Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dedikodunun kalbine hoşgeldiniz!
 
AnasayfaGirişLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Son Dedikodu!
Yılın İlk Partisi! Halloween!

Mona görevini yerine getirmeye karar verdi anlaşılan. İlk partisi de Halloween Partisi! Şimdiden kaydolmanızı şiddetle öneriyoruz.

-----------------
Devamı için buraya tıkla!
NY’nin En Popülerleri
-Ramona A. Lindström-
Şöhret: 60



-----------------

-P. Juliet Prideaux-
Şöhret: 58



-----------------

-Claudia Harrison-
Şöhret: 57



-----------------

-Martius Griswold-
Şöhret: 47



-----------------

-Jeremy Jimmy Monteiro-
Şöhret: 38



-----------------

lcnews.net


Resme Tıklamanız Yeterli! (:
Etkinlikler


HALLOWEEN PARTİSİ
Queen Mona senenin ilk partisini veriyor! Kostümlerinizi hazırlayın.

DURUM: BAŞLADI. - 3 hafta sürecek.

-----------------

CATWALK: SONBAHAR
Artık mevsim mevsim çıkıyor.

DURUM: Eylül'de gelecek.
Sanal Dünya’da L&C


Facebook fan sayfamızı beğenmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:



Twitter profilimizi takip etmeyi unutmayın, resme tıklamanız yeterli! (:
En son konular
» Diana Ross
Yalnızca bir gece.  Icon_minitimetarafından Diana Ross C.tesi Mart 09, 2013 10:12 am

» Model Kayıtları
Yalnızca bir gece.  Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:43 am

» Sandara Park
Yalnızca bir gece.  Icon_minitimetarafından Sandara Park C.tesi Eyl. 15, 2012 7:41 am

» Yönetim.
Yalnızca bir gece.  Icon_minitimetarafından Isaac Yarevni Cuma Eyl. 14, 2012 9:08 am

» Erkek Basketbol Takımı & Kız Çim Hokeyi Takımı Alımları
Yalnızca bir gece.  Icon_minitimetarafından ZaynMalik Salı Tem. 03, 2012 9:31 am


 

 Yalnızca bir gece.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
P. Juliet Prideaux
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
P. Juliet Prideaux


Mesaj Sayısı : 442
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 29

Yalnızca bir gece.  Empty
MesajKonu: Yalnızca bir gece.    Yalnızca bir gece.  Icon_minitimeCuma Şub. 11, 2011 9:57 am

    Charles Keith & Juliet Prideaux



    Güneşli bir güne uyanmak gibisi yoktu. Yataktan kalkmadan hizmetçisi Claire’ye seslendi ve o günkü kahvaltısını yatakta edeceğini söyledi. Artık yorgunluktan bitap düşmüş olan kadın başka çaresi yokmuş gibi kafasını aşağı yukarı salladı. Claire tam kapıdan çıkmak üzereyken, “ Çilek koymayı unutma! Çilek olmadan kahvaltı edemediğimi biliyorsun! “ diye ekledi Juliet. Yatağının hemen yan tarafında duran komidinin üzerindeki kumandayı aldı ve televizyonu açtı. Haberler hiç ama hiç ilgisini çekmiyordu ve ne şans ki diğer kanallarda da ilgisini çeken bir şey yoktu. Kahvaltısını ettikten sonra hızla yatağından fırladı. Akşam için giyecek bir şeyler lazımdı. “ Alışverişe gidiyorum Claire. Annem ve babam bu öğleden sonra geliyor. Sakın unutma. En ufak bir terslik bile çıksın istemiyorum. “ Kadının bir şey söylemesine izin vermeden “ Erken dönmeye çalışırım. “ dedi ve elindeki kıyafetlerle birlikte banyoya girdi. Sıcak bir duş aldı, üzerini değiştirdi, saçını ve makyajını yapıp evden çıktı.


    Neredeyse tüm gününü alışveriş yaparak geçirmiş olmasına rağmen hiç yorulmamıştı. Keşke spor yapmak da bu kadar kolay olsa! diye geçirdi içinden. O anda çalmaya başlayan telefonun sesiyle irkildi. Arayan yine babasıydı. Neden bu kadar ısrarcıydı ki sanki? Hiç acele etmeden telefonu çantasından çıkardı. Bir konuşmadan çok tartışma olmuştu. Babası hemen eve gelmesini söylemiş ve ardından sadece dııt dııt dııt sesi duyulmuştu. Babası, Juliet'in bir şey söylemesine zaman vermemiş ve telefonu yüzüne kapatmıştı. Juliet öylece kala kaldı. Babasının nesi vardı böyle? Sinirle oturduğu yerden kalktı ve hızla yürümeye başladı. Eve neden döndüler ki zaten? diye düşündü. Onlarsız çok daha iyiydi. Önünden geçen ilk taksiyi durdurdu. Eve vardığında anne, babası onu salonda bekliyorlardı. Elindeki torbaları yere bıraktı ve salona yöneldi. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve salona girdi. “ Hoş geldiniz! “ dedi yapmacık bir sevinçle. Babası, kızını gördüğüne sevinmişti. Uzun süre sohbet ettiler. Her gittikleri yeri, sanki Juliet gitmemiş gibi, en ufak ayrıntısına kadar anlattılar. Odanın şampanya rengi duvarında, tam oturduğu yerin karşısında asılı duran saate kaydı Juliet’in gözü. Geceyi evde geçirecek hali yoktu. Babasına döndü ve “ İzninizle. Bu akşam için arkadaşlarıma sözüm vardı ve geç kalmak üzereyim. “ dedi. Babasının bir şey söylemesine zaman bırakmadan salonu terk etti.

    Aldığı kıyafetler çoktan dolabına yerleştirilmişti. Dolabı açtı ve siyah, üzerine tamı tamına oturan straplez elbisesini askıdan çıkardı. Sabah duş almış olmasına sevinerek üzerini değiştirdi. Yüzündeki makyajı temizledi ve elbisesine daha uygun bir makyaj yaptı. Yatağının biraz ilerisindeki açık çekmeceye doğru yürüdü. İçinden, yalnızca telefon ve para koyabileceği bir çanta seçti. En son saçlarını düzeltti ve çıktı. Normalde olsa Quella’ya giderdi ama orası fazlasıyla sıkmıştı Juliet’i. Taksiye “ Kiss and Fly Club “ dedikten sonra arkasına yaslandı. Kızlara haber verse miydim acaba? Diye aklından geçirdiyse de bir şey yapmadı. Bugün başka insanlarla takılacaktı. Taksiye parasını ödedikten sonra yavaşça indi. Babası sayesinde birçok mekana girebiliyordu. Kapıdaki korumaya biraz bahşiş verip içeri girdi.

    Müzik sesi kulaklarını doldurmaya başlarken rahatlamaya başladığını hissedebiliyordu. İçerisi fazlasıyla doluydu. Bara doğru ilerlerken bir yandan da ritme ayak uyduruyordu. Bar sandalyelerinden birine oturdu ve eliyle barmene işaret etti. “ Bir viski lütfen. “ dedikten sonra etrafına bakınmaya başladı. O anda yanındaki adam takıldı gözüne. Fazlasıyla çekiciydi ve en önemlisi de yalnızdı. Juliet bundan mutluluk duyarak adama yaklaştı. İçkisinin bittiğini fark etti ve bardağına baktı. Onun da viski içiyor olması iyi olmuştu. Barmene tekrardan işaret etti ve “ Yanımdaki yakışıklıya da bir viski, benden. “ dedi ve adama en çekici gülümsemesini atarak “ Merhaba ben Juliet. “ dedi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charles Keith
İş Adamı
 İş Adamı
Charles Keith


Mesaj Sayısı : 52
Kayıt tarihi : 05/02/11
Nerden : Yukarı Doğu Yakası

Yalnızca bir gece.  Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızca bir gece.    Yalnızca bir gece.  Icon_minitimeCuma Şub. 25, 2011 5:29 am


    Odanın içini televizyonun gürültüsü kaplamıştı. Buna dayanamayan genç adam koltuğun diğer ucundaki siyah kumandayı alarak televizyonu kapattı. Kafası karışık değildi ama onu huzursuz eden derin bir boşlukla doluydu. Elisa bugün film çekimindeydi ve her oyuncu gibi fazla yoğundu. Oturduğu yerden kalkarak kapıya doğru ilerledi. Yine tereddütteydi -Elisa kızar mı?- diye. Sürekli bunu düşünüyordu fakat kazanan taraf sürekli egosu oluyordu. Aslında sorunun yanıtı vardı Elisa kızacaktı, ama Charles'ın tatmin olmaya doyamayan bir egosu vardı. Elisa yanında olduğu zamanlar belki bunu gideriyordu ama, evde yokken Charles başka kadınlarla gidermeyi seçiyordu. Elisa bunu öğrenmekte de pek geç kalıyor değildi. Charles'ın bir şeyi saklama gibi bir çabası yoktu ya zaten.

    Arabasına bindi, ilk işi arabanın ışıklarını açmaktı. Karanlığı sevmiyordu yalnızken, bu korktuğundan değildi. Sadece bunu yalnızlığa nispeten yapıyordu. Arabayı çalıştırdı. Eski bir dostun mekanına gidecekti.

    Mekanın önüne geldiğinde camı hafifçe aralayarak gelmesi için valeye ufak bir hareket yaptı. "Buyrun efendim?" "İçerisi nasıl?" diye sordu ve kapıyı aralayarak aşağı arabadan indi. "Bugün biraz kalabalık ama isterseniz localara baktıralım." Elini arka cebindeki cüzdana götürdü, çıkardığı elli doları valeye uzattı. "Hayır, teşekkürler." , "Teşekkürler efendim" hafifçe gülümseyerek clubün kapısına doğru ilerledi.

    İçeri kalabalıktı, günlerden pazarken boş olması beklenemezdi ki. Oyalanmadan bara oturdu. "Ne arzu ederdiniz efendim?" , "Viski" diyerek kafasını çevirdi. Tanıdık var mı diye bakındı fakat haftasonunu değerlendiren liselilerden başka bir şey göremedi. Buraya geldiğine pişman olarak içkisinden bir yudum aldı.

    Yanına oturan kızı farketmeyecek kadar aptal değildi. Kıza göz ucuyla baktı. Bakışlarıyla yiyip bitirmeyi sevmezdi. Hafifçe bakar ve beyninde kalan görüntüyü kendince yorumlardı. Boş bardağını barmene uzattı
    "Yanımdaki yakışıklıya da bir viski, benden." bu sayede kıza tam anlamıyla bakma fırsatı olmuştu. Lise veya üniversiteye gittiği yüzünden belliydi. Ne kadar yetişkinlerinde canını yakacak derecede bir güzelliği olsa da gülüşünün altındaki toy ve tecrübesiz duruş her hâliyle gençliğini belli ediyordu. -Yakışıklı- tanımı adamın egosunu tatmin etmişti. "Teşekkür ederim" diyerek sırıttı ve kızın ısmarlamış olduğu viskinin bardağını şerefe dercesine hafifçe havaya kaldırdı. İçkisinden bir yudum aldı ve kıza baktı. Gözleri masmavi ve iriydi. Sarı saçlarıyla rus kızlarını anımsatıyordu. "Merhaba ben Juliet." Kızın elinden geldiğince çapkın olmaya çalıştığının farkındaydı. Çünkü ancak öyle görünmek isteyenler bu kadar çekici görünebilirdi. Kıza elini uzattı ve kendini tanıttı : "Ben de Charles, yani Charles Keith" ardından alaycı bi gülümsemeyle sordu "Lise veya üniversite? Değil mi?"

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
P. Juliet Prideaux
Harrison Jewell | IV. Sınıf
Harrison Jewell | IV. Sınıf
P. Juliet Prideaux


Mesaj Sayısı : 442
Kayıt tarihi : 07/02/11
Gerçek Yaşı : 29

Yalnızca bir gece.  Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızca bir gece.    Yalnızca bir gece.  Icon_minitimeC.tesi Şub. 26, 2011 8:26 am

    Viskisini yudumlarken yavaşça göz gezdirdi etrafına. Tanıdık biri çıkmamasını umuyordu. Şuan dikkatinin dağılmasını istemiyordu. Müziğe ayak uydurmaya çalışıyordu. Boğazından aşağıya doğru inerek içini ısıtan viskiyle rahatlamaya başlamıştı. Sarı saçlarını arkaya doğru savurdu ve yanındaki yakışıklıya döndü. " Ben de Charles, yani Charles Keith " dedi Juliet’in hareketine karşı elini uzatarak. Ufak bir tebessümle karşılık verdi. Charles Keith… Neden bu kadar tanıdık geldiğini bilmiyordu. Acaba önemli birisi mi? diye düşündü. Adamın gülüşü çok seksi olmasına rağmen içindeki alaycılığı görebilmişti Juliet. Oysa pek de önemli bir ayrıntı değildi bu. Juliet her zaman yaşıtlarından çok daha olgun olmuştu o yüzden yaş farkının hiçbir önemi yoktu onun için. Adamın alaycı gülüşü sonrasında “ Lise veya üniversite? Değil mi? " diye sormasına pek aldırış etmemişti açıkçası.

    Umursamazca gülümsedi ve barmene viskisini doldurması için bir işaret verdi. Viskisinden bir yudum daha alırken gözünü adamın gözlerine dikti ve öylece baktı. Bu adamın onu ezmesine izin verecek değildi. Bu hiçbir zaman olmamıştı ve şimdi de olmayacaktı. Nazik davranmaya çalışacak, her zamanki gibi olacak ve eğer adamın ilgisini çekemezse pek de önemli bir şey olmayacaktı bu. Hedeflerini belirlemek üzere bakındı etrafına. Pek ilgisini çeken biri yoktu. Diğer barları da deneyebilirim diye düşündü ama pek aklına yatmamıştı bu fikir. Dikkatini Charles’a vermeye çalışarak. “ Önemli mi? “ diye sordu hafif bir tebessümle. Önemli olmaması gerekiyordu. Eğer o gün oraya geliyorsa, hem de liseli ve üniversitelilerin olduğu bir günde, bunu hesaba katmış olmalıydı. Juliet büyük bir özgüvenle durmaya devam ediyordu. “ Seni tanıyor olabilir miyim? Adın fazlasıyla tanıdık geliyor. “ dedi.

    Charles’ın cevap vermesini beklerken onu şöyle bir süzdü. Üzerindeki takım elbise kaslarını saklamayı başaramamış gibi duruyordu. Saçlarının dağınık görüntüsü onu olduğundan daha çekici yapıyordu. Adamın kendisine baktığını görünce gözlerini başka bir yöne çevirdi. Viskisinin bitmek üzere olduğunu gördü ama pek umursamadı. Sadece barmene tek bir işaret yaptı ve daha sert bir şeyler getirmesini istedi. Cevabını almak için sabırsızlanıyordu. Nereden tanıyor olabileceğini merak ediyordu. Belki de bir iş adamıydı. Aslında Juliet öyle olduğuna neredeyse emindi. İşaret parmağını, içki bardağının kenarında dolaştırıyordu cevabını beklerken.


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yalnızca bir gece.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Felekten Bir Gece
» Ara sokakta bir gece...
» Felekten Bir Gece.
» Güzel bir gece...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: The New York City :: Manhattan :: Kiss and Fly Club-
Buraya geçin: