Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Harika bir gün daha. Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Harika bir gün daha. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Harika bir gün daha. Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Harika bir gün daha. Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Harika bir gün daha. Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Harika bir gün daha.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Aurélia B. Morrison
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Aurélia B. Morrison


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 25/01/11
Gerçek Yaşı : 26
Nerden : NewY.

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 11:32 am

H a r i k a b i r g ü n d a h a
Harika bir gün daha. Luke-Grimes-luke-grimes-19824182-100-100Harika bir gün daha. Miranda3

Calbert & Aurélia
Güneşli bir hava.
12.30 civarı.

İki çok yakın dost bir araya gelirse ne olur ? Hele ki bir alışveriş yerinde. Acaba dağıtırlar mı? Peki ya yaramazlık ? Çılgınca gülümsemeler. Daha birçok şey falan var mı acaba ?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurélia B. Morrison
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Aurélia B. Morrison


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 25/01/11
Gerçek Yaşı : 26
Nerden : NewY.

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 11:51 am

Aynanın ve dışarıdan gelen güneşin parlaklığı odanın
içini dolduruyordu. Zaman gittikçe ilerliyor ve doluyordu. Aurélia zamanın
farkına varmış olacaktı ki önünde duran magazin dergisinin kapağını tuttu.
İlgiyle okuduğu moda yazısının başlığına ve olduğu sayfaya göz atarak dergiyi
hızlı bir şekilde kapattı. Kulağından en favori parçalardan biri çalan
kulaklığı çıkardı ve müzik çalarını kapattı. Dergiyi ve müzik çaları bir kenara
bırakarak derin bir nefes aldı. Yatağına ayaklarını uzattı ve kendisine gelmeye
çalıştı. Ardından ise kolaylıkla yatağından doğruldu ve ayağa kalktı. Güneşin
verdiği enerjiye tanık olmak istermişçesine pencereye doğru yanaştı ve camı
açtı. Camı açtığında perdenin bir hareketlenme içerisinde olduğunu fark etti.
Gülümsedi ve umursamazcasına dolabının yanına doğru gitti. Dolabın beyaz
kapağını kendisine doğru tuttu ve çekti. İçerisinden gece büyük zorlukla
seçtiği kıyafetini çıkardı. Hızlıca giyinmeye koyuldu. Ayağına siyah dar kot
pantolonunu, üzerine de beyaz kısa kollu ve dar bir tişört giydi. Ayağına ise
siyah topuklu ayakkabılarını giydi. Aynanın karşısına doğru koşuşturarak
saçlarını yaptı ve beyaz masanın üzerinde dağınık bir biçimde duran makyaj
malzemelerine doğru ilerledi. İçinden siyah göz kalemini ve pembe parlatıcısını
eline aldı. Aynaya doğru ilerlediğinde ilk olarak göz kaleminin göz kapağını
açtı. Mavi gözlerini belirginleştirmek için kalemi sürdü ve kapağını tekrardan
kapadı. Ardından ise parlatıcının kapağını açtı ve narin bir şekilde
dudaklarına sürdü. Dikkatli bir biçimde. Sürdükten sonra da kapağı kapattı ve
telefonunun bulunduğu çantayı eline alarak dışarı çıktı.


Dışarıda taksi bekliyordu. Birkaç dakika önce Aurélia
Calbert ile görüşmüştü. Calbert onu takside bekleyecekti. Oradan da beraber
dışarıda alışverişe gideceklerdi. Aurélia taksiyi görünce hemen ilerledi ve
taksiye bindi. Arka koltukta oturan yakışıklı dostunu gördü. Calbert’e doğru
yaklaştı ve yanağına birkaç öpücük kondurdu. Ardından da yanaklarına birer
öpücük kondurdu. Uzaklaşarak sordu. “Nasılsın canım?” Hep haşır neşir olmuştu
onunla. Hatta kıskanabilirdi bile Aurélia Calbert’i. Gülümseyerek gidecekleri
yeri taksiye söyledikler ve kısa bir muhabbete koyuldular.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimeC.tesi Mart 12, 2011 1:01 pm

''Hey!! Sende kimsin?? Ve Auerlia'yla ne işin var??''
''Calbert Yapma ama. O benim arkadaşım.''
Yaklaştı ve Calbert çocuğa bir yumruk attı. Çocuk ayağa kalkmıştı ama onu tuttukları için Calbert'e hiçbirşey yapamadı. Yaptığı tek şey çenesini bir eliyle sıvazlayıp ''Senin sevgiline kalmadım. Daha muhteşemlerini bulabilirim pislik herif.'' demek oldu. Calbertle Aurelia'yı sevgili sanmıştı. Calbert onu umursamadı. Arkasından öylece baktı ve Aurelia'ya döndü. Tam konuşacaktı ki Aurelia bağırmaya başladı. ''Sen kendini ne sanıyorsun. O çocuktan hoşlanıyordum ben!'' Calbert'in kötü bir niyeti yoktu. Sadece onu korumak istemişti. ''Kötü bir niyetim yoktu. Seni korumak istemiştim.'' Ama Aurelia dinleyecek gibi gözükmüyordu. ''Boşversene. Heyyyy!! Biz senle sevgili falan değiliz bunu aklına sok bence.'' Calbert bu cümleden sonra üzülmüştü. Aurelia onun çok yakın arkadaşıydı. Hiçbirşey söylemedi gözlerine baktı ve gitti...

Zzzzzzz... Ve ardından Always somewhere Miss you where I've been I'll be back to love you again always somewhere miss you where I've been I'll be back to love you again diye çalan telefon'un zil sesi Calbert'i gördüğü rüyadan uyandırdı. Vay be! Ne rüyaydı ama diye geçirdi içinden ama telefon hala çalıyordu. Gözlerini ovuşturdu ve telefona yöneldi. Arayan Aurelia'ydı. ''Alo.'' ''Napıyorsun Canım.'' ''Sayende muhteşem bir rüyadan uyandım fıstık. Sen napıyorsun.'' ''Hiç canım sıkıldı da buluşalım diyecektim.'' ''Tamamdır. Hazırlanıyım seni alırım.'' ''Tamam canım öptüm. Bayy'' ''Bende tatlım. Çüz.'' Calbert yine o cool kapamalarından birini yapmıştı. Bazen kız gibi konuştuğunu düşünürdü. Ama şuan bunu boşvermemesi gerektiğini, eğer geç kalırsa Aurelia'nın onu öldürebileceği düşüncesiyle yataktan kalktı. Hızlıca duşa girdi ve kendine geldi. Beline sardığı havluyla duştan çıkıp direk dolabına yöneldi. Dolaptan bulduğu borda renk kareli gömleğini giydi. Siyah bir boxer bulup onu da altına geçirdikten sonra kotunu da giydi. En son açık renk cat botlarını da ayağına geçirdi. İşte hazırdı. Aynanın karşısına geçti ve kendisine baktı. Oldukça hoş görünüyordu. Ceket, cüzdan ve telefon üçlüsünü aldı ve yola çıktı. Önce araba'yla gitmeyi düşündü ama daha sonra taksi'ye binmeyi tercih etti. Binerken de taksi'yle geldiğini Aurelia'ya haber verdi. Calbert Aurelia'nın yanına vardığında Aurelia onu çoktan beklemeye başlamıştı bile. Taksici'ye Aurelia'nın yanında durmasını söyledi. Durduklarında Aurelia hemen taksi'ye atladı. Calbert'in yanaklarına öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı. “Nasılsın canım?” Dudakları kıpkırmızıydı ve eminim yanaklarım ruj oldu diye geçirdi Calbert içinden. ''İyidir bebek. Senden naber?? Bu arada şu yanağımdaki ruj lekesini de silsen iyi edersin. Hani kısmetimi kapamasan diyorum.'' Gülümsedi ve Aurelia'nın yanağından bir makas aldı. Aurelia'yı her zaman beğenirdi. Bugün de oldukça şık görünüyordu. Bazen onunla sevgili olmak nasıl olur diye düşünmeden edemezdi. Ama bir kere dost olmuşlardı. Ona o gözle bakması yakışık almazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurélia B. Morrison
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Aurélia B. Morrison


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 25/01/11
Gerçek Yaşı : 26
Nerden : NewY.

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 4:17 am

Takside oldukça sıcak hava boğuyordu Aurélia’yı. Camı
araladı ve hava gelmesini sağladı. Yanağından bir makas koparan Calbert, sesini
güzelleştirerek çapkın bir şekilde söyledi. 'İyidir
bebek. Senden naber?? Bu arada şu yanağımdaki ruj lekesini de silsen iyi
edersin. Hani kısmetimi kapamasan diyorum.''
Kahkaha
attı Aurélia. Elini hızlıca Calbert’in pürüzsüz yanağına götürdü. Rujlanmış
yanağını silmeye çalışırken bir taraftan da cevap verdi
. “İyiyim bende. Bu
arada kısmetini ben kapıyorsam gidebilirim beyefendi.”
Ona her zaman bu tür
şakalarla yaklaşırdı Aurélia. Çünkü onu seviyordu ve sevdikleri uğraşmak onun
br prensibiydi. Aurélia Calbert’in yanağındaki ruju dikkatlice sildikten sonra
elini camı açtığı yere götürdü ve aralık olan camı kapattı.


Çok uzun süre geçmeden sonunda Great Wall
Supermarket’e varabilmişlerdi. Hızlıca taksiye parayı ödedikten sonra taksiden
inmeye yeltelendiler. Rahatlıkta taksiden inen Calbert, Aurélia’nın da inmesini
bekliyordu. Ayağındaki topuklu ayakkabılar yüzünden inerken zorluk yaşayan
Aurélia, bu sefer hiçbir sorun yaşamadan rahatlıkla inmişti taksiden. Daha
sonra yan yana gelen Aurélia ve Calbert ilerlemeye koyuldular. Aurélia elini hızlıca
Calbert’in omzuna atmaya çalıştı. Tabi boyu yetmiyordu. Calbert’in boyu ondan
birkaç santimetre uzundu ve o bundan nefret ediyordu. Hızlıca uzandığı omzuna
tutunduktan sonra Calbert’e göz attı. Bugün de oldukça yakışıklı giyinmişti.
Her zaman süründüğü ilgi çeken kokusu olan parfümü sürmüştü. O parfümü ona
Aurélia almıştı. Hediye işte. Birkaç saniye içinde supermarkete girdiklerinde
içerisinin soğuk olduğunu bedenlerinde hissettiler. İçerisi dolaplar yüzünden
soğuktu. Aurélia Calbert’in elini tuttu ve onu küçük bir çocuk gibi

çekiştirmeye başladı. Evet. Aslında Aurélia’nın çocuksu bir yapısı da vardı
olgunluğunun yanında. Küçük oyuncak ayıcıklara, tavşanlara ilgisi vardı hep.
Çocuksu sesini göstererek Calbert’i çekiştirmeye devam etti.
“Hadi oyuncak
reyonlarına. Hadi tatlım.Lütfeeeeen.”
Tatlı ve sevimli bir görünüm yarattığının
farkındaydı Aurélia. Genelde de hep öyle oluyordu zaten. Bazen olgun, bazen
sevimli. Calbert’in ne cevap vereceğini beklerken o halen Calbert’i
çekiştiriyordu. Merakla bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 5:29 am

Calbert'in söylediği şey karşısında Aurelia gözlerini devirmişti. Ama yine de yumuşacık ellerinden birisini uzatıp Calbert'in yanağını silmeye çalışırken bir yandan da konuşmaya başlamıştı. “İyiyim bende. Bu arada kısmetini ben kapıyorsam gidebilirim beyefendi.” Calbert bu cümle karşısında gülümsemişti. Aurelia yanağını sildikten sonra konuşmaya başladı. ''Evet kapatıyorsun.'' Boğazını temizledi ve çapkın ses tonuyla konuşmaya devam etti. '' Ama eğer kapanacaksa senin yüzünden kapansın güzelim.'' dedi. Bu cümle Aurelia'nın gururunu okşamıştı. Gülümseyip bindiğinde açtığı camı kapattı. Bu Calbert'i sevindirmişti, çünkü camdan gelen rüzgar saçlarını bozuyordu. Birkaç dakika sonra marketiin olduğu yere geldiler. Calbert erkeksi bir atakla hemen parayı ödeyip Aurelia'nın gözlerini devirmesine neden oldu. Hızlıca taksiden inerken Aurelia'nın da onun kadar hızlı bir şekilde inmesi onu düşündürmüştü. Topuklularla bu kadar hızlı olma olayını daha sonra Aurelia'yla konuşacaktı.

Markete girdiklerinde marketin soğutucularından kaynaklanan soğuk hava dalgası Calbert'in saçlarını dağıttı. Aynı anda da Aurelia Calbert'in eline yapışıp konuşmaya başladı. “Hadi oyuncak reyonlarına. Hadi tatlım.Lütfeeeeen.” Calbert Aurelia'nın o seksi görüntüsünün altında nasıl bu kadar çocuksu olabilen bir ruh yattığını merak etmişti. Yani uzun zamandır merak ediyordu. Uzaktan görenler onları baba ve kızı sanabilirlerdi. Calbert gözlerini devirip ''Tamam ama sakin ol biraz canım.'' dedi. Ama Aurelia sakin olacak gibi gözükmüyordu. Hızla oyuncak reyonuna geldiler ve Aurelia koşarak oyuncaklara saldırdı. Şuan yaramaz bir çocuk gibi olmuştu. Bu hali Calbert'i gülümsetmişti. Aurelia kucağına bir sürü oyuncak oldurup Calbert'e döndüğünde yüzünde köpek yavrusu bakışı vardı. Bunu birşeyleri çok istediğinde yapardı. ''O kadar çok mu?? Yapma Aurelia. En fazla iki alabilirsin. Bana kalırsa 1 beyaz ve 1 de kırmızı. Odana oldukça güzel gider.'' dedi Calbert. Aurelia başıyla onaylayıp birazda mızmızlanarak ayıcıkları aldı. Daha fazlasını istediği belliydi. Calbert'in yanına geldiğinde elini tutmadı ama bu sefer de Calbert onunkini tuttu. Çünkü işi bitmişti ve hemen kaçıp bir cafe de Calbert'i beklemeye koyulabilird. Çünkü şuan tek odak noktası ayıcıkları gibi gözüküyordu. Elinin tutmasından dolayı Calbert'e gülümseyerek ve soran gözlerle baktı. ''Ne var? Kaçmaman için küçük bir engel.'' 32 dişini göstererek sırıtıp devam etti. ''Söyle bakalım şimdi hangi reyona gidiyoruz??'' Büyük ihtimalle abur cubur reyonu diyecekti ama Calbert yine de sorma gereksinimi duymuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurélia B. Morrison
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Aurélia B. Morrison


Mesaj Sayısı : 303
Kayıt tarihi : 25/01/11
Gerçek Yaşı : 26
Nerden : NewY.

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 6:06 am

Sakinleşmesini söylüyordu sürekli Aurélia’ya. Ama o
kendi eğlencesini ve ayıcıklara düşkünlüğünü her zaman belli ediyordu.
Dışarıdan bakıldığında belki baba ve babasının küçük kızının yaptığı bir
alışveriş gibi görünüyordu. Ama Aurélia bunu önemsemiyordu bile. Çünkü tanıyan
ikisini de tanıyor ve aralarındaki kopmaz dostluk bağını biliyorlardı. Yanlış
anlaşılma veya tanınma gibi bir durum olanaksızdı. Hızlıca oyuncak reyonuna
gittiklerinde büyük ayıcıkların olduğu yere ilerledi Aurélia. Beyaz, kırmızı,
turuncu, siyah. Daha bir çok renk. Tüm oyuncak ayıcıklar onun için birbirinden
şeker ve tatlıydı. Eline birkaç oyuncağı doldurduktan sonra tıka basa Calbert’in
yanına giden Aurélia onun diyeceklerini dinledi. ''O
kadar çok mu?? Yapma Aurelia. En fazla iki alabilirsin. Bana kalırsa 1 beyaz ve
1 de kırmızı. Odana oldukça güzel gider.''
Aslında
Calbert haklıydı. Aurélia’nın odası beyaz ve koyu kırmızı renklerden ibaretti.
Kışkırtıcı ve belirleyiciliğin rengi olan iki renkten. Hızlıca Calbert’in
dediğini dinleyerek büyük beyaz ayıcığı ve kırmızı küçük ayıcığı aldı. Hızlıca
önlerinde duran büyük alışveriş arabasına fırlattı ve dinledi tekrardan.
''Söyle bakalım şimdi hangi reyona gidiyoruz??'' Tabi ki ikisi için de öncelikli cevaplardan birisi olan abur cubur
bölümüydü. Cipsler, patates kızartmaları, kolalar vs. Hepsi eğlence ve dostluk
açısından birbirini tamamlıyordu zaten. Elini ayıcıklarda tutmaya devam eden
Aurélia elini hızlıca çekti. Sesini normal haline getirerek kendisi gibi
davranmaya çalıştı. Aslında her zaman kendisi gibi davranıyordu ama çocuk
reyonunda biraz çocuklaşmıştı. Cevapladı.
“Aslına bakarsan çikolata, abur cubur
diyordum ben.”
Calbert’in de fikrini sormalıydı.


Hızlıca topuklu ayakkabılarıyla ilerliyordu
Aurélia. Yanından da Aurélia’nın o

mzuna kolunu doladığı Calbert. Hızlıca söze
girdi Aurélia.
“Başka bir reyona gitmek istiyorsan gidelim bebeğim.” Ona her zaman
sevgilisine davrandığı kadar yakın davranırdı Aurélia. Gözlerini Calbert’e
kenetledi ve ilerlemeye devam etti. Hangi reyona gittiklerini bilmiyordu
aslında. Birkaç ev ürünü reyonunun arasında dönüp dolaşıyorlardı. Önlerine
çıkan ürünleri inceliyorlar, gerekli olanları alışveriş arabasına
fırlatıyorlardı. Zaman geçtikçe gözlerini Calbert’ten ayıran Aurélia önüne
bakmaya çalıştı. Arabayı ürün kabinlerine çarpmak istemiyordu. Calbert’i
dinledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Calbert R. Tallon
Sir Stafford | II. Sınıf
 Sir Stafford | II. Sınıf
Calbert R. Tallon


Mesaj Sayısı : 157
Kayıt tarihi : 13/02/11
Gerçek Yaşı : 30
Nerden : Nerde akşam orda sabah^^

Harika bir gün daha. Empty
MesajKonu: Geri: Harika bir gün daha.   Harika bir gün daha. Icon_minitimePaz Mart 13, 2011 8:01 am

Oyuncak reyonundan çıktıktan biraz sonra Aurelia, Calbert'in tuttuğu elini hızlıca çekmişti. Calbert, sanırım artık bildiğimiz Aurelia olma'ya karar verdi diye geçirdi içinden. “Aslına bakarsan çikolata, abur cubur diyordum ben.” Aurelia'nın konuşması Calbert'i daldığı düşüncelerinden çekip çıkartmıştı. Kendi kendine ne diyor bu? diye düşünse de daha sonra sorusuna cevap olduğunu anladı. Bazen fazla dalgın olabiliyordu Calbert. Tam konuşacakken Aurelia Calbert'in elini omzuna attı ve yürümeye devam ettiler. İç geçirdi Calbert. Aurelia tedirgin olmuş gibi gözükerek konuşmaya başladı. “Başka bir reyona gitmek istiyorsan gidelim bebeğim.” ''Abur cubur reyonuna gidelim tatlıım. Birşeyler alırız belki daha sonra da bize gidip film izleriz ne dersin ?? '' Gülümsedi ve başıyla onayladı Aurelia Calbert'in teklifini.

Reyona ulaştıklarında Calbert Aurelia'ya emirler yağdırmaya başladı. ''5 paket şu fındıklı, fıstıklı olan çikolatalardan al. Ben cips alacağım 5 paket kadar. Ardından keklere yönel. Vişneliler tercihimdir biliyorsun. Bende hazır 2-3 paket popcorn alacağım. Ve bira da alıyorum 2-3 şişe. Kasa da buluşalım.'' İkisi de hızlıca emirlere uydular. Calbert önce cipsleri aldı. Doritos, ruffless, lays, pringles... Ardından hazır popcorn paketlerine yöneldi. 2-3 paket de onlardan aldı. Kucağı dolmuştu ve taşıyamıyacak hale gelmişti. Gördüğü ilk görevliden market arabası istedi. Market arabası gelir gelmez de alış-verişe devam etti. Bir sürü şey doldurmuştu araba'ya aklına sonradan gelen. Kasa'ya zar zor vardı. Ama Aurelia ortalıklarda görünmüyordu. Hemen aradı ve acele etmesini söyledi. 5 dakika sonra Aurelia zar zor ittirdiği arabayla Calbert'in yanına doğru yaklaştı. Hiç beklemeden sıraya girdiler ve aldıkları şeyleri paketlediler. İkisi de arabayla gelmedikleri için pişmandı. Aldıkları şeylerin parasını ödedikten sonra zar zor taşıdıkları taksiyle yola çıktılar. Şimdi ki durak Calbert'lerin eviydi. Bu gece iki dost birşeyler yiyip film izlerken dertleşeceklerdi.

RP BİTMİŞTİR!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Harika bir gün daha.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İlk bu daha.
» Mitingde tanışma mı? Yok daha neler!
» Kelimeleri benim yerime seçse ve sıralasalar, her şey çok daha iyi olurdu.
» Güzel bir sabah koşusundan daha güzel ne olabilir? Belki karamelli kahve?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Staten Island :: Great Wall Supermarket-
Buraya geçin: