Starbucks'da buluşma.

Konu: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 8:05 am

Aurélia Blake Morrison

Starbucks'da buluşma. Candice140

Crystal Morrison

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 8:18 am

Bugün kesinlikle dışarı çıkmak için harika bir gündü. Hava müthişti. Kuşlar cıvıl cıvıldı. Bugün tam benlik bir gündü. Soğuk havaları oldum olası sevmezdim. Acaba ne giysem diye düşündüm.. Dolabımda binlerce kıyafet vardı. Ama karar vermek çok zordu. Yaklaşık 16 tane kıyafet deneyip çıkarttım. Hiç birini beğenmedim. En sonunda geçen yaz aldığım ama hiç giymediğim elbiseyi dolabımdan çıkarttım. Kırmızı çok güzel bir elbiseydi. Tam şu anki havaya göreydi. Üzerimi değiştirdikten sonra, makyajımı yapmak için aynanın karşısına geçtim. Sade bir makyaj yaptım. Abartılı olsun istemedim. Her zamanki gibi çok sevdiğim kırmızı rujumu sürdüğüm anda hazırdım. Hemen kendimi dışarı attım. Manhattan'da tek başıma yürüdüm. Ne yapsam? Nereye gitsem? Karar veremedim. Daha sonra kardeşime mesaj attım. "Nerdesin hayatım?" Çok geçmeden cevap verdi. "Starbucks'tayım. Gelsene." Bende hemen cevap yazdım."Az önce Starbucks'ın önünden geçmiştim. Geri dönüyorum. 5 dakikaya oradayım." Starbucks'a doğru yürüdüm. Bazı arkadaşlarımı gördüm, selamlaştık. Ve yoluma devam ettim. Bugün herkes dışarıdaydı herhalde. Starbucks'a girdim. Aurélia'yı cam kenarında otururken gördüm. Hemen yanına gittim. Birbirimize sarıldıktan sonra, "Gel hadi içecek bir şeyler alalım." dedim. Oda evet der gibi kafasını sallayınca birlikte kasaya gittik. Ne içsem acaba.. Diye düşündüm. Hava sıcak olduğuna göre soğuk bir şeyler içmeliydim.. Ve birde cheesecake yemeliydim. "Hmm, bana bir Cheesecake ve Chocolate Mocha." dedikten sonra bakışlarımı Aurélia'ya çevirdim..

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 9:00 am

Evet.Gereğinden fazla yorulmuş ve sıkılmıştım.Ayaklarım sızlamaya başlamış,ellerim alışveriş poşetlerinden acımaya başlamıştı.Poşetleri bir elimden bir elime geçirmekle hallediyordum işi.Ayrıca kan şekerim düşmeye başlamıştı.Başım dönüyor,gözlerim kararıyordu.Bugün dışarıya şoförle çıkmamam büyük hataydı.Eğer şoförle dışarıya çıksaydım şimdi hiçbir dert çekmeden etrafta dolanırdım.Bugünlük işi taksiyle götürüyordum.Acıyan ellerimi sürekli ovuştururken artık ayakta duramayacağımı düşündüm ve Starbucks’a uğramaya karar verdim. Orada en azından Cheescake yiyip sevipte içmekten vazgeçmeyeceğim Caramel Macchiato içebilirdim.Hızlıca Starbucks’a doğru ilerlemeye başladım.Gözlerimi etrafta dolanan kişilerde gezdiriyordum.Birkaç dakika sonra Starbucks’a gelmiştim.Hızlıca içeriye girdim ve cam kenarında duran masanın bir ucuna oturdum.Ardından telefonumu çantamdan çıkardım ve arayan olup olmadığına baktım.Arayan değil ama mesaj atan vardı.Bu benim ikizim Crystal’dandı.Hızlıca mesajı açtım ve okumaya başladım.Mesajda Crystal bana nerede olduğumu soruyordu.Bende ona Starbucks’ta olduğumu söylediğim bir mesaj attım ve bekledim.Kısa ve ardı ardını bırakmayan mesajlaşmalarımız ardında yanıma gelen genç ve yakışıklı garson sordu.

“Hoş geldiniz.Ne alırdınız?”

Hoş ve nezaketle karşılamanın bu kadarıydı doğrusu.Elim ayağım tutuyordu ve bir şeyler almak istediğimde alabilirdim.Garsonun yanıma gelmesi gerekmiyordu.Hızlıca ona şu an hiç birşey içmek istemediğimi söyledim.Gülümseyerek arkasını dönen garsona arkasından baktım.Başımı öne eğdim ve telefonuma göz gezdirdikten sonra telefonu çantama koydum.Hızlı bir şekilde içimden Crystal’ın nerede kaldığını düşünüyordum ki sonunda gelmişti.Elini havaya kaldırarak bana selam vemişti ve yanıma gelmişti.Birbirimizi öptükten sonra garsonun yanımıza gelmesi bir oldu.

“Ne arzu edersiniz acaba?”

Yine aynı garson.Sulanıyor mu ne? Sürekli bana bakıyor.Keçileri kaçırmış heralde.Evet.Bunları düşünüyordum.Yüzünde hep bir gülümseme ifadesi.Ne oluyor bakalım.Bilseydim.Çocuk benim hakkımda neler düşünüyordu bilseydim de ona göre davranayım bende.Bunun gibi düşüncelerimi bırakıpta Crystal’ın isteklerine döndüm.Gayet mutlu ve muzip bir şekilde Cheescake ve Chocolate Mocha istediğini söyleyen Crystal meraklı gözlerini bana çevirdi.Bende hızlıca söyledim tabi.

“Ben de bir Cheescake ve Caramel Macchiato alayım.”

Ardından ise meraklı gözlerimi yumultarak Crystal’a sordum.

“Söyle bakalım.Dışarda ne işin vardı Crys?”

Gereğinden fazla meraklıydım belki.Ama ben onun ikiziydim.Ve bilmeye hakkım vardı…

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 9:24 am

Aurélia'da Cheesecake ve Caramel Macchiato istediğini söyledikten sonra bana dönüp dışarıda ne işim olduğunu sordu. Bende haliyle

"Tüm gün evde oturamazdım herhalde, dışarı çıkıp dolanmak istedim. Sende Starbucks'da olduğunu söyleyince geldim." dedim.

Oda güldü. Biraz dertleştik bu sabah neler yaptıklarımızdan bahsettik. Çok zaman geçmeden cheesecakelerimiz ve içeceklerimiz geldi. Aurélia'ya ondan hoşlanmış gibi bakan tatlı ama benim tipim olmayan garson getirmişti siparişlerimizi. Aurélia'da bakışlarını ondan alamıyordu. Bende durumumu bozmamak için sustum. Bir yandan Mocha'mı yudumluyor, diğer yandan dışarıda gezip tozan insanları izliyordum. Sokaklarda sevgilisiyle gezen, mutlu, kızlar vardı. Niye benim sevgilim yoktu? Niye kimse beni beğenmiyordu? Belkide kendime daha çok özen göstermeliydim. Belkide sorun bendeydi. Çok seçici biriydim. Herkesle kolay kolay arkadaş olmazdım.

Bunları düşünürken, içeri çok yakışıklı bir çocuk girdi. Auréelia'da bende ona bakmadan edemedik. Aman Tanrım. Cidden çok yakışıklıydı. Bir içecek alıp, masaya oturdu. Arkasından kız arkadaşı geldi. Ahh. Niye bütün yakışıklı erkeklerin sevgilisi olur ki? Diye düşündüm. Düşüncelere dalmış olacaktım ki Aurélia beni dürttü. Saat 6 olmuştu. Hava kararmaya başlamıştı. Burdan kalkıp başka bir yere gitmek güzel bir fikir olabilirdi. Ama eve gitmek istemiyordum kesinlikle. Aurélia'nın da ne düşündüğünü merak ettiğim için sordum.

"İstersen kalkalım artık. Başka bir yere gidebiliriz?"

Tam Aurélia cevap verecekti ki telefonum çaldı. Annem arıyordu. Telefonu açtım. Nerde olduğumuzu ne yaptığımızı sordu. Tabii şoförle gelmeyince merak etmişti. Tipik ebeveyn işte. Bende Aurélia ile birlikte dışarıda olduğumuzu merak etmemesi gerektiğini söyledim.

Telefonu kapar kapamaz Auréelia cevap verdi..

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 10:38 am

Meraklı gözlerimle Crystal’ı inceliyordum.Hayatında bir erkek arkadaş olabilirdi belki.Ya da benden sakladığı bir sır.Oldukça kafa karıştırıcı bir durumun içine sürüklenirmiş gibi.Crystal’dan beklediğim cevap şaşırtıcı veya kuşkulayıcı değildi açıkçası.Beklediğim ve tahmin ettiğim cevapla karşıma dikilen Crystal ağzından çıkan kelimeleri rahatlıkla dökebilmişti.

"Tüm gün evde oturamazdım herhalde, dışarı çıkıp dolanmak istedim. Sende Starbucks'da olduğunu söyleyince geldim."

Aslında haklıydı.Benim sorum biraz yanlıştı.Crystal birisiyle arasında bir şey olduğu zaman hiç çekinmeden bana anlatır.Bir erkekle gece yatmış olsa bile.Bunların hepsini bana anlatırdı.Tabi bende ona.Hiç çekinmeden hemde.Ama bazen ben küçüklük ağzıyla mızıkçılık yapabiliyordum.Kendimi küçük göstermek demeyelim de C & L ‘ye dedikodu konusu olmamak için saklıyordum kendimi.Gözlerimi garson çocuktan alamıyordum.Delicesine yakışıklı bir çocuktu.Gülüşü insanı felç edici,yakışıklı.Saçları dağınık ve oldukça cool.Çocuğun gözlerinde kaybolurken Crystal’ın hayranlıkla bize baktığının farkındaydım.Birden kendime geldim ve Crystal’a bakıp gülümsedim.O da bana karşı gülümserken vuran kapı sesi içeriye birisinin girdiği işaretiydi.Herkes gibi bizde merakla arkamızı dönüp kimin Starbucks’a girdiğine baktık.Aman tanrım! O da ne.Çok harika bu çocuk ya.Harikalar dünyası.Çocuğun sevgilisi olmasaydı bari.İkimizin de –Crystal ve ben- gözü çocukta takılı kalmıştı.İçimizden geçen düşünceler belli belirsizdi.Çocuğa hayranlıkla ve doyumsuzca bakarken hayallerimizin birden fıs olarak söndüğünü hissettik.Anladık.Arkasından gelen çirkin kız arkadaşı onun yanına oturdu.Crystal ve benim yüzümüzde oluşan kıskançlıkla karışık ifadeler kendisini birazda olsa sakinliğe bıraktı.Tabi zamanla.Birden çalan telefon sesi kendimizi çocuktan almamıza sebep olmuştu.Arayan annem idi.Crystal’ı arıyordu.Crystal ve annem telefonda kısa bir süre konuştuktan sonra Crystal telefonu kapattı.Sordu.

"İstersen kalkalım artık. Başka bir yere gidebiliriz?"

Sıkıldığım yüzümden anlaşılıyordu sanırım.Aslında bu gece geç saatlere,sabaha kadar eğlenmek istiyordum.Barlardan fışkırmak.Hatta bir bardan diğer bara koşmak gibi bir sevda vardı içimde.Hızlıca cevap verdim.

“Aslında bara gidelim.Hatta şimdi eve gidip hazırlanalım.Sonra da versin ellerini barlar.Ne dersin?”

Nasıl konuşuyordum ben ya.Versin ellerini barlar.Okuduğum kitaplar yüzünden olmalıydı.Yani öyle düşünüyordum.Yüzümde oluşturduğum merak ifadesiyle Crystal’a bakıyordum.Bir taraftan ise cheescakeimi yudumluyordum…

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Çarş. Ocak 26, 2011 11:16 am

Aurélia hemen cevapladı.

“Aslında bara gidelim.Hatta şimdi eve gidip hazırlanalım.Sonra da versin ellerini barlar.Ne dersin?”

Barlara gitmek, sabaha kadar eğlenmek, içmek.. Müthiş bir fikirdi. Ama versin ellerini barlar da ne demekti? Bu kız kesinlikle çok fazla kitap okuyor olmalıydı. Tamam kitap okumak güzel, hoş bir şeydi ama bu kadarı da fazla değil miydi? Garson çocuğu bir el hareketiyle çağırdıktan sonra hesabı istedik. Cüzdanlarımızı çıkarıp parayı ödedikten sonra, bahşiş bırakmayı unutmadık tabii.

Aurélia son bir kez garson çocuğa baktıktan sonra gerçekten havalı bir şekilde Starbucks'dan çıktık. Saat 6 olduğu için hava biraz soğumuş gibiydi. Hemen ceketimi giyip, çantamdan telefonumu çıkardım. Şoförümüzü arayıp bizi Starbucks'ın önünden almasını istedim. 15 Dakika içinde geldi.

"Eve gidiyoruz. Ayrıca Aurélia, burdan sonra nereye gideceğiz hayatım? Ayrıca Delphia'yı da çağırsak mı acaba?"

Delphia her zaman yanlarında olan kuzenleriydi. Her fırsatta onunla görüşürlerdi. Birlikte çok eğlenirlerdi. Aurélia gülümseyip cevap verdi.

Konu: Geri: Starbucks'da buluşma. Cuma Ocak 28, 2011 2:27 am

Zaman geç olmaya başlamıştı.Gece geç vakte
yaklaşıyordu.Elini hızlıca garson çocuğa doğru yönelten Crystal,garson çocuğu
yanımıza çağırdı.Hesabı getirmesini söyleyerek onu yanımızdan
gönderdi.Gözlerimi yakışıklı garson çocuktan aldım.Çantama uzanarak içinden
cüzdanımı ve telefonumu çıkardım.Garson gelene kadar telefonumu açtım ve
kurcaladım.Gelen e-postalarıma baktım.Belki New York’un göz kamaştırıcı
ailelerinden birisi hakkında dedikodu çıkmıştır.İçimden sinsi sinsi bunları
düşünürken garson çocuğun başımızda bittiğini gördüm.Çocuğun sarışın dağınık
saçlarına ve mavi gözlerine daldım birkaç dakikalığına.Ardından ise Crystal’ın
dürtüklemesiyle kendime geldim.Hesabı Crystal ile ödeyerek Starbucks’tan
çıktık.Crystal hızlıca şoförü arayarak Starbucks’ ın önüne gelmesini
söyledi.Ben etrafa bakmakla kalmayıp,halen e-postaları kurcalıyordum.15 dakika
sonra Starbucks’ın önüne gelen şoför gülen yüzüyle kapıyı açtı bize.Hızlıca
arabaya bindik.Crystal’ dan çıkan ses şoförü yönlendirmişti adeta.Crystal eve
doğru gitmemizi şoföre söylemişti.Gözlerimi telefonumdan kaldırıp Crystal’a
döndüm ve normal bir hızla Crystal’a söyledim.

“Önce bizim kuaföre gidelim.Manikür yaptırmam
gerekiyor.Ardından da eve geçerim ben.Ordan çıkarız.Sen haber verirsin Daiph’e.”

Bunları söyledikten sonra sanki çok uzun bir cümle
kurmuşum gibi gelmişti bana.Aman her neyse.Crystal’ın bunu başıyla onayladığını
görünce şoföre beni kuaförümde bırakmasını söyledim.Zaten kuaförümde eve
yakındı.Evde şu an bulunduğumuz yere.10 dakika sonra kuaförün önüne
geldiğimizde Cyrstal’ı öptüm ve arabadan inerek kuaföre doğru yol aldım.Akşamı
sabırsızlıkla bekliyor,kafa dağıtmak için zaman sayıyordum.

RP SONU.

» Buluşma
» Eğlenceli Bir Buluşma