Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
one night fun Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
one night fun Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
one night fun Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
one night fun Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
one night fun Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 one night fun

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

one night fun Empty
MesajKonu: one night fun   one night fun Icon_minitimeC.tesi Tem. 30, 2011 1:01 pm

one night fun 308e4p3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Wilson
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Stella Wilson


Mesaj Sayısı : 298
Kayıt tarihi : 19/01/11
Gerçek Yaşı : 27
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

one night fun Empty
MesajKonu: Geri: one night fun   one night fun Icon_minitimePaz Tem. 31, 2011 4:01 pm

Düşüncelerden çok yanılgılar etkiler insanı. Yaşadığı birçok yanılgıya rağmen hayat felsefesi hâlâ aynıysa bir insanın o insanda da tıpkı benim gibi bir şeyler eksiktir. Ne kadar uzaklaşırsam insanlardan değişime ihtiyacım olduğu düşüncesine kapılıyorum. Ama her seferinde değişememem akıl işi değil doğrusu. Tamam bu sefer fiziksel olarak değiştim. Mesela beyaz tenli bir insanın olabileceği en bronz hâldeyim. Daha olgun gösteriyorum. Her zamankinden daha çekici bir kadınla karşılaşıyorum aynaya baktığımda. Zaten ben bile aynada her gün karşılaştığım bedendeki değişimi farkediyorsam insanlar daha fazlasını görecektir. Saat dokuzu geçiyor. Şehre döneli bir gün olmasına rağmen hemen kendimi sokağa atıyorum. Pehh kim değişmiş ben mi?

Evden çıkmadan önce taksi çağırmanın verdiği huzurla arabaya biniyorum. Çünkü sokaktan belki bir taksi geçer umuduyla beklemek gerçekten rezil bir durum. Araba New York'un yoğun trafiğine karışmışken çıkarıp telefonuma bakıyorum. Belki biri aramış ya da mesaj atmıştır diye. Ama her zamanki gibi yanılıyorum. Bana kim mesaj atacak ki?

Ücreti ödedikten sonra taksiciyle daha fazla göz temasında bulunmayarak dışarı atıyorum kendimi. Eskisinden daha emin bir şekilde yürüyorum sokakta. Çünkü bu sefer erkekler bağımlı bir kızı becermek ister gibi değil bir bayana hayranlık duyar gibi bakıyorlar sanki bana.

Bara girerken pek aceleci davranmıyorum. Çünkü çevremdeki insanların bakışları daha önce hiç olmadığı kadar hoşuma gidiyor ve ilk defa çevremdeki insanları farkedip onları önemsiyorum. Belki fazla kendini beğenmişim bu gece ama olsun sanki biraz daha hissetmemi sağlıyordu bu düşünceler.. Derken topuklu ayakkabım takılıyor ve.. Kapıdaki badigardın yardımıyla yere kapaklanmaktan kurtuluyorum. "Teşekkürler." diyerek adamın elini kolumdan sıyırıyorum ve bozulmamış gibi yürümeye devam ediyorum..

Barın önünde bir yer kestiriyorum gözüme. Bu gece tek olduğuma göre locada işim ne? Gerçi gece yeni başladığına göre teklik durumu sadece bir varsayım. Etrafta birçok tanıdık insan var. Daha demin ki takılıp düşme olayının burda geçmediği için kendi kendime şükrediyorum ve gözüme kestirdiğim yere oturuyorum. Barmeni tanımadığımı farkediyorum. Büyük ihtimalle yenidir. Gerçi yeni olmasa da pek bi dikkat çekiciliği yok. Onu farketmemiş olmam doğal. Bu sırada yanıma oturan kişiyi süzüyorum. Sir Stafford.. Yani en azından tanıdık geliyor. Adını hatırlamak üzereyim ama.. Her neyse fazla dikkatimi verdim sanırım kafasını çevirip baktı. Rahatsız bir şekilde kafamı tekrar barmene çeviriyorum ve "Bir Votka-Kola lütfen." diyorum sırada çocuğun ismi aklıma geliyor -daniel-. Geceyi tek geçireceğim düşüncesi şimdiden iptal oluyor ve çocuğa doğru dönüyorum. "Merhaba Daniel." Bunu şaşırtıcı bir şekilde samimi bir şekilde söylediğimin farkındayım.. Çok sanki on yıllık arkadaşım. Bu sırada barmenin doldurduğu votkayı aceleci bir tavırla kaparak yudumluyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

one night fun Empty
MesajKonu: Geri: one night fun   one night fun Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 1:30 am

Her zamanki gibi kot t-shirt kombinasyonlarından birini giyip dışarı çıktı. Üzerindekiler ilk bakışta fazla günlük gibi görünseler de Daniel’a yakışıyorlardı. Ayrıca Daniel takım elbise, gömlek tarzı şeyleri giymekten nefret ederdi. Zorunda kalırsa elbette giyerdi ama rahat değillerdi bir kere. Muhtemelen ilerde iş adamı falan olursa toplantılara katılması için başka birini görevlendirecekti. Büyük patron olarak istediğini yapabilirdi sonuçta. Kimi kandırıyordu ki.. Muhtemelen öyle bir şey olduğu an soluğu Armani’de falan alacaktı. Arada kotlarını Armani’den alıyordu, kesimleri hoşuna gidiyordu. Ayrıca bir sürü adamın takım elbise denediği yere elini kolunu sallaya sallaya girip kot t-shirt almak güzel bir duyguydu. Kaç yıl sonra o adamlarda biri haline gelmiş olacağını düşündü. Rahat bir şekilde hiçbir zaman demeyi isterdi ama bazı şeyler kaçınılmazdı, reddetmek yalnızca hazırlıksız yakalanmanıza neden olurdu.

Sıkıntıyla iç çekti. Artık içinden yürümek gelmiyordu. Bir an arabamı mı alsam dedi, sonra geri dönüş yolunda muhtemelen alkollü olacağını düşünüp taksi çağırdı. Taksi New York sokaklarında ilerlerken binaların ışıklarını izledi. Kendisine fazla ilgi çekici gelmiyordu ama taksiyi kullanan adamın ensesine bakmaktan daha iyiydi. Quella’nın kapısına geldiğinde oluşan minik kuyruğa aldırmadan kapıya yöneldi. Birkaç kaş çatışı ve söylenme kazansa da umrunda bile değildi, ayrıcalıklarınız varsa kullanmanız için varlardı. Kapıda duran güvenlikle selamlaştı. Aslında onu daha önce çalıştığı yerden tanıyordu. Vardiyası bitince içeri girer bir 50lik içerdi. Çoğunda Daniel da ona katılmıştı ve muhabbet ede ede arkadaş olmuşlardı. Uzun sredir onunla görüşmediğini fark etti gözleri söylemek istediği şeylerle parlasa da bir şey demedi. Sonuçta adamın işleri vardı ve gerideki kalabalığa bakılırsa işleri oldukça fazlaydı. Belki işi bitince her zamanki gibi içeri gelir diye düşünse de bunun doğru olmadığını biliyordu. Quella önceki yer gibi minik değildi, aksine oldukça büyük ve şatafatlıydı.

İçeri girdiğinde okulun yarısından çoğunun burda olduğunu gördü. Her zamanki gibi. Birkaç arkadaşıyla selamlaştı ve takımdaki arkadaşlarından biriyle geçen günkü maç hakkında yorum yaptı. Birkaç masadan davet gelmişti oturması için ama hepsini kibarca reddederek bar taburelerinden birine kuruldu. Barmanden bir tane tekila shot istedi. İçinden bira içmek gelmemişti ve bira haricinde sarhoş olma amaçlı alkol alıyorsa içmeye tekila ile başlamak hoşuna gidiyordu. Tekilasını beklerken birkaç gün önce ayrıldığı sevgilisini düşündü. Üç hafta çıkmışlardı, birkaç gün daha devam etseler Daniel için yeni bir rekor olacaktı. Gerçi bir yerlere varmayacağı belliydi tıpkı diğer bütün sevgilileri gibi. Tekilası geldiğinde hemen içti ve boş bardağı barda hafifçe ittirdi. Bir an sonra yanında oturanın kendisine doğru döndüğünü fark etti. Başta aldırmasa da bakış uzun sürünce kafasını çevirip kıza baktı. Kız tanıdık geliyordu, muhtemelen Harrison Jewell’da okuyordu. Zaten Harrison Jewell ile Sir Stafford öğrencileri tüm Manhattan’ı ele geçirmiş gibilerdi. Kız rahatsız bir şekilde kafasını çevirip sipariş verdiğinde Daniel ona bakmayı sürdürdü. Kızı daha önce gördüğünde böyle değildi. Sanki bir değişiklik vardı. Bir şekilde gözüne daha hoş görünüyordu. “Merhaba Daniel.” Ses tonunun sıcaklığı bir an için Daniel’ı şaşırtsa da kıza bir şey belli etmeden toparladı. Barmene dönüp Stella’nın bardağını işaret ederek “Aynısından.” dedi ardından tüm ilgisini kıza çevirdi. “Bir süredir buralarda görünmüyorsun, şehir dışında falan mıydın?” Cavebını beklerken önüne konan votka-koladan biraz içti. Böyle yerlerde sormadan Smirnoff getirmeleri güzeldi. Diğerlerinin tadı o kadar da güzel değildi. Hatta bazıları insana kolonya içtiğini düşündürtebiliyordu. Memnun bir yüz ifadesiyle bardağını bıraktı, bir an için barmenle göz göze gelip gülümsediler. Muhtemelen o da benzerlerini düşünmüştü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Wilson
Harrison Jewell | III. Sınıf
Harrison Jewell | III. Sınıf
Stella Wilson


Mesaj Sayısı : 298
Kayıt tarihi : 19/01/11
Gerçek Yaşı : 27
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

one night fun Empty
MesajKonu: Geri: one night fun   one night fun Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 5:17 am

"Bir süredir buralarda görünmüyorsun, şehir dışında falan mıydın?" Yokluğumu farkeden birinin olması hoşuma gitse de farketmeyenlerin çokluğu moralimi bozmuyor.. "Bilirsin işte insanlar arada sırada her şeyden uzaklaşmak ister. Yaz tatilini biraz uzattım diyelim." diyorum ve yapmacık bir tavırla gülümsüyorum. En azından yokluğumu farkeden birileri var.. Ardından loş ışıkta parlayan bardaktaki votkayla karışmış kolanın asitlerine iliştiriyorum gözümü. En dipte olsalar bile en yükseğe çıkmak için mücadele ediyorlar. En azından bir amaçları var.. Sonra görüntümü parmaklarımla kapatıyorum ve bardağı kaptığım gibi fondip yapıyorum. Votkanın tadı nedeniyle gözlerimi kırpıştırarak yenisini koyması için barmene bakış atıyorum.

Yeni konulmuş olan votkamı yudumlayarak etraftaki insanları inceliyorum. Birçoğu kucak kucağa olmasa da hepsinin yanında eşlik edecek birileri var. Buram buram günah koksalar da hâllerinden memnunlar.. Kim memun değil ki? Birçoğuna sorsak: "Rahibe olarak cennete mi gitmek isterdiniz yoksa Fahişe olarak cehenneme mi?" diye, hepsi içten içe fahişe olmayı tercih edecektir.. Rahibe olmak nasıl bir duygudur acaba? Huzur verici mi? Rahibelerin rahiplerle kırıştırdığı efsanesi doğru mu acaba? Peki ya bakire olmak nasıl bir duygu? Namuslu olmasına karşın dünyanın bütün zevk ve nimetlerinden mahrum kalmak..

Kendi düşüncelerimden kendim rahatsız olarak votkamdan bir yudum daha alıyorum ve Daniel'a çeviriyorum kafamı. Ahlı şahlı bir yakışıklılığı olmasa da her türlü gideri var.. Bir erkek gibi düşündüğümü düşününce kendi kendime gülüyorum ve çocuğun soru sorar bakışlarına karşın "Ee, sen tatil yapmadın mı?" diyerek hem ortamın havasını hem de beynimdeki düşünceleri değiştirmeye çalışıyorum..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Daniel Evans
Sir Stafford | IV. Sınıf
 Sir Stafford | IV. Sınıf
Daniel Evans


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 28/07/11

one night fun Empty
MesajKonu: Geri: one night fun   one night fun Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 10:51 am

“Yaptım. Daha çok az zamana çok şey sığdırmaya çalıştık diyebilirim ama her anına değdi.”
Daniel tatili aklına gelince gülümsedi. Oldukça güzel bir yaz olmuştu, nerede olsa diğer tarafı özleyen bünyesi New York’u aklına getirmemişti bile. Her zamanki gibi tüm yazı Evy ile geçirmişti. Önce Bay Geldeard’ın işi nedeniyle İtalya’ya gitmesi gerektiğini öğrenmiş ve türlü bahanelerle onu ikna ederek yol arkadaşı olmuşlardı. İtalya’da kaldıkları bir haftanın sonunda Bay Geldeard’ın dönme vakti gelince biz bari biraz daha geç dönelim, olmadı İspanya’ya gittiğiniz zaman orda buluşuruz diyerek kaptanıyla beraber bir yat kiralamış kafalarına göre gezmeye başlamışlardı. Yunanistan’dan Türkiye’ye geçmiş. Ardından boğazları aşarak bir süre Bulgaristan’da durmuşlar, son durakları olan Romanya’daki Constanta şehrine gitmişlerdi. Constanta’da şehrin 25 mil uzağındaki Mangalia’yı gezmişlerdi. Hatta Neva 2.400 yıl önce kurulan bu yerde anı olarak kopuk bir terlik bırakmış, arabalarına dönerken kah seke seke ilerlemiş kah kendini Daniel’a taşıtmıştı. Sonra aynı yolu geri dönüp kıyı boyunca ilerleyerek İspanya’ya ulaşmışlardı. Bay Geldeard onları karşılamak için bir gün daha İspanya’da kalmış dönerlerken ışıltılı bir gülümsemeyle karısını kast ederek “Ona söylemeyin ama bir gün tek başıma tatil yapmak iyi geldi.” demişti. Uçakla Fransa’ya döndüklerinde Daniel üç gün boyunca otel odasından çıkmayıp yarı uyuklar bir halde vakit geçirmişti. Özellikle Neva’nın yalnızca bir gün burdayız şurayı da görmeyelim mi barileriyle ordan oraya koştururken çok yorulmuştu. Yine de tüm yorgunluklara değdiğini düşünüyordu. Ellerinde bol bol güzel anı ve bir sürü fotoğraf kalmıştı.

Kendini toparlayıp yanındaki kıza döndü. Düşüncelere dalıp gidiyordu, bu konuda bir şeyler yapmalıydı. Daha önce dekendisine dikkati kolay dağılıyor, kendi hayal dünyasında yaşıyor deseler de hiçbir zaman bu kadar çok olmamıştı. Daniel votkasından büyük bir yudum alarak içinde büyüyen endişeyi bastırdı. Hangi New Yorklu normaldi ki zaten? Karşısındaki kızın da normal olmadığına emindi. Yine de bulabildiğinizle yetinmeliydiniz. Ona biraz tatilimden bahsediyorum. Hava atmak gibi değil, yalnızca dostça konuşuyorum. Hava atmak bana saçma geliyor, özellikle bir şey başarmadan baba parası ile geçiniyorsan. Gerçi böyle düşünmeme rağmen itinayla baba parası yemeye devam ediyorum ama ne yapalım, bazıları daha şanslı doğuyor. Sahip olduklarımı elimin tersiyle itecek kadar aptal veya cesur değilim. Zaten o ikisinin arasındaki o ince çizgiyi hiçbir zaman ayırt edememişimdir.

Daniel, bardağının boş olduğunu fark edip barmene seslendi bir tane sex on the beach istedi, kokteyl şeklindekilerden değil de shot bardağıyla gelenlerden. Tadı fazla hoşuna gitmiyordu ama o masum görünümünün altında o kadar çok birbirine karışmış şey varki içtikten kısa bir süre sonra hissedeceklerini düşününce tat önemsiz kalıyordu. Ayrıca içtiği votka nedeniyle tadı biraz daha az alacağına emindi. Gelen shotı içtikten hemen sonra bir sigara yakıp barmenden yenisini getirmesini istedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
one night fun
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Be my prisoner for the night.
» Night Lights
» Night Poelson.
» It was supposed to be a girls night out!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Bar & Cafe Quella :: Bar Quella-
Buraya geçin: