çıkmışçasına bir etkiye sahip oluyordu geceleri. Renklerin birbirine geçtiği yağlı boya bir tablo. Fırça darbeleri kullanılmış dalgaların üzerinde. Sessizlik ağır gelmişti bedenine kollarını göğüs hizasında kavuşturdu ve bakışlarını yeniden gözlerine odakladı. Yumuşak bir sesle konuşmaya başladı. Tabii gittikçe yükselen bir tonla.

-Neden söyleyemiyorsun? Anlamıyorum. Belki de bana aşık değilsin. Evet. Ama ben seni seviyorum!


Evet, onun için de zordu sevdiğini söylemek. Ağızdan çıkması kolay kelimeler değildi. Dudaklarını büzdü ve kumların üzerine oturdu. Şimdi bakmıyordu onu kahreden gözlerine. Başını eğmişti önüne. Elini kuma daldırdı ve avcuna aldı. Sımsıkı kenetlenmiş parmaklarının arasından bile kayıp gidiyordu. Aynı şu ana kadar yaşadığı aşklar gibi. Geçiciydi. Sessizliğe uyum sağlamak yerine bir şarkı mırıldanmaya başladı. Cevap almayı bekliyordu. O gitmeyecekti, onun gitmesini bekleyecekti en kötü. Burada sabahlayacaktı gerekirse. Oturduğu yeri yadırgamıyordu. Bulunduğu durumu da. Her şeyin sebebi ve yarattığı sonuçlar vardı. İyi olsun ya da olmasın. Nefes alıp vermeye çekiniyordu, her an onun hareketlerini dinliyordu. Kalkıp gitmesinden korkuyordu. Bunların gerçek olmasından da. Hala şaşkındı. İki kelime nasıl bu kadar zor olabilirdi ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 8:06 am

Uzun, derin bir nefes aldı. Sessizliği bozduğu bu iç çekişle ayağa kalkmayı tercih ediyordu, endişeleri omuzlarına yükleniyordu. Yorgunluğunu umursamamaya çalıştıkça daha da baskı yapan ağrılara katlanmak zorundaydı, sahip olduğu tek şeyi kaybedemezdi. Aptallığı suratının asılmasına neden oluyordu, gülümseyebilecek güçte değildi. Alnında derin kırışıklıklar oluşmuştu, büzüşen dudaklarını araladı. Bir çocuk gibi davranıyordu, oyuncağını elinden alan acımasız ebeveynler isterdi. Gözlerini göğe çevirdi, onlarca yıldızın arasında parıldamayan bir nokta görüyordu. Gezegenlerle ilgilenecek değildi, kollarını iki yana açtı itiraz edercesine. Ses tonu kalınlaşmıştı, başını geriye yatırdığında gırtlağının geriliyordu. Çektiği acıya aldırmadan “Ben bunu yapamam.” dedi, her kelimesini vurgulamayı tercih etmişti. Bu bir isyan değildi, ‘sadece ufak bir açıklama’ diye düşünüyordu. Bakışlarını ona çevirdiğinde ilgisi dağılmıştı, duraksadı ve kısa bir adımla ona yaklaştı. “Sadece korkuyorum.” Yalvarıyordu, dudaklarını ıslattı. Ona doğru eğilen bedeni kıvranıyordu, başını iki yanına salladı. Ne hissettiğini anlamıyor olduğunu bilemezdi. Düşüncelerinin kesiştiği tek nokta vardı. Vücudu titremeye başlamıştı, ellerini ceplerine yerleştirdi. “Bütün büyü olayların akışında falan değil, seni seviyorum. Ama-” Gitmesinden korkuyordu, yapacakları ardından kırılırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
X. J. Aida Beaumont
Model & Tasarımcı
 Model & Tasarımcı
X. J. Aida Beaumont


Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 8:51 am

Dudaklarını onunkilerle birleştirdi. Bedenindeki enerjinin bitmiş olduğunu anlayabiliyordu şimdi. Yorgundu Daniel. Onun kendisine eğilen bedenini sıkıca sardı ve destek almamaya çalışarak ayağa kalktı. Dudaklarının yanmaya başladığını hissediyordu. Fakat ayakta güçlükle durmakta olan sevgilisine daha da sıkı sarıldı. Canını yakmadığını düşünüyordu. Gözlerine baktı dikkatlice elinden geldiğince görmeye çalışıyordu mimiklerini. Yavaşça ayrıldı Dan.den. Ellerini kavradı yavaşça, bir şey söylememeliydi belki. Ama ağzından çıkacaklara engel olamıyordu.

-İnan bana seni seviyorum. Senden sıkılmam mümkün değil. Beni kaybedemezsin. Kaybetmezsin. Gitmem de sen istemediğin sürece. Fakat yalvarırım kalbini aç bana... Asıl bunu yapamazsan biter aramızdaki. Öğrenmek istiyorum seni. Korkma! Yaptığın hatalarla benimsin.

Suskun kalamamıştı yine. Konuşmuştu bu kez sevinç ve merhamet dolu sesi ile. Belki beynindeki endişeleri bir nebze olsun yok etmişti. Genç adamın yorgun bedenine yüklenmeden yeniden başını yasladı omzuna. Onu her haliyle keşfemeye hazırdı. Ürkmesini istemiyordu duyguları sahiciydi, sözleri de. O ondan gitmesini istemediği sürece Xanthe onu bırakmayacaktı. Tabii diliyordu aralarındakinin sonsuza dek sürmesini. Ellerini genç adamın sarı saçlarına daldırdı bu sefer de, başını hafifçe yatırdı ve ayışığının vurduğu gözlerine baktı bir süre. Huzurlu hissettiriyordu kendisini.

Onunkilerle kenetlenmiş diğer elini de boynuna doladı genç adamın. Yorgunluğun kendisini de yavaş yavaş esir aldığı şu saatlerde, ona hayat veren tek kişiye, ona baktı. Gözlerini kapattı ve saçlarının rüzgarla savruluşunun tadını çıkardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heath Harrison
Nörolog
 Nörolog
Heath Harrison


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sadece, bana yalan söyleme. Empty
MesajKonu: Geri: Sadece, bana yalan söyleme.   Sadece, bana yalan söyleme. Icon_minitimePaz Eyl. 05, 2010 9:19 am

Son.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sadece, bana yalan söyleme.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sadece ben.
» Sadece ben varım.
» Sadece uc gunum var#

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Brooklyn :: Brighton Beach-
Buraya geçin: