Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle

Konu: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Paz Tem. 31, 2011 12:01 pm

&

Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Teresa15

Jeremy Jimmy Monteiro - Arianna Bennet

Bugün Arianna, Jeremy ile Waffle yemek için sözleşmişlerdi. Biraz sohbet etmek Arianna'ya iyi gelebilirdi. Bir kaç gece önce annesi ile yaptığı tartışma hala etkisini sürdürüyordu. Sabahın beş buçuğunda eve dönmesini pek hoş karşılamamıştı annesi. Aslında annesinin öfkelenmesi, bağırıp çağırması Arianna'nın pek umurunda değildi. Ta ki kredi kartlarını elinden almakla onu tehdit edene kadar. Arianna o zaman çok öfkelenmişti. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdi? Ondan artık nefret etmeye başlamıştı. Annesine misilleme yapmıştı ve babası ile kalmakla tehdit etmişti. Kadın umurunda olamadığını söylese bile, Arianna gözlerinde ki korku ve öfkeyi görmüştü. Arianna'nın babasından gerçekten nefret ediyordu. Hele ki şimdi başka bir kadınla evlenecek olması onu daha da deli ediyordu. Tabii henüz bunu itiraf etmiş değildi.

Arianna, Louis Vuitton marka elbisesini üzerine geçirdi. Saçlarını ve hafif makyajını da tamamladıktan sonra evden çıktı. Neyse ki annesi erkenden çıkmıştı da onunla karşılaşmak zorunda kalmamıştı. Bir taksiye atladı ve şoföre "The "A" Waffle Club," dedi. Araba yolda ilerlerken Arianna Halloween Partisi'ni düşündü. Bir vampir olarak gidecekti ve bu onu oldukça heyecanlandırıyordu. Partilere bayılırdı. İçki, müzik,dans ve sınırsız eğlence. Arianna için oldukça kanlı(!) bir gece olacaktı. Vampirler kana, Arianna'da partilere bayılırdı. Mükemmel kombinasyon.

Arianna, partiye tek başına gidecek olmasını pek umursamıyordu. Tamam, belki biraz umursuyor olabilirdi; ama en azından kafasına takmamaya çalışıyordu. Önemli olan eğlenceli vakit geçirebilmekti. Bütün arkadaşları orada olacaktı. Sevmediği insanları düşünmek istemiyordu; ama onların keyfini kaçırmasına izin vermeyecekti. En azından öyle umuyordu. Ne kadar kötü olabilirdi ki? En fazla bir kaç kötü bakış veya bir kaç sataşma. Tabii NY'daysanız durum sadece bu kadarla kalmazdı. Entrika, intikam, aşk, şehvet, nefret, dostluk... Her şey her an olabilirdi.

Araba hızla giderken Arianna bulanık görünen insanları ve çevreyi inceledi. Burada yaşamayı seviyordu. Bazen ayakta durmak zorlayıcı olsa da güzel bir şehirdi. Genç kız derin düşüncelerinden sıyrıldı ve telefonundan saate baktı. Geç kalmamış olmayı umuyordu. Jeremy'i fazla bekletmek istemezdi. Jeremy... Arianna onu çoğu kızın aksine arkadaşı olarak görüyordu. Çoğu kişi bunu garip karşılayabilir; ama bu gerçeği değiştiremezler. Onunla sohbet etmek, belki birileri hakkında dedikodu yapmak - hey, dedikoduyu sadece kızlar mı yapıyor sanki? - hoşuna gidiyordu.

Kendi kendine gülümserken taksinin bir an da durması Arianna'yı afallattı. Bu kadar derinlere dalmamalıydı. Parayı ön tarafa uzatıp arabadan indi. Kapıdan içeriye girince klimanın yarattığı serinlik ona çok iyi geldi. Etrafına bakındığında Jeremy'nin henüz gelmemiş olduğunu gördü. Bu durum biraz içini rahatlattı. Geç kaldığını sanıyordu. Masalardan birine oturdu ve camdan dışarıya bakmaya başladı. Jeremy, birazdan gelirdi. Etrafı izlemeyi sürdürürken kapının tekrardan açıldığını duydu. Aslında daha çok hissetti. Çünkü sıcak hava dalgaları içeriye doğru süzülmüştü. Kafasını çevirip oraya baktığında gelenin Jeremy olduğunu gördü. Elini kaldırdı ve ona bakınca gülümsedi.

Jeremy masaya doğru yaklaşırken ayağa kalktı. "Selam, J." Onu iki yanağından öptükten sonra tekrardan masaya oturdu. "Bir an gelmeyeceksin sandım," diyerek ona takıldı. Jeremy ne kadar çapkın olsa da verdiği sözü unutmazdı. En azından arkadaşlarına karşı.

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Ptsi Ağus. 01, 2011 5:25 am

Jeremy son günler de insanlara olan güvenini o kadar yitirmişti ki kimseyle görüşmek bir yana, aramak bile istemiyordu. Liseye başladığı ilk zamanlar kurduğu yalan üzerine dostluklar onu yılın bazı dönemleri depresyona sokuyor ve dış bağlantılarını tamamen koparıyordu. Gözleri tam anlamı ile açılmamış bir şekilde yatağının karşısında duran oyun konsolunu açmış, sabahtan beri oyun oynuyordu. Video oyunlarına küçüklüğünden gelen bir zaafı olduğu için arkadaşları ile buluşmak istemediğinde tek bahanesi ya geçemediği bölümler olurdu ya da alacağı oyunlar. Jeremy uyuşmuş parmaklarını oyun arşivinde gezdiriyor ve onu akşama kadar oyalayabilecek bir oyun bulmaya çalışıyordu. ‘’Şuan ki ruh halime en uygun oyun’’ diye düşünerek onlarca oyun arasından çıkardığı oyunu, kutusundan çıkarıp konsola yerleştirmişti. Konsol oyunu yüklerken yastığının altında kalmış telefonu çalmaya başlamıştı. Jeremy, Mannathan çocuğu gibi büyümediği için telefonunun zil sesi genelde Brooklyn’de çalan küçük grupların bir parçası olmuştu. Jeremy yüksek sesiyle bütün odayı inleten telefonunu eline alıp, nihayet sustururken telefonun alarm için çalmadığını aksine birinden mesaj geldiğini görmüştü. Kavurucu yaz sıcağında herkes birbirinden kopmuşken mesajın yanlış atılma düşüncesi ile ilk başta önemsemese de sonradan mesaj açmıştı. ’’Sonunda birileri yaşadığımı hatırladı’’ diyerek iç geçirmişti adeta. Geçen sene tanıştığı ve birlikte eğlenebildiği nadir insanlardan biriydi o. Ellerini arkada birleştirerek, parmaklarını kütleten genç bu buluşmanın önceden planlandığını şimdi fark etmişti tabi ki. Neredeyse üç günden beri dışarı çıkmadığı için salaş halini L&C ve yandaşlarından gizleyemeyeceği için tedirgin olmuştu ama çok zamanının olmadığının farkına varmasıyla kendini banyoya atmıştı. Genç herkesten önce kendisine saygısından hep temiz ve güzel giyinmeye çalışırdı ancak bugün kendine özen gösterecek vakti yaratamayacağından emindi. Geçen sene İtalya’da aldığı evrensel temalı t-shirt’ü ve ayır etmezsizin gözüne kestirdiği ilk kotu dolabından çıkarıp, yatağının üzerine bıraktıktan sonra bir kez daha banyo ya adım atmıştı. Kış günleri bile soğuk suda yıkandığı için suyun derecesini fazla umursamayan genç hızlı bir şekilde duş aldıktan sonra, üzerinde son bulan su damlalarını kurutmak için aynanın yanında duran dolabın en üst rafından havluyu çekerek, beline sarmaya başlamıştı. Kurulanmaya vakit olmadığını düşünüp belindeki havluyu bir hareketle odasının rengindeki parkesinin üstüne atmıştı. Hızlı bir şekilde ayırdıklarını üzerine geçirmeye başlayıp, arabasının anahtarını fırlattığı yeri hatırlamaya çalışıyordu genç. Jeremy anahtarın yerini düşünürken gözü saatine takılmıştı. Tam 15 dakikası kaldığını gören Jeremy, arabayı aklından çıkarıp ayakkabılarını giymeye başlamıştı.

Evin ikinci katından ilk katına inen paralel merdivenlerden sağdakini kullanıp aşağıya indiğinde annesinin ikinci eşinden olma 3 yaşındaki Casey’i görmüştü. Çocuğun hiçbir suçu olmamasına rağmen ona karşı seviyeli duruyordum ama bana gülümsemesi bile üvey kardeş olduğumuz gerçeğini bile arka plana atmaya yetiyordu. Hızlıca bana koşarken minik belinden tutup ‘’Bir arkadaşım ile buluşacağım sonra bütün gün seninim.’’ Fısıldadıktan sonra evin kapısını aralayarak evden çıkmıştı. Koşar adımlarla yürüyen Jeremy caddeye geldiğinde ilk gelen taksiyi çevirip, içine atlamıştı. Koşmasının etkisi ile nefes nefese kalan Jeremy kesik sesi ile ‘’ The A Waffle Club ‘’ diyerek taksinin sözleştikleri yere gitmesini izledi. Kısa sürede anlaştıkları yerin önüne geldiğini görerek, verdiği paranın üstünü almayarak taksiden inmişti genç. Üzerini düzeltip, nefesini düzene soktuğunda kapıyı açarak içeri adımını attığında gördüğü ilk sarışının yanında doğru yol almıştı. Sarı dalgalı saçları kapının açılması sırasında hafif dalgalanması dağılsa da buranın Mannathan olduğunu ve burada her şeyin moda olduğunu düşünerek sesini çıkartmamıştı bile. Masanın yanına geldiğinde Arianna ayağa kalkıp Jeremy’nin yanağına minik bir öpücük kondurmuştu. Jeremy kızın sandalyesini arkaya çekip incelik gösterirken garsona işaret ederken kendi yerine oturmuştu. Jeremy kızın söylediği cümlelere karşılık ‘’Ama buradayım ve karnım cidden acıktı’’ diyerek zoraki bir gülümseme yansıtmıştı kıza. Garson masaya doğru geldiğinde ise ilk başta ‘’Benim Waffle’ıma beyaz çikolata sürülsün ve muz istemiyorum. Onun yerine kivi konulsun. Ek olarak ta nar tanecikleri ve bonbon istiyorum’’ diyerek kendi siparişini vermişti ve Arianna’ya dönerek ‘’Sen ne istersin canım?’’ diyerek kızın vereceği cevabı dinlemeye başlamıştı.

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Ptsi Ağus. 01, 2011 9:00 am

Oturması için sandalyesini çeken Jeremy'e gülümsedi genç kız. Oturduklarında Jeremy söylediği sözlerinden ardından gülümsedi; fakat Arianna bu gülümsemenin gerçek olmadığını anlayabilmişti. Bir şeylere canı mı sıkılmıştı acaba? Arianna onun arkadaşıydı ve onun sıkıntılarına çözüm bulmak onun göreviydi. Belki biraz gülmesini sağlayabilirdi. Gerçi bunu nasıl yapacağını hakkında bir fikri yoktu. Arianna'nın da morali çok düzgün sayılmazdı. Buraya da biraz kafa dağıtmak için gelmişti zaten. Garson siparişleri almak için geldiğinde önce Jeremy siparişini berdi. kendisine ne istediğini sorunca Arianna düşüncelerinden sıyrıldı ve siparişini vermeye odaklandı. "Çikolata olarak üzerine nutella sürülsün. Meyvelerden de çilek, kivi ve muz, lütfen." Garson siparişleri getirmek üzere giderken Arianna, Jeremy'e gülümsedi.

"Eee Jeremy, görüşmeyeli neler yaptın?" Tatil girdiğinden beri çoğu arkadaşıyla görüşememişti Arianna. Onları özlüyordu. Jeremy'i de özlemişti. Tatile gitmediği gibi arkadaşları ile de görüşmeyince hayatı tam anlamıyla sıkıcılaşmıştı. Arada bara gidiyordu; ama son gittiğinde de başına bela açmıştı. Bu yüzden artık tek başına da gitmemeye karar verdiği için eve tıkılıp kalmıştı. Herkes genellikle tatildeydi. Arianna, annesi yüzünden tatile gidemediği için bu durumdaydı zaten. Neyse ki Halloween Partisi'nden sonra her şey düzelecekti. Çoğu kişi tatilini sonlandırmak üzereydi ve bu Arianna'nın işine geliyordu. Havuza gitmek yerine keşke başka bir yerlere gidebilseydi.

Jeremy ile buluşması iyi olmuştu. Belki anlatacak bir şeyleri vardır da, Arianna'nın sıkıcı hayatına biraz renk gelirdi. Jeremy de malzeme çoktu. Dedikodu isteğiniz de ona gidebilirdiniz. Bu aralar Brianna ile takıştıklarını duymuştu Arianna. Gerçi Brianna ile takışmayan kişi de yoktu. Şimdi onu düşünmek istemediği için genç kız bu düşünceyi kafasından attı. Zaten o sırada da garson siparişleri getirmişti. Arianna önüne konulan şeye hayranlıkla bakıyordu. İçerisinde çikolata ve meyve olan her şeye bayılırdı ve çikolatanın mutluluk hormonu salgıladığına da kesinlikle katılıyordu. Kilo alacağından korkmasa her gün çikolata yiyebilirdi. Hem de kovalarca.

Belki biraz abartmış olabilirdi. Bir keresinde çikolatayı fazla kaçırmıştı ve sonu hiçte hoş olmamıştı. Mide bulantısının dibine vurmuştu. Bir daha böyle bir şeyin başına gelmemesi için dikkatli davranıyordu. Suyundan bir yudum aldıktan sonra Jeremy'e döndü ve dostça bir gülümseme yolladı ona.

Spoiler:

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Salı Ağus. 02, 2011 2:16 pm

Jeremy Arianna’nın siparişinin de alınmasını beklerken, karnından çıkan guruldamalarla bir kez daha ne kadar çok acıktığını fark etmişti. Nihayet Arianna siparişini verirken sarışın garson, siparişleri alarak waffle’larımızı hazırlamak için içeri bölüme gitmişti. Uzun süreden beri konuşmadığı arkadaşının elbette ki neler yaptığını merak ediyordu ancak Arianna ondan daha hızlı davranarak soruyu kendisine yöneltmişti. Neler yaptığını düşünürken, hiçbir şey yapmadığını fark etmesi kısa zamanını almıştı ancak kıza cevap olarak sadece ‘’Aynı, değişen hiçbir şey yok’’ diyerek sırıtmıştı Jeremy. Karşısında ki kızın da tatilinin aynı geçtiğine şüphesiz emindi. Çoğu arkadaşının çeşitli tatil semtlerine gitmesi onu 2 ay yalnız bıraksa da ihtiyacı olduğunda yanında olacak herkes şehirde kalmıştı. Ailesi tarafından asla maddi bir sıkıntı çekmemesine rağmen Jeremy, Arizona da ki yazlıklarına gitmek istememişti. Ailesi işlerinden dolayı tatile gidemedikleri için yazlık ev 2 ay boyunca boş kalmış ve sadece 2 haftada bir giden temizlikçi ile açılmıştı. Kafasında bunları kurarken Arianna’ya dönüp ‘’Dedikodularını alıyoruz Ari, yeni biri ile takılıyormuşsun. Bu çocuğu tanıyor olamam öyle değil mi?’’ diyerek göz kırpıp muhabbet kurmaya çalışsa da olmuyordu işte. Genelde kız arkadaşları ona dedikodularla ya da başka şeyler vaat ederek yanına gelirlerdi ancak Arianna bu tür olayları henüz kendi kişiliğine bile zar zor yerleştirdiği için pek normal karşılamıyordu. Arianna’dan cevabını beklerken nihayet uzun sürede hazırlanan Waffle’lar masaya gelmişti. Jeremy Waffle’ın dış görünüşünü incelerken nar tanelerinin koyulmadığını fark edip ‘’Tanrı aşkına bir işi doğru düzgün yapın. Ben üzerinde nar tanecikleri istemiştim ama koyulmamış. Neyse çekil önümden.’’ Diyerek garsonu kovmaktan beter etmişti. Garsonun gözleri dolmuş halde köşesine dönerken Jeremy açlığın verdiği etki ile adeta waffle’a saldırmıştı. Waffle’ını yerken Arianna ile bağlantısını neredeyse koparmıştı ki gözleri bile sadece Waffle’ı görüyordu. Sonunda soluksuz yiyişinin ardından nefes alması gerektiğinde karşısındaki kızın daha iki dilim yediğini görerek kendini geri çekmişti. Kızın narin elleri çatalı tutuşundan yiyişine kadar asil biri olduğunu gösterirken kendi yemek yiyişi bir anda batmaya başlamıştı.

Çatalını ve bıçağını tabağın kenarına koyan Jeremy sessizliği bozmak adına ‘’Alieer ile aranız nasıl?’’ diyerek saçma bir sorunun altına daha imza atmıştı. Arianna’yı gerçekten çok seviyordu ancak konuşacak bir şey üretemeyen Jeremy kızın cevabını beklerken isteksiz bir şekilde parmaklarını masaya vuruyor ve ayağını saniyede bir yere vuruyordu. Zaman ilerledikçe çikolatanın etkisinden olsa gerek susuzluk ihtiyacını karşılamak için bağırdığı garson’a eli ile işaret ederek yanına çağırmıştı. Şimdi düşündüğünde çok basit bir nedenden bağırdığını düşünen Jeremy, garsona dönerek ‘’İki kola’’ diyerek kıza zoraki bir gülümseme fırlatarak kolasının gelmesini izledi. Kolayı aldığı anda midesine indiren Jeremy, koladaki asidin boğazını yakmasını her zaman muhteşem bir duygu olduğunu düşünmeden edemezdi. Boş düşünceler arasında kafasını dağıtan Jeremy, Arianna’ya dönerek ‘’Sana kolanı sormadan getirdim ama istersen değiştirebiliriz’’ diyerek bugünlük incelik gösterisini sonlandırmıştı. Tabağında kalan son parçayı da midesine indirdikten sonra sırtını sandalye ye tamamen yaslayan Jeremy, kızın cevabını meraklı gözlerle beklemeye başlamıştı.

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Salı Ağus. 02, 2011 2:51 pm

Jeremy, Arianna'nın sorusuna klasik bir şekilde cevap vermişti. Anlaşılan o da Arianna gibi iyi bir tatil geçirmiyordu. Bu buluşma bir nevi tatil kazazedeleri buluşmasına dönüşmüştü. Arianna annesinin saçmalıkları yüzünden tatile gidememişti; ama Jeremy'nin sebebinin annesi olduğunu hiç sanmıyordu. Belki de bir yerlere gitme havasında değildi. Kim bilir? Jeremy'nin sonraki sözleri Arianna'yı şaşkına çevirmişti. Aslında henüz olan bir şey yoktu ve haberlerin bu kadar çabuk yayılması garibine gitmişti. Bazen NY'da yaşadığını unutuyordu. "Vay canına, benim hakkımda dedikodu yapıldığını bilmiyordum." Jeremy'e ne yanıt vereceğini düşünürken Jeremy'nin garsonu azarlaması işine gelmişti. Böylelikle sorunun da arada kaynamasını sağlamıştı.

Garson gerçekten ürkmüş görüyordu. Jeremy'de aksine fazlasıyla öfkeliydi. Arianna, ona sakin olmasını söyleyen bir bakış attı. Jeremy Waffle'ı saldırırcasına yerken Arianna kendi kendisine gülümsedi. Gerçekten fazlasıyla aç olmalıydı. Arianna'da Waffle'a bayılıyordu; ama yine de nazik bir şekilde yemeye özen gösteriyordu. Yavaşça kendi Waffle'ını yerken derin düşüncelere dalmıştı. Jeremy'nin sözleri kafasını kurcalamıştı ve bir kaç gece önce olan olay aklına gelmişti. Bunu yaptığına hala inanamıyordu zaten. Ayrıca Jeremy'nin dediği gibi Alex ile takıldığı yoktu. Yani henüz yoktu. Gerçekten garip bir tipti ve Arianna onunla nasıl baş edeceğini bilemiyordu. Arianna'yı bile aşan bir karakteri vardı ya da Arianna fazla masumdu. Aslında masum olduğunu düşünmekte saçmalık olurdu. Bazen Arianna kendi karakterini tam anlamıyla çözememenin sıkıntısını yaşıyordu. Ya iyi olurdunuz ya da kötü; ama Arianna ikisinden de payını almıştı. Hangi yönünün ağır basacağını zaman gösterecekti.

Jeremy'nin tekrar konuşması üzerine düşüncelerinden sıyrıldı. Soru biraz garibine gitmişti; ama Jeremy'nin konuşma çabalarını taktir etmişti. Arianna konuşacak bir şeyler bulmakta zorluk çekiyordu. Son zamanlar da sıra dışı bir şeyler yaşamamıştı. Yaşadıkları da anlatılacak şeyler değildi. Yine de ilerleyen günlerde yaşantısına belki biraz heyecan katabilirdi. Bu sıkıcılığı bir an önce üzerinden atmayı planlıyordu. Cevap vermeye hazırlanırken Jeremy iki kola istedi. Bu gerçekten iyi olmuştu. Çikolatanın yarattığı susuzluğuna iyi gelecekti. Kolalar gelince Jeremy bardağı başına dikti. Arianna yine kibarlığı elden bırakmayarak yavaşça bir kaç yudum aldı. Bardağı masaya koyduktan sonra Jeremy'nin sorularına cevap vermeye girişti.

"Hayır değiştirmeye gerek yok. Kolayı severim." Biraz duraksadıktan sonra tekrar konuştu. "Alieer konusuna gelince de aramız iyi; fakat yeni yeni tanışmaya başladık. Yine de iyi bir kız olduğunu düşünüyorum." Arianna sözlerini bitirince aklına bazı düşünceler geldi. Acaba Jeremy'nin Alieer'ı sormasında ki sebep neydi? Onların arasında nasıl bir ilişki olduğunu bilmiyordu; fakat öğrenmenin tam sırasıydı. "Peki senin Alieer ile aran nasıl? Arkadaşın mı, yoksa çok daha farklı şeyler mi düşünüyorsun?" Bunları imalı bir ses tonuyla söylemişti. Jeremy onun için önem taşımayan insanlardan pek söz etmezdi ve Alieer'ın konusunu açmasının altında bir şeyler olabilirdi ya da Arianna fazla şüpheciydi.

Waffle'ından bir parça alırken Jeremy'nin sevgilisi mi yoksa öylesine takıldığı birisi mi olduğunu çözemediği kız geldi aklına. Adı neydi? Stella. Kız biraz itici görünse de Jeremy onun arkadaşıydı ve sevgililerse kızın iticiliğini bir kenara bırakmalıydı. "Stella'ya ne oldu peki? Sevgili falan olduğunuzu sanıyordum." Jeremy ile rahat bir şekilde konuşmak Arianna'ya iyi geliyordu. Yanlış anlaşılabileceği düşüncesi yoktu. Jeremy'i uzun zamandır tanıyordu ve onu arkadaştan öte görmüyordu. Jeremy'nin de onu arkadaşı olarak görmesi içini rahatlatıyordu. Bu zamanlar da arkadaş bulmak cidden zordu.

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Salı Ağus. 02, 2011 3:34 pm

Jeremy Arianna’nın Alieer hakkındaki hislerini dinlerken bile içindeki garip duygular harekete geçmişti. İlk başta bu duyguları saçma ve çocukça olarak nitelendiren Jeremy, beraber gittikleri maçtan sonra Alieer’e bakış açısının değiştiğini kendi de kabul etmişti. Bu aralar takıldığı iki kızın arasının daha da iyi olması için çaba gösteren Jeremy ‘’Alieer benim için çok özel biri ancak neden bilmiyorum ama ona olan duygularımın adı yok’’ diyerek geldiklerinden beri ilk defa kahkaha atmıştı. Neredeyse okulun kapanmasından beri içten kahkaha atmayan genç, bir yandan kolasını yudumlarken bir yandan da karmaşık duygularını iki dakikada çözebileceğini zannedip kafa yormaya başlıyordu. Aralarındaki sohbet gayet hoş ilerlerken Arianna’nın istemeyerek sorduğu tuzak sorular Jeremy’e ter döktürmeye başlamıştı. L&C bile okumadığını düşünen kızın Stella’dan haberi olması ilgisini çekerken Alieer& Stella kesişmesini de sorması hiç hoş olmamıştı. Parmaklarına birbirine kenetleyerek kütleten Jeremy, kendisine gelen onca soruya karşılık sadece ‘’Sen kendi ilişkine baksana, çocukla daha doğru düzgün konuşmamışsın bile’’ diyerek savunma mekanizmasını harekete geçirmişti. İstemeden de olsa kızın kalbini kırdığını anlaması güç olmamıştı ama bunun üzerinde durursa Arianna’nın ona daha çok soru soracağını düşünüp konuyu kapatmıştı. Mekanı derin bir sessizlik hakim olurken Arianna’nın üzgün tavrı Jeremy’i üzüyor ve kendisini suçlamasına neden oluyordu. Bir süre daha gurur yapan Jeremy, daha fazla dayanamayarak sağ elini Arianna’nın elinin üstüne koyarak ‘’Seni kırdım galiba’’ diyerek mahcup bir bakış atmıştı. Evet kızların bazı zaafları vardı ki en başta suçunu kabul eden erkekleri hemen affederlerdi ki Jeremy bunu gizli silahı olarak görürdü.

Ortamdaki gerginlik biraz da olsa giderilse de muhabbet yarım saat öncesi gibi eğlenceli olmuyor, aksine daha da kötüye sarıyordu. Oturduğu sandalye de gözü atıştırmalık bir şeyler ararken kasanın önünde duran meyveli drajeleri gözüne kestirmişti ve onlardan almak için ayağa kalkmıştı. Kısa süre içinde fındıklı ve vişneli drajeleri alıp masasına dönen Jeremy, ellerini Arianna’nın omuzlarına koyarak ‘’Söylesene Arianna sevgilin partiye geliyor mu? Ya da daha açık söylemek gerekirse beraber mi geliyorsunuz?’’ diyerek Arianna’yı köşeye sıkıştırmak istemiştim ancak kızın buna dayanamayacağını hiç düşünmemiştim. Suratı düşmüştü ancak bunu göstermemek adına suratını Waffle’a gömme çabaları Jeremy’nin gözünden kaçmamıştı. Jeremy bu söylediklerini nasıl unutturabileceğini düşünürken çocuğu tanımamasına şaşırıyordu. Neredeyse tüm Sir Stafford’u tanırdı ancak bu çocuk bir istisna olmalıydı ki gözünden kaçmıştı. Buradan ayrıldığında yapacaklarının listesine bu çocuğu araştırmayı da eklerken Arianna’nın suskunluğunu hala devam ettiğini gördü ve bu sıkıcı durumdan kurtulmak için ‘’Aslında bakarsan partiye beraber gitmeliyiz. Hem Alieer ve sen daha yakın arkadaş olursunuz hem de daha iyi vakit geçirirsin.’’ Diyerek karşısındaki kızın cevabını beklemeye başlamıştı Jeremy.

Konu: Geri: Beklenmedik dost ve Meyveli Waffle Salı Ağus. 02, 2011 4:07 pm

Arianna, Jeremy'nin Alieer hakkında söylediklerini dinlerken bir yandan da Alieer hakkında düşünüyordu. Bu kızın bir sevgilisi yok muydu? Jeremy ne kadar çapkın olsa da onun boynuzlanmasını istemezdi. Jeremy'nin sözlerine göre Alieer'a karşı çok daha farklı hissediyor olmalıydı ve bu aşka dönüşürse iyi şeyler olacağını düşünmüyordu. Hey, kızın sevgilisi var! Jeremy'nin kahkaha atması ister istemez Arianna'yı da güldürdü. Oğlan ne diyeceğini bilemez gibiydi. Anlaşılan Stella olayı biraz karmaşıklaşmıştı. Arianna'nın bu zor sorularına karşılık sert konuşmaya başlamıştı. Arianna içerisinde bir yerlerde daha önce hissetmediği bir üzüntü hissetti.

Neden böyle hissettiğini de bilmiyordu. Yine de bu sözler canını sıkmıştı. Doğru düzgün konuşmamış olması onun suçu değildi. Zor birisi olması da onun suçu değildi; ama bir aptal gibi birinin onu sevebileceğini düşünmesi kesinlikle onun suçuydu. Gerçi bu kadar erken kararlar vermekte istemiyordu. Jeremy hatasını anlamış olmalıydı. Söylediği sözleri telafi etmek istercesine elini Arianna'nın eline koydu. Arianna diğer eliyle 'takma kafaya' dercesine bir işaret yaptı. Sert sözler duymaya alışık olmasa da kafasına takmamaya çalışıyordu.

Aralarında ki sessizlik gittikçe uzuyordu. Ortam biraz gerilmişti. Jeremy masadan kalktı ve kasaya doğru yürüdü. Bir kaç dakika sonra elinde drajelerle geri döndü. Ellerini Arianna'nın omuzlarına koydu ve partiye sevgilisiyle gelip gelmediği sordu. Arianna alaycı bir şekilde güldü ve hayır anlamında başını salladı. Resmi anlamda sevgili bile değillerdi. Henüz! Arianna yüzünün asıldığını belli etmek istemediği için Waffle'ına geri döndü. Bir süre önündekilerle oynadı. İştahı tamamen kaçmıştı. Sessizlik uzadıkça Arianna'nın sinirleri daha da bozuluyordu. En sonunda Jeremy tekrar konuştuğunda söylediği sözler morlini biraz olsun düzeltmişti.

Partiye yalnız gitmeyeceği için sevinmişti ve Alieer'ı daha yakından tanımak istiyordu. Eve gidince ilk iş olarak bir sevgilisi olup olmadığını öğrenmeliydi. Her zaman Jeremy onun arkasını kollayacak değildi. Yavaşça gülümseyip başını salladı ve "Neden olmasın? Yalnız seni uyarmalıyım yanında bir kazık veya haç bulundursan iyi edersin," Sözlerinin ardından az önceki ruh halinin aksine bir kahkaha attı. Tabağını bir kenara ittirdi. Artık daha fazla yiyecek hali kalmamıştı. Jeremy'e "Gidelim mi?" diye sordu ve ayağa kalktı. Jeremy hesabı ödedikten sonra kafeden çıktılar. Jeremy ile vedalaştıktan sonra bir taksiye atladı. Taksiye binince telefonuna baktı ve annesinin milyonlarca kez aradığını görmek onu pek şaşırtmamıştı. Acilen annesinin bu saçma davranışlarına bir çözüm yolu bulacaktı.

» Bitter Çikolatalı Waffle
» Dost
» Sözde Dost
» Eski Dost
» Dost Siteler İçin*