| | Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Esta Lilith Vondecart Harrison Jewell | III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 02/03/11 Gerçek Yaşı : 28 Nerden : Dünyadan.?
| Konu: Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! Salı Haz. 28, 2011 3:14 am | |
| Raven Hamilton&Esta Lilith Vondecart Central Park’da onlarca genç hararetle hep bir ağızdan aynı şeyi savunuyordu. Terli omuzları dip dibe, aynı şeyi hissedip, aynı şeyi söylüyorlardı. Bunu her zaman göremezsiniz. Çoğu gencin çevreci olduğu belli ama birkaç tane sosyeteden kişilerde vardı. Onlarda yanlışlıkla gelmiş gibi hem iğrenerek hem de şaşırmış bir şekilde kurtulmaya çalışıyorlardı. Bu beni gülümsetti. Öyle salak salak ortada duruyor olmalıydım ki birkaç kişi beni itekleyerek geçmeye çalıştı. Ben aralarından kurtulmaya çalıştıkça daha çok kişiyle çarpışıyordum. Hah, güzel arkadaş grubumu da kaybettim iyi mi? Ben zıplayarak onları aramaya çalışırken biri kulağımın dibinde " Dünya yok oluyor, neden kimse umursamıyor!” diye bağırmaya başladı. " Ah lanet olsun kulağımın dibinde bağırma şunu!” dedim. Çocuk sanki hayalet görmüş gibi baktı. Sonra alaycı bir şekilde dudaklarını büzerek “ Burası bir miting tatlım, burada herkes birbirinin kulağına bağırır.” dedi ve bu sefer de fok balıklarından bahsederek yürümeye başladı. Ah şimdi de şehirli kız imajı vermiştim ve çocuğun önünde rezil olmuştum. Gözlerimle kalabalığı tarayarak arkadaşlarımı bulmaya çalıştım. Tabi ailem böyle bir arkadaş grubum olursa çekeceğim nutuk aklıma geldi, yüzümü ekşittim. Bakmakla göremeyeceğimi anlayınca, çünkü boyum buradakilere göre bayağı kısaydı, zıplamaya başladım. Hıh, şuradakiler mi acaba diye düşünürken birinin üzerine atladım ve birlikte yere düştük. “ Ahh kalçam!” derken “ Kalk üstümden!” diye sinirli bir ses geldi altımdan. Başımı çevirir çevirmez ateş saçan bir çift gözle karşı karşıya geldim.
En son Esta Lilith Vondecart tarafından Cuma Tem. 22, 2011 12:37 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Raven Hamilton Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 59 Kayıt tarihi : 25/06/11 Nerden : Kuzey Ren-Vestfalya
| Konu: Geri: Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! Çarş. Tem. 20, 2011 10:28 am | |
| New York’un öğlen sıcağının altında kalın siyah bir palto, deri çizmeler ve aşırı derecede kaşındırıcı bir perukla yürümek tahmin ettiğimden daha zordu. Kışın yapılan mitinglerde gayet rahat hareket edebiliyordum ama bu mevsimde ter damlalarının sırtımda çizdiği geometrik şekillerin bir haritasını çıkarmıştım bile. Elimdeki kocaman bir puntoyla “Nükleere Hayır!” yazılı pankartı olabildiğince tepede tutuyor, bir karışıklık olduğu zaman hemen aşağıya indirip bir ileri bir geri sallayarak beni serinletmesinin keyfini çıkarıyordum. O kadar çok bunalmıştım ki, her şeyi göze alıp, yeşile hayır diyen sosyetiklerin kafalarından daha kalın olan paltomu oracıkta çıkarabilirdim. Tam o sırada birkaç adım ötemdeki kurtarıcım Carmen’i gördüm. Sadece birkaç dakika önce izini kaybetmiştim. İçinde buz gibi suların bulunduğu erzak torbası onda olduğunu için, bana yıllar gibi gelen beş dakika boyunca ter içinde bocalıyordum. Poşeti o kadar çok sallayarak yürüyordu ki, poşet Carmen’in birkaç adım arkasından geliyordu. Önümdeki adamı hızlı bir atakla sollayabilirsem hazineye ulaşacaktım.
Tam hedefimi belirlemiş, ona istikrarlı bir atak yapacakken üstüme çullanan bir eylemciyle birlikte yere yuvarlandım. “Kalk üstümden!” Zaten yeterince terlediğim yetmiyormuş gibi bir de sıcacık asfaltla güzel bir buluşma yapmıştım. Üstümden kalkmaya çalışan kızı tekmelememek için kendimi zor tutuyordum. Gözlerimi gözlerine dikerek psikolojik bir çökertme için hazırlanmıştım ki, kızın masum ama bir o kadar da kendinden emin sesini duydum. “Çok özür dilerim, gerçekten!” Masmavi gözleri, pürüzsüz bir teni ve beline kadar inen sapsarı saçları vardı. Yolda yürürken görseniz, klasik bir New York sürtüğü sanıp başınızı çevirebileceğiniz bir tipti ama onunla bu mitingde karşılaşmam gerçekten ilgimi çekmişti. Kim bilir belki sadece parkta birkaç dakika nefes almak istemiş ama kalabalığın içine hapsolmuş sıradan bir New York kızıydı. Ya da benim gibi biri o da diye düşündüm… Benim gibi üst kademeden ama kimliğini saklamaktan korkmuyor, özgürce savunuyor haklarını. Uzattığı eli tutarak yavaşça ayağa kalktım. O ise hala özür diliyor ve bir şeyler söylememi bekliyordu. “Sorun değil.” dedim usulca. “İçeri kolayca girmek için parlamento binasının önündeki güvenliğe de bu taktiği uygularsak işe yarayabilir aslında.” Kız tüm içtenliğiyle bir kahkaha attı. Gülen gözlerini bana çevirerek bir kez daha elini uzattı. Tekrar elini havada bırakmadım ve sıkıca kavradım. “Raven…”
Kahretsin, neden gerçek adımı söylemiştim şimdi ben? Yeni tanıştığım bir kıza karşı çok fazla dürüst davranıyordum. Hâlbuki mitinglerde tanıştığım insanların hiçbirine gerçek adımı söylememiştim. Bunu yapmam, burada saatlerdir boşuna terlediğimi gösterirdi. Bu işe başlarken gerçek kimliğimle değil, yeni bir Raven oluşturarak başlamıştım. Böyle yapmamın tek nedeni ise ailemdi. Arkadaşlarımın çoğu çevreci Raven’ı çok iyi tanırlardı fakat ailemin asla öğrenmemesi gereken bir şeydi bu. Bu nedenle katıldığım mitinglerde, hele ki bir sürü ulusal yayın yapan kanalın kamerasını getirdiği mitinglerde gerçek kimliğimle dolaşmam akıl kârı değildi. “Grenchen, Raven Grenchen.” Birkaç saniye gecikmeli de olsa uydurma bir soy adla durumu toparlamıştım sanırım. Gayet içten bir gülümsemeyle bu mitinge ait gözükmeyen kızın ismini öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyordum.
| |
| | | Esta Lilith Vondecart Harrison Jewell | III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 02/03/11 Gerçek Yaşı : 28 Nerden : Dünyadan.?
| Konu: Geri: Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! Cuma Tem. 22, 2011 1:14 pm | |
| Hemen ayağa kalkıp elimi uzattım. Utanmıştım biraz. Birinin üstüne düşmek hoş bir şey değildi. "Gerçekten arkadaşlarıma ulaşmaya çalışıyordum.ben onlara bakarken siz öne çıktınız. Yani suç siz de demiyorum ben de hata yaptım bu kalabalıkta kanguru gibi zıplamamalıydım." Aslında sevimli bir suratı vardı. Hani hem New York'un üst sınıfında hem de buralarda görebileceğiniz türden biriydi. Elimi tutarak ağaya kalktıktan sonra sakince beni süzmeye başladı. Klasik NY tavrı, şimdi beni başından sepetleyecek diye düşünürken hafifçe gülümsedi. “Sorun değil.” dedi usulca. “İçeri kolayca girmek için parlamento binasının önündeki güvenliğe de bu taktiği uygularsak işe yarayabilir aslında.” Kocaman sesli bir kahkaha attım. Bu kız çok eğlenceliydi. "Ben bunu neden düşünemedim ki?" dedim. Hem eğleniyor hem de miting yapıyorlardı. Kendi kendine güldü nasıl bir düşünceydi bu böyle. Kafasını salladı. Tanışmak için elimi uzattım. Böyle biriyle tanışmayı nasıl kaçırırım. Elimi sıkıca kavradı. "Raven..."
Bir anda duraksadı ve yüzünü buruşturdu. Sanki söylenmemesi gereken bir şey söylemişti. Etrafına bakındı. Sanki bu söylediğini biri duymuş mu diye etrafa bakınıyordu. sonra yeniden bana döndü. “Grenchen, Raven Grenchen.” dedi hemen. "Ben de bir an aile sırrını vereceksin sandım." dedim bir sır veriyormuş gibi ona doğru eğilerek. O da hafifçe gülümsedi. Geri çekilip "Ben de Esta. Esta Vondecart. Ama bana Ess demen yeterli." dedim ve göz kırptım. "Beni gören burada ne işin var dercesine bakıyor ama ben seviyorum böyle ortamları." Sıcak ve terli havaya bir göz attı. ""Yani böyle ortam dediğim bir şeyler için konuşmak, savaşmak. Sen anladın ama beni." dedi sırıtarak.Biz orda durmuş konuşurken arkadan gelen bir kalabalık bize çarptı. İkimiz de ne olduğunu anlamamış gibi bir süre öyle kaldık. "Bir mitingin ortasındayız ve böyle ortada beklemek pek iyi bir fikir değil. İnan bana hiç iyi değil. Zaten bize çarpan şu grup da her şeyi anlatıyor." dedim. "Ee yürüyelim mi biraz?" | |
| | | Raven Hamilton Harrison Jewell | IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 59 Kayıt tarihi : 25/06/11 Nerden : Kuzey Ren-Vestfalya
| Konu: Geri: Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! Çarş. Ağus. 03, 2011 6:57 am | |
| Gereğinden fazla konuşmasına rağmen sevimli bir kıza benziyordu. Saçlarıma biraz fazla bakması beni rahatsız etmişti ama şu anlık şüphelenecek bir durum yoktu. Şapkaların, tişörtlerin, ayakkabıların hatta ojeli tırnakların bile yemyeşil olduğu bir kalabalığın ortasında pembe saçlı birini normal karşılaması imkânsızdı zaten. Hele o pembe saç terden ıslanıp peruk olduğunu iyice belli etmeye başladıysa etrafınızdaki herkesin size garip gözlerle bakmaya başlaması da mümkündü. İşte bana da aynen böyle olmuştu. Gözlüğümü daha çok bastırıyor, elimdeki pankartı daha sıkı kavrıyordum, sanki kimliğimi saklayabileceklermiş gibi. Bu nedenle kızın yürüme teklifine bir an bile düşünmeden atladım. Kızın elini sıkıca kavrayıp sürekli sıkıştıran kalabalığın arasından aceleyle çıktım ve büyük bir çınar ağacına yaslandım.
Ben soluklanmaya çalışırken Ess çoktan ağacın dibine diz çökmüştü ve elindeki megafonla nükleere hayır sloganları atıyordu. Her ne kadar kulağa garip gelse de ona Ess diye hitap etmemi isteyen oydu. Ben de gülümseyerek yanına çöktüm ve çantamdan yeşil şapkamı çıkarıp kafama taktım. Bu beni daha çok terletecek olsa da peruğumu sıkıştırıyor ve benim için daha güvenli bir ortam oluşturuyordu. Artık peruğum pat diye yere düşecek korkusuyla değil, daha bir huzurla nefes alıyordum. Ess elindeki megafonu yere bırakıp derin bakışlı mavi gözlerini bana çevirdi. İşte başlıyoruz diye düşündüm. Kaç yaşındasın, hangi okuldasın, mitinge nerden katılıyorsun ve bunun gibi burada tanıştığınız insanlara sorabileceğiniz milyonlarca soru… Derin bir nefes aldım ve kızın ilk soracağı soruyu tahmin etmeye çalıştım. Büyük ihtimal okulumu soracaktı ya da yaşımı. Bildiğim tüm özel okulları kafamda toparlamaya çalışırken kız beklenmedik bir atak yaptı ve mitingden biraz da olsa uzaklaşmayı önerdi. Ben şaşkın gözlerle kızı süzerken elimden tutarak beni kaldırdı ve parkın kapısına kadar sürükledi.
“Biliyor musun? O kalabalıktan uzaklaşmayı teklif etmeni hiç beklemiyordum çünkü gerçekten ortama aşırı derece adapte olmuş haldeydin ama gerçekten çok sevindim bu teklifine. Çevreyi korumak istemediğimden değil tabi ki de, bir süre sonra protestocular işin dozunu kaçırıyorlar ve miting tam bir işkence haline dönüşüyor.” Başını haklısın anlamında usulca salladı. Parkın etrafında usul adımlarla yürüyorduk. Çok konuştuğunun farkına varmış olmalıydı çünkü parktan çıktığımızdan beri tek kelime etmiyordu. Bu sefer de beklenmedik hamleyi yapan taraf ben olayım dedim ve ağzımdan hiç çıkmamış olmasını dilediğim o sözcükleri salıverdim. “Hangi okuldasın?”
| |
| | | | Mitingde tanışma mı? Yok daha neler! | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |