| | Uzun Bir Aradan Sonra... | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Vega Veronique Garnier Model & Oyuncu
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 04/09/10
| Konu: Uzun Bir Aradan Sonra... Perş. Eyl. 16, 2010 12:01 pm | |
|
En son Vega Veronique Garnier tarafından C.tesi Ocak 22, 2011 8:41 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | X. J. Aida Beaumont Model & Tasarımcı
Mesaj Sayısı : 131 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... C.tesi Eyl. 18, 2010 9:31 am | |
| Kasti değildi gecikmiş olması. Sadece uyuyakalmıştı bu vakte değin. Aramaktansa daha da acele etmeyi düşünmüştü. Mesaj atması veya araması vakit kaybı olacaktı. Araba sürerken telefonunu kullanamıyordu. The "A" Waffle Club'ın neon lambaları eşliğinde yanıp sönen rengarenk tabelası çarpıyordu gözüne. Park etmekte güçlük çekmemişti arabasını. Tenhaydı buraları, okul başlamıştı ve gençler artık yetişkinlere ayak bağı olmuyordu. İçeri girdiğinde ön masalardan birinde oturmuş olduğunu fark etti Vega'nın. Önündeki portakal suyunun yarısı bitmişti. Gecikmiş olmalıydı epeyce. Yaklaştı ve başı kendisine dönen kıza sarıldı.
-Çok özledim seni...
Ayrıldığında gözlerinin dolduğunu fark etmişti. Göremeyeli 3 ay olmuştu onu neredeyse.... Çekimler için İngiltere'ye gitmişti Xanthe. Herkesi özlemişti zaten. Sadece çekim değildi gitmesinin sebebi. Yoluna gitmeyen hayatından kaçıyordu. Kısacası korkaklık yapıyordu. Değiştirmeye çalışmıyordu, pes ediyordu. Ama kararlıydı, Ruby'den alacağı intikam acı olacaktı. Büyümemişti sanki... Hep intikam peşindeydi. Küçük bir çocuk gibi... Ama ne de olsa Pixie'yi yanına almıştı. Son birkaç detay vardı; Ruby'nin elinden diğer dostlarını almak. İntikam duygusu acımasızlaştırıyordu ruhunu. Gittikçe katılaşıyordu yüreği... Hem başka yolunda olmayan unsurlar da vardı yaşamında. Dan.e karşı eskisi gibi değildi sanki hisleri, uzaktayken onu pek özleyememişti diğer seyahatlerinin aksine. Yaşamının sıradanlığı yok olmuştu, huzurlu halleri. Artık ne istediğini bilemiyordu. Her adımı sorun oluyordu. Çözmeliydi problemlerini. En önemlisi de intikamını almalıydı mümkün olan en acı şekilde.
Garsondan bir kahve istemişti. Vega'ya eşlik etmeliydi yaptığı rejimde. Ne kadar yemeyi özlemiş olsa da gözlerinin önünde bir şeyler yemek kabalık olurdu. Kahvesi geldiğinde sıcak fincanı eline aldı. Her zamanki gibi fazla sıcaktı, bekleyecekti. Hep beklerdi. Konuşan yoktu, bu sessizliği bozmak istemezcesine ikisi de inadına suskun kalıyordu. Nihayet konuşmaya başladı Xanthe... Hakim olamazdı kendine, hep konuşacak konusu olurdu, neşeli ve konuşkandı şimdi de... Ve elbette hala düşüncelerinin etkisinde.
-Neler yaptın ben yokken? 3 aya yakın oldu görüşmeyeli değil mi?
Cevabı beklerken gözünü soğumaya bıraktığı kahvesine dikmişti. Üzerinde tüten buharların hafiflemesini bekliyordu. Kulakları Vega'da idi. Sözlerini bitirmesini bekleyecekti. Sonra kendi yaptıklarını anlatmaya girişecekti muhtemelen, klişe bir şekilde. Pek hoş değildi geçen sürede yaşadıkları. | |
| | | Conerus Hell Greyn Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Mesaj Sayısı : 93 Kayıt tarihi : 14/09/10 Gerçek Yaşı : 27 Nerden : New York.
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Paz Eyl. 19, 2010 12:50 am | |
| Çekilmiyordu Amanda'nın tripleri. Sürekli şarkıları değiştiriyor, prova yaparken aksilikler çıkarıyordu. Provadan ona sinirlenip çıktıktan sonra arabama atladım ve yola çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum aslında. Boş boş dolaşıyordum New York sokaklarında. Gidilecek bir yer düşünürken gözüme The "A" Waffle Club takıldı. İyi bir fikirdi oraya gitmek. Arabamı parkettikten sonra hızlı bir şekilde girişe doğru yürüdüm ve içeri girdim. Aslında pek kalabalık olduğu söylenemezdi burasının. Etrafa göz gezdirirken tanıdık bir yüz gördüm sanki. Ön masa bir kızla oturan başka bir kız. Aida'ydı bu. Onunla takılmayı ve konuşmayı çok severim. Galiba beni çekebilen sayılı kişilerden.
Aida kafasını benim tarafıma çevirdiğinde selam anlamında elimi kaldırdım. O da buna karşılık gülümsedi. Yanına doğru yürümeye başladım. O da ayağa kalktı, onu pek sık görmüyordum. Yanına vardığımda birbirmize sarıldık. "Nasılsın?" diye sordum ona bu sırada. Ayrıldıktan sonra gözlerimi Aida'nın yanındaki kıza çevirdim. Sarışın biriydi. Buz mavisi gibi gözleri vardı. Tanıdık değildi. Hiç görmemiştim onu. Gördüysemde hatırlamıyor olabilirdim. O da bana baktı ve gülümsedi, bende ona gülümseyerek karşılık verdim. Bakışlarımı Aida'ya çevirdim, nasıl diye sormuştum ve o hala cevap vermemişti. Ona anlatacağım şeyler vardı. | |
| | | Vega Veronique Garnier Model & Oyuncu
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 04/09/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Paz Eyl. 19, 2010 6:03 am | |
| Portakal suyu çoktan gelmiş, Vega da etrafına bakınıp sakince onu yudumluyordu. Etraf sakindi. Her zaman kalabalık gördüğü sokak bu kez boştu. Nedeni belki de artık okulların açılmış olmasıydı. Gözlerini soğuk camdan bardağına dikti. Üzerinde ki süslerle oynamaya başladı. Ne var ki telefonu ona yine rahat vermedi.
‘’Bızzzttt!’’
Titreşime aldığı telefonu neredeyse Cafe’yi ayağa kaldıracak cinsten ötmeye ve titremeye başladı. Vega, çantasını açıp baktığın da aslında çok önemli olmayan bir mesajın geldiğini fark etti.
‘’Yarın ki çekim iptal edildi!’’
Harika! Yarın bütün gün evde pinekleyecekti. Bundan daha şahane bir şey olabilir miydi? Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle mesajı tekrar okuduktan sonra telefonunu çantasına attı. Bardağına baktığında neredeyse bitmiş olduğunu fark etti. O sırada Aida’yı karşısında buldu. Ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra Aida’nın neşeli sesi;
‘’ Çok özledim seni... ‘’ dedi.
‘’ Ben de seni çok özledim tatlım. ‘’
Konuşma faslı bitince yerlerine oturdular. Uzunca bir süre Vega konuşmayıp Aida’nın bayana kahve siparişi vermesini seyretti. Uzun zaman olmuştu. 2 ay mı? Yok! 3 ay. Evet, 3 ay olmuştu görüşmeyeli. Bu zaman zarfında Vega’nın hayatı çok değişmişti. Tabii Aida’nın da öyle. Vega en son savunmasız ve zayıf biriyse şimdi güçlüydü. 3 ayda her şeyin bu kadar çabuk değişmesine kendisi de çok şaşırıyordu. Ama hayat ona her şeyi öğretmişti. New York’a geleli çok olmuştu ve geldiği ilk zamanlar da buranın havasına çabuk alışmıştı. Tabii yine de Fransa’yı özlüyordu. Oranın insanlarını ve sokaklarını!
Hayatı ise aslında normal bir insanın hayatı gibiydi. Vega’nın güven problemi olduğu için insanlarla çabuk kaynaşamazdı. Burada da iş arkadaşlarından başka- ki onlar da sayılı- pek dostu yoktu. Sessizliği küçüklüğünden beri severdi. Ama artık sessizlik bir kâbus gibi tepesine çöküyordu. Aida’nın gelmesine çok sevinmişti çünkü bu aptal kâbustan Vega’yı çekip kurtarabilecek tek dostu oydu.
‘’ Neler yaptın ben yokken? 3 aya yakın oldu görüşmeyeli değil mi? ‘’
'’ 3 ay! Evet, 3 ay oldu! Ne olsun işte iş güç. Sana bir şey itiraf edeyim mi? Burada pek dostum yok aslında. Her neyse sen neler yaptın? Sen anlat. ‘’
Vega’dan ziyade Aida’nın anlatacağı birçok şeyi olması lazımdı. Ne de olsa İngiltere’ye giden oydu, değil mi? Merakla gözlerini Aida’ya dikmiş anlatacaklarını dinlemeye hazırdı. Ama dikkati masalarına yaklaşmakta olan belli ki Aida’nın tanıdığı kişiye yöneldi. Galiba Aida Vega’nın nereye baktığını merak etmişti. Kafasını onun baktığı tarafa çevirdiğin de Aida’nın gülümsediğini fark etti. Bir yerlerden tanıyordu Vega onu ama nereden tanıyordu? Hafızası durmuşken birbirlerine sarıldılar ve merhabalaştılar. Vega’da kabalık olmasın diye gülümsedi. İtiraf etmek gerekirse çocuk fazlasıyla yakışıklıydı. Belki de Aida’nın sevgilisiydi kim bilir? Onlar birbirlerine hal hatır sorunca Vega’da;
‘’ Oturmaz mısınız? ‘’ diye sordu.
Ardından ikisinin de gözlerinin içine bakarak gülümsedi ve Aida’nın birbirlerini tanıştırmasını bekledi merakla. | |
| | | X. J. Aida Beaumont Model & Tasarımcı
Mesaj Sayısı : 131 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Cuma Ekim 01, 2010 7:44 am | |
| Vega konuşurken takılmıştı gözleri az ilerideki bir ele. Sahibine döndüğünde içindeki sevince hakim olamadan kalktı, konuşmalarını bölen bu genç adam onu sinirlendirmek yerine mutlu etmişti çünkü. Gelen soruya yanıt veremedi bir süre, kollarını sırtına doladığı genç adamdan ayrıldı ardından Vega'nın gülen yüzüne baktı ve sorusunun üzerine oturan Hell'in yanına çekti sandalyesini. Her zamanki ifadesiyle çevreyi süzdü ve kahvesini yudumladı, ardından da kendisine sorulmuş olan soruya geç de olsa cevap verdi.
-İyi sayılırım. Burada işler iyi gitmiyordu, ben de İngiltere'de kaçış yolu bulmuş gibiydim kısmen.
Cevapladığı sorunun ardından başını önüne eğdi. Kaçış yolu... Cesaretsizliğin örneği! Yolunda gitmeyen şeylerden kaçmak hiçbir zaman çözüm değildi. Amerika'ya gelir gelmez sorunlar da onu takip etmişti sanki. Gülümseyemedi. Ama beynini kemiren ve çözüm getiremediği tek sorun kovalıyordu onu ardı sıra. Ayrılmalıydı Dan.den... Bu kadar kapıldığını düşündüğü birinden nasıl soğuyabilmişti? Eskisi gibi değildi hisleri. Geldiğinden beri ondan kaçmak için yer arıyordu. Ya çekimleri uzatıyor ya da kendisine iş çıkarıyordu.
-Üzgünüm düşüncesizlik ettim, unuttum istediğin bir şey var mı?
dedi ve eliyle hafif bir işaret yapıp garsonu çağırdı yanlarına. Sinirle başını salladı ve çalmakta olan cep telefonunu çıkardı çantasından. Sırası değildi. Dan. olmamasını umdu ve soğukkanlı bir tavırla konuşmaya başladı. Dostlarıyla yaptığı sohbeti bölmesine sebep olan kardeşine sinir dolu bir sesle "Görüşürüz." dedikten sonra telefonunu kapattı. Küçük kardeşi başına her zaman dert açıyordu. Şimdi de arabasının tamirde olduğunu ve akşam antrenmandan onu alması gerektiğini söylemişti. Yeniden ikisine dikti gözlerini ve neşeyle kıkırdadı.
-Sahi ben sizi tanıştırmadım. Conerus, ağabeyim desem yeridir. Bu da Vega, çocukluk arkadaşım. Daha önce nasıl sizi buluşturmadım hayret. Her neyse Conerus sen neler yaptın?
İrileşmiş gözlerini Hell'e dikti ve konuşmasını dikkatle dinlemeye çalıştı. Düşüncelerini savuruyordu. İki çok sevdiği dostunun yanında karamsar davranamazdı. Haksızlık olurdu. Tazelenen kahvesini bu sefer hemen yudumlamaya başladı. | |
| | | Conerus Hell Greyn Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Mesaj Sayısı : 93 Kayıt tarihi : 14/09/10 Gerçek Yaşı : 27 Nerden : New York.
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Cuma Ekim 01, 2010 9:44 am | |
| "Oturmaz mısınız?" demişti Aida'nın yanındaki kız. Gerçekten güzel bir kızdı, gülümseyerek söylemişti bunu. Bu davete karşılık vererek oturdum Aida'nın yakınına. O da sandalyesini yakınlaştırdı. Yüzünün pek güldüğü söylenemezdi aslında. İngiltere'deyken bir şeyler olmuştu belkide. Görüşememiştik onunla. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra cevap verdi:
- İyi sayılırım. Burada işler iyi gitmiyordu, ben de İngiltere'de kaçış yolu bulmuş gibiydim kısmen.
Bunu söylerkende zorla gülümsüyor gibiydi. Neler olduğunu öğrensem iyi olurdu. Cevap vermeye hazırlanırken Aida, "Üzgünüm düşüncesizlik ettim, unuttum istediğin bir şey var mı?" diye devam etti. Bir el hareketi yaparak garsonu çağırdı. Bu sırada telefonu çaldı, "Görüşürüz," dedikten sonra kapattı telefonu ve tekrar bize döndü. Bakışlarım Aida'nın yanındaki kıza doğruydu. Bunu farketmiş olacak ki unuttuğu bir şeyi hatırladı ve bizi tanıştırdı:
- Sahi ben sizi tanıştırmadım. Conerus, ağabeyim desem yeridir. Bu da Vega, çocukluk arkadaşım. Daha önce nasıl sizi buluşturmadım hayret. Her neyse Conerus sen neler yaptın?
Vega... Sanki bu isim bir yerlerden tanıdık geliyordu bana. Ama neredendi peki? Hatırlamıyordum. Tekrar Vega'ya bakmaya başladım. Tanıdık bir yüzü olduğunu farkettim. Onun siması bana bir şeyler hatırlatıyordu sanki ama bilemiyordum. Bu sırada garsonun yanımıza geldiğini farkettim. "Bir kahve lütfen," dedim garsona dönerek. Garson yanımızdan ayrıldıktan sonra Vega'ya dönerek "Memnun oldum, Vega." dedim gülümseyerek. Daha sonrada Aida'ya döndüm ve konuşmaya başladım:
- Bilirsin işte, hep aynı şeyler. Provalar, konserler, tripler... Amanda'yı daha fazla çekemeyeceğimi düşünüp provayı yarıda bırakmıştım. İyikide bırakmışım doğrusu. Seni gördüğüme sevindim, dedim gülümseyerek.
"Eee, peki sende durumlar nasıl?" diye sordum Aida'ya, "Bir şeyler olmuş sanırım," diyerekte devam ettim. Bu sırada garson masaya kahvemi bıraktı. Kahvemi yudumladıktan sonra Vega'ya çevrildi bakışlarım. O da bana bakıyordu galiba, ama ona baktığımı görünce gözlerini başka yöne çevirdi. Fazla tanıdık bir siması vardı, ama hatırlayamıyordum bir türlü. Bir Aida'ya bir Vega'ya bakıyordum, konuşmalarını bekliyordum.
| |
| | | Vega Veronique Garnier Model & Oyuncu
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 04/09/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Çarş. Ekim 06, 2010 12:16 pm | |
| Vega’nın cılız bir sesle sorduğu sorunun ardından hem Aida hem de yanında ki arkadaşı masaya oturdular. Merak etmişti; acaba kimdi? Anlaşılan Aida pek tanıştırmak istemiyordu onları. Ama Aida’nın yüzüne baktığında bir derdinin olduğunu ve bunu onunla paylaşmaktan çekindiğini gördü. Anlaşılan o İngiltere’deyken aralarında ki mesafe büyüyerek ruhsal anlamda da araların da bir engel oluşturmuştu!
‘’İyi sayılırım. Burada işler iyi gitmiyordu, ben de İngiltere'de kaçış yolu bulmuş gibiydim kısmen.’’
Aida’nın sesi ile düşüncelerinden sıyrıldı Vega ve gözleri istemeden yine ona gitti. Aida’nın yanında oturan adam ona gerçekten tanıdık geliyordu. Niye bu kadar takmıştı oda bilmiyordu ama istemeden de olsa beynini yoklayarak eskilere gidiyor ve nereden tanıdığını hatırlamaya çalışıyordu. Ama sonuç; onu tanıdığına dair hiçbir şey hatırlayamıyor olmasıydı. Tuhaftı, mutlaka bir yerlerde görmüş olmalıydı. Şimdi, karşısında duran adamı hatırlamayı bırakmış içinden kendisine unutkan olduğu için küfrediyordu. Vega kendine eziyet etmeyi bırakarak Aida’nın ağzından dökülenleri dinledi.
"Üzgünüm düşüncesizlik ettim, unuttum istediğin bir şey var mı?"
Aida, bu sorusunun ardından hemen garsonu çağırdı. Ne var ki garson gelmeden önce çalan telefonunu isteksiz olduğunu belli eden bir surat ifadesiyle açtı. Ardından yarım ağızla ‘’Görüşürüz!’’ diyerek telefonunu kapattı. Aida’nın bu tepkisi karşısında Vega biraz sersemlemişti ancak belli etmedi. Zaten o anda, Aida yanında ki iki yabancıyı tanıştırmayı hatırladı.
‘’Sahi ben sizi tanıştırmadım. Conerus, ağabeyim desem yeridir. Bu da Vega, çocukluk arkadaşım. Daha önce nasıl sizi buluşturmadım hayret. Her neyse Conerus sen neler yaptın?’’
Hayret kendisi kadar ismi de Vega’ya bir hayli tanıdık geldi. Belki de sadece kafasında onu tanıdığına dair bir takım şeyler kuruyordu. Evet, bir takım şeyler aklına gelmişti ama belirsiz hatıralardı aklına gelen şeyler. Hatırlamaya fırsat kalmadan Vega tepesinde biten garsona belli belirsiz gülümsedi. Aslında sinirlenmişti ama sinirlenince gülümsemeyi tercih ederdi Vega. Gülümsemek belki de onun için bir kaçış yoluydu. Garson siparişi aldıktan sonra Conerus’da Vega’ya bakarak gülümsedi ve "Memnun oldum, Vega." dedi. Vega ise gülümseyip, ‘’Ben de memnun oldum.’’ demekle yetindi. Conerus hemen Aida’ya döndü ve onun yarım kalan sorusunu yanıtladı;
‘’Bilirsin işte, hep aynı şeyler. Provalar, konserler, tripler... Amanda'yı daha fazla çekemeyeceğimi düşünüp provayı yarıda bırakmıştım. İyikide bırakmışım doğrusu. Seni gördüğüme sevindim.’’
Anlaşılan Aida’nın pek keyifli olmadığını Conerus’da fark etmişti. Öyle ki kendinden bahsettikten hemen sonra Aida’ya bakarak:
"Eee, peki sende durumlar nasıl? Bir şeyler olmuş sanırım." dedi.
Vega, Aida’nın henüz cevap vermediğini görünce onun en yakın arkadaşı olarak konuya karışmakta bir sakınca görmedi.
‘’Evet, ben de fark ettim. İngiltere’deyken bir şey canını sıkmış anlaşılan.’’
Vega onun canını sıkan şey hakkında kafasında ki tahminleri bir kenara itip, Aida’nın cevap vermesini bekledi. | |
| | | X. J. Aida Beaumont Model & Tasarımcı
Mesaj Sayısı : 131 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... Paz Ekim 17, 2010 2:09 am | |
| İkisinin soruları üzerine gözlerini bir süre tavanda gezdirdi ardından parmağını fincanın ağzında dolaştırmaya başladı. Bu konular canını fazlasıyla sıkmıştı zaten. Dudaklarını araladığında tereddütlüydü.
-Sorun şu şımarık Ruby aynı zamanda Daniel... Artık onu sevdiğimi sanmıyorum. Nasıl ayrılabileceğimi de bilmiyorum açıkçası. Ruby ile son kapışma benim elimde olabilir ama bilmiyorum, her an saldıracakmış gibi geliyor. Açıkçası ilk defa birinden korkuyorum.
dedi kontrollü bir sesle. Güçsüzlüğünü belirtmek istemiyordu sesiyle; bunu kelimeleriyle yapmıştı.
-Daniel geldiğimden beri benimle bulumak istiyor ama işim var diye yalan söylemek zorunda kalıyorum, bilmiyorum. Daha 3 ay önce hissettiğim duygular şimdi tersine döndü.
Boğazında tıkanan son cümleleri hiç söylememiş gibi gülümsemeye çalıştı. Mimiklerine hakim olamıyordu fakat en azından dudaklarının iki yanı kıvrılmıştı. Acı çektiğini hissedebiliyordu. İnsanlara yalan söyleme alışkanlığı yoktu fakat kalp kırmayı da istemiyordu. Daniel daha yeni ona olan aşkını iitiraf edip, gitmesinden korktuğunu söylediğinde onu haklı çıkarmamalıydı. Olayın sözde "büyüsü" o aşkını söyleyince bitmiş miydi? Yoksa Aida'ya çekici gelen gerçek aslında Daniel'ın kayıtsızlığı mıydı? Bu soruları 1 hafta boyunca düşünüyordu, bir haftadır kaçıyordu ondan... Ama en yakın dostlarından birinin kardeşi olduğu için kaçınılmazdı karşılaşmaları. Bara çağırmıştı az önce mesajında onu, Aida ise çekimdeyim diye uzaklaştırıyordu kendisinden. Ama cesaretini toplayıp gitmeliydi yanına, arkadaşlarının konuşmalarını ve avutan sözlerini dinleyemeyecek kadar düşünceliydi. Ama sözleri duyduktan sonra yeniden gülümsemeye çalışarak,
-Biliyor musunuz, beni bara çağırdı ve gideceğim... Duygularını incitmeye gerçekten de hakkım yok. Söyleyeceğim.
Yavaşça ikisine de eğildi, sarıldı ve iki dostunu baş başa bıraktığı masaya son bir kez bakarak yağmurlu sokaklarda kayboldu. | |
| | | Vega Veronique Garnier Model & Oyuncu
Mesaj Sayısı : 57 Kayıt tarihi : 04/09/10
| Konu: Geri: Uzun Bir Aradan Sonra... C.tesi Ocak 22, 2011 9:27 am | |
| Aida içinde ki huzursuzluğu bir bir anlattı. Vega onu ilk defa böyle üzüntülü görüyordu, alışık değildi. Bir şeyler yapıp yeniden neşelendirmeliydi onu. Ama idrak etmesi gereken bir şey vardı; Ne yaparsa yapsın onu bu karanlığın içinden kurtaramayacaktı, en azından şimdilik. Vega en iyi şeyi yaptı, sustu ve dinledi. Aida’nın lafı bittiğinde ise onu biraz avutmaya çalıştı. Elinden gelen tek şey buydu zaten, avutmak.
‘’ Merak etme tatlım, herkes senin onu nasıl sevdiğini biliyor. Bu sıralar kafan belli ki karışık. Bence biraz zaman ver, hem kendine hem ona. Sonra her şey düzelir, güven bana. ’’
İşte klasik avutma yöntemleri! ‘’ Her şeyi zamana bırak. ’’, ‘’ Her şey düzelecek. ‘’, ‘’ Kafan çok karışık, biraz zaman ver. ‘’…
Yapabileceği başka bir şey yoktu ama. Olsa hemen yapardı. Hem Aida’ da pek oralı değildi zaten, yine kendi düşüncelerine dalmıştı.’’ İnsanlar nasıl da hemen değişiyor .’’ diye düşünmeye başladı Vega. Hem düşünüyor, hem de Aida’nın ağzından çıkacak olan şu iki cümleyi-‘’ Tamam, haklısınız. ‘’-heyecanla bekliyordu. Ama Aida başka bir şey düşünüyordu sanki. O basit iki cümleyi söylemeye niyeti yok gibiydi. Vega’da böyle şeylere gelemezdi. Hani 3 ay sonra buluşup, sessiz sessiz birbirlerine bakıp gülümsemek istemiyordu ama durum buydu. Birbirlerine bakıyorlar, içeceklerinden koca bir yudum alıp, birbirlerinin suratına bakıp sırıtıyorlardı! Ne eğlence ama…
Birkaç avutucu sözün ardından Aida, dudaklarını araladı ve;
‘’ Biliyor musunuz, beni bara çağırdı ve gideceğim... Duygularını incitmeye gerçekten de hakkım yok. Söyleyeceğim. ‘’
Hayır, duymak istediği şey kesinlikle bu değildi! Gün hiç de hayallediği gibi geçmiyordu. Aida, Vega’nın konuşmasına fırsat bırakmadan sarıldı ve sessiz, sakin ''The "A" Waffle Club'' dan çıkıp, kendini yağmurlu caddelerin gürültüsüne bıraktı. Vega ise şaşkınlıkla onun kaybolmasını seyretti. Şaşkınlığını bir kenara atıp, gülümseyerek;
'’ Sence söyleyebilecek mi? ’’
| |
| | | | Uzun Bir Aradan Sonra... | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |